1. 64.
    0
    daha ne kadar sürcek bu hikaye panpa
    ···
  2. 63.
    0
    Dispanserden cıktıktan sonra kaldığımız pansiyona kadar yürüdük, Ezgi de bizimle birlikte yürüdü.
    Herhangi bir sağlıksal problemim görünmüyordu yalnızca olayın şokundan çıkmam,
    ve verdikleri ilaçların tesiri geçmesi adına beni müşahade altında tutmuşlardı.
    Onla birlikte yürürken hala verdikleri narkozun etkisinden midir bilmiyorum ama
    kaldırımlar, yoldan geçen insanlar hatta arabaların egzoslarından çıkan dumanlar bile gülümsüyordu
    yüüzme.. Pansiyona gidene kadar yüzlerce kez, içimden cümle kurdum tasarladım, düzenledim,
    dudaklarımdan dökebilmek için Tanrıya yalvardım ama bir türlü söyleyemiyordum..
    Altıüstü akşam iskeleye gelirmisin diyecektim yada
    iskelede benimleoturmak istermisin?,bu akşam iskelede dondurma yemeye ne dersin?,
    iskelde...
    Pansiyona çok yaklaşmıştık, söyleyemeyeceğim diye korkmaya başladım sanki altımdan kaldırım taşları akıyor ve bizi
    hep birlikte hızla pansiyona doğru çekiyordu, daha yavaş hareket edebilmek için belki üç defa
    bağcığım çözüldü diye eğilip bağlamaya çalıştım..ama nihayi sonuç hüzündü pansiyonun kapısının önüne
    gelmiştik..ve ben bundan sonra ne olacağını bilmiyordum ..
    annem: yavrum buyur çıkalım bir şeyler hazırlayayım size. dedi
    işte bu! dedim. içimden annem benim yaaa !
    Ezgi yine gülümseyerek konuşuyordu ve o konuşurken zamanın ezberinin bozulduğunu düşünüyordum..
    daha mı çok hızlanıyordu ne ?!
    Ezgi:annem çok merak eder isterseniz ben gideyim umarım yarın tekrar sizi görmeye gelirim. dedi
    Ve biraz sonra küçük adımlarla yanımızdan uzaklaşmaya başladı.. öylece durdum onu seyrediyordum buz pateni yapan küçük bir kız gibi
    yürümüyor akıyordu sanki ve uzaklaştıkça avucumda eriyen küçük kar taneleri gibi yok oluyordu.. birazdan köşeeyi döndüü
    ve kayboldu.
    ···
  3. 62.
    0
    geldim pampalrımmmmm
    ···
  4. 61.
    0
    reserved
    ···
  5. 60.
    0
    sardı panpa devam et gelince.
    ···
  6. 59.
    0
    güzelmiş lan
    ···
  7. 58.
    0
    önümüzdeki gece devam ederim ...
    ···
  8. 57.
    0
    reserved
    ···
  9. 56.
    0
    panpalr hikayemi sonuna kadar anlatacağim bütün gece uyumadım ama artık işe gitmeliyim devam edeceğim tşk tüm binlere
    ···
  10. 55.
    0
    herşey çok güzeldi.. Ezgi okuduğu kitaptan bahsetmeye başladı.. Sirk müdürünün kzı adında JOSTEiN GAARDER diye bir adamın
    kitabını okuyormuş.. anneannesınin kitaplığından almış çok heyecanlı ve akıcı bir kitap olduğundn
    söz ediyordu..ama hiçbirşey umurumda değildi daha fazla konuşsun diye can atıyor ve hiç konuşmasını bölmüyordum
    babam ve annemde hayretle onu seyrediyor ve şaşkınlıkla dinliyorlardı..
    sertçe odanın kapısı açıldı bu kez gelen orta yaşlı hemşireydi..
    elinde bir kaç sarı kağıtla..
    -hadi bakalım beyefendiyi taburcu edelim artık, dedi
    Ezgi hemşire odaya girince yatağımdan kalktı ve annemin yanına oturdu..
    içimden gırtlağımı yırtacak kadar sert bir tonda a.qqqqqqqqqq kadını diye haykırıyordum...
    ···
  11. 54.
    0
    çekinmeden sıcacık kanlılıkla, yatağımın kenarına oturuverdi..yok artık dayanamayacaktım.
    hiç kendinizi 18 katlık bir sitenin çatısından aşağıya salıverdinizmi? bilmyorum.. ama ben
    kendimi hızla düşerken görüyordum o boşlukta aşagıda sitenin parkına, betona çarpacakmış hissini
    dakikalrca yaşamıştım.. babamın şifonyerin üzerine koyduğu kitaba uzandı birden..
    aman Allahım küçük şirin dudaklarından kocamn laflar çıkmaya başladı bu kez duygularımın rengi
    birden laciverte bulandı, midemde mi beynimde mi olduğunu anlayamadığım bir açlık
    hissi duyuyordum.. yönünü babma dönüp..
    -sartre mı okuyorsunuz siz? diye sordu..
    -evet kzım, dıye yanıtladı babam
    -anneannemde sürekli sartre okur hatta bir çok sinemaya uyarlanmış filmini izledik beraber ama
    şuan benim okumam için çok erken olduğunu söyledi bende çok severim okumayı. falan dedi..
    babamın gözlerinde bir parıltı gördüm bu hem güzel hem akıllı kızı takdirle seyrediyordu.
    içimdeki kıpırtı gittikçe büyüyor ve dev yarıklara dönüşüyordu...
    ···
  12. 53.
    0
    Waaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    ···
  13. 52.
    0
    Çok sonra okuyacaktım Yahya kemalin 6 yaşında ilk aşkını yaşadığını, necip fazılın
    11 yaşında ilk şiirini yazdığını falan..ama ben haylaz mastürbasyon manyağı
    biriydim.. küçük bir bigibletçide yama yapılmış o pigiblet lastikleri gelip
    beni kaldırım taşlarıyla dudak dudaga getirmek zorundamıydı..ya Ezgi ye ne demeliydi
    14 yaşında bir çocugun başına gelebilecek en büyük felaketmiydi bu bunların hiçbirini düşünmüyordum..
    yalnızca penbe dudaklı bu kzın ağzından çıkan, kelimelere ihtiyacım vardı..
    ···
  14. 51.
    0
    en sonunda bir ilahi tonunda dudaklarından kelimeler dökülmye başladı..
    mer---ha---ba---ben---ez---gi--- bu ilahi sözcükler gri duvarlara çarpıp beynimde
    en yüce mevkilere oturuyor ve hafızama kazılıyordu sanki..a.q zihnimin bütün odalrını
    bir ses dolduruyordu ezginin agzından çıkan bütün cümleler toz pembe bir sandığa doluyor
    ve bu sandığın üzerinde ko..ca.mannnnnnn harflerle 'AŞK' yazıyordu..
    ···
  15. 50.
    0
    hamam otundan sonrasını okumadım
    ···
  16. 49.
    0
    Boynundan yakalanmış aslanın altında çırpınan ceylan misali titriyordum.. soğuk terler döküyordum
    Ezgi, kısık bakışları arkasında yanıp sönen su yeşili gözlerini, üzerimde gezdiriyor ben çarşafımın altında
    siper aalmış çaresiz bir er telaşıyla bu mitralyöz yağmurunda kana bulanmayı bekliyordum..
    ···
  17. 48.
    0
    Annem bir kez daha saçlarımdan okşamaya başlamıştı sözde terapist ayaklarıyla
    'geçti kuzum,bir şeyin yok,bak Ezgi de çok korkmuş... '
    neeeeeeeeeeee?
    Ezgimiydi adı Allahım..bu bir ceza olmalıydı. Ezgi bizim iş eğitimi hocamızın adıydı. kadın sürekli
    cezbedici elbiseler giyerdi en arka sıraya oturmak için kavga ettiğimiz günler olurdu onun derslerinde..
    Anlayın işte panpalar, kuçagınabir mont atarsın alttan çavuşu iştimaya çeker, terden boğana kadar şınav
    çektirisin..ama bu kadının derslerinde 31 çekmekten daha faydalı ne olabilirdiki..
    ···
  18. 47.
    0
    Kapı açıldı.bu kapının kaçıncı aralanışıydı bilmiyorum ama gözümün kapıda
    olduğunu biliyordum. içeri annemin gölgesinde biri daha girmişti.. Evet bu o'ydu..
    heycandan yanaklarım kızarmış olmalıydı, altıma işemiyim diye çarşafın altından çavuşun başını
    sımsıkı tutuyordum çok heyecanlıydım ve bu bende şiddetli bir sindirim sendromu
    uyandırmıştı sanki bağırsaklarım vücudumdaki tüm suyu çekip kasıklarımdan sürükleyerek
    testestoronlarımda biriktiriyorlardı ve bu konuda o kadar başarılıydılar ki
    itfaiiyecileri hayran bırakacak kadar iyi olduklarını iddaa edebilirdim.
    Annemin arkasında biraz durduktan sonra yanıma yaklaştı.. herkes suskundu
    ne diyeceğimi bilmiyordum bir an,dünün problemleri ve yarının endişelerini
    unutup bu an içinde bir ömür geçirebileceğimi düşündüm..ne oluyor lan bana.. dedim kendi kendime
    ben hiç bu kadar büyük laflar edemezdim ki..Orhan abiyi gördüm biran gözlerimin önünde sonra
    220 volt elektrik yemiş elektrikçi çırağı gibi birden kendimi yatağa gömdüm.
    ne alakası vardı lan Orhan biniyle bu altın sarısı saçları omuzlarına kdar dökülen
    dilberin.. Tabiki a.q Orhan abinin boynunda sallanıp duran şu kolye çağrıştırmıştı o da altındı a.q..
    ···
  19. 46.
    0
    babam annemin eve gittiğni ve temiz kıyafetler getireceğini söyledi...
    Sürekli kitap okuyan bir adamdı babm, canım sıkılmasın diye yine bir kitap
    açıp okumaya başlamıştı jean paul sartre ın iş işten geçti romanıydı bu..
    babam hep bir yazar olmak istediğini anlatırdı fakat bir şeylerin hep engel olduğundan söz ederdi..
    ünüversitede edebiyat fakültesinde 3. sınıf okuyormuş babm, dedemde o aralar haliç tersanesinde çalışan
    orta gelirli bir adammış..bir gün küçük bir kazanın meydana getirdiği felaket dedmi ailesinden çok uzaklara taşımış
    ve babamda evin en büyük çocuğu olduğundan tıp fakültesi okuyan 2. sınıf öğrencisi halam ve babaanneme bakmak için
    sgk dan faydalanarak dedemin pozisyonunda çalışmaya başlamış haliç tersanesinde..
    kitapdan satırlarla uçup gidiyordum.. zihnimde dar bir sokagın sonunda görünen paslı iki tokmağa sahip iki ayrı kapı görüyordum.. hangisinden girmeliydim.. kararsızdım..birine bir kaç adım yaklaşınca babmın sesinden
    sartre ın hikayesindeki karakterlerin sesi geliyor, diğerine dönüp baktığımda kırmızı bigibleti yanına
    çömelmiş hıçkırıklarla ağlayan su perisinin sesini duyuyordum..
    ···
  20. 45.
    0
    'o' dedim kendi kendime demek hayal değilmiş a.q ulan ya.. hala şuan yine hayal kuruyorsam falan deyip, düşünmeye daldım.
    kadınların altın günlerinde toplanıp abuk sabuk şeylerden bahsettiği bir gün
    komşumuz esma abladan duyduğum bir şeyi hatırladım.!
    'eğer gerçekle rüya olduğunu karıştırdığımız bir an olursa
    yumuşak bir yerimizi cimciklemeliymişiz'işe yararmıydı acaba..
    sol bileğime şiddetle parmaklarımın arasına sıkıştırıp çevirdim.. ahhhhhhhhhhhhh!
    sesim odanın içinde iyice yankılandı içeri koşarak babam girdi.
    -ne oluyor oğlum doktor şimdi geliyor neren ağrıyor? falan odayı telaşa boğdu
    -babacığım bir şy yok şurada kocaman bir örümcek gördüm falan dedim.
    ama içim içime sığmıyor dışarda gezinip duran cennet firarisi melekle tanışmak için can atıyordum..
    ···