ben başak burcu bir pisliğim

bir işe girip çalışmışlığım yoktur. ama daha önce ailem oğlum gir şurda çalış demişse, o işin uzmanı gibi davranırım. arkadaşlardan biri marangozda işe başladığını söylemişti. çok zor olduğunu, söyle kötü böyle kötü olduğunu anlata anlata çocuğu yarım saatte işi bırakacak raddeye getirmiştim. tabi ertesi gün sizlerden daha farklı olduğumu, bunda konuda burcumunda payının büyük olduğunu anlamıştım. başak burcu şımarık bir burçtur. iki saattir yazıyorum amk az çok farketmişsinizdir. çünkü başak burcu istediğini gibe gibe yaptırır. birşey istiyorsa o ypılmak zorundadır yoksa çok kafa giber. e hal böyle olunca da şımarık oluyoruz. arkadaşı babası ertesi gün döve döve işe göndermişti. anlayacağınız gibi babasıda başak burcuydu ;)

alkolden örnek vereceğim az önceki yazdıklarımı pekiştirmek için. aslında o kadar da sağlam içici değilim. bir kez 35 cc rakı içtim arkadaşla, daha sonraki toplantıda tek damla içemedim midemin bulantısından. ama sonraki muhabbetlerde abi sende sağlam içtin dediler. sebebi sadece zekam. bunu onlara kanıtlayana kadar kafa gibmekten bahsetmiyorum. yani bana he amk he sende çok içtin dedirtmedim. tek damla içmememe rağmen tam bir sarhoştum snki o gece. bir kaç maziden kalan hikayeye hemen tav oldular. aslında muhabbetin ortasında olan, sürekli dikkat çeken kişi omama rağmen bunu anlayamadılar. garip..

ne yeteneğim vardır hiç bilemedim. bu yazdıklarım benim özelliklerim, hadi bir kısmıda yeteneğim olsun, yetenekle özellik arasındaki farkları düşünecek kadar mal değilim. ama oturup düşünsem ulan benim yeteneğim nedir acaba diye, çıksa çıksa heralde odun kesmek filan çıkar. yapmam öyle şeyler. carpediem meselesine de sıcak bakmıyorum ama arasında da değilim. anlayacağınız kendimi sınıflamam. yok ben şu konuda iyiyim. şunda kötüyüm diye. her taku yaparım her taktan anlarım.

lan dur en önemlisine değinmedim.

kıyafet takı vs almam pek. öyle yılda iki kez. sebepleri kafamda çok fazla ama üşengeçlik tabi başta gelenlerden diyebilirim. aslında sebepleri eşit bölünmüş pasta dilimleri olarak nitelendirebilirim. ama kıyafet takıntım yoktur. takı takmam. ne bileyim ayakkabı kravat vs uyum muyum aramam ne varsa çeker üstüme çıkarım.

mesajlarınız beni sevindirdi binler. kız erkek ayırmam bin derim. mal derim ananı gibeyim derim huur çocuğu filan derim. ama el kaldırmam. tabi kafamdaki kız kriterindeyse eğer. benim gerçek sevgilim zaten bellidir. sadece yüzünü koyamıyorum ben hayalimde. vücut hatları göbeğindeki pamuktan sırtındaki tüye kadar herşeyi kafamdadır ama yüzünü hayal edemiyorum sadece. ona mektuplar bile yazmışlığım vardır. kim olduğunu bilmeden amk. aradan iki gün geçse bile olgunlaştığımı farkederim. iki gün önce yazdığım şeyden utandığım oluyor. nasıl yazmışım bunu amk diyip ufak bir can sıkıntısı geçiriyorum ama sonralrı aklıma pek gelmiyor

zaaaaaaaaaaaaaa xd xd