-
1.
+4BEN BiZiM ÇOCUKLUĞUMUZU ÖZLEDiMTümünü Göster
Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi,hep evdeydi.
Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki
En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.
Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden,
kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik.
Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.
Kısacacı evine girip gelen (ki sadece çişi gelen giderdi evine) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.
Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.
Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.
Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.
Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi
kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,
onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi,
en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.
Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık.
Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.
Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.
Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.
Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum.
Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş
hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var içinde yaşayan yok.
Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar…
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..
Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür.
Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
iyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?
Yoksa hak mı ettik?
ya sizce ?
-
babama suni vajina aldırmalıydım
-
ben neden bu iktidara denk geldim ki
-
bu gece ölmeyi o kadarda çok istiyorum ki
-
öğlen suni vajinaya penis banmayla
-
1 dakika bile kafam rahat etmiyor
-
öğlen tabldot yemeğe 200 lira verdim
-
bugün yediklerim sıralı tam liste 9 ocak
-
kaptan kirk ufuk abiniz olarak inciyi birakicam
-
terminatör ü artık kaira oynasın
-
birazdan tabldot yemeğim gelecek
-
yine gereksiz bir saatte uyandım
-
karalama defteri silgiye ilgi duyarken
-
aslında hayat bayat ekmek
-
sümüğümü kaybettim lan
-
3 bin tl sermayem var
-
eğer devlet apo binine karı ayarlarsa
-
internete bağlı olmayan bir
-
şu koca sözlükte parçacık hızlandırıcı yapmayı
-
ölmek istiyorum ama arkamdan gülerler
-
3 sene sonra ilk defa berbere gittim
-
bu o evladı nasıl 78 yaşında
-
sol kalça ağrısı
-
olm çok riskli bir iş deneyip zengin olmayı
-
özgür olmak için geri sayım başladı
-
babama kitap aldırmalıydım v1759
-
olum ben varya asla evlenemem
-
babama kitap aldırmalıydım v90125
-
ben karı olsam hotwife olurdum
-
haftaya biletimi alıyorum siz de burada
- / 1