-
1.
+23 -6üniversiteden ayrılalı 4 yıl olmuştu. hayatımda değişik hiç bir şey bulamıyordum. evimde bütün gün oturmaktan sıkılmıştım. sosyalleşmek için istiklal caddesine çıkıp bir iki bara girip tanışa bilirsem bir iki kişiyle arkadaş olmak istiyordum. karar vermekte zorlanan biriyim tüm sokaklara 2-3 sefer girip çıkmama rağmen herhangi bir bara girememiş başıboş bir şekilde turluyordum. yorulduğumdan sanırım kendimi bir mekanın içine atıverdim. biranın hafif ve dikkat çekici olmayacağını düşünerek hayatta en gereksiz içki olarak gördüğüm viskiyi söyledim. mekanda tek başına oturan tek sap bendim. masaların hepsi arkadaş gruplarıyla doluydu. üçüncü kadehten sonra birebir arkadaşlık kurmama gerek olmadığını düşünerek sağ çaprazımda bulunan 6 kişilik arkadaş grubunun (4 kız- 2 erkek) masasına bira gönderdim. grup şaşkın bir halde bu ne içindi sen de kimsin der gibi aptal aptal suratıma bakıyorlardı. masalarına doğru gidip durumumu anlattım. 4 yıldır evden çıkmadığımı hayatımdan sıkıldığımı bir kaç arkadaş edinip vakit geçirmek istediğimi söyledim. beni aralarına kabul ettiler fakat kendimi sünepe gibi hissediyordum, küçülmüştüm acıyan gözlerle yüzüme bakıyorlardı. yarım saat sonra masadan ayrılmam gerektiğini düşündüm ve ayrıldım. kendimi taksimin kalabalığına bıraktım, yürüyordum. ama birden bir şey oldu o kalabalık midemi bulandırıyor kusucak gibi oluyordum. kendimi tenha bir yerlere atmaya çabalıyordum. yürüdüm saatlerce yürüdüm ve artık yorgunluktan önümü göremiyordum. gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. bir mezarlığın ortasındaydım. üstüm başım ellerim çamur içindeydi. yatmakla kirlenemeyecek kadar çok çamur içindeydi. bunun sebebini anlamak için etrafıma baktığımda yaklaşık 3 metre ötedeki bir mezarlığın kazılmaya çalıştığını fakat başarılı olunmadığını gördüm. büyük ihtimalle o mezarı açmaya çalışan kişi bendim fakat ne içindi. mezar taşında ki ismi okudum tanıdık değildi.
-
2.
+13sabahı zor etmiştim. kendimi toparlayamadım. kahvemi içip o mezarlığa geri dönmeye karar verdim. taksiciden aldığım durağın kartını arayıp şoföre beni bi önceki gün aldığı yere tekrar bırakması için rica ettim. yoldan bir demet çiçek alıp ziyaretçi rolü yapıp durumu anlamaya çalışacaktım. mezarlığa girdim, o ismi arıyordum. mezarların arasında gezerken içimi anlamsız bir şekilde huzur kapladığını hissettim. ölülerin arasındaydım çoğu insan için bu ürkütücü bir şey fakat ben huzurluydum. mezarımı buldum ve onunla konuşmaya başladım. zamanın nasıl geçtiğini hatırlamıyorum akşam olmuştu ve hiç gitmek istemiyordum ama mezarlığın güvenliğinin benden şüphelendiğini fark ettim ve ayrılmak zorunda kaldım. mezarlıktan çıktığımda çok sevdiğim birinden ayrılıyormuş gibi hissettim. tuhaf bir şeydi 7 sene önce annemi kaybettiğimde de aynı hüznü hissetmiştim. eve gittim, huzursuzdum mezarlıkta olmak orada uyumak istiyordum. sabah erkenden tekrar mezarlığa gitmeye karar verip uyumaya çalıştım.
-
3.
+11etrafta kimseler yoktu herhangi bir tehdit altında olmadığımı düşünerek hızlıca mezarlıktan çıktım. kendimi caddeye atıp bir taksi durdurmaya çalışıyordum fakat hiç biri durmuyordu. koşmaya başladım ama nereye gittiğimi bilmiyordum. tanımadığım bir semtteydim. 5-10 dk koştuktan sonra caddenin kenarında bir taksinin yolcu beklediğini gördüm. taksiye atlayıp paramın olduğunu dün gece çok alkollü olduğumu kısaca durumumu anlatıp beni evime zütürmesini istedim. üst üste sigara içiyordum eve geldiğimde bilgisayarımı açıp mezar taşında ki ismi araştırdım. eski fotoğraflara baktım ama isim tanıdık değildi. bu olayı tanıdığım biri için yapmadığımı anladım fakat içim rahat değildi bu eylemi neden gerçekleştirdiğimi düşünüyordum.
-
4.
+10Aradan geçen 4 aylık süreçte hayattan daha memnun bir haldeydim. Günlük yaşantımın çoğu zamanını mezarlıklarda gezerek daha da anlamlı hale getiriyordum. Yaşayan insanlardan kaçıyor ve artık alkole ihtiyaç duymuyordum. Şiir yazmaya başlamıştım, lisede biraz çalmayı öğrendiğim gitarı daha da geliştirmiş ve şarkılar besteliyordum. Bir gün gitarımla mezarlıkta ölülerle birlikte şarkı söylerken güvenliğe yakalandım ve kovuldum. Bir kaç mezarlıkta daha aynı olayları yaşayınca eve dönmeye karar verdim. Yeni şiirler yazmaya çalışıyordum. Saat gece yarısını bulmuştu. Bir sigara daha içip yatmayı planlıyordum fakat sigaram kalmamıştı. inanılmaz bir arzuyla sigara içmek istiyordum. Gözüme uyku girmiyordu. Kalkıp giyindim ve sigara almak için dışarıya çıktım.
-
5.
+9Açık bir yer bulmak için epeyce yürüdüm. Bir benzin istasyonuna girip sigara aldım. Benzinlikten daha çıkmadan sigaramı yaktım rahatlamış bir şekilde eve dönüyordum fakat içimden eve gitmek gelmiyordu biraz uzaklaşıp bir mezarlık bulmalıydım. Taksiye binip 4-5 semt uzaklıktaki bir mezarlığa girdim. Bir iki saat oturduktan sonra konuşacak bir şey bulamıyordum sıkıldığımı fark ettim. Mezarlıktan çıkıp eve doğru yürümeye karar verdim taksiye binmekte istemiyordum. Yaklaşık 1 saat sonra falan evdeydim ama aklımı kurcalayan bir şey vardı neden sıkılmıştım hayatta en zevk aldığım eylemi gerçekleştirirken neden sıkılıp eve gelmiştim. Sorunun cevabını bulamadım ve ertesi gün mezarlığa gitmedim. Artık bir iki günde bir uğrar olmuştum üstelik çok fazla zaman geçirmiyordum. Bir şeyler ters mi gidiyordu yoksa daha güzel şeyler mi olacak bilmiyordum. Bir yılın sonunda artık mezarlıklarda dolaşıp toprağın altındakilerde konuşmak huzur vermiyordu ve alkole yeniden başlamıştım.
-
6.
+9Her şeyin başladığı o güne geri döndüm. O bara gittim ve rakı söyledim. Kendi içimde bir şeylerin olacağını hissediyordum ya da yeni bir şeylerin olması için umut ediyordum. ikinci dublemi içtikten sonra yanıma ben yaşlarda biri gelip selam verdi. Tanımayan gözlerle herifi süzerken durumun farkına varıp kendini tanıttı. Bir yıl önce bira ısmarladığım grubun içindeki elemanlardan biriydi. Bana biraz sonra arkadaşlarının geleceğini ve benim yine yalnız olduğum için onlara eşlik edebileceğimi söyledi bu kez biraz daha samimi geliyordu tavırlar kabul ettim. Yanıma oturdu birer duble beraber içtikten sonra grubun geri kalanı geldi. Aralarında olmaktan çabuk sıkılmıştım. Kusacak gibi oluyordum. Lavaboya gitmek için kalktım benimle beraber aralarından bir kız da kalktı lavaboya beraber gitmek istedi. Lavabo mekanın alt katındaydı merdivenlerde dursana bi dakika dedi. inanın bir öpüşmeyi veya buna benzer bir şeyi midem kaldırmazdı ama yine de durdum. istersen sesi telefon numaralarımızı alalım bu masada huzursuz olduğunu görebiliyorum bende pek sevmiyorum belki başka zaman yalnız ikimiz birlikte vakit geçirebiliriz dedi. Ve cümlesi biter bitmez merdivenlere kusmaya başladım. Zar zor beni aşağı indirdi. Merdivenler için garsonlardan özür dilerken bir yandan yüzümü yıkamaya çalışıyordu biraz rahatladıktan sonra elimi yüzümü kuruladım ve bir peçete çekip numaramı yazıp bir şey söylemeden mekandan ayrıldım.
-
7.
+8 -1Sizlere biraz işlerimizi yapacağımız yaşam alanımızdan bahsetmek istiyorum. iki katlı bir evimiz var burası bizim dışardan görünüşte yaşayacağımız yer. Bahçe bölümünde bir ahır ve bir de büyük bir tavuk kümesi var. iki inek ve yaklaşık olarak 600 adet tavuğumuz var. Bir adet domates salatalık yetiştirmek için küçük bir seramız var. Burda dikkatinizi çekmek istediğim yer kümesin dizaynı. Kümesin içinde follukların arkasına gizlediğimiz bir kapı ile yerin yaklaşık 3-4 metre altına iniyoruz. Burada ikinci bir evimiz var toplamda bir salon bir yatak odası büyük bir mutfak ve bir adet banyomuz var. Çevresi bakımından köyde yaşayan diğer ailelerin biraz uzağındayız bu nedenle gece evden yeraltına geçişlerimiz kolaylaşacak. Aklınızdaki soru yer altına geçidi neden evden değil de kümesten yaptığımız ise cevabı şudur eğer ki herhangi bir durumda şüphelenilirsek ve evimiz aranmaya kalkılırsa ifşa olmamak amacıyla çünkü kümes biraz daha zor ihtimal kalıyor.
Tam olarak yerleşmiştik. Biraz köy işleriyle uğraşmaya başladık. Aradan biraz zaman geçsin herşeyi iyice kavrayalım istiyorduk. inekleri otlatıyor tavukları kümesten çıkarıp gezdiriyor yumurtaları topluyor serayı sürekli olarak takip ediyorduk. Burda yaşamak bize çok iyi geliyordu. Aradan geçen 3 ayın ardından kendimizi köy yaşdıbına kaptırmış hatta amacımızı bile unutmuş sayılırdık. Ama tabi ki böyle bir şey olmadı. Rüyalarıma temizlikçi yaşlı adam giriyordu. Mutlu olduğunu söylüyor ve bana teşekkür ediyordu. Dans ediyor şarkılar söylüyorduk. Kana susamıştım bazen gece yarıları kalkıp kümese gidip bir kaç tavuk kesiyor ve akan kanları vücuduma sürüyordum fakat yine de bu beni tatmin etmiyordu insan öldürmek istiyordum. -
8.
+9beyler rezleri alın devam edeceğim
-
9.
+8Artık başlamamız gerektiğini söylüyordum fakat kız bunun doğruluğundan şüphe ediyordu. Değişmeye başlamıştı onun ki basit bir hevesmiş gibi geldi bir an. Vazgeçmiş gibi görünüyordu ve beni de inceden ikna etmeye çabalıyordu. Kan görmek istiyordum, ruhun bedenden ayrılışını izlemek istiyordum, ve güzel bedenlerle konuşmak ve dans etmek istiyordum. Ara sıra girdiğim krizlerde kendimi kümeste tavukları parçalarlarmış buluyordum ve kız bundan sanırım korkmaya başlamıştı. Beni ihbar etmesinden endişeleniyordum. Burda ki yaşam onu kısa sürede değiştirmiş gibi görünüyordu. Bunu anlamak için bu gece şehre inip birini öldürüp evimize getirmeyi teklif ettim ve bunu uzun uzun tartıştık. Zamanı değil diyordu erken diyordu beklememiz gerektiğine inanıyordu ama ısrarcıydım bu gece bu işe başlayacaktık. Gece olmadan şehre inmeye karar verdik. Gece yarısına kadar orda olacaktık ve kurbanımızı seçip işe başlayacaktık.
Caddede arabamızla turluyorduk. Gece yarısına yaklaşmıştık ve artık etraf sakinleşmeye başlamıştı. Bir ara sokakta kız ciksi kıyafetle fahişe rolü yapacak ve kurbanın gelmesini bekleyecekti. Ve onu daha ıssız bir yere çektiğinde devreye ben girip herifin işini bitirecektim. Planımızı yapmaya koyulduk ve çok geçmeden ilk kurbanımız gelmişti. -
10.
+8gece yarısı olmuştu hazırlanıp evden çıktık. mezarlığa doğru gidiyorduk fakat öğlenden beri hiç bir konuşma geçmemişti aramızda. sessizce anlaşma sağlıyorduk. mezarlığın içinde ölülerin arasında turluyorduk. ben etrafımda konuşacak birilerini arıyordum o beni takip ediyordu. bir mezarın başında durduk ama konuya giremiyordum. kıza dönüp burada bu mezarlarla konuşup huzur bulduğumu anlattım. insanların samimiyetsizliğinden, yarış içinde olmalarından, devletlerin toplumları istediği gibi kullanmalarından herkesin robotlaşmasından sıkıldığımı ve burada bu ölülerle başka bir dünya kurduğumu anlattım. o geceye gelecek olursak bu iyi dostlarımın nasıl göründüklerini merak ediyorum daha önce hiç bir ölü görmedim dedim. bu merakımı son derece normal karşılamıştı. onun normalliği beni tuhaflaştırıyordu. bir süre sessiz kaldık ve sonra gerçekten bir ölü görmek istiyor musun diye sordu. bu kez sorusunu tuhaf karşılamadım ve evet diye yanıtladım. toprağın altındakiler çürümüş ve kokmuştur taze bi ölü görmek daha iyi olmaz mıydı diye sordu. cinayet işlemek istiyordu ve beni de ikna ediyordu. aklımdan hemen oracıkta onu öldürmek geçse de bunu yapmak istemediğimi fark ettim. sanırım kızdan etkileniyordum ve iyi bir ikili olabilirdik diye düşünüyordum. mezarlıktan çıkıp insan avlamak için caddede dolaşmaya başladık. ara sokaklara girip çıkıyor fakat uygun bir maktul adayı bulamıyorduk.
-
11.
+8umudumuzu kaybetmiş bir şekilde eve dönerken bir anda önümüze çıkıp para dilenen adamı görünce birbirimize baktık. olabilir miydi bir dilencinin ölümünü kim araştırırdı. yakalanma olasılığımız diğer insanlara göre daha azdı. şansımızı denemek istedik fakat başarısız olduk. büyük olasılıkla şüpheli hareketler sergilediğimiz için dilenci bizden uzaklaştı. eve dönüp bu işi planlı bir şekilde yapmaya karar verdik. birer bira açıp sigaralarımızı yaktık. ben elime kağıt kalem alıp yeni şiirler yazmaya çalışıyordum o tamamen farklı bir dünyadaydı. kulaklığından dinlediği sert müziğin sesi tüm odaya yayılıyordu. şiir yazmayı bir kenara bırakıp bilgisayarımı açtım ve seri katillerin hayatlarını araştırmaya başladım. kimdiler ve ne için öldürüyorlardı. ted bundy, charles manson, ed gein vs. hepsine hayranlık duyuyordum. ama bana en yakın isim ed gein geliyordu. insan derilerinden koltu kılıfları ve ayakkabı kutusunda vajina biriktiriyordu. ölülerle yaşamayı seviyordu. annesini öldürüm onun derisinden bir elbise yapmış ve bazen onun gibi giyinip duruyormuş. ted bundy ise hayranlık uyandıracak diğer isimdi amaçlarımız bir olmasa bile taktikleri iyiydi. tüm bu adamların eski zamanlarda işlemişti cinayetlerini şu an ki teknolojiyle hiç biri bu kadar başarılı olamazdı. gizlenmemiz gerekiyordu. ıssız bir yere taşınma fikrini düşünüyordum. üniversite zamanında köyünden okumak için gelen bir çocuk vardı. bizim köyümüzde 4-5 aile anca var diyordu. aradan yıllar geçti eminin o 4-5 ailede ya ölmüş ya da taşınmıştır diye düşündüm ve oraya gitmeye karar verdim bu fikri tartışmaya açmaya karar verdim. oylama yapıldı ve karar verildi. hazırlıklarımızı yapmaya başladık.
-
12.
+88. Bölüm
Aradan 3 haftaya yakın bir zaman geçmişti ve bizimki hala dönmemişti. Ruhumun derinliklerinde bir acı hissediyordum. Her sabah uyandığıma lanetler yağdırıyordum. Artık hiçbir şey yapasım yoktu. Yeraltından neredeyse çıkmıyordum ve artık bir ölü gibiydim. Rehine bile artık kendi durumunu bırakmış benim için üzülüyordu. Toparlanmak istiyordum fakat o kadar sarhoştum ki ayağa bile kalkamıyordum. Bu halimi biraz da bizimkinin hissedebilmesi için devam ettiriyordum. Biliyorsunuz o beni kilometrelerce uzaklıktan görüyor gibiydi. 4-5 gün daha böyle sürdükten sonra kahve kokusuna uyandım. Bizimki dönmüştü. Kahvaltı hazırlamıştı. Koşar adım mutfağa inip ona öfkemi kusmak istiyordum fakat beni gördüğünde sanki hiç gitmemiş sanki hep buradaymış gibi, kahvaltını yap şu köyü biraz derleyip toparlayıp şehre inelim ve birini öldürelim, dedi. Bu cümlesiyle her şeyi unutmuştum. Bir an önce yola çıkmak istiyordum ama bu o kadar kolay değildi yaklaşık 1 aydır köyde hiçbir iş yapılmamıştı. Hazırlanmamız gece 11 i bulmuştu. Yorulmuştuk, bizimki şehre inme işini ertesi güne bırakmaya çalışsa da bunu kabul etmedim ve üzerimizi değiştirip yola çıktık. -
13.
+8hazırlanıp çıktık fakat aniden olduğu için kuşkuluydum biraz. plan yapmamıştık şehrin merkezine ulaşmak için ortalama 1-1 buçuk saatimiz vardı bu süre mükemmel olmasa da bir plan yapmaya yeterliydi. ama kızın bir isteği vardı bu kez bir kadın öldürecektik. bu biraz daha zor bir işti çünkü bizimkiyle bir erkeği kolayca tavlayıp ıssız bir yere çekebiliyorduk ama bir kadını nasıl olacaktı da ikna edip ıssız biryere zütürecek ve kimseye görünmeden işimizi yapacaktık. erkek olması için ısrar etsem de çok ciddi bir şekilde kadın üzerinde ısrarcı oldu ve kabul ettim. ted bundy taktikleri aklıma geldi fakat yine de zordu. şehirde turlamaya başladık hedefimize uygun bir kadın arıyorduk fakat bir kadın kurban seçmek gerçekten zordu hele ki işin başlarındayken. cadde üzerinde ilerlerken birden bir fahişenin yolun kenarında beklediğini gördüm ve bu biraz daha kolay olabilirdi. yanına arabayla gidemezdik çünkü mobese kameraları bizi izliyor olabilirdi. ıssız bir sokağa geçip arabadan indim. caddeye doğru ilerlerken fahişenin hala orada bekliyor olmasını umut ediyordum ve şansım yaver gidiyordu. fahişenin yanına yaklaşıp selam verdim karşılık verip buyurun dedi. şaşırmıştım kısa sürede toparlanıp burada yeniyim xxx köyünde kalıyorum fakat gece burda kaldım oraya nasıl gidebileceğim konusunda bi fikrim yok bu saatte araç ya da en azından kalacak bir yer bulabilir miyim diye sordum. bu saatte araba bulmak çok zor ben 1 saattir otobüsün gelmesini bekliyorum dedi. xxx kasabasında yaşıyorum oraya gitmem gerek son araç daha geçmedi onu bekliyorum aynı araçla sizde gidebilirsiniz ordan araç bulmak daha kolay olur sizin için en azından bir taksiye binebilirsiniz dedi.Tümünü Göster
cadde de bekleyen kadını fahişe sanmıştık fakat değildi oysa ki onu fahişe olarak sanmamızı gerektirecek bir kıyafeti de yoktu. sadece cadde de otobüs bekliyordu. sanırım bir fahişenin öldürülmesi ya da ortadan kaybolması çok umursanmaz diye düşünerek fahişe öldürmek istiyorduk ve bu kadını bu sebepten fahişe sanmıştık. mecburen araba bekleyecektim eğer oradan ayrılırsam kadın benden şüphelenebilirdi ve bu benim hiç istemeyeceğim bir şeydi. otobüsün gelmemesini ya da en azından çok gecikmesini bu arada kadını ikna edebileceğimi düşünüyordum.
çok gecikir mi diyerek konu açmaya çalıştım. sanırım evet gelmezse perişan olurum dedi. sizi alabilecek kimse yok mu dedim. maalesef sadece yaşlı bir annem var dedi. bu durum beni sevindirmişti. anlıyorum dedim ve ikna edici bir konuşma yapabilmek için düşünmeye başladım. bu arada araba da bekleyen kız yapabileceği en güzel hamleyi yaptı ve beni aradı. telefonu açıp ooo kanka naber diyerek açtım telefonda ki kız şaşırmıştı ne diyosun hadi çabuk ol biraz falan diyordu ya sorma şehirde kaldım otobüs falan da bulamıyorum son otobüs gelmemiş onu bekliyorum dedim neyin peşindesin diye cevap verdi sende mi şehirdesin x bar da bi saniye dur kurbanıma dönüp x barın nerde olduğunu biliyor musunuz dedim evet diye cevap verdi telefona dönüp tamam kanka ben geliyorum şimdi araba vardı sizde dimi beni de eve bırakırsınız dedim sağlam plan oldu dedi telefondaki durumu anlamıştı tamam sen bekle geliyorum ben şimdi dedim. bar arabayı bıraktığımız sokaktan iki sokak ötedeydi gelirken görmüştüm ve ikna edebilirsem kadını yanımda zütürüp ıssız sokağa girdiğimiz anda işini bitirecektik. kadına dönüp tarif edebilir misiniz dedim tarif etti teşekkür edip iyi geceler diledim ve arkamı dönüp 5-10 metre ilerledikten sonra durdum ve geri döndüm isterseniz sizde gelin arkadaşımda araba varmış ben çok fazla sevmiyorum bu tarz ortamları en fazla yarım saat durup eve gidicem sizi de bırakırız burda zaman harcamayın dedim. ya nasıl olur falan derken samimiyetin yeterli olacak ki kabul etti ve bara doğru ilerlemeye başladık. beni tanımaya çalışıyordu sanırım başına bişey gelirse ihbar edebilecek kadarı yeterliydi ama ölüler ihbarda bulunamazlardı. yalan ama tutarlı bilgiler veriyordum neredeyse kendimi tamamen ona anlattığımı düşünüyordu ve bu ona güven veriyordu. sokağa girdiğimizde kadını durdurmak için telefonumu cebimden çıkarırken düşürdüm ve bataryası falan çıktı onları toplamaya çalışırken bizim ki gelip arkadan kızın kafasına kalın bir odunla vurup bayılttı bu olmamalıydı baygın birini öldürmek zevkli olmayacaktı ama bekleyecek vaktimizde yoktu. kadının giyisilerini hızlıca çıkardık ve bizim kıza giydirdik. arabamızda 3-4 farklı renkte peruk vardı kadının saç rengine uygun olanı bizim kız taktı böylelikle sokağa girerken bir kamera bizi çektiyse çıkarken de çekecekti ve kadını orada öldürdüğümüz anlaşılmayacaktı. kadının uyandığında çırpınmaması için ellerini ve kollarını bağladık, bağırmaması için ağzını bantladık ve bir çuvala koyup havala alabileceği delikler açıp bagaja attık ve biraz zaman ihtiyacımız vardı. sokaktan çıkıp bara girdik ve kameralar bu şekilde poz verdik içerde 10-15 dakika kadar durduktan sonra kız kurbanımızın kıyafetlerini çıkarıp kendisinin giysilerini tuvalette değiştirdi. ben bir bira alarak bardan tek başıma çıktım ve arabaya yöneldim. 5 dakika içinde bizim kız da geldi ve bagajı kontrol ettik kız hala baygındı ve köye doğru yola koyulduk. -
14.
+8kendimizi huzurlu hissediyorduk. kıza olan şüphelerim geçmiş gibiydi fakat yine de onda farklı bir şeyler oluyordu bunu hissedebiliyordum. bir süre sessiz kalmaya karar verdik şehre inmeyecek ve kimseyi öldürmeyecektik. ilk işimizde başarılı olup olamayacağımızı görmek istiyorduk. köy işlerine devam ettik serayı düzenliyor topladığımız yumurtaları kasaba pazarında satıyorduk. içim içimi yiyordu yeni bir cinayet işlemeliydim fakat durumun akıbetini izlemek zorundaydım. herhangi bir ipucu bırakmış mıydık katil olduğumuz anlaşılacak mıydı diye kaçmaya hazır bir halde bekliyorduk. kana susamışlığımı tavuk keserek tatmin etmeye çalışıyordum. fakat çok fazla ölü tavuk olmuştu yemek için bile çok fazlaydı. kestiğim tavukları da temizliyip kasaba pazarında satmaya karar verdim. artık organik köy yumurtası ve tavukçuluğu yapıyordum. hatta işi biraz daha ilerletip bir küçük şirket bile kurdum pazara sığmayıp çevre illere yumurta ve tavuk satışına başladım. sürekli olarak yeni tavuklar alıyor ve yetiştiriyordum. yaklaşık 2000'e yakın tavuğa sahiptik ve bu tavukların sayısı satış yaptıkça artıyordu. bir gece ilk kurbanımızı öldürdüğümüz an rüyama girmiş o muazzam anı tekrar yaşamıştım ve kendimi durduramıyordum. kümese girip tavukların birazını yeraltında ki banyoya indirip küvetin içinde kesmeye başladım. akan kanlar küveti doldurana kadar kesmeye devam ettim. küvet dolunca üzerimi çıkarıp küvetin içine girdim. biraz rahatlamıştım fakat yeterli değildi. içeri salona gidip ölü dostumun üzerini çıkarmaya başladım ve onu da banyoya getirdim. beraber kan banyosu yapıyorduk ve tam olarak nirvanaya ulaşmıştım. banyonun kapısında bir karartı dikkatimi çekmişti kız kapının önünde şaşkınlıkla bizi izliyordu. gelmek ister misin diye sorduğumda klozete kusmaya başladı ve bu durum tüm keyfimi kaçırmıştı. küvetin içinden çıkıp içini boşaltıp temizledim. kendimi ve ölü dostumu temizlemeye başladım. iyice temizlenip kurulandıktan sonra üzerimi giydim ve giydirdim. kız biraz daha rahatlamış içeride şarap içiyordu. sigara uzatıp kendime de bir kadeh şarap aldım. iyi olup olmadığını sordum fakat hiç konuşmuyordu. sürekli bir şeyler soruyorum fakat hiç cevap alamıyordum. yanından kalkıp fazladan bir kadeh şarap koyup ölü dostumun yanına gittim ve onunla sohbet etmeye başladım. gayet hoş geçen sohbetlerimizde gülmelerim kahkahalara dönüşüyordu. gerçek huzuru bulmuştum ama bu kızı rahatsız edecek olmalı ki yeterrrr diye bağırdı. şok olmuştum şaşkınlıkla yüzüne bakarken bundan sıkıldım yeni bir tane istiyorum hemen bu gece hazırlanıp çıkalım dedi. ve inanın bundan daha huzur verici bir cümle kuramazdı.Tümünü Göster
-
-
1.
0lan olum hiç açık vermemişin... yorum yapamıyom hiç :D
-
1.
-
15.
+8Dışarı çıktığımda biraz daha iyi hissediyordum. Uzunca bir mesafe yürüdüm. Ve bir mezarlığa gitmeye karar verdim belki konuşmak bana huzurlu gelebilirdi. Burası ilk geldiğim mezarlıktı hani şu mezarlığı kazmaya çalışıp başaramadığım yerdi. Biraz içerde dolandım. Mezar isimlerine bakıp kendime arkadaş seçmeye çalışıyordum fakat karar vermekte zorlanıyordum. Sonunda durdum ama konuşacak bir şey bulamıyordum mezarın üstüne oturup sessizce kalmayı düşündüm. Ordaydım kazanmaya çalıştığım mezarın önündeydim. Uzunca bakıştıktan sonra biraz olsun konuşmaya başladım. Ve gitgide içimi bir merak sarıyordu. Acaba Nasıl görünüyordu? Evet olayların başındaki sorumun cevabını bulmuştum. Bu mezarı Nasıl göründüğünü merak ettiğim için kazmaya çalışmıştım fakat halim olmadığı için sızıp kalmıştım. Şuan iyiyim kazacak gücüm var ama elimle kazmak sabaha kadar sürebilirdi. Etrafı kolaçan etmeye başladım kazma kürek bulabilirim umuduyla mezarlıkta sinsice dolaşıyordum. Amacıma ulaşmayı kafama koymuştum ve bekçi kulübesine kadar yaklaşmıştım. Evet ordaydı işte bir kürek ve bir kazma kendimi şanslı hissediyordum fakat onları Nasıl çalacağımı bilmiyordum. Düşünmeye başlamıştım bir yolu olmalıydı. Düşünmeye öylesine dalmışım ki bekçinin dürtmesiyle irkildim. Bana gecenin geç vaktinde mezarlıkta ne aradığımı sordu. Anlık şok yaşıyordum. Birşeyler uydurmalıydım. Rüyam da gördüm dedim. Anlamadığını ifade eden bir yüzle karşımda bana bakıyordu. Rüyamda bu mezarlığı gördüm beni çağırıyorlar ve onlara dua etmemi istiyorlardı diye aptalca bir şey uydurdum. Gel dedi kulübeye çağırdı çay ikram etti biraz daha rüyamı anlatmamı istedi ve ben biraz daha sakinleşerek güzel bir şeyler anlatabildim. Bekçi ikna olduktan sonra bir taksi çağırdı ve evime döndüm.
-
16.
+8kız kardeşini onun öldürdüğünden şüphelenmiştim. yine de fazla soru sormadım kardeşinin ölümüne sevinmişti bense kardeşini merak ediyordum. toprağın dışına çıkarmak istediğim kişi artık bizimkinin kız kardeşiydi.
sabah uyandığımda mutfaktan gelen sesler dikkatimi çekmişti. burnuma kahve kokusu geliyordu. çıplaktım ve sinirliydim. gece olanları az çok tahmin edebiliyordum. üzerimi giyinip bi sigara yakıp mutfağa geçtim. hiç bir şey konuşmuyorduk. kahve uzattı aldım. pencerenin kenarına geçip sigaramı ve kahvemi içerken bu kızı evden nasıl göndereceğimi düşünüyordum. ona doğru baktım hazırlanmıştı. dün gecenin isteyerek yapılmış bir şey olmadığını fazla abartmamamız gerektiğini söylüyordu, içim rahatlamıştı. yetişmem gereken bir işim var diyerek evden çıktı. kahvemi bitirdikten sonra kağıt ve kalem alarak bir şeyler yazıp çizmeye çalıştım. vakit öğleni bulmuştu artık gece için plan yapmam gerekiyordu. o mezarı açıp toprağın altındaki dostumla buluşmalıydım. mezarlığa gidip keşif yapmaya karar verdim. -
-
1.
014. entry Rezervasyonizm
-
1.
-
17.
+7telefonun sesiyle uyandım. telefonda tanıdık olmayan bir numara vardı açmadım. kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim. çayı demledim kahvaltılıkları özenle çıkardım ve masaya servis ettim. omlet yaparken bir yandan sigara içiyordum. bunun sebebini bilmiyorum ama omlet yaparken sigara içmek beni çok memnun ediyordu. çayın demlenmesine 5 dakika kadar kalmıştı. her sabah aynı hatayı yapıyordum. omleti çaydan önce hazırlıyordum. telefon bir kez daha çaldı aynı numaraydı yine açmadım çünkü arayanın numaramı verdiğim kız olduğunu biliyordum. aslında telefonu açıp onu kahvaltıya çağırabilirim diye düşündüm ve geri aradım. telefon bir iki kez çaldı ve karşımda bir müşteri temsilcisi vardı. banka ödemesini geciktirdiğim kredi kartı taksiti için aramıştı telefonu telefondakinin yüzüne kapattım. omleti bitirdiğimde çay demlenmişti. sigara eşliğinde çayımı yudumlama başladım ve bir yandan mezarı nasıl kazmalıydım bunu düşünüyordum. mezarlıkta bu işi yapabilmek için bekçisi olmayan bir mezarlık bulmalıydım fakat bu neredeyse imkansızdı. gece olmasını beklemeliydim, telefon tekrar çaldı ve açtım. bu sefer doğru kişi arıyordu fakat ben kahvaltıyı bitirmiştim belki kahve içeriz diye açtım öyle de oldu 1 saat sonra buluşmak üzere anlaştık.
-
18.
+75. bölüm sonu beyler. yeni bölüm için rez alın buradayım ve bekliyorum biraz dinlendikten sonra yeni bölümü yazıcam.
edit: kimse yok galiba sizler toplanınca devam edicem. -
19.
+6 -1yapacak bir işim olmadığından buluşma yerine biraz erken gittim. kendimi rahatlatmak istiyordum ama bu pek mümkün olmadı. sanırım aynı sebepten dolayı kız da erken gelmişti hatta benden daha erken. benden daha işsizdi. saçları siyah biraz uzun ve at kuyruğu denilen modeli uyguluyordu. gözleri renkli gibi ama ne mavi ne yeşil grimsi bi tonda. teni oldukça açık renkli -keşke biraz esmer olsaydı- sesi zarif ve hoş tonda. ayık kafayla bu kız bana daha çekici gelmişti. konuşmaya önceki gece için üzgün olduğumu söylerek başladım. lafa girdiğimde pişman olmuştum o iğrenç görüntü ikimizin de gözünün önüne gelmiş ve yüzlerimiz ekşimişti. ama çok geçmedi toparlayıp gündelik yaşantılarımızdan konuşmaya başlamıştık. müthiş derece de sıkılıyordum. o kadar basit düşüncelerle kafasını doldurmuştu ki güzelliğine yakışmayan bir kafa yapısı vardı. belki konuşmasaydı ona aşık olabilirdim fakat kendinden beni soğutmayı başardı. ayrılma kararı aldık mekandan kalktık ayrı yönlere gidecekken kız kardeşini ziyarete gideceğini fakat bunu tek başına yapmak istemediğini ona eşlik edip edemeyeceğimi sordu. ilk başta yok ben rahatsızlık vermiyim gibi şeylerle geçiştirmeye çalıştım fakat beni ikna edici cümlesini kurdu. kardeşi benden rahatsız olamazdı çünkü geçen sene ölmüştü. onu ziyarete mezarlığa gidecektik.
-
20.
+7bir katille oturup kahve içiyordum. üstelik bundan keyif alarak yapıyordum bunu. birden bir şeyi merak ediyorum dedi. ben sana bir sırrımı söyledim ve senden de soracağım soruya dürüstçe bir cevap bekliyorum dedi. dün gece seni takip ettim, seni gördüm ve o mezarlığın orada neden o kadar uzun süre beklediği merak ediyorum. neyi planlamıştın bir şeyler olduğunu anlamamak aptallık olur çünkü kılık değiştirip planın için bekçiyi devre dışı bırakmaya çalıştığını da gördüm. dürüstçe söylesene neyin peşindeydin. üstümden kaynar sular dökülmüştü. acaba kardeşimi öldürdüm diyerek beni mi zarflamıştı planımı öğrenmek mi istiyordu her şeyden önemlisi ben onu nasıl fark edememiştim. hiç bir şey söylemedim. oda üstelemedi. kahvelerimizi bitirdikten sonra evden ayrıldı. daha dikkatli olamam gerektiğini düşündüm ve artık bu kızdan oldukça fazla ürküyordum. ilk konuşmamız da tüm aptal insanlar gibi basit biriydi ama altında çok daha fazlasını saklıyordu. zeki, sinsi, acımasız ve büyük ihtimalle işlediği cinayetten zevk duyuyordu. bu kızla daha fazla görüşmek istemiyordum.
aradan biraz zaman geçmiş ve ben bu zaman zarfında telefonlarına hiç yanıt vermemiş ve sürekli olarak kaçıyordum. bir gün mezarlıktan döndüğümde onu evimde otururken buldum. korkmuştum fakat sinirliymiş gibi davranıyordum. evimde ne işin var gibi bir kaç soru sordum. oturmamı ve sakin olmamı ondan korkmamam gerektiğini de vurgulu bir şekilde söyledi. kız düşüncelerimi okuyabiliyordu. ve çantasından bir takım kağıtlar çıkardı. bana doğru uzattı ve gördüklerim karşısında buz kesmiştim.
başlık yok! burası bom boş!