-
1.
+4 -3Önce açalım: http://www.youtube.com/watch?v=BMB3TU4XCAY
Yaşadığım şehir öyle büyük sayılmazdı. Türkiyenin doğu diye nitelendirdiği basit küçük şehirlerden bir tanesiydi belki ama bizim için çok büyüktü. Ben 200bin nüfuslu ve merkezde 50bin kadar nüfusun bulunduğu bir şehirde dünyaya geldim. Ailem, şehirin sayılı ailelerinden bir tanesiydi. Dedemin ünüyle anılıp selam alıyorduk milletden. Diktatör gibi adamdı yani. Sabah 5te hazır ola geçerdi herkes. Ben dedemin elinde büyüyen tek torunuyum. Aile durumumuz çok iyiydi elhamdulillah. Dedemin, yıllarca çalışmasının meyvalarını yiyorduk sülalece. Akrabalık bağlarımız o kadar kuvvetliydi ki her cuma gecesi tüm akrabalar çiftliğe gelip dedemi ziyaret eder hep beraber yemek yerdik. iki eliniz kanda da olsaydı o yemeğe gelmek zorundaydık. Kardeşlerim arasında en büyüğümüz ablamızdı (3 erkek 1 kız) Dedem, babama hep abim için baston değneği, en küçüğü fırlama, kız ele gider, bu'da zeki bir yerden tutturur diyordu. Küçük yaştan itibaren dedemle birlikte çiftlikte yaşadım. Ki sülalede ona en çok görünüş olarak benzeyende bendim bu nedenle göbek adıma kendi adını koymuştu. "Bu eşşoğleşek bana benziyor" demiş ilk doğduğumda. Dedemin bende hatrı çok büyüktür öyle ki babamdan çok severim.
Dedem ölünce imparatorlukta son bulmuştu. Aşiretin başına babam geçince hiç bir şey eskisi olmamıştı açıkcası. Herkes bir tarafa savrulmuştu babamda dedemi taklit edip onun yolunda gitmeye çalışan birinden başkası değildi açıkcası. Ölüm olayı beni acayip üzüp beni boşluğa düşürmüştü, hali hazırda yalnızlık yaşamamda eklenince ve paranında verdiği etkiyle boş boş gezer dururdum. Başarılıda bir öğrencilik hayatı geçirmedim. Çünkü özel okulda okuyordum. Tek dersden düşük not alamazdım. Yağcılık yapan okul müdürleri nasıl yapabilir bunu? Hatta senin paranı ben veriyorum dediğim hocalar bile vardı. Allah ıslah etsin beni. Ama çocuğum olursa çok zenginde olsam asla özel okullara çocuklarımı yollamam. 15 yaşıma geldiğimde babamdan söz aldım. Ne zaman ehliyetimi alıram bana araba alacaksın diye. Babamda katır inadı vardır öldürseniz söz alamazsınız ama söz verirsede tutacak türden bir insan.
---
16sında tatil yapmak amacıyla yola koyulduk. Babam amcam ben ve amcamın büyük oğlu. Arabayı amcamın büyük oğlu kullanıyordu ben ise ön koltukta oturuyordum. Çocuklarınızı ön koltuğa otutturmayın" sözünün ne anlama geldiğini sonra anlayacaktım tabi. Herneyse yolun yorgunluğu sebebiyle hepimiz uykuya dalmıştık şöför hariç. Bir an bir ses'e uyanmıştım, amcamın oğlu telefonunu düşen yerden almak için eğilirken araba yolda kasislere doğru gidiyordu ki o an'ı hiç unutmam. Direksiyonu kırayım derken direksiyon hakimiyetini kaybedip taklalar atmaya başlamıştık. Bir an pencereden asfalti görmüştüm. Ölüm anında beyin çok değişik şekilde çalışır diyenlere kanıt niteliğinde harbide. Ondan sonrasını hatırlamıyorum.
---
Gözlerimi bir hastahane de açtım. Açtığım an ki çığlık sesleri her tarafı inletiyordu. Sebebi ise 1 ay komada kalmış olmamdı. Bir prize bağlı yaşıyormuşum, doktorun artık bu yaşamaz diyerekten fişi çekelim diye babamı araması ve Babamın "ben hastahaneye gelip sonkez göreyim sonra çekin" demesinin ardından 1 dakika sonra hayata dönmüştüm ben. Bu kazayı hayatımızda sadece bir defa konuşmuştuk tam manasıyla ailecek. Çünkü hatırlamak istemiyorlardı. Babam, o yol mahşer gününde sırat köprüsünden geçmek gibiydi benim için dedi sorduğumda. Annem ise o hayata dönecek deyip odamdan bir an bile çıkmamıştı ve ilk çığlığı atanda oymuş sanırım. Her gün Kur'an okunurmuş başımda. Komada ki süre zarfında herhangi bir rüya görmedim. Gece uykun geldiğinde yatarsın ve ardından yeni bir gün olur ya hani benimkiside öyle bir histi. Sanki her şey dün olmuş gibiydi ki aradan tam 34 gün geçmişti. Babamın odama girdiğinde ki o ağlamasını hiç unutamam. Belki bu zamana kadar onun elinde yetişmedim ama içinde ki o babalık duygusu o gün her şeye yeter nitelikteydi. Hastahane de bir kaç zaman daha kaldıktan sonra taburcu oldum. Hani doğuluyuz ya, taburcu olmayıda davullarla halka ilan eder nitelikte kutluyoruz biz.
---
elimde baston değnekleri eve çıkarmışlardı hastahaneden. o gün 8-9 tane inek kesip millete yemek dağıtıp açları doyuruyorlardı. dediğim gibi nüfus az olunca gelen gidende çok oluyordu. zaten herkes, herkesi tanır burada. çok gelenim gidenim oluyordu ve onlara "allah razı olsun" demekten bıkkınlık gelmişti. her şey bundan ibaret. sonrasında tam anlamıyla düzeldim fakat eskide yaşamış olduğumuz bu durum sebebiyle dışarı fazla çıkamaz, arkadaşlarımla pek gezemiyordum. arkadaşlarım bize gelir öyle konuşurduk. izin vermiyorlardı dışarı çıkmama. abi bıkkınlık geldi bırakında çıkayım diyordum. ara ara çıkıyordumda öyle tanıdıklarla felan gittiğim yer ya fabrika ya büro yada tarlalara gidiyordum. ekip biçmesini iyi bilirim dedem ile beraber köylülerin arasında çalışır dururduk beraber. o olmayınca tadı tuzu yoktu hiç bir şeyin. zaten bu türden baskılar sebebiyle 17 yaşıma girdiğimde alkolik oldum. içe içe bir hal oluyordum. ailem bilmiyordu tabi bunu ama ara ara çıktığımda arkadaşlarla buluşur paso içerdik. hani derler ya zütüyle içen değil ağzıyla içebilenlerle için diye ben ikisinide yapıyordum.
---
bizim burda içilebilecek bir yerde yok batı şehirleri gibi. birileri görmesin diye dağları mesken ediyoruz hep. dağda bile tanıdıklara rast geliyorduk öyle söyleyeyim. bundan dolayı böyle en diblere en yükseklere çıkarıyorduk arabayı. öyle yerlerdiki bizim gittiğimiz dağlarda kurtlar bile ölmüyordu. içki derken esrara(cigara) da başlamıştık. böyle devam etti. allah'tan esrarda kalmıştım yani. eroine yetecek kadar param vardı ama başka şeylere bulaşmadım. yaşamış olduğum kaza sebebiyle her şeyi bildiğini sanan ve bunun farkına varamayacak kadar cahil bir gençten ötesi yoktu. 17 yaşımda böyle içki-esrar ikilemi arasında geçti. bu zamana kadar müslümanmısın diye soran olmamıştı yani. dini umursamıyordum açıkcası. belki çok müslüman bir ailede doğdum ama ben umursamıyordum. 18ine bastığımda kızları bir ciks objesi olarak tanımıştım. her gün bir tanesini zütürüyordum yani. kırıklar ve ameliyatlar felan izler çok ilginç ve çekici bulanda vardı. ama kızlara çekici geliyordum. çünkü arabam vardı param vardı. okula onlar cam kenarlarını nefesleriye buğulayan servislerle giderken ben kendi arabamla gidiyordum. hocalarım her cuma gecesi okulun 2 saatlik ara zamanında cuma namazına gider bende arkadaşlarımdan bir kaç tanesini camiye bırakır o arada gider esrara vurur başka okulda ki kız arkadaşımın yanına giderdim. hocalarım sen gelmiyormusun namaza felan diyorlardı "yok hocam namaz bana göre değil" der geçiştirir dalga geçerdim bir nevi. hani o zaman dine saygım vardı ama o kadar araştırma yapmamış sadece din derslerinde bildiğim kadarıylaydı. derslerde uçak yapar uçururdum. ben derslerede pek kulak asmazdım. hocadan izin ister dışarı çıkar gezerdim okulun bahçesinde.
-
2.
+3çok çapkın olarak biliniyordum adım da kızlar arasında çıkmıştı. fakat para her şeye kadir be kardeşim. kızları da pek umursamazdım tabi bir zamana kadar. kuzenimin arkadaşı çok hoş gelmişti, birazda hormonsal sorunlarımın üstesinden geleyim derken onuda zütürmeye niyetlenmiştim ama kızla konuşunca o türden bir kişilik olmadığını fark ettim. o'na bakış açım çok değişkti. kendisini alır bir yerlere zütürür veya bir kafede oturur konuşurduk. öyle şehirden uzak yerlere giderdik kimse görmesin ve kızın adı sakız olmasın piyasaya diye hali hazırda pek doğruda anılmyoruz zaten. ygs sınavı çıkmıştı, kız eskisi kadar çalışamıyorum diyordu. ilk senesinde burda kaldı gidemedi. babasının ve ailesinin de baskısı sebebiyle kız çalışmak zorundaydı ben öyle değildim. o benimde okumamı istiyordu ama ben biliyordum ki o bir yerleri kazanacak fakat ben barajı bile geçemeyeceğim. tamam felan dedik özel hocalar tuttuk sırf kız için ders çalışalım felan kardeşim 12 yıl okulu sallamayan özel derse girermi. olmadı dersler felan 3-4 felan derken sıkıldım. hocalar gelirdi çalışmak istemezdim. ailemde bir şey diyemiyordu kaza sebebiyle.Tümünü Göster
---
sonra kız kendisinin çalışması gerektiğini ve ara vermemizi istedi. pekala dedim. ne kadar muallak olsakta efendiydik kadına karşı. hal böyle olunca dahada battık alkol ve esrara. kızla görüşemiyordum. okuluda bitmişti neredeyse hiç dışarı çıkmıyordu. facebook felan twitter hepsini kapatmış telefonunuda ailesine vermişti. arıyordum kapalıydı. artık sinirden evine gidecektim yani. 3-4 ay böyle devam etti. kuzenini tanıyordum halini hatrını sorardım. kapattı odasına sadece ders çalışıyor diyordu ve hiç bir şeyden etkilenmek istemediğini söyledi. 4 ay sonra kendisi beni aradı. çok düşündüğünü ve dersler sebebiyle bu ilişkiyi yürütemeyeceğini söyledi. çok yalvardım ama olmadı işte. kız sınav açıklandığında doktorluğu tutturdu.
---
katip çelebi üniversitesi. izmire hiç gitmedim ama ömür boyuda asla gitmem. o üniversite sebebiyle izmirden nefret ederim. içkiye vurduk gidiyoruz. hal böyle olunca arkadaşlarımda değişti. çok değişik türden arkadaşlıklar edindim. o onun kankası para ayağına soframa oturuyor içiyorlardı. her gece bir telefonum çalar "haydi kanka gitmiyor muyuz" diyorlardı. böyle yaşamaya devam ederken bir kaç defa daha ecel yokladı kapımı bir insan kaç kere daha ölür deyip geçistirirdim hep. çok büyük kazalar atlattım. bu yanlış gidişatlar sebebiyle ailem endişe ediyordu hep. babam artık böyle boş boş gezmememi okumamı istiyordu hep. ben de kendisine ben hiç ders çalışmadım. hali hazırda sınavla alınan aptal bir eğitim sistemimizin olduğunu asla okuyamayacağımı belirttim. fabrikamızın müdürleriyle felan konuştum hocalarımla felan babamı ikna etmişlerdi okumam konusunda.
---
yakın bir aile dostumuzun çocuğuda benim gibi avanak avanak geziyormuş çocuğu yurt dışına yollama niyetleri vardı. onlarda bu gidişatı sonlandırmak istiyordu onun için yakın ailemizin dostunun oğluyla beni yurt dışına okumaya gönderdiler. ben de hali hazırda eski kızın profilinde gezinmekten sıkılıp nispet yapmak amacıyla yurt dışında bir hatunlar bulur atarım diyordum. bir değişiklik olur hayatım değişir diye los angeles'da bir arkadaşımla beraber okumaya başladık. gideceğimiz üniversite ucla'ydı. ıels ile ortak anlatşmaları oldukları için şartlı kabul süreciyle okula kabul olmuştuk. dil sorununu çözüp sat ve toefl sınavına girmeden okula başlayacaktık. -
3.
+2okulda dünyanın her tarafından insanlar vardı. 6 ayın sonunda dilin pekişmesi için bizi bir ailenin yanına yerleştirdiler. arkadaşım ile olan yakınlığımı bildikleri ve onla türkçe konuşacağımı bildikleri için onu çok uzağa (beverly hills) beni de (monte bello)da ki bir ailenin yanına yerleştirdiler. genellikle insanları hangi dinden olduğuna göre ayırırlar ama bana öyle denk gelmemişti. arkadaşım müslüman bir ailenin yanına düştü ben ise katolik bir ailenin yanına düştüm. bu aile her hafta pazar günü 3 saat kiliseye gider dua eder şarkı söyler ve geri gelirlerdi. hatta bir defasında bana da gelmeyi teklif ettiler bende gittim. katolik iseniz incili baştan okuyamazsınız. hani kur'an gibi hatmetmek yoktur. eden varsada söylemiyordur ve dini sorgulayamazdınız. adam benim hangi dine mensüp olduğumu sordu ben müslümanım ama iyi bir müslümanım dememiştim. zaten işler tam bu safadan değişti.Tümünü Göster
---
ailenin 3 çocuğu vardı. 1 tanesi ve en büyükleri olan (david) kendi evine çıkmıştı. lenexa'da yaşıyordu. 2 ayda bir aileyi ziyaret ederdi. en küçük kardeşi erkek (richard) ile yakın arkadaşlık kurmuştum 1 tanede ortancı kardeşleri olan (ashley) vardı. ashley ile pek bir yakınlığım yoktu. zaten kendisi türklere ve müslümanlara bakış açısı olan bir kızdı. richard ile yakındım ben baya. arkadaşlarıyla tanıştırırdı beni durmadan onla gezerdik. paramı yerdi ama mantıklı konuşan bir insandı. bir kaç ay geçtikten sonra babası richarddan evde kalması karşılığında para istedi yani kira. şok olmuştum yani yatıp kalkıp ailelerimize dua etsek azdır. burada işler öyle yürüyormuş. bazı aileler bunu çocuğun hayata atılma evresi diye adlandırıyorlar ama ne kadar doğru olup olmadığı tartışılır. richard bir yemek şirketinde işe başladı. para kazanıp kira veriyordu babasına. çok konuştuğumuz için başka bir eve çıkmak istedğini söyledi. aslında benden para yardımı bekliyordu ama ben ıels kuralları sebebiyle buradan ayrılamayacaktım. durumu kendisine izah ettim oda anlayışla karşıladı. bir zaman sonra zaten ailesinden ayrılıp çalışıyor olduğu yemek şirketinde ki bir arkadaşıyla ayrı eve çıktılar. ama biz tabi sonradan konuşmaya devam ediyrduk kendisiyle. ben tam olarak dili kavrayınca okula başladım (business management and administration ek olarak marketing'de alıyordum). ilk günler güzel arkadaşlıklar edindim. okul güzel devam ediyordu fakat richarddan kopamadım. bir zaman sonra kendisinin ateist olduğunu öğrendim ailesine saygısızlık olmaması sebebiyle bunu ailesinden uzun yıllardır sakladığını dile getirdi.
---
ben de kendisinin çok mantıklı olduğunu bildiğim ve hali hazırda din ile ilgili bir bilgim olmadığı için kendisini dinliyordum. bana mantıklı şeyler anlattı. evrim teorisi vb. bir kaç zaman sonra bende araştırmaya başladım. okuldaki derslere giriyordum ama din ile ilgili şeylerede bir nevi merak saldım. hani eğer bir yaratıcı var ise illa ki bunu araştırmalıyım dünyaya sap gelip sap gitmemeliyim düşüncesine kapıldım. sonuçta din hakkında bir bilgim olmalıydı ve bunu savunabilmeliydim. bunu aileme belli etmedim zaten annem ile sık görüşüyorduk sağolsun kardeşim skype'den konuşturuyordu bizi. tam olarak din ile ilgili emin olduktan sonra aileme açıklamayı hedefliyordum. şimdi dini araştırmaya başlayınca richardla olan bağlılığım daha da arttı. o müslümanlık hakkında bir şey bilmiyordu bende hristiyanlık hakkında. bir şey öğrenip getirip kendisine anlatıyordum oda bana fikrini belirtiyordu. bende bundan çok etkileniyordum açıkcası. velhasıl kendimi boşlukta gibi hissetmeye başladım bir nevi ateist gibi oldum ama yani ne kadar richard ve kur'an ile ilgili sıkıntılar okusamda bana bu kadar düzgün bir düzenin bir yaratıcı olmadan yaratılmış olması saçma geliyordu. türk ateist forumlarında ki üyeliklerim de bunu tetikleyici oldu. öyle ki ayetler ile ilgili bir takım sorunlar aramaya çalışır dururdum. şimdi ki ateistleri görünce kendimi görüyor gibiyim. darwinin türlerin kökeni, insanın türeyişi vb bütün kitapları okumaya başladım ve bitirdim, dinden tamamen uzaklaşmaya başladım. ama bir yaratıcının olmadığına halen inanmıyordum.
---
en sonunda allah var ise bana cevap verir dedim. allahım var isen seni arıyorum. beni sensiz bırakma demeye başladım. bu durumum böyle uzadıkça kötü işler yapmaya başladım. kötülükten zevk almak gibi. zaten o aileden ayrılıp yurtlara taşındığım için yalnız yaşadığım için çok değişik düşüncelere kapanıp durdum açıkcası. zaman geçtikçe hayatımda çalıştırmadığım o kafam ile bir şeyler okuma dürtüsüne kapıldım. hani din insanı içine çeker derler gerçekten öyle. evden ayrılmadan richardın babasının islamiyet hakkında söyledikleri durmadan akılma gelip duruyordu. ben de haklı olabilir mi diye düşünüp matta, markos, luka, yuhanna hepsini okumaya başladım. fakat okuduğum bu incillerde hz.isa'yı tanrı ilan ediyormuş gibi bazı ayetler vardı. tanrı isa ise neden öldü diyip durdum açıkcası. peygamler yolu izlenilecek kişiler olmalıydı fakat öyle peygamberler yazıyordu ki adamlar sarhoştu veya zina yapan hırsızlık yapan türdendi. incili açıp okursanız baştan sona fark edeceksiniz ki peygamberler kötülük yapıyor. fakat ben azim ettim okumaya devam ettim bitirmeye en azından. bitirdim ve dedim kesinlikle hristiyanlık olamaz yani çok saçmaydı. sonra sınıfımdaki bir yahudi arkadaşımın bana tannah okumamı arkasındanda talmud okumam gerektiğini belirtti. ben de nerden bulabilirim diye sorunca bende var sana verebilirim dedi pekala dedim.
---
tannah aynı kur'an daki ayetler gibidir talmud'da ise o ayetleri yorumlarlar. yani bir nevi hadis gibi. onlarıda okumaya başladım. ilk başta tannah okumaya başladım. tannah'ı okudukca üstü kapalı bir şekilde yahudilerden başka kimsenin cennete giremeyeceğini anlatmaya çalıştıklarını anladım. bana göre çok saçmaydı. dünyada bu kadar insan var eğer allah bu kadar insanı yarattı ise neden sadece 11 milyon nüfusu olan bir millet giricekti ki. tüm dünyaya hükmetmesi gerekiyordu. sonrasında böyle düşünmeme rağmen sonuna kadar okumaya devam etmeyi düşündüm. o bitince belki talmuddan cevap alırım diye onu okumaya başladım. talmudda ise ayetlerde resmen yahudilik haricinde bir dinin önemi olmadığını. hatta öyle ki diğer dinleri ve peygamberlerini bile yok saydıklarını fark ettim. küçüklüğümden itibaren hitlere bir sevgi besliyordum. hitlerin kavgam kitabını okuyanlar bilir ki hitlerin yahudilerden nefret etme sebebi yahudilerin birbirlerini desteklemeleridir. kitaplarında yahudilerden başka kimseye yardım edilmemesi gerektiğinin mesajı veriliyordu. sonrasında her şeyi red ettim. allah'a inanıp dinlere inanmamaya başladım. eğer allah'ın bir dini var ise mükkemmel olmak zorunda olmalıydı ve bir kitabı var ise hatasız olması ve evrensel nitelikte olmalıydı.
---
üniversite araya girdi ve ben 1 aylığına türkiyeye döndüm. ailemden herkes namaz kılıyor ama ben kılmıyorum. hiç bir zaman o kafamı çalıştırmamıştım. allah bizi buraya göndermişse eğer ona ibadet etmeliydik, aynı kilisede ki şarkılar gibi. o kadar yıl müslüman bir ülkede yaşamıştım ve o kadar kördüm ki hiç bir zaman o namaza dikkat etmemiştim. annem namaz kılarken ellerini kafasının altına koyar (secde)ye varırdı. benim çok hoşuma gitmişti açıkcası. Bir yaratıcı var ise ona ibadet böyle edilmelidir diye düşünmeye başladım. O kadar yıl dışarda yaşayıp müslümanlık ile ilgili en ufak bir şey okumamıştım bu sebeplede dinden uzaklaşmıştım açıkcası. Yurt dışında müslümanlığın nasıl yorumlandığını tahmin bile etmek istemezsiniz. Amerikada müslümanlık ile ilgili kitaplarda müslüman bir insan müslüman olmayan bir insanı öldürebiliyor ve buna sevap kazandırıyor gibi saçma sapan şeyler vardı. ben bunu kur'an da da gördüm. (nisa-89) fakat bu ayetin hadislerle olan açıklamalarını görmemiştim. işte mealcilik bu kadar zararlı bir şey. şu anda piyasada hadislere iman etmeyip sadece meallerle konuşan bir çok ahmak bulmak hiçte zor değil ve bu insanlar bir çok insanın Allah yolundan ayrılmasına sebep oluyor. Kur'andan uzaklaşmamın bir diğer sebebi ise bu gibi bir çok ayetlerdi. Ben buna rağmen pek Kur'an okumaya niyetlenmiyordum sanki beni kur'an dan alı koyan bir şey varmışcasına. -
4.
+6Bu kadar yaşanmışlıktan sonra gel git zamanı çattı ve Amerikaya dönme zamanım geldi. Çok sancılı geçti ama eninde sonunda döndüm. Annemin kıldığı o namaz aklımdan çıkmıyordu bir türlü. Hatta bir gün okumaya niyetlendim Kur'anı annem; Abdestin varmı diye sormuştu bana. Belki her şeyi anlatmalıydım ama anlatamazdım. Yok dedim. O halde alma Kur'anı eline dedi. Bilmiyordum o zamana kadar Kur'an abdestsiz elimize alınmaz. Bilmem dedim abdest almayı annecim bana öğretirmisin dedim. Çok şaşırmıştı ama genede öğretti bana. Aldım abdestimi ve okumaya niyetlendim fakat Kur'an arapçaydı ve meal yoktu içinde. Sonra meal kitabı istedim. Bu zamana kadar hep internetten okudum kur'anı meali latin harfleriyleydi. Arapça olduğunu bilmiyordum. Geri yerine koydum. Annem'e neden Kur'an abdestsiz okunmaz diye sorunca bana bu Allah'ın kitabıdır. Bu bir terbiyedir, onu temiz olmayan ellerle almak uygun bir davranış değildir demişti. Çok hoşuma gitmişti. Bu sebeple Kur'anı baştan sonra kimsenin etkisi olmadan okumaya karar verdim. Evde bulunan kur'an mealini kendimle beraber zütürdüm. Okumaya başladım sonuna kadar okudum ve sorunlarımın haricinde başka sorunlar ortaya çıkmıştı. Örnek olarak nisa-34 kadınları dövün. Kur'an kadınları diri diri toprağa gömen bir kabilenin bu davranışına son vermişti nasıl bunu söyleyebilirdi diye düşündüm.Tümünü Göster
---
Ses etmedim devam ettim. Sonunda 10-15 tane ayet beni Kur'an'a inanmamaya zorluyor ben ise bir arayış olduğunu düşündüm. Kur'anın otobiyografisi yani çıkış öyküsü vb. Hepsini okumaya başladım. O zamana kadar hiç aklıma gelmemişti Kur'an ile ilgili sohbetler videolar. işte bir gün bir videoya tıkladım internette sörf yaparken. O hoca diyordu ki "Kur'anı hadissiz okuyamazsınız" ben hadisin ne olduğunu bilmiyordum. Meğerse Hz.muhafazid (S.A.V) sözleriymiş. Sonra o hoca devam etti verdiği vaaza. Sanki sorularıma cevap verir niteliğinde. Sonrasında videolarını neredeyse hepsini izledim. Her bir videosunda bir sorunuma cevap veriyordu o hadisler. Eninde sonunda gönlümü müslümanlığa kaptırmıştım. Müslüman bir ailede doğdum ama müslümanlığa o kadar uzaktım. O gece hiç durmadan ağladım! O büyük Allah benim bütün dinleri araştırmamı ve kitaplarını okumamı istedi. Çünkü yanlışlıkları göstermek istiyordu bana. Başımdan o kadar şey geçti ve sonunda nihayete ulaşmıştım. Şu anda her gece dua ediyorum o Allah'a.
---
Her insan kendisi gibi eş bulur deniliyor. Yani sizin için bir kadın hayırlı değil ise Allah size onu nasip etmez. O doktor olan kız var ya. Ben onun için hayırsızım olum diyordum. O kadar iyi bir müslümandı ki Allah inancı o kadar vardı ki onda. Ben onun için hayırlı değildim bu sebeple olmadı diyordum. Şimdi o kız önce Deist sonra da Ateist oldu. Ben önce Ateist sonra Deist en sonunda da Müslüman oldum. Anladım ki o benim için hayırlı değilmiş.
---
17sinde bir trafik kazası sebebiyle bitkisel anlamda öldüm. Hayat ile aramda nefes almamı sağlayan bir kablo vardı sadece. Öyle ki Babamın telefonda "Fişini çekin" söyleminin hemen ardından döndüm tekrar hayata. 18sinde cebimde param, elimde içki, ağzımda esrar, hep yanlış sokaklarda gezerdim ben. Öyle ki her şeyi bildiğini sanan ve bunun farkına varamayacak kadar cahil bir gençten ötesi yoktu. 20sinde bir kaç defa daha ecel yokladı kapımı bir insan kaç kere daha ölür deyip geçistirirdim hep.19unda yanlış gidişat sebebiyle yanlış arkadaşlıklar edindim. Öyle arkadaşlıklar ki Rabbimi inkar edecek hale geldim. Var isen bana doğru bildiğin yolu nasip et dedim. 21inde Allah'ı buldum. O hep ordaydı fakat ben bilemeyecek kadar kördüm. 22sinde üniversite hayatıma son verip 10bin kilometre uzaklıkta ki yerden ana vatanıma dönerek Rabbimin ilmini öğrenmeye yöneldim bir medreseye yazılarak. Şimdi bana sorun. Dünyada ki bir an neye yarar Rabbimi tanıyamıyorsam? Bu kadar dönemeçli bir hayattan çıkardığım varsa bir ders, oda Allah'ın adının geçmediği her saniyenin boş olduğudur. Her şey Allah rızası için olmalı, onu bulmayı istemek bile.
Buda o vaazı veren hocanın hakkımda ki söylemleridir: 29:00 dakikadan 31:00'inci dakikaya kadar dinleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=d_Q8P9gD4Es
Buda şimdi ki halim: http://www.imgim.com/image/xydzmk.png/
inanmayanlar için tüm fotoğraflarımı hatta Facebook adresimi hatta webcam dahi açabilirim.
Buda benim hikayemdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Buradan ateist arkadaşlara sesleniyorum, siz benim geçmişte ki halimsiniz.
Size bunları bir ateist anlatıyor, hemde en okkalısından! -
5.
0ee koma sürecinde rüya falan gördün mü panpa
-
6.
+2 -1allah kabul etsin panpa
-
7.
0okuyun amk.
-
8.
0reserveeeeeeeeeeeeeeee.
-
9.
0selam ben de amcasının oğlu
edit: tam olarak nerde Allah'ı buldun ? onu çözemedim.
not: inanıyorum. -
10.
0okudum lan eğer doğruysa veya değilse banane amk. ama güzelmiş
-
11.
0tutmaz, tarzın sağlam değil.
-
12.
0tutarsa rezerved
-
13.
0tutmaz panpa yorulma
-
14.
0Rizörvid
- 15.
-
16.
0reserved
-
17.
0tutmaz ama rizorv
-
18.
+27 ceddimi gibseler okumam.
-
19.
0rezerved
-
20.
0rezerved