ben de anlatıcam amk

@be free
ela'yla olan önceki mesajlaşmaları zaman zaman verdim zaten
bugün şubattakileri vericem

başlıyorum

http://fizy.com/#s/1aigup

##

14 şubat..

sevgililer günü ama ben nedense çok mutsuzum.

emir’le tekrar çıkmaya başladığımızı kimseye söylemedik.
emir “nazar değdiriyolar amk bilmesinler” dedi.
ama benim sebebim başka.
ben, ela beni istemiyo diye saklamayı kabul ettim.

##

okuldayım.
hoca arıyorum.
boş kağıt verdiğim dersin hocasını.

“bırakma beni” dicem kadına.
ama yok.

sabah 10’dan akşam 6’ya kadar kapısında bekledim.
yok.

asistanına gittim.
“mail at” dedi.
mecbur öyle yaptım.

ve ben, ela yüzünden, ilk defa üniversite son sınıfta, bi hocadan not dilendim.

##

ela’yla mesajlaştık bi de o gün.

şubattaki tüm mesajlaşmaları tarihiyle vericem burda.

##

3 şubat..

ekin:

elimden geleni yapıyorum işte...

ela:

senden bişe yapmanı isteyen oldu mu? bişe yapmayı çok istiyosan ikimiz için bi iilik yap bi daha msj atma olur mu.

ekin:

düzeltmeye çalışıyorum zorlaştırmak zorunda mısın

ela:

istemiyorum lafının anlamadığın kısmı nedir? i s t e m i y o r u m .

##

ekin:

senin bu kadar saygısız, terbiyesiz ve nankör oluşunu kabullenemeyişim olabilir. annen affetti. baban affetti. abin affetti. sen neyine affedemiyosun onu anlamıyorum. bu kadar laftan sonra zaten affetmezsen affetme. oturdum kardeşim yaşındaki kıza yalvardım. özledim dedim. eğer sen buysan affetme zaten. hemen koşup abine de ispiyonlama ama. büyü artık.

ela:

bana bak saygısız biri varsa o da sensin benimle düzgün konuşmayı öğren. ben abim de değilim annem de değilim babam da değilim. büyümeyi saygıyı şunu bunu senden öğrenicek hiç değilim. affetme affetmeme olayı değil bu. milyon kere söyledim senin ilişkin abimle beni dahil etme dedim. önce laftan anlamayı bil, ondan sonra benim nankörlüğüme, saygısızlığıma laf edersin. ha hemen koşup abime ya da diledigine ispikle bu saygısızlığı olur mu büyük abla.

ekin:

kimin saygısız olduğu mesajlardan yeterince belli. bu yaşına kadar öğrenemediysen artık öğrensen iyi edersin. önce sen düzgün davranacaksın ki benden düzgün bi konuşma beklemeye hakkın olsun. sana sadece seni özledim dedim. emiri karıştırmadım.

##

14 şubat..

ekin:

rüyamda seni gördüm. sadece iyi olduğunu bilmek istedim. bi sorun yok di mi bitanem?
ela lütfen..
of ela of!

ela:
iyiyim.

ekin:

tamam. rüyamda görünce kötü oldum. çok özlemişim..
kimse için bu kadar çabalamadım.. yine de affedilmiyorum..

ela:

çabalama o zaman artık

ekin:

hiç mi için acımıyo hiç mi özlemiyosun
öyle "bittiyse bitti" deyip dönüp arkamı gidemiyorum. bütün sorun bu.

ela:

yapmazsan gördüğün gibi üzülen sen olursun.

##

ekin:

çok mu umrunda
hepsini geçtim, yüzyüze bakmak zorundayız farkında mısın

ela:

umrumda mı sence

ekin:

benim umrumda. o yüzden senin de umrunda olmak zorunda.

ela:

öyle bi zorunluluğm yok

ekin:

emirin arada kalmasına izin vermem. onu senden daha fazla düşünüyorum.

ela:

hasta mısın nesin ya. emiri düşünüyosan konuşma benimle. ne ben senin yüzüne bakmak zorundayım ne de sen benim.

http://fizy.com/#s/1aiqk1

##

ekin:

iyi. abinin sözüne de nişanına da düğününe de evine de gelmezsin. bunları ben düşünüyorum sen düşünemiyo musun?
bunu mu istiyosun ela böyle mi olalım?
gerisini sen düşün

ela:

benim sorunum abimle değil.

ekin:

ben ona aitim. benimle olan sorunun da ona ait.

ela:

peki sen öyle düşünmeye devam et

ekin:

ne düşünmemi istiyosun? sözüne nişanına düğününe gelmeyecek misin? sen bunları düşündün mü?

ela:

ya niye gelmeyim o benim canım kanım herşeyim. ben her halükarda onun yanında olurum ama onun yanındayım diye seninle konuşmak gibi bi zorunluluğum var mı? bana o kadar şey söyledikten sonra canım cicim olmamı bekleme benden

##

ekin:

bana söylediğin onca laftan sonra, beni böyle ezip geçmenden sonra, ben senin öyle günlerde etrafımda ister miyim sence?

ela:

senin düşüncelerin ya da isteklerin umrumda gibi görünüyo mu:) konuştukça sınırını aşıyosun sinirlerimi de bozuyosun. daha fazla konuşma bence. ya da konuş istediğin kadar cevap alabilirsen tabi

ekin:

sen de haddini aşıyosun. ela bak küçük olmanı umursamadım sana arkadaşım gibi davrandım ama bu sana benim yaşımı unutup terbiyesizlik yapma hakkı vermez. seni sözümde de nişanımda da düğünümde de istememe hakkına sahibim. kararlarıma uymak zorundasın. sen de umursamak zorundasın. benim tepemi attırma. emiri sana karşı yumuşatan da benim aranızı yapmaya çalışan da benim. yaptığın bütün terbiyesizliklere rağmen yüzyüze bakacağız diye hala bi şeyleri düzeltmeye çalışan da benim. yeter artık. çok ileri gidiyosun. göstermen gereken saygıyı ve terbiyeyi göstereceksin. bunu da böyle bil. sırf özledim diye bu kadar elde edilmez davranma. sen silersen bi şey olmaz da ben seni silersem işte o zaman sorun olur. benim sabrımı taşırma.

ela:

silsen nolucak silmesen nolucak:) abim bi tercih yapmak zorunda kalsa ben dururken seni mi seçiceni sanıyosun:) böyle saçma seçim yaptırma ya da isteme istememe olaylarına girmekle uğraşamam.

oha lan 101 sayfa. bunun filmi çıkarsa izlerim yoksa gibsen okumam

##

ekin:

çok basit düşünüyosun büyüyünce anlarsın

ela:

sende de mi aynı lafa geldik:) evet basit düşünürüm, bencilim, kendimden başka kimseyi düşünmem. ben buyum tamam mı eskiden neysem şimdi de oyum büyüyünce de böyle olmaya devam edicek

ekin:

hakikaten basit düşünüyosun. emiri seçim yapmaya zorlarım falan sanıyosun. saçmalıyosun.

ela:

yap istersen benim için hava hoş her koşulda:) bak senin anlamak istemediğin şu ; benim kimseyle iyi olmaya ihtiyacım yok arkadaşa eşe dosta ya da başka bişeye ihtiyacım yok. çünkü güvendiğim değer verdiğim herkesten her türlü kazığı yedim ve doydum. daha fazlasına da eksiğine de ihtiyacım yok anlıyo musun
sen benle konuşmadan önce napıyosan onu yapsana yine.

##

ekin:

ve sana kazık atmayan asla da atmayacak olan tek insana gibtir çekiyosun. çok iyi anlıyorum. senin benim ağzıma sıçtığın gün sınavda kafamı toplayamadığımdan boş kağıt verdim. hala o dersi kurtarmaya uğraşıyorum. senin yüzünden başka okulunu uzatan var mı?
seninle konuşmadan önce senin yüzünden uzayan okulumla uğraşıyodum ve fark edeceğin gibi bu saate okul kalmaz

ela:

benle ne alaka?

ekin:

seni ne kadar önemsediğimi hiç anlayamayacaksın.

ela:

bekleme sende benden anlayış

##

ekin:

anlayış beklesem tartıştıktan sonra boş kağıt verdim derdim. sana bunu iki ay geçtikten sonra ve okulum uzadıktan sonra söylüyorum.
hiç anlamayacaksın. seni efeden ayırmadım ben. sırf seni efeden ayırmamak için hepinize aynı hediyeyi aldım. ama sen ne olduğunu bile bilmiyosun. ben, seninle tartıştığımız gece, sabaha kadar ağladım. sınava çalışamadan, uyuyamadan gittim. boş kağıt verdim. bi kere olsun lafını etmedim. senin çevrendeki herkes puştsa, beni de onlardan biri sanma. kazık atacak bi insan olsam, abin bunu 5 senede anlar, o kazığı benim bi yerime sokardı.

ela:

üzgünüm kimseye güvenmiyorum. benden bi hayır bekleme

ekin:

senden bi şey beklemiyorum da neden bu kadar basit düşünüyosun bilmiyorum. nasıl istersen öyle yap artık. senin için kaybettiklerimin telafisi yok ama keşke değseydi..

ela:

ben değmeyen biriyim.

ekin:

ben değeceğini düşünmüştüm
gerisini sen düşün
ben yapmam gereken her şeyi yaptım senin için
hem de fazlasıyla

##

18 şubat..

ekin:

iki yudum bi şey içince neden seni özlediğim için neden seni kaybettiğim için ağlıyorum ki ben?!
arkadaşım sandığım herkes, tek tek gitti. ama seninki en ağırıydı. o arkadaş kazığının nasıl bi şey olduğunu emin ol ben senden daha iyi biliyorum. ama senin gidişin çok ağır geldi..

ela:

bi de bana çocuk diyosun ama sen benden daha çocuksun. vazgeçmeyi ve kabullenmeyi ben bu yaşımda öğrendim ama sana zor gelen ne? ben abim gibi annem babam gibi değilim defalarca söyledim. onlar gibi affetmeyi hoşgörüyü bilmem ben. aramız hiçbi zaman eskisi gibi olmicak bunu bil. sırf şu ısrarın için ve abimin hatırı için konuşmaya devam ederim senle. ama eski elayı bekleme benden tamam?

ekin:

eskisi olmayacaksa ne anlamı var

ela:

elimden bu kadar gelir

##

ekin:

elinden daha fazlası da gelir biliyorum. ama istemiyosun.
senin sevgilin mi var

ela:

ne alaka?

ekin:

canım dediğim insanlar sevgilileri olduktan sonra bana canın çıksın diyolar da o alaka

ela:

ben onlar gibi değilim öğrenemediysen ne ala

ekin:

burdan bakınca bi fark görünmüyo. sen de ilk hatamda sattın. beni dinlemedin.

ela:

alakası yok ki bunun adı satmak değil seninki de hata kadar basit bişey değildi. ya tamam uzatmayalım beni beğenmiyosan konuşma tmm mı

ekin:

saçma sapan konuşma

ela:

iyi o zaman her lafında beni suçlamaktan vazgeç sen de

ekin:

seni beğenmesem senin için bu kadar uğraşmam anlamındaydı o

##

25 şubat..

ekin:

tek bi soru sorabilir miyim ama dürüstçe cevap istiyorum

ela:

?

ekin:

ege'yle çıktın mı ya da çıkıyo musun

ela:

çıkmadım. çıkmıyoruz. şimdi konuşmuyoruz bile.

ekin:

üzüldüm
niye konuşmuyosunuz

ela:

seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum
ya da canım onla konuşmak istemiyo ondan konuşmuyorum oldu mu. bu alakasız sorularının sebebini öğrenebilir miyim?

ekin:

ona aşıksın bu kadar söylüyorum ve bi sebepten beni ilgilendirdiğini düşünüyorum

##

ela:

manyak mısın sen ya? sorunların mı var

ekin:

of ela sadece sordum niye büyütüyosun benden niye bu kadar çekiniyosun

ela:

kafandan saçma hikayeler yazıp bana saçma sapan cümleler kurma bi daha.

ekin:

açıklasam da dinlemezsin ki

ela:

açıklamanı kendine sakla. saçma düşüncelerini de

ekin:

saygısızlaşma. sana yaklaşmaya çalışanları da itme.

ela:

yaklaşmaya çalışıyosan böyle ucuz şeylerle gelme bana. yok egeye aşıkmışım yok çıkmış mıyız da amacın ne?