-
26.
+7ilk olarak köyü tanımamız gerekiyordu. o yüzden tam olarak bi ayrılış yaşamadık küçük birer çanta alıp çıktık yola. otobüsle gidecektik. ortalama 12 saat sürecek yolculuğumuz vardı. uzun yolları severim bu nedenle otobüsü tercih etmiştik. otobüse bindik ben şiir yazmaya o müzik dinlemeye devam ediyordu. yanımıza aldığımız bir şişe votkamız vardı. hava hafif esiyordu ve böyle havaları çok severdim her şey son derece iyi gidiyordu. ilk mola yerine geldiğimizde çakır keyif bir halimiz vardı. sigara içmek için dışarıya çıktık. burada ki hava çok daha soğuktu. sigarayı yarısında atıp çay almak için kafeteryaya yöneldim. çaylarımızı alıp biraz ısındıktan sonra anons geldi ve otobüsteki yerlerimizi aldık.Tümünü Göster
yolun yarısını tamamlamıştık ve ikinci mola yerindeydik bu mola biraz daha uzundu ve etraf oldukça sakindi. lavaboya gitmek için otobüsten indim. kafeteryanın içinden geçerken hediyelik eşya satan bir bölümde hançer gördüm. hoşuma gitmişti kılıfının işlemeleri ve satın alıp lavaboya gittim. içeriyi temizleyen yaşlı bir adam vardı. kolay gelsin dayı diyerek yanından geçtim cevap vermemişti ve bir şey söyleyip cevap alamamak zoruma gitmişti her zaman. arkamı dönüp sert sert baktım. yaşlı adam elleriyle dilsiz olduğunu anlatmaya çalıştı. yapmış olduğum sert tavırdan dolayı özür dileyerek tuvalete girdim. işerken aklıma ilk kurbanımın bu olabilme olasılığında neler olabilir diye düşünüyordum ve büyük olasılıkla yakalanma riskimin az olacağını düşündüm. elbiselerime kan bulaşmaması için pantolonumu ve montumu çıkardım. dayıyı yanıma çağırıp yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim. elindekileri bırakıp yanıma geldiğinde direk olarak hançeri boğazına saplamaya başladım elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordum. bir kaç darbeden sonra adamın hareketsiz kaldığını fark ettim tuvaletin kapısını kapattım ve musluğu açtım. etrafa yayılan kanları çek-pasla tuvaletin içine doğru boşalttım. o an birinin içeri gelmesi tüm her şeyi mahvedecekti şanslı olduğumu düşündüm. adamın gözlerine baktığım anda içimi inanılmaz bir haz kaplıyordu. adam gözüme o kadar güzel görünüyordu ki hiç bir insanda bu sıcaklığı ve samimiyeti görememiştim. tüm bu olaylar yaklaşık olarak 9-10 dakika içinde gerçekleşmişti. tahminen bir o kadar daha sürem vardı adamın kafasını tuvaletin deliğine doğru yatırdım akan kanlar direk olarak tuvalete akıyordu. ortalığı temizlemiştim ve tuvaletin içinde kalkış için anons yapılmasını bekliyordum. ilk tecrübemi edinmiş ve büyük bir haz duymuştum. anons gelince elimdeki çek-pası kapının koluna sıkıştırıp açılmamasını sağladım. tuvaletin üstündeki boşluktan bir yanda ki tuvalete geçip kapıyı tekrar kontrol ettim ve sağlam bir şekilde kapatmıştım. otobüse binip yolculuğumuza devam ediyorduk. -
-
1.
+1çek pas ne laaa
-
2.
0way anasını lan...
-
1.
-
27.
+73. bölüm sonu dostlar. yeni bölümü yakın zamanda giricem. takipte kalın. rezervelerinizi almayı unutmayın. Saygılar!
-
28.
+7Kız adamla 5 dakika kadar konuştuktan sonra daha ıssız bir yere doğru çekmeye başladı. Hazırlanmıştım hançerimi çıkarıp hızlıca adamın arkasından üzerine atlayıp boğazına saplamaya başladım ikinci darbede yere yığıldı. Yaklaşık 10 dakika kadar can vermesini izledik. Gözlerindeki yaşam enerjisi söndükçe bizdeki artıyordu. Sıra adamı eve taşımaya gelmişti. Kanın durmasını en azından durdurabilecek kadar yavaşlamasını bekliyorduk. Beklediğimiz an gelince kurbanın kafasına bir poşet geçirip iyice bantlandık daha sonra bir çuvala koyup arabaya zütürdük bu yöntemle arabaya hiç kan bulaşmayacaktı. Kıyafetlerimizi değiştirdikten sonra köye doğru yola koyulduk. Köye vardığımızda kimsenin bizi izlemediğinden emin olduktan sonra kurbanı kümesten yeraltında ki yerimize zütürdük. Banyoda küvetin içine bırakıp ambalajı açmaya başladık. Artık kurbanı düzeltme vakti gelmişti. ilk olarak yaraları dikecektik bunu ilk kız yapmak istese de daha fazla dayanamayıp klozete kustu ve görevi ben devraldım. Yaraları diktikten sonra duşta temizledim kuruladım yeni kıyafetler giydirdim ve saçlarını taradım. Eskisinden daha iyi görünüyordu. içeri salona taşıyıp tekli koltuklardan birine oturttum. Kız biraz daha iyileşip yanımıza geldi. Hep beraber şarap içip gülüyorduk bi ara dans etmeye çalışsakta pek başarılı olamadık bunun üzerine çalışmamız gerekiyordu.
-
29.
+7elime kağıt ve defter alıp yeni şiirler yazmaya başlamıştım. bu kadar keyifli hissede bileceğimi düşünmezdim. şarkılar mırıldanıyordum. kız birden bu işte beraberiz dedi. bu kadarı fazlaydı bunu bilmemesi gerekiyordu. seni gördüm dedi. ve bir daha aynı şeyi yapmamanı rica ediyorum diye iğneleyici bir ifadeyle söyledi bunu. nasıl diyebildim. unutma seni sürekli olarak takip ediyorum ve bu işte beraberiz dedi. tüm hevesim kursağımda kalmıştı. son mola yerine geldiğimizde sigara içmek için otobüsten inip kuytu bir köşeye geçtik ve neden yaptığımı sordu. kendime hakim olamadığımı ve fırsat varken değerlendirmek istediğimi söyledim. bunu tekrarlamamı istedi ve ben fırsatını yakalarsam seni bile öldürürüm diye cevapladım. alaycı bir gülümsemeyle karşılık verdi. bu tavırlarına tav oluyordum bir yanım ona daha çok bağlanıyor diğer bir yanım onu parçalara ayırmak istiyordu. sigaralarımızı bitirip otobüse bindik ve biraz yol yorgunluğundan olsa gerek uyuya kalmıştım. yolculuğun bittiğini duyuran anonsla uyandım artık yeni şehrimizdeydik. şehir merkezinde bir otele yerleşip biraz dinlendikten sonra köyü keşife çıkmaya karar verdik. esnafa nasıl gidebileceğimizi sorup köye doğru yol aldık. köy oldukça ıssız bir yerdi. köyde yaşayan birilerine rastlamak için baya bir yol yürüdük ve bir eve denk geldik. iki yaşlı insan karşıladı bizi. hoş bir karşılama olmuştu kendimizi tanıtmaya ve köye geliş amacımızı şu şekilde ifade ettik. şehir yaşamından çok fazla sıkıldığımızı ve hayvancılıkla uğraşmak istediğimizi bunun için üniversitede eğitim aldığımızı ve maddi durumumuzun iyi olması sebebiyle buraya da bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine öğrenip geldik. arsasını satan birileri varsa onlarla nasıl irtibat kurabileceğimizi bize yardımcı olup olamayacaklarını sorduk. yardımcı oldular bir kaç ev vardı satılığa çıkan biraz tadilatla istediğimiz kıvama getirebilirdik. sahiplerine şehirde ulaşabileceğimiz bir kaç adres aldık ve görüştük her şey olumlu geçmişti. istanbul'a dönüp evimi satılığa çıkarmıştım. bir yandan köydeki evin tadilat işlerini bitirmeye karar vermiştik. yaklaşık 1 ay içinde evi istediğimiz konuma getirmiş istanbul'da ki evi satmış ve taşınmak üzere yola koyulmuştuk.
-
30.
+67. Bölüm
Sabah uyandığımda bizimki yanımda yoktu. Her zaman aynı şey oluyordu ben bir şey yapmaya kalkıştığımda bizimki sabahları benden önce uyanıyor ve duruma müdahale edip hevesimi kursağımda bırakıyordu. Aynı şeyin olmasından korkuyordum ve olmamasını umut ederek mutfağa indim. Bizimki mutfakta yoktu ve koşarak yeraltına indim ama lanet olsun ki burada da yoktu. Her yeri arıyordum fakat yoktu. Köydeki 4-5 haneyi tek tek aradım fakat hiçbirine de gitmemişti, nerede olabilirdi. Jandarmaya gitmemiş olmasını umut ediyordum. Gün bitmeden geri döneceğini umut edip günlük işlere başladım, oysaki bizimki buralarda olsaydı planım şehre inip bir kurban bulmak olacaktı. Standart işlerimi yapmaya başladım tek başıma olduğum için zorlanıyordum. işlerimi bitirdiğimde akşamüzeri saat 4 gibiydi ve bizimki ortalıkta yoktu. Yorulmuştum ve terliydim temizlenmek için duşa girdiğimde aynaya yapıştırılmış bir not gördüm. -
31.
+68. bölüm sonudur. yeni bölüm için rezervelerinizi alın. Saygılar!
edit: yarın 2 bölüm girip yazmayı bırakıyorum. -
-
1.
0Yazmayı bırakıyorum derken
-
-
1.
0Hikayeye devam etmiyorum
-
2.
0Niye lan çok güzel yazıyodun başka hikaye yazcakmısın
-
3.
0sanmıyorum
-
4.
+1Yaz la yaz sen yaz ben ezberlerim bile aminakoyum yaz lutfen yaz kardes
diğerleri 2 -
1.
-
2.
0Kardeş hikayeyi bitir lütfen cidden son zamanlarda okuduğum en hikaye olabilir
-
3.
0gece son 2 bölüm giricem
diğerleri 1 -
1.
-
32.
+6Sabah uyandığımda bizimkini göremeyince biran afallasam da çok geçmeden istanbul’a gittiğini hatırladım. Kahvaltı için mutfağa inip kendime omlet yapıyordum, sade bir omlet. Sonrasında dışarıya çıkıp köy işlerini halletmem gerekiyordu fakat hiç keyfim yoktu. Bir tepsiye kahvaltı hazırlayıp yeraltına indim. Rehinenin ellerini çözüp kahvaltı yapmasına izin verdim. O kahvaltıyı yaparken ben sigaramı içiyor ve bizimkini şikayet ediyordum. Bana haber vermeden gidişini, ortak olduğumuzu bunun bir ihanet olduğunu anlatıyordum. Rehine aramızda duygusal bir şey olup olmadığını, nasıl tanıştığımızı, seri katilliğe nasıl başladığımızı falan soruyordu fakat ben o yokmuş gibi davranıp hiçbir sorusuna cevap vermiyordum. Bundan rahatsız olacak ki başka soru sormadı. Ben biraz daha konuştuktan sonra kahvaltı tepsisini alıp rehineyi bağlayıp çıktım. Arabaya atlayıp şehre doğru gidiyordum. Köyden çıkmak üzereyken tanımadığım bir numaradan aranıyordum. Telefonu açtığımda karşımdaki sesin bizimki olduğunu anladım. Bana, bensiz bir işe kalkışma ve ne yapmak için yola çıktıysan yapma sonu iyi değil diyordu. Tüm bunları nasıl anladığını her hareketimi nasıl bildiğini bir türlü anlayamıyordum. Bana haber vermeden neden gittiğini sorduğumda yakın zamanda döneceğim merak edilecek bir şeyin olmadığını söylüyor ve her seferinde beni ikna ediyordu. Köyden çıkmadan eve geri döndüm.
-
33.
+6Gece olduğunda üst kattaki yatak odamıza geçip yattık. Sevişmek istediğimi söylediğim de bizim kız bunu isteğimi reddetti. Çünkü yeraltında ki kızdan etkilendiğimi ve sevişirken onu düşleyeceğimi biliyordu. Düşüncelerimi okumasından nefret ediyordum. Çaresiz uyumaya karar verdim. Sanırım 2-3 saat geçtikten sonra uyandım bizimkinin uyuyup uyumadığını kontrol ettim, ağır bi şekilde uyuyordu. Yeraltına indim. Kızın yanına geldim sigara yakıp ağzına bıraktım ve birer kadeh şarap doldurdum. Biraz sohbet ettikten sonra onu yatak odasına zütürüp soymaya başladım. Teni çok güzel kokuyordu, baş döndürücü bir koku. Dudakları muazzam şekilde tatlıydı. Göğüslerinin arasındayken kendinizi uzayın boşluğunda gibi hissediyorsunuz. Sevişmeye başlayalı 5 dakika olmuştu kapının açıldığını hissettim ve ölü erkek dostumun olamayacağını biliyordum. Bizimki gelmişti bu nedenle arkamı dönmedim ve sevişmeye devam ediyordum, bir iki dakika sonra yeter artık giyin üstünü dedi yukarı gel dedi kapıyı kapatıp gitti. işimiz bitince banyoya geçip beraber duş aldıktan sonra onu giydirip yukarıda ki yatağıma çıktım. Bizimki uyumamış beni bekliyordu. Bana tavır alacağını düşünüyordum fakat yatağa yattığımda üzerime çıkıp beni öpmeye başladı. Amacını anlamamıştım aşağıda bizi izleyip tahrik mi olmuştu yoksa bu şekilde beni daha çok tahrik edip bir daha bir ölüyle sevişmemi engellemeye mi çalışıyordu anlayamıyordum. Boşver buraya odaklan dedi. Lanet olsun sen düşüncelerimi okurken ben sana nasıl odaklanabilirim. Hiç gücüm yok diyerek üzerimden indirdim ve arkamı dönüp uyudum. Hiçbir şey demedi sadece sarılıp uyumaya başladı.
-
-
1.
+3içinde yaşayan ve sana bunu yazdıran düşünceler daha fazla dikkatimi çekiyo. Başarılısın ve takipteyim.
Edit: Bilinç altın ürkütücü -
2.
0bence kız hayal ürünü...
-
1.
-
34.
+6Kurban bizleri ellerinde bıçaklarla ve karşısında bir rehinenin oturduğunu fark ettiğinde gözlerinde ki korku tarif edilemez güzellikteydi. Evet bu durumdan müthiş haz alıyordum, ölüm öncesi korku anları ve katili Tanrı kadar kutsal görme haline bayılıyordum. Kurbanı tam öldürmeye başlayacakken rehine durmamızı isteyen bir çığlık attı. Öfke dolu bir şekilde geriye döndüm hançeri tam ona saplayacakken ben öldürmek istiyorum lütfen bana bu imkanı verin ölmeden önce birini öldürmek istiyorum dedi. Bizimkine baktım ne diyeceğini merak ediyordum. Ne bakıyorsun bunu kabul etmeyeceğiz değil mi? Dedi. Kabul edebiliriz, dedim. Amacını anlayamıyorum ne yapmak istiyorsun bizimle mi çalışacak ona bir yer mi ayarlayacağız nedir bu yaptığın şeyin mantığı nedir, diye bağırıyordu. Sakinleşmesini istedim istediğim tek şeyin bu işin bir şov halini alması olduğunu söyledim. Rehinenin önce arkadan kelepçeli ellerini ön taraftan kelepçeledim, daha sonra ayaklarını çözüp yanından uzaklaştım ve masanın üstünde duran hançeri alıp kurbanı öldürmesini izlemeye başladım. Rehine kurtulmak için bize saldıramazdı çünkü elimde av tüfeği ile bekliyordum. Rehine, kurbana yaklaştı ve bize baktı. Daha sonra hançeri kurbanın yüzüne zütürecekken, hayır! diye bağırdım yüze darbe olmayacak dedim. Rehine başıyla onayladı ve kurbanın gömleğini kesmeye başladı daha sonra göğüs derisini kazmaya başladı. Acı içinde bağıran kurban rehinenin gözlerinin içine bakıyor ve gözleriyle kin ve öfke akıtıyordu. Rehine bu durumdan rahatsız oldu ve hançeri adamın sağ gözüne batırdı bu kadarını kaldıramıyordum ama bir yandan da haz alıyordum. Rehine kurbanın gözlerini oyduktan sonra çok geçmeden hançeri gövdesine üst üste defalarca sapladıktan sonra kurbanı öldürdü.Tümünü Göster
Hançeri bize aksi yönde kendinde uzak bir yere fırlatmasını söyledim ve dediğimi yaptı. Rehine inanılmaz bir şekilde haz duymuştu bunu kahkahalarından anlıyordum. Yerine oturmasını söyledim. Dediğim her şeyi yapıyordu. Ona böyle bir fırsatı verdiğim için beni sanırım Tanrı olarak görüyordu. Her şeyi yapmaya hazırdı, tek bir şey söylemem yeterliydi. Uslu bir çocuk gibi tüm itaatlere uyan bu adamı bende kulum gibi görüyor ve onu sevmeye başlıyordum. Kurbanı ortalıktan kaldırdıktan sonra şarap ve sigara içmeye başladık. Bizimki 3-4 kadehten sonra ayağı kalktı masanın üzerindeki kasap bıçağını alıp rehineye doğru yürüdü. işte tam olarak böyle yapıyoruz, önce öldürüyoruz sonra temizliyoruz, odada ona bir bölüm ayırıyor ve hep birlikte şarap içiyoruz, dedi. isteğin tamamlandı ve artık ölüm zamanın seni huur çocuğu diyip bıçağı ona doğru salladı ve rehine kendini bir şekilde sandalyeden devirerek sadece kolundan darbe aldı. Bizimkine dur diyerek bağırdım. Bana dönüp öfkeyle bakıyordu böyle konuşmadık mı öldürmeyecek miyiz neyi bekliyorsun hala, diye soruyordu. Bırak bir gün daha yaşasın, rüyasında işlediği cinayeti görsün bırak bu hazzı sonuna kadar yaşasın yarın öldürürüz dedim. Sen bir aptalsın, dedi rehineye var gücüyle bir tekme attı ve kapıyı çarpıp yukarıya çıktı. -
35.
+6akşam vakitleriydi. bir köşeye pusmuş bekçiyi izliyordum. bu gece amacıma ulaşmalıydım. aklıma çokta parlak olmayan ama bi nebze tutma ihtimali olan bir yol geldi. seyyar çay satan kişileri sahillerden tanıyorsunuzdur onlar gibi elime bir termos çay alıp bekçiye çay verecektim tabi çayın içinde biraz uyku ilacı olacaktı. gidip bir termos aldım bir kaç kağıt bardak şeker falan işte kıyafetlerimi değiştirdim mezarlığın ordan geçerken bekçi kulübesine yaklaşıp abi çay içer misin diye sordum. sağ ol kardeşim çayım var dedi. bunu düşünememiştim oysaki çok basit bir şeydi bekçinin kulübesinde çay olma ihtimali. bugün hiç iş yapamadım falan dediysem de adam inatçı çıktı almadı. başka bir şey bulmalıydım ama bu kez de bekçi yüzümü görmüştü ikinci sefere tanıma olasılığı çok yüksekti. sabaha kadar bekledim ama yapacak bir şey bulamadım. bunun bir yolu olmalıydı ama bir türlü bulamıyordum yakalanmayı göze almayı cesaret edemiyordum. sabaha karşı eve döndüğümde kapıda kızın beni beklediğini gördüm. o beni fark etmeseydi çoktan yolumu değiştirirdim fakat doğrudan bana bakıyordu. çaresizce gittim günaydın dedi sesi aşırı derece samimiyetsizdi başımla selam verip kapıyı açtım. mutfağa geçip kahve hazırladım birini uzattım. kahveyi alırken amacın neydi diye sordu. hiç beklemediğim bu soru karşısında şok olmuştum. bütün gece beni izlemiş olabilir miydi onu mu soruyordu yoksa başka bir şey mi vardı. ne demem gerektiğini bilmiyordum. neden konuşmuyorsun diye sorusunu yineledi. neyi sorduğunu anlamaya çalışıyorum dedim. dün sabah hiç bir şey konuşmadın. tamam bir hata sonucu birlikte olmuş olabiliriz tamam çok sarhoş olabiliriz bunu unutabiliriz hatta ama ben bir kadınım ve duygularım var benimle böyle bir olay sonrasında bir ölüye davranın gibi davranamazsın. konuşmamakta ki amacın neydi bunu merak ediyorum dedi. bunu mu sormak istemiştim bilmiyorum ama ağzımdan çıkıverdi 'kardeşini sen mi öldürdün?' diye soruverdim. gözleri doldu bir kaç damla yaş ya aktı ya akmadı birden gülmeye başladı ve evet dedi. hiç pişman değilim elimde olsa bir kez daha öldürürüm dedi.
-
36.
+6kağıtların üzerinde farklı günlerde farklı mezarlıklarda çekilmiş fotoğraflarım vardı. kız resmen beni avlamıştı. tamam ama neden beni takip ediyordu bunu anlayamıyordum. sadece neden diyebildim. ilk günden beri bende hissettiği farklı bir şeyler olduğunu anlamış ve bu merakını gidermek için beni takip etmişti. o tüm bunları yaparken ben neden onu fark edemiyordum. benim sorumu bu kez o bana sordu neden? verilecek bir cevap yoktu kalktım ve bir sigara yaktım. ısrarla orada neler yaşadığımı soruyordu. bu kızdan kurtulmalıydım. öldürmeyi düşünüyordum bu işi yakalanmadan nasıl yapabilirim diye düşünürken olmaz dedi. anlamamıştım ona doğru baktım beni öldüremezsin dedi. kız beni dehşete düşürüyordu düşüncelerimi okuyor beni takip ediyordu. kavanoza kapatılmış bir kelebek gibiydim. bana neler yaşadığını anlat dedi. olmaz dedim anlatmak saçma olur bu gece mezarlığa beraber gideceğiz dedim. ve gece olmasını beklemeye başladık.
-
37.
+5Bizim ki kıza işkence yapmak istiyordu. Ama ben buna karşı duruyordum çünkü kızın vücudunun bozulmasını istemiyordum. Sadece öldürecektik vücutta ölüm darbesi dışında bozukluk istemiyordum çünkü çok güzel bir vücuda ve yüze sahipti. Ben sigaramı içiyor kurbanın ölmeden önceki yalvarış mimiklerini izliyordum. Bir ara şarap doldurmak için kalkıp arkamı döndüğümde kan sesinin etrafa yayılış sesini duydum. Bizim ki kızın boğazına bıçağı saplamıştı. Arkamı döndüğümde kız can çekişiyordu. Bu anların gerçekten bir tarifi yoktu. Bu yaşanabilecek en büyük haz. Kızın gözlerinde ki yaşam ışığı sönüyordu ve biz biraz daha tanrılaşıyorduk. Kız tamamen can verdiğinde onu banyoya zütürdük. Ben boynunu başını diktikten sonra vücudunda ki kanları temizleyecektim. Musluğu açıp suyun altında kızı keselerken teninin pürüzsüzlüğünü fark ettim. Pamuk gibiydi, yumuşak ve açık ten. Bir ara üzerimi çıkarıp duşun altına girmeyi de düşündüm ama bizim ki fazlasıyla kıskançtı bunu yapmamı hoş karşılamazdı ve ben bizimkiyle pek fazla ters düşme taraftarı değildim çünkü kadınlara ne kadar aynı şeylerden de zevk alsak güvenemiyordum. Kızı kuruttuktan sonra üzerini giydirip içeriye taşıdım. Gitarımı aldım ve hep beraber şarkılar söyleyip şarap içiyorduk. Gitarı bırakıp müzik setini devreye soktum ve ben ölü kızla, bizimki ölü adamla dans etmeye başladık bu sefer biraz daha iyiydik.
-
38.
+5evet beyler 2. bölüm sonu yeni bölümü büyük ihtimalle akşama giricem rezerveleri alın.
-
39.
+54. bölüm sonudur beyler. yeni bölümü gün içerisinde yazıcam takipte kalın rezervelerinizi alın. saygılar!
-
40.
+54. Bölümiçin burda mısınız beyler ?
-
41.
+5istanbul’a dönmek zorundayım yakın zamanda döneceğim ben gelmeden bir işe kalkışma yazıyordu. Bu duruma oldukça öfkelenmiştim. Ne yapacağımı bilmiyordum bana nasıl haber vermeden giderdi. Gözüm dönmüştü kendimi yine kümesin içinde onlarca ölü tavuğun arasında ve kanlar içinde bulmuştum. Biraz sakinleştikten sonra yeraltına indim. Ölmeyi bekleyen kurbanım yatak odasından beni gördüğümde korkmuş ve bağırmaya çalışıyordu. Rehine durumda birinin elleri ayakları ve ağzı bağlıyken kurtulma ve bağırma çabalarını anlamıyorum. Sakin olmasını sadece tavuk kestiğimi söyledim. Duşa girdim temizlenirken aklıma ikinci kurbanımız şu yarısını yediğimiz kadın geldi aklıma. Keşke bütün olsaydı da beraber vakit geçirseydik duşta diye geçirdim aklımdan. Bir süre böyle düşünürken ilk kurbanımız geldi aklıma kadın gibi güzel biri değildi ama neden olmasındı. içeriye geçip yatak odasının kapısı kapattım daha sonra kurbanımı soyup banyoya taşımaya çalıştım ama bunun için çok fazla güç sarf etmem gerekiyordu, iyice ağırlaşmıştı. Banyoya geçip beraber duş almaya başladık ve ilişkiye girdik. Bu durum halen daha midemi bulandırdığı için detaya girmeyeceğim. Öfkeliydim ve ne yaptığımın tam olarak farkında değildim. Kusmaya başladım ve kurbanımı giydirip yerine zütürdüm. Daha sonra temizlenip rehinemin yanına gittim. Yataktan çıkarıp oturma odasına getirip muhabbet etmeye başladım.
-
42.
+5Ayaklarını ve bir elini sandalyeye bağladıktan sonra önüne yiyecek bir şeyler koydum. Acıkmış gözüküyordu ve yerken bir yandan bu lezzette daha önce bir yemek yemediğini söylüyordu. Söylediklerine sözlü bir cevap vermiyordum fakat başımla onaylıyordum ve sigaramı içiyordum. Yemeğin içindeki malzemenin ne olduğunu sorduğunda hafif bir tebessümle ikinci kurbanımıza baktım ve rehine yemeğin o kurban olduğunu anladığında yediği her şeyi kusması gerekirken bana bunu tattırdığın için sana teşekkür ederim, diyordu. Adam değişim gösteriyordu bunu bakışlarından anlıyordum. Gözlerinin içinde bir kutsal ışık parlıyordu. Yemeği bitirdikten sonra sigara uzattım ve şarabını tazeledim. Neden bu tarz bir yaşam sürdüğümü soruyordu ama ben bunlara cevap vermiyordum. Başka konular açıyordum, onu biraz daha tanımak istiyordum. Yaptığı işleri, ailesini, dinlediği müzikleri falan her şeyi öğrenmeye çalışıyordum ve zaman hızlı geçiyordu. Adamın muhabbeti hoşuma gitmişti ve düşüncelerinin bir katil gibi olduğunu fark ettim. Muhabbetin sonuna geldiğimizde adamı tekrar yatağa zütürdüm ve bağladım. Ağzını bantlarken bir dakika, yeni kurbanı ne zaman getireceksin diye sordu. Bu işlemin biraz uzun süreceğini sen şimdilik zor olsa da bu duruma alışıp rahat etmeye bak, dedim ve ağzını bantladım. Yukarıya çıktım ve rakı içmeye karar verdim.
-
43.
+5Hiçbir şey söyleme bu yaptığın delilik bu durum bizi bitirir ve ömrümüzün sonuna kadar bir hücrede işkence görürüz ben bu durumu onaylamıyorum, dedi. Sakinleşmesini isteyip ileride nelerin olduğunu hissettiğini sordum. Bu adam bir cinayete ortak olursa ölümü kabul etmeyecek, korktuğundan değil bu hazzı yaşayan kişiyi durdurmak zor hele bunun gibi bir adamı durdurmak çok çok zor, dedi. Ben denemek istiyorum bu farklı bir şey nasıl hissedeceğimizi görmek istiyorum, dedim. Ne yaparsan yap karışmıyorum, dedi ve sustu. Ben yeraltına inip adama isteğini kabul ettiğimizi fakat yeni kurbanı getirene kadar onu yeraltında bağlı tutacağımızı söyledim. Şartımı kabul etti ve onu uyuması için yatağa zütürüp kelepçeledim. Yukarı çıktığımda bizimki ağzını açmıyordu sadece imalı bakışlar yapıyordu çok fazla beklemeden yatağa gitti ve uyudu. Bende bir kadeh rakı ve sigara içip uyumaya gittim.
-
44.
+5Adamın kendisine gelmesini bekledik. Ayıldıktan sonra biraz daha rahatlayıp kararını vermesine ikna etmeye çabaladık. Adam sanırım bu gördüklerimden sonra beni istesem de istemesem de öldüreceksiniz. izniniz olursa benim bir isteğim var, dedi. Bizimki kesinlikle olmaz dedi. ikimizde şaşkın bir şekilde bizimkine döndük. isteyeceğin şeyi biliyorum bu kesinlikle olmaz dedi. Bende duymak istiyorum dedim. Bizimki bana sesini yükselterek bizi bitireceksin aşağılık herif dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Cebimdeki cigarayı çıkarıp yaktım biraz rahatlamaya çalışıyordum ve adama dönerek isteğini söylemesini söyledim. Madem öleceğim, madem sende benim gibiydin sadece seni anlamak istiyorum, dedi. Ne demeye çalışıyorsun, dedim. Benim sıramı bir sonrakiyle değiştirmeni istiyorum yani buraya bir kurban getirmeni ve onu benim gözümün önünde öldürmeni istiyorum. Cinayetlerini nasıl işlediğini kurban öldükten sonra ona neler yaptığını görmek istiyorum kısaca seni anlamak ve bana benim ölümümden sonra neler yapacağını önceden bilmek istiyorum, dedi. Bunu düşünmem daha doğrusu bizimkiyle düşünüp karar vermem gerekiyor. Seni buraya bağlamak zorundayım kaçma ihtimaline karşı çok geçmeden geri döneceğim, dedim ve adamı sandalyeye kaçamayacağı şekilde bağlayıp yukarı bizimkinin yanına çıktım.
-
45.
+5Köye vardığımızda eve geçip çay içmeye başladık. Bir yandan çay içiyor bir yandan kurbanımızı tanımaya çalışıyorduk. Bu ilk defa oluyordu. ilk defa birini öldürürken onu tanımak istiyordum. Adamın hayattan ve kendisinden neden bu kadar soğuduğunu merak ediyordum. Aslında merak ettiğim adamın bana olan benzerliği, bende cinayetlerime başlamadan önce bu adam gibi hissediyordum ve merak konusu acaba adam benim gibi mi olmaya çalışıyor yani cinayet mi işlemek istiyor yoksa sadece bu durumdan intihar ederek kurtulmak mı istiyordu. Muhabbet biraz ilerledikçe adamın tercihinin ikinci seçenek olduğunu gördüm. Adam kati surette kendini öldürmek istiyordu ve kimsenin onu ikna etmeye gücü yetmeyecek gibiydi yine de durumu biraz farklılaştırabiliriz. Barda ki adamdan aldığımız otları içiyorduk biraz kafayı bulabilirsek adamı ikna etmemiz biraz daha kolaylaşabilirdi. Ne için ikna etmeye çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız söyleyeyim; adamı kendi rızasıyla kurban etmek istiyordum. Biraz rahatladıktan sonra adamı yeraltına indirmeye karar verdim ve indik. Ölülerin olduğu tarafa geçmeden önce adamı omuzlarından tutup içeride göreceği her şeyin gayet normal olduğunu sadece beni anlaması gerektiğini ve hazır hissedince içeri gireceğimizi söyledim. Adam tedirgin ve meraklı görünüyordu buna rağmen hazır olduğunu söylediğinde bizimki bu işin mantıklı olmadığını söylüyordu. Sebebini ise ısrarla söylemiyordu. içeri girdiğimizde adam buz kesmişti, hareket edemiyordu. Biraz kendine gelmesini bekledim ve şaraptan içmesini söyledim. Adam kendine gelince onu bir yere oturtup durumu izah etmeye başladım. Bu gördüğün durum benim aydınlanışım ve kutsal bir insana dönüşen halimdir. Burada gördün ölü adam ve yarı bedenli ölü kadın benim yükselişimin bir parçasıdır. Senin gibi hissediyordum, hayattan ve kendimden nefret ediyor aynalardan kaçıyor ve hiçbir zaman yaptığım şeyleri yapmıyormuşum gibi hissediyordum. Kendimi bulduğum kendim gibi hissetmeye başladığım anların görsel örnekleridir bu iki ceset dedim. Adam söylediklerimi hayranlıkla dinliyordu. Dili tutulmuş gibiydi, konuşamıyordu. Birkaç dakika sessizlikten sonra benden ne yapmamı istiyorsun diye sordu. Az önce yukarda senin isteklerini çözmeye çalıştım ve intihardan başka bir şey istemediğine emin oldum. Şimdi benim istediğim sen intihar etme bırak seni ben öldüreyim emin ol acısız bir ölüm olacak. Adam olduğu yere yığılmıştı. Korktuğunu hissediyordum bizimkine baktığımda bana bir şeylerin yanlış gittiğini anlatır bir ifadeyle bakarak pişman olacağımız bir şey yapıyorsun, dedi.Tümünü Göster