ben bir telepatım sorularınızı alayım

telepat, telepati yeteneğine sahip kişi anldıbına gelir. telepati de düşünceleri okuyabilme demektir.

her insanın telepati yeteneği vardır. 10 üzerinden değerlendirirsek eğer insanların yüzde doksandokuzunun telepati yeteneği 1 in altında değerlendirilir. diğer yüzde 1 lik kısım ise 1 den 10 a kadar değerde farklılıklar gösterir.

telepati için beyin dalgalarını kontrol edebilme, duygusal zekanın ileri düzeyde titreşime sahip olabilmesi gibi özellikler şarttır.

duygusal zeka, beyinin ön kısmı, alnınızın bulunduğu yere yakın kısımda yer alır. gözler ise bir silahın namlusu gibi, duygusal zekanın belirli frekanslarda yayınladığı elektromanyetiksel akımların çıkış noktası, hedefe kilitlendiği yerdir.

bazı insanların sadece bakışları ile taşı ikiye yarabilmeleri olayının aslı, duygusal zekalarının çok güçlü olması mevzusu ile alakalıdır. bu kontrolsüz bir güçtür ve tehlikeli olabilir.

telepati ile alakalı sorusu olan yok mu amk?

@4 teletabi değil dıbına koyim, telepati dedim. çok teletabi izlemişsin, bilinçaltında yer etmiş, algıdaki seçiciliğin gibilmiş. zihin kontrolü işte böyle oluyor dıbına koyim.

@5 evet var. insan bilinci ışıktan kat ve kat hızlı hareket eder. bu nedenle bilinç için mesafe kavramı yoktur. düşünce ışıktan hızlı yol alır. telefon çalmadan telefonun çalacağını hissetmek, yada arayanı doğru tahmin edebilmek, uzun süre görüşmediğin bir arkadaşının bir an aklına gelmesi ve kısa süre içerisinde onunla karşılaşman veya seni araması... tüm bunlar da düşük derecedeki telepatinin birer örneğidir.

@8 muhtemelen küfürlü bir söz düşünüyorsun amk.

@12 çok film izliyorsunuz amk. senin bir telepatın yolladığı dalgaları algılayıp, yorumlayabilmenin için, bir telepat olman gerek. yani ancak iki telepat, düşünce yoluyla birbiri ile iletişim kurabilir.

@18 senin dediğin biçimde bir telepati yeteneği mümkün değil. daha önce hiç karşılaşmadığın birisiyle, zihinsel köprü kurmadığın birisi ile, uzak mesafe, görmeden etkileşim kurmak çok zor ve uzun iş. daha önce etkileşim kurulmuş birisi ile, mesafe farkının bir önemi olmadan ister biri marsta diğeri ay da olsun, etkileşim kurulabilir.

@21 transandantal meditasyonu kastediyorsun herhalde. o konulara girmeyi tercih etmiyorum. zararlı olabilecek mevzular bunlar.

genel olarak zihin dalga boylarını kontrol edebilme alıştırmaları yapmak çok faydalı olabilir. özellikle zihni, bilinci, sıfırlamak, bütün düşüncelerden, görüntülerden arındırmak, nefes egzersizleri yapmak, başlangıçtaki yapılacak olan şeyler.

dünyaca tanınmış bir telepat hakkında bir bilgiyi buraya alıntılıyorum.

ingiltere’de yayınlanan The Sun gazetesi israilli sihirbaz Uri Geller’in CIA için çalıştığını duyurdu. Geller’in yanıtı, “Karanlık işlerde değil, olumlu misyonlarda yer aldım” oldu.
Zihin gücü ile kaşıkları bükmesi ile tanınan Uri Geller’in soğuk savaş döneminde CIA yararına çalıştığı ve özel yeteneklerini adı belirtilmeyen bir Sovyet liderini ikna etmek için kullandığı ileri sürüldü. The Sun gazetesinde yer alan haberde; Michael Jackson’un yakın dostu ve sırdaşı olan Geller’in CIA’in kendisinden telepati gücünü kullanarak bir domuzun kalbini durdurmasını istediğini, ancak aynı şeyi bir insana yapmasını isteyebilecekleri endişesi ile reddettiğini söyledi.
Telepati uzmanı Uri Geller’in gizli ajan olduğu dönemleri konu edinen “The Secret Life of Uri Geller- Psychic Spy?” adlı bir belgesel çekildi. Vikram Jayanti’nin yönetmenliğinde çekilen film geçtiğimiz hafta ingiltere’de düzenlenen bir belgesel film festivalinde gösterildi. The Sun gazetesinin kendisi ile gerçekleştirdiği söyleşide Vikram Jayanti, 1977’de ABD’ye başkan seçildiğinde Jimmy Carter’ın ilk yaptığı şeylerden birinin Uri Geller’in kendisine Sovyetler konusunda verdiği brifingi izlemek olduğunu söyledi.
1946 yılında Tel Aviv’de dünyaya gelen Uri Geller yaşdıbını ingiltere’de sürdürüyor. Emekli çavuş Itzhaak Geller ve Manzy Freud’un oğlu olan Geller, annesinin tarafından Sigmund Freud ile akraba olduğunu iddia ediyor ancak bunun kanıtı bulunamadı.

@22 amk bilimde nasıl geriysek, her konuda nasıl 20 sene geriden takip ediyorsak dünyayı, bu konulardada eski zihniyet hala hakim bizde.

--spoiler--
http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/10858173.asp
--spoiler--

yukarıdaki haber istihbarat örgütlerinin bu konularda nasıl ilerleme katettiklerini anlatıyor.

türkiyede ise son 20 yılda bu konuların farkına varıldı, çalışmalarda ise bir arpa boyu yol alınamadı. neden acaba?