1. 6.
    0
    isa panpa ne diyo bu hahahaha
    ···
  2. 5.
    +1
    bu başlık tutmayacak, varsın tutmasın...
    ···
  3. 4.
    +1
    4 şuku geldi bu başlığa. tanrım bu sözlükte hala varsınız lan
    ···
  4. 3.
    +1
    özlediğimiz tarzda paylaşımlar *
    ···
  5. 2.
    +2
    http://www.youtube.com/watch?v=QIpoiQg41Ns
    ···
  6. 1.
    +2
    karnında getirmiş şehre anam beni.
    ama çekip gidene dek ben bu dünyadan
    çıkmayacak ormanların soğuğu içimden.

    asfalt şehirde evimde gibiyim.
    donanmışım son kutsal törenle:
    gazeteyle, şarapla, tütünle,
    güvensiz, aylak, ama sonu mutlu.

    insanlarla iyi aram. durur başımda
    şapkam herkesinki gibi. insanlara bakar
    derim: "bunlar başka türlü kokan birer hayvan."
    "ne çıkar, derim sonra, benim onlardan ne farkım var?"

    kadınlarla otururum yan yana
    salıncaklı koltuğumda sabahları.
    seyrederim onları umursamadan ve derim:
    "işte karşınızda güvenilmez bir adam."
    akşamları da toplarım erkekleri.
    "bayım" deriz birbirimize hep konuşurken.
    ayaklarını dayarlar masama ve derler:
    "düzelecek işler!" sormam: "ne zaman?"

    sabaha doğru alacakaranlıkta ıslanır çamlar,
    kuşlar ötüşür, böcekler bağrışır.
    dikerim ben kadehimi şehirde tam o sıra dibine kadar,
    atıp izmaritimi, dalarım tedirgin bir uykuya.

    biz, uçarı kişiler,
    otururuz yıkılmaz sanılan evlerde.
    (yüksek yapılarını biziz kuran manhattan adasının.
    biziz kuran incecik antenleri,
    atlantik üstünden konuşan.)

    bu şehirlerden arta kalacak ne;
    sokakları dolaşan bir rüzgar kalacak.
    evleri kuranlar mutlu olurlar ama,
    onlar da bir gün bırakır evleri giderler.
    hepimiz bugün var, yarın yokuz,
    ne düşünürse düşünsün bizden sonrakiler.

    umarım ki, bir deprem olunca yakında,
    söndürmem puromu üzüntüyle.
    ben bertolt brecht, kara ormanlardan,
    anasının karnında gelmiş asfalt şehre.
    ···