+11
iki yaşımda kaybettim babamı. Fotoğraflardan ve dedemin anlattıklarından başka bir şey bilmem hakkında. Annem de çok konuşmaz öyle babamla ilgili. Çok sevdiğini biliyorum bir de kaçarak evlendiğini. Gözü yaşlı görürdüm hep anlam veremezdim küçükken. Çok sigara içerdi saatlerce konuşmazdı bazen. Dedemlerle birlikte köyde yaşarmışız babam ölmeden önce, sonra fazla duramamış annem orada ananemlerin yanına taşınmışız. Lise terkmiş annem evlendiğinde. 5 sene kadar ananemlerle birlikte yaşadık, o sırada açıktan liseyi bitirip sınavlara girdi ve memur oldu. Çananakkale'ye taşındık. Hiç çocuk olamadım ben hep bir şey ekgibti. Annem elbette seviyordu beni ama bunu hiç gösteremedi bana. Benim için çabalarken benimle ilgilenmeyi unutuyordu. Baba ayrı bir şeydir elbette ben bilemiyorum tam manasıyla. Benim kafamdaki baba profili olması gerekenden çok farklıdır. Buna sebep olan kişiyse 9 yaşımdayken annemin evlendiği huur çocuğu. Başlarda iyi biriydi ama ben hiç içime sindiremedim evde benden başka bi erkek olmasını. 9 sene evli kaldılar. Sözde çocukluk çağım, hayatımın gibildiği 9 sene, her gece uyusun diye dua ettiğim 9 sene. Büyüynce hiç içki içmeyeceğim diye kendime söz verdiğim 9 sene. Küçükken elimden birşey gelmiyordu ama eninde sonunda ben son verdim bu işkenceye. Bu huur çocuğundan daha fazla bahsetmeyeceğim.
Hiç görmediğiniz birini ne kadar sevebilirsiniz, ne kadar özleyebilirsiniz ? Elbette hep bir özlem vardı içimde ama babama karşı değil babalık olgusuna karşı. Dedim ya hep bir şey ekgibti. Hep üzerdi bu ekgiblik beni ama babam için hiç ağlayamadım. Mezarına gider otururdum yanına, utana sıkıla yakardım sigaramı, yaşasaydı nasıl bir hayatım olacağını düşünürdüm. Her seferinde dönüp son kez bakardım mezar taşına ama öldüğü günü hiç aklımda tutamadım.
Aşık olduğum ilk ve tek kadın. Size gözlerinden, gülüşünden bahsetmeyeceğim. Hayatımda ki tüm boşlukları kapatan insan. Beni mükemmel bir baba olacağıma inandıran kadın. Sonu mutlu bitemeyecek kadar güzeldi, bitmedi de zaten. Yarı yıl tatili nedeniyle köyüme, dedemleri ziyarete gitmiştim. Sevdiğimle aramız biraz soğuktu, ama toparlardık. Olur böyle arada, aklımın ucundan bile geçmezdi gideceği. Kışın ortasında buz gibi bi telefon konuşmasıyla terketti beni. Saatlerce kalkamadım yerimden. Biraz kendime geldiğimde çıktım babama koştum. Oturdum yanına, yaktım sigaramı, sevdiğim kadını anlattım ona. ilk kez o kadar uzun kaldım yanında. ilk kez ağladım karşısında, ilk kez gözyaşım değdi toprağına. Giderken son bir kez dönüp baktım yine mezar taşına 27.01.1995 o da bugün gitmişti. Artık unutmuyorum öldüğü günü babamın. Ben babamın öldüğü gün öldüm.
Tümünü Göster