+42
-1
Sakarya Serdivan ın bir köyünde yaşıyoruz abim annem babam ben ve abimin ailesi Salı günü saat 17.30 sıralarıydı. 2 yeğenimle evin önündeki sokağa çıktık . Çok sakindir bizim oralar saatte 2-3 araba geçer ya da geçmez . Küçük arabalarıyla 10 Metrelik yokuştan kayıyorlardı. Bende yolun karşsında bekliyordum. Yol dediğime bakmayın patika gibi . Elektrikli bir motor ve arkasında ufak bir römork olan kartoncu adam geçiyordu. Ama ben farketmedim. Çünkü sesi yoktu motorun .Telefonuma bakıyordum. O sırada 3 yaşındaki yeğenim küçük arabasıyla römorkun altına girdi. Motorun frenleri tutmuyormuş. 30 metre sürüklendi. Dur lan dur lan diye bağıra bağıra bende koştum peşinden. Römorkun altından çıkardığımda yüzünün sağ tarafı kandı kafasının arkası yarılmıştı hemen tişörtümü çıkardım yaraya bastırdım. Yengem koştu yalın ayak o yetişti. O ara da bir hışımla kalktım adama iki yumruk savurdum adam yere düştü ben tekrar yeğenime baktım. Bilinci açıktı . Tekrar adama döndüm ayağa kalkmıştı. Bir sağ yumruk daha attım yere kapaklandı kulağından kan geldi. Sonra yan komşumuz arabasıyla geldi hastaneye kaldırdık. Adatıp hastanesine ora özelmiş adli olaylara bakmıyorlarmış. Ordan Sakarya eğitim araştırma hastanesine gittik. Resüsitsayon odasına aldılar . Orada 6 saat beklerken ömrümden 10 sene gitti. Tehlikeli bir durum olsa ben nasıl yaşardım beyler ? ilk kez böyle bir acı yaşıyordum. 6 saat sonra tomografi için çıkardılar bi baktım gözleri açık elimdeki suyu gördü . “Fu fu” diye seslendi susamıştı ama su içmesi yasaktı . Servise çıkardılar çok şükür bişey çıkmadı beyninde . Kafasında 25 dikiş var toplam . Sabah taburcu olduk . Atlattık herşeyi şu an iyi ama ben değilim beyler . Ya bi traktör olsaydı ya bi kamyon olsaydı. Ben bu travma yı nasıl atlatıcam. 6 yaşındaki abisi kazadan sonra terliklerini öpüyordu kardeşinin yaklaşık 12 senedir ağlamayan ben hüngür hüngür ağlıyorum hala nasıl dayanıcam ben bu acıya