+5
-3
bu başlığın altını kimseye nasihat vermek yada iyiyi kötüyü ayırt edemeyecek kadar salak olduğunuzu söylemek için doldurmucam. kendimin ne kadar pislik bir insan olduğumu görmek için ve tekrar tekrar kendi yüzüme vurmak için; uyuşturucu ve hayatımı nasıl etkilediğini yazıcam.
şu an 24 yaşındayım ve uyuşturucuya 17 yaşımın başlarında ot içerek başladım:
lise sona kadar ot haftanın en az 3 günü içtim. ilk zamanlar arkadaşlarla ergence triplere girip eğlenceli olan bu otun aslında başlangıç olduğunun farkında değildim. hatta her içtiğimizde 'asla kimyasal içmem' lafını dilimden düşürmezdim. ot ile olan bi ilişkim lise sona kadar düzenli olarak devam etti ve lise sonun iyice sınava doğru yaklaşır olan kısımlarında hafızamın azaldığını ve unutkanlığımın arttığını farkettim fakat çok takmadım. üniversite sınavında turizm gibi dandik bi bölüm kazanıp üniversite hayatına atılmayı beklerken.
hazırlık başlamadan önce ilk defa sıradan ot dışında bonzai denedim:
denememin en büyük nedeni ne kadar zararlı olabilir ki düşüncesiydi. o kadar senedir ot içiyodum sonuçta ne olucakki düşüncesi her defasında sürükleyen şey olmuştu. bonzaiyi ilk bong olarak içtikten 5 dk sonra çok fazla hızlandığımı ve çok mutlu olduğumu farkettim. fakat kafası yarım saat sürdükten sonra bi tane daha içtim. ertesi gün 1 tane daha ve 1 tane daha derken hazırlıktan önceki bütün yazımı bonzai içerek geçirdiğimi farkettim. hazırlığa başladığımdaysa ayaklarımı sürekli titrettiğimi farkettim ve bu çok sinir olduğum bişeydi. arada tabiki ota her zaman olduğu gibi devam ediyodum ve bonzai olduğu zamanlarda da hep içiyodum.
hazırlık başında tanıştığım arkadaşım 1 ay sonra elinde bi tane jamaican poşetiyle geldiğinde açıp içmiştik bile:
jamaican çok farklıydı. jamaicanı ilk içtiğimde o kadar çok yükseldim ki konuşamadım. 40dk sonra kafası düştüğünde ben ilk içişim olduğunu ve bişey anlamadığımı söyleyip bi daha içtim ve bi daha. 2 ay jamaica ağırlıkta ot ve arada bonzai içmeye başlamıştım. jamaica çok değişikti. korkutuyodu beni her içtiğimde ve o korku bi süre sonra hoşuma gitmeye başlamıştı. fakat 2 ayın sonunda paranoyamın içmediğim halde bile çok fazla olduğunu farkettim. önceden ot ve bonzaiyi bırakmamıştım fakat ilk defa bu kullandığımı bir daha kullanmam demiştim 2 ay sonra. ve jamaicayı bir daha içmemek üzere bıraktım (tabi bi süre sürdü).
ara tatilde kuzenimin yanına istanbula gittiğimde ilk defa kimyasalla olan tanışmam gerçekleşiyodu. thc :
kuzenim beyaz bi toz parçası çıkardı ve sigaranın filtresini çıkarıp ucuna bandı ve ilk nefesi güçlü bir şekilde çekmemi söyledi. ben de öyle yaptım. 3 ve ya 4 dakika geçmiş olması lazım, inanılmazdı. çok fazla bir özgüven patlaması yaşamakla beraber sürekli aptal bir gülümseme ve enerji deposu hakimdi. bunu çok sevdim işte diyodum kuzenime, 2 sene önce ağzıma bile sürmem diyen çocuğu unuturcasına.. istanbulda kaldığım 2 hafta süre boyunca günde 2 defa thc ve gün için sürekli ot içmeye devam ettim. izmire döndükükten sonraysa bişey oldu. döneli 2 gün olmuştu ve ilk defa içtiğim bir şeyi özlüyordum. her yere sordum thc bulmak için. konuşmadığım herkese sordum bütün kanallarıma sordum. ben sadece onun verdiği kafayı özlediğimi düşünüyordum oysa ki..
sonra bi arkadaşım ondan izmirde bulamayız ismini bile ilk defa senden duydum diyip onun yerine hap atalım dedi:
thc içmiştim ve onu arıyodum yokluğundan belki biraz da olsa kurtulurum harmanlığım geçer diye tamam dedim arkadaşıma. hapı ilk attığımda çok konuştum ve dans ettim inanılmaz enerjiktim. aradan biraz daha geçti kafam düşerken bi tane daha attım. ertesi gün gittik biraz daha çözdük. ve ben kendimi haftanın en az 3 günü patlarken onun dışındaysa sürekli ot içerken buldum. sanırım bu hazırlığın sonuna kadar böyle devam etti. bi sorun göremiyodum diğerlerinin aksine fakat son aylarda her 5 sevişmemden en az 2sinde sertleşme problemi yaşamaya başlamıştım ve bunun hapla ilgili olduğunu anlayınca onu da bıraktım.
ben kendi başıma sadece ot içmeye devam ederken skunk ile tanıştım:
heralde ottan bi farklılığı olmadığını anladığım tek uyuşturucuydu. sadece çok iyi denk gelmiş bi sigaradan 3-4 kapak bong yapmışsın gibiydi skunkın bi kapağı. denk geldikçe içerim mutluluğu güzel.
ben her gün daha bi çıkmaza girerken arkadaşım bi gün telefonla aradı ve ocak lazım olduğunu ve dmt kaynatıcaklarını söyledi eğer ocağı getirirsem bana da dmt içiriceklerini söylediğinde mutfaktaki ocağı sökmüş ve belediye otobüsünde buluyodum kendimi, nasıl bir müptezelliğe doğru gittiğiminse bu hareketimden bile farkına varamamıştım..:
dmt içtiğim geceyi hatırlamıyorum ve korkup bi daha içmeyeceğimi söyledim. bütün gece boyunca abuk subuk hareketler yapıp durmuşum ve son çare durmam için beni bağlamak zorunda kalmışlar. herneyse zaten bi daha da denk gelmedim. denk gelsem içermiydim? bilmiyorum..
günden güne artan unutkanlığım devam ederken çok arada denk gelen bi çok uyuşturucuyu daha denedim; mantar , tatula , kokain belki de şu an adını hatırlayamadığım ayda yılda bir denk gelen şeyleri de denedim.
üniversite 2. sınıfın ortasına doğru ağırlı olarak sıralamasıyla ot, hap, jamaika, bonzai içmeye aralıksız devam ettim. sanırım üniversite 2. sınıfın ilk döneminde ayık olduğum tek bir gece yok.
2. sınıfın sonuna doğruysa vücuduma arada titremeler giriyor. ellerim ayık oldugum zamanlarda sürekli titriyor, unutkanlığım sinir bozucu olmuş, her şeye çabuk parlayıp hiç bişeyi aynı anda sallamıyorum ve paranoyak bir insan olduğumu biliyordum artık. bir şeye odaklanamıyor ve uzun cümleler kuramamaya başladım.
üniversite 2. sınıfın sonuna doğruysa çok değişik bir şey denemeye koyulmuştum. ilaçları biraz araştırdım. ilk olarak tantum ile olan bu ilaç ile kafayı bulma yollarım çok zor ama çok güzeldi. tantumu ilk içtiğimde 20 tane atmıştım. heralde 9-10 kere kullanmışımdır ama en son kullanışımda 60 tane içtiğimi hatırlıyorum.
tantumla olan bu diyaloğum bittikten sonra sırasıyla, prozac , xanax , ritalin , nervium ve cipralex ile devam etti. bilmek ister misiniz bilmiyorum ama ritalinden 4-5 tane kırıp burundan çektiğiniz zaman kokaini pek de aratmayacak bi kafa yaşadığım doğruydu.
şu ana 3. sınıftayım ve bu gece uyuyamadım ve uzun zaman sonra ayıktım belki de bu yüzden uyuyamadım bilemiyorum.. daha demin 2 tost yedim ve üstüne bi tane daha ilaç olan secita yı bakalım kafa yapıyo mu acaba diye içtim.
yıllar boyunca kullandığım şeyler vücudumu bir hayvandan farksız hale getirdi.24
yaşındayım ve kelim ayrıca 1.87 boyuma rağmen kilom sadece 55. gözlerimin altı her zaman mosmor ve çenemi kastığım bi tikim var. yukarıda yazdığım etkiler hala devam etmekte.
bu yolculuğum boyunca yanımda; böbrekleri bi gece de fazla hap attığı için iflas edip ölen 2 arkadaşım ve torbacılıktan hapse düşmüş çok yakın 2 arkadaşım var.
haa bu arada komik bi anımı da sıkıştırıyım şuraya bi kere internette tylol hot kafa yapar diye bişey görmüştüm ve evde olan tylol hotun birazını bong kapağının içine koyup içmeyi denemiştim.. komik değil trajikomik belki de..
bu yazım lisede ki kardeşlerime gitsin. ben de iradesi çok güçlü bi insandım böyle olmamın sebebi ne arkadaş çevremdi ne de başka bi neden sadece kendindim.
sözlüğe fazla girmiyorum herkes kendine iyi baksın ..