1. 1.
    +3
    (bkz: mitolojiye) ve (bkz: binlerce yıl) öncesine güzel bir yolculuk tamamı kurgudur(filme yada destana sadık kalınmayacaktır) tarafımdan haftalardır (bkz: inci) için hazırlanmıştır.

    ilk fragman hikayeyi tanıtıcı nitelikte swf formatıdır. http://inciswf.com/incitroy.swf

    tema : https://www.youtube.com/w...p;list=PL43097F0167844222

    part : 1

    ben aşil dünya'ya gelmeden yüzyıllar önce doğumu müjdelenmiş tanrıları öfkelendiren, kimisini ise gururlandıran aşil.
    su tanrısı thetis'den doğma ölümlü bir insanoğlu olan peleus'dan olma, aşil.

    ithaka'da doğumumdan sonra bazıları şölenler düzenledi kutlamalar yaptı adaklar adadılar, tanrıların en büyük armağanı olduğumu düşündüler
    troy kehanetini gerçekleştirecek kişi olarak gördüler ama bazıları ise lanetler yağdırdı, dünya'ya kan ve ölüm getireceğimi acının kederin, benim ve etrafımdakilerin
    yegane laneti olacağını savundular.

    henüz 18'ime basmadan bir çok tanrı gördüm henüz bir kadınla beraber olmadan henüz dünya nasıl bir yer öğrenmeden tanrıları tanıdım.

    tanrıların tanrısı zeus kibirli ve kıskançtı bir titan olan babası kronos'u tahttan indirip diğer kardeşleri poseidon ve hades'le göklere denizlere ve yere hakim olmuştu.

    doğumumdan asırlar önce bir kahin eğer su tanrıçası annem bir tanrıyla evlenirse doğacak çocuğun zeus'dan bile güçlü olacağı kehanetinde bulunur ve bunu duyan zeus annemi ölümlü bir insanoğluyla evlendirir.

    (bkz: -ithaka 3200 yıl önce-)

    doğumumdan itibaren bilinen dünya'nın bilinmeyen zamanında bazılarının korktuğu bazılarının ise saygı gösterdiği biriydim.
    su tanrıçası annem benim kan ve ölüm getireceğime inanmak istemedi bu yüzden tüm yunanistan ve bilinen dünya'nın tüm savaşlarından yıllarca sakındı beni.

    yeşil ovaların düzlüklerin arasında akarsuların sarıp sarmaladığı büyükçe tepelerden aşağıya uzanan şelalelerin kucakladığı dağlara sırtını vermiş olimpia'yı andıran bir evim vardı.
    annem thesis uzun aralıklarla uğrar babam peleus ise hemen hemen hiç gelmezdi. ithaka ordusunda bir askerdi.

    ithaka kralı odesseas apollo'nun yine tüm ihtişamıyla yeryüzünü aydınlattığı bir öğlen vakti beni çağırtmıştı.henüz çok gençtim hiç savaşmamış kılıç ve kalkanı hiç kavramamıştı ellerim.

    athena'nın hediyesi beyaz atımla kayalıkların tepesinde kartal yuvasını andıran görkemli ithaka kalesi kapılarına vardım.

    gözcü kulesinden geldiğimi gören askerler ben kapılara henüz yaklaşmışken dev ahşap kapıyı yaptıkları makara sisteminin dişlilerine güç vererek onlarca kişiyle güçlükle açtılar.

    uzun taş koridora kadar yürüdüm apollonun sıcağı dev koridorda pek hissedilmiyordu,soğuktu, metrelerce yüksekteki pencerelerden giren güneş ışığı koridorda loş bir
    hava yaratıyordu.

    beni ilk kez gören askerler bir iki adım geri atıp başlarını öne eğiyorlardı öyle ki korkuyorlar mıydı saygı mı gösteriyorlar anlamamıştım.

    sert bir mizacım vardı;

    uzunca bir boyum omuzlarıma kadar sarkan kumral saçlarım kemikli bir yüzüm ve gri gözlerim, insanların benim aşil olmamı anlamasına yetiyordu.

    uzunca ve dönemçli taş koridorun ardından ithaka kralı odiseas'ın yanına varmıştım ben henüz küçük bir çocukken babam peleus'un misafiri olarak evimize geldiğinde onu tanımıştım.
    babam peleus'un dediğine göre tüm krallardan daha alçak gönüllü ve onurlu bir adamdı.

    beni hissetmişcesine arkasını döndü ve gülümseyerek.

    +aşil, tanrıları kıskandıran aşil !
    -odiseas
    +seni neden çağırdımı merak ediyor musun ?
    -söylentileri duymuş olmalısın, beni ilk savaşımı gerçekleştirmem için orduna katılmamı istemek üzere çağırdın.

    bir kaç adım kadar atıp gümüş şaraplığını eline aldı ve kraliyet kadehlerine şarap doldurdu bana uzattı ve devam etti:

    +henüz çok gençsin ama yarı tanrı olduğun tüm yunanistan'da konuşuluyor orduma katıl aşil
    -ben krallar için savaşmam
    +kendin için savaş binlerce yıl sonra hatırlanmak için savaş, meydanda sana bakan korkulu gözleri izlemek için savaş
    -doğumumun amacı ney odiseas ? ölüm mü kan mı bunu mu ister ithaka kralı benden
    +sen kılıç kavramak için doğdun aşil evet bunu istiyorum senden halkımı özgürlüğe kavuştur bizi yenilmez kıl.

    elimdeki şarap kadehinden bir yudum aldıktan sonra geniş taş masanın üstüne koydum odiseas'a baktım hiç bir şey demeden yanından ayrıldım.

    tanrılar şahidimdir ki savaşmak istiyordum ve savaşıcaktım odiseas ise bir şey demesem de onun savaş çağrısını kabul ettiğimi anlamış sıcak ve düşünceli bir tebessümşe beni uğurlamıştı.

    artık ilk savaşımı bekliyordum...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    güneş batmak üzereydi kurak ve çalılıklarla dolu düzlüğü kesen ince toprak yoldan atımı hızlı bir şekilde sürerek eve dönüyordum.
    etrafta pek kimseler yoktu ve rüzgar saçlarımı ve atımın yelelerini okşarcasına sert ve soğuk esiyordu bir süre yol aldıktan sonra zeus'un muhafızlarından biri gözüktü yol üzerinde.

    uzun boylu sivri ince burunlu zayıf biriydi ve insanoğulları için korkutucuydu.

    onu görünce yavaşladım atımı adım adım ona doğru sürdüm ve yanına vardım.

    +aşil, zeus seni bekler (diye seslendi)
    -tanrıların tanrısı beni kıskanmaktan yoluma engel koymaktan nicedir haz alır, neden ?

    kara bir atı vardı gözleri ateş kırmızısı dişleri ise sivriydi, atına binip beni takip et dedi.
    7 gün 7 gece hiç durmadan at sürdük bilinmez uzak diyarlara geldik öyle ki stiks nehrinin kıyısına gelmiştik muhafızın dediğine göre.

    zifri bir karanlık sadece ay ışığının aydınlattığı nehirin bir kısmı gözüküyordu o sırada şiddetli bir yağmur başladı gök gürledi şimşekler çaktı gök ortadan ikiye yarılırmışcasına ses çıkarıyordu.

    ve zeus'un yüzü belirdi gögün ortasında neredeyse tüm göğü kaplayacak kadar büyüktü çakan şimşekler yüzünün sadece yarısını aydınlatıyordu muhafız korkup bir iki adım geri attı kafasını öne eğerek.

    kafamı gökyüzüne kaldırıp zeus'un yüzüne baktım gözlerine.

    ve seslendi bana, aşil! sesi tüm dünya'da yankı yapacak kadar heybetli yaşlı ve gürdü.

    -zeus tanrıların tanrısı !
    +annen thesis'in sana verdiği ölümsüzlüğü senden alıyorum baban gibi aciz bir insanoğlu olacaksın artık.
    -bunca yol bunca zaman neden bekledin ?
    +sen savaşmayı seçtin ithaka adına biz tanrılar buna izin veremeyiz (o sırada sesi sertleşti ve şimşekler tepedeki ağaçlara düşüp kül etti)
    -sen tanrıların tanrısı zeus sen izin vermedin tanrılar değil !

    o sırada muhafız ortadan yok oldu zeus'un silüeti gökten kayboldu yağmur dindi ve ölüm sessizliği geldi yerine öyle ki stiks nehrinin öbür tarafındaki ölülerin seslerini duyabiliyordum.

    vücuduma inanılmaz bir ağrı saplandı çok geçmeden, dizlerimin üstüne düştüğüm sırada tüm sessizliği ve karanlığı bölen birinin sesi geldi bir kadındı.

    koşar adımlarla yanıma geldi dağların arkasındaki apollo tapınağı rahibesi olduğunu söyledi ve devam etti ; uzaktan sizi gördüm dizlerinizin üstüne düşmüş, derin
    bir umutsuzluk ve keder içinde yardım bekliyordunuz zeus sizi cezalandırıyordu dedi ve kalkmama yardım etti.

    ay ışığının bir kısmı yüzünü aydınlatıyordu gördüğüm en güzel yüzlerden biriydi tebessüm ederek bana baktı ve adımı sordu.

    +ben aşil peleus'un oğlu
    - siz! ünlü aşil (korkarak ve kafasını önüne eğerek)
    +adın ne senin
    -briseis efendim
    +tapınak uzakta mı briseis ?

    tekrar yüzüme baktı ağzı bir şey diyecekmişcesine açıldı ama hala korkuyor ve ürküyordu sesi titreyerek dağların arkasında efendim şeklinde yanıtladı.
    atıma atladım ve briseis'i de arkama alarak titreyen sesiyle tarif ettiği patika yoldan geceyi geçirmek üzere tapınağa vardım.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +2
    tapınağa varmıştık briseis benden önce hafif ve nazik bir şekilde attan indi gün ağırmak üzereydi.
    atımı tapınağın bahçesindeki metrelerce uzunluktai ağaçlardan birine bağladım ve briseis'i takip ettim.

    tapınak mermer ve oyulmuş taşlardan oluşuyordu girişinde kalın ve heybetli sütunlar vardı öncesinde ise uzun dik bir merdiven.

    tapınağa girdik etraftaki sağlı sollu mumlar koridoru aydınlatıyordu bir süre sonra karanlığın başladığı yerde uzun beyaz saçlı biri gözüktü.

    briseis bana dönerek

    + o,apollo'nun hizmetlisi kahindir

    yaşlı kahine bakarak yürümeye devam ettim aramızda az bir mesafe kala durdum ve ona baktım.

    +sen aşil'sin ölüm ve keder getiren.
    -kaderimi biliyor musun kahin ?
    +kaderin tamdıbını tanrılar titanlar bile bilemez sadece seçimlerini öngörürler.

    ve devam etti :

    +sen peleus'un oğlu aşil eğer ilk savaşına ithaka adına katılır kan dökersen sonsuz cehennem ve hades'in öfkesiyle lanetleniceksin keder ve hüzün ekgib olmayacak ahir ömründen.
    -katılmazsam kahin ?
    +mutlu ve yaşlı bir adam olarak öleceksin ama katılacaksın çünkü gözlerinden okunuyor gözlerinde kan hırs ve kibir var peleus'un oğlu !

    bir şey demedim güneş doğmuştu ve yanıma tapınaktan bir kaç kuru ekmek alıp atıma atladım dönüş yolu için.

    briseis yanıma geldi o sırada

    +aşil !
    -briseis
    +kahin babamız benim seninle gelmemi istedi
    -neden
    +kaderimin bu olduğunu ben doğmadan çok önce bunu apollo'dan öğrendiğini söyledi.
    -tanrılara çok güvenme briseis belki de sadece eğlenmiştir kahinle
    +tanrılara saygısızlık etmemelisin.
    -benimle gelmek istiyor musun apollo'nun rahibesi
    +seni kan ve ölümden uzak tutmak benim kaderim aşil bunun için gelmeliyim
    ···
  4. 4.
    +1
    okumadım ama güzel
    ···
  5. 5.
    +1
    sigara arası beyler @73 güldüm.
    ···
  6. 6.
    +1
    rezerved Okudum şimdiye kadar sözlüğün en çok hikaye okuyan adamı benim galiba diğer hikayenide okudum takipde 43 tane hikaye başlığı var

    edit : şuku + nick6 girildi hikayeci panpalarımıza her zaman tam destek
    ···
  7. 7.
    0
    @114 ifşaa etmene gerek yok panpa iste kimliğimi açığa çıkarıyım şaka lan şaka giberler kamiil hepimizi giberler...
    ···
  8. 8.
    0
    Okuyoz pampa devam
    ···
  9. 9.
    0
    reserved
    ···
  10. 10.
    0
    ben heyecanlandım lan burda kitap okuyanlar yani çok kitap okuyanlar hayal güçlerini katsın ve 2 kat daha çok zevk alsın bu hikayeden ...
    ···
  11. 11.
    0
    panpa yazsana ya merakla bekliyoruz burda
    ···
  12. 12.
    0
    panpalar devam edeceğim zaten.

    dediğim gibi ilk hikayemi 700 e yakın kişi okudu paylaştığım final videosunun izlenme sayısından siz degörebilirsiniz bunu.

    lakin bu hikaye zor bir işti kendi hayat hikayelerimiz dikkat çekiyor ama tamamı kurgu olan bu hikaye daha küçük bir okuyucu kitlesine hitap ediyor zaten en başından bunu biliyordum.

    meraklanmayın bir iki saate devam edeceğim.
    ···
  13. 13.
    0
    ha bu arada tema olarak paylaştığım müzklerle okursanız çok daha eğlenerek okursunuz. sağlıcakla görüşmek üzere.
    ···
  14. 14.
    0
    part 16 https://www.youtube.com/watch?v=Mj4GvpGrXk0

    o sırada ithaka ordusu ve kral odiseas yanıma vardı.

    agamennon okçular diye haykırdı (sağ elini kaldırarak)

    ares şahidimdir ki güneşi bulutları kapatacak kadar günü geceye çevirecek kadar ok yağdı üzerimize.

    ilk taburlarına doğru binlerce kişi kan revan yaralar içinde özgürlük için koştuk özgürlük!!

    komutanları atıyla üstüme geliyordu 4 nala ve kılıcını çekmiş şekilde.

    adımları hızlandırdım daha da daha da var gücümle koşmaya başladım öyle ki rüzgarı ikiye bölüyor gölgemden bile hızlı koşuyordum 2 at boy kala tek ayağım üzerinde göğe kadar yükselip tabur komutanlarının vücudunu ikiye ayırdım.

    o an babam peleus'u gördüm küçük bir grup askerle tek başına savaşıyor ve zor durumdaydı.
    ···
  15. 15.
    0
    reserved
    ···
  16. 16.
    0
    öyle yapıyoruz panpa john groban remember şarkısına taktım şu anda adam çok güzel söylüyor lan
    ···
  17. 17.
    0
    vay topuğunu gibtiğim
    ···
  18. 18.
    0
    işte aradğım mitolojik hikaye daşşaklarına kurban
    ···
  19. 19.
    0
    twitera yazıcağına buraya yaz bin
    ···
  20. 20.
    0
    part 15:

    tema: https://www.youtube.com/watch?v=Mj4GvpGrXk0

    bogrius'un cansız bedeni önümde yatıyordu kılıcımdan toprağa kan damlıyordu miğferim kalkanım küçük geliyor artık peleus'un oğlu değil tanrıları kıskandıran aşil olmam gerektiğini hissediyordum.

    agamennon'un ordusu üstüme doğru geliyordu o koca orduya karşı beni korumak issteyen ithaka ordusu ve kral odiseas yetişmeye çalışıyordu.

    öyle ki aramızda 4 at boyu kadar mesafe kala durdular ve gözlerime baktılar.apollo'nun güneşinden ışık hüzmeleri miğferimi kalkanımı ve kılıcımı okşayarak parlatıyor miğferimin etrafından çıkan altın sarısı saçlarımı lord boreas rüzgarıyla tarıyordu.

    agamenen'non ne duruyorsunu saldırın! diye haykırdı ordusuna.

    ordusu üstüme doğru koşmaya başladı adamların gözlerinde büyük bir korku vardı ben aşil ben ölüm geitrenin üzerine koşuyorlardı çocuklarını eşlerini ailelerini bir daha göremeyecek olmanın bilinciyle.

    en önde koşan 1 adım kala aramızda kılıcını salladı zeus'un şimşekleri kadar hızlıydım tek hamleyle boğazını kestim.
    bir diğeri mızrağıyla kalkanımın yanından saldırdı.
    kolumun içiyle mızrağını belim arası sıkıştırıp kırdım etrafımda tam tur dönerek sol dizini tek kılıç darbesiyle paramparça ettim.

    diğer askerler durdular kana susamış gözlerim henüz ilk savaşımda ortaya çıkmış üzerime gelen herkesi hades'in karanlık diyarına yolluyordum.
    ···