ben akhilleus ölüm ve keder getiren

zevk sigarası yaktık sanki amk :D

part 18 :

https://www.youtube.com/watch?v=2Rb5woCQgcg

tüm hiddetimle miken askerlerini, yiğit ithaka ordusu ve kral odiseas'la beraber kılıçtan geçiyordum.
savaş meydanında ayak bileklerimize kadar kan havuzları oluşmuştuı, tanrılar kan isiyordu bizde fazlasını veriyorduk.

bir çok asker eşini babasını kardeşini çocuğunu bir daha göremeyecek şekildeyaralanmıştı ölülerin yüzleri tanınmayacak haldeydi.
kargalar henüz savaş bitmeden yükseklerden uçuyor akbabalar ise dağ eteklerinde ölen askerlerin leşlerini yemeye başlamışlardı.

ben ölüm getiren namımın hakkını trajik bir şekilde vermiştim.

agamennon ve küçük bir tabur askeri geri çekilde dağın arkasına sakladığı yüzlerce kişilik okçu grubu onlara yaklaşmamızı imkansız kılıyor kaçmalarını syrediyorduk.

ama zafer bizimdi!

kral ediseas babam peleus'un yanına atını sürüp cenaze merasimi için 2 askerini çağırıp odun ve çalı çırpı toplamalarını emretti.
tüm vücudum düşman kanıyla yıkanmış halde babam peleus'un yanıan gittim açık olan gözlerini kapadım.

+bu kaybın için üzgünüm aşil
-bu bir savaş odiseas ölen binlercesi gibi babamda stiks nehrinin ötesine geçiyor.
+o sadece baban değil benim de en iyi dostumdu aşil uygun cenaze merasimi yapılacak
-buna şüphe yok kral.

çok geçmeden askerler odun ve ağaç parçalarından bir kayık yaptılar.
babamın yüzünü kanlarını ellerimle silip gözlerine para yerleştirdim.
babamı kayığa taşıdım ve yatırdım son kez yüzüne baktım.

kral odiseas elindeki yağı babamın üzerine döktü tüm vucuduna.

sonra bir kaç adım geri attım gün batıyordu tan öylesine güzel ve huzur verici gözüküyordu ki sanki biraz önce binlercesinin kanını görmemiş gibiydi apollo.

binlerce kişilik ordumuz komutanları peleus'a minnetlerini sunuyordu daha sonra kayığını poseidon'un denizene ittik ve henüz uzaklaşmamışken okçumuz okun ucunu yakıp yağlar içindeki sala nişan aldı ve attı !

sal ve babam peleus'un cansız bedeni alev almış ve ufuk çizgisine doğru poseidon'un engin denizlerinde uzaklaşıyordu.

devam panpa...

part 19 :

https://www.youtube.com/watch?v=EBGvtkVVas0

savaşın üstünden haftalar geçmiş ilk savaşımda yaptıklarım halk arasında destansı bir şekilde anlatılmaya başlamıştı.
ithaka'nın bozkırlarından briseis'i ziyaret etmek üzere tekrar yola revan oldum.

atımla günlerce mesafe hiç durmadan gittim ve nihayetinde apollo tapınağına briseis'in yanına varmıştım.

tapınağın bahçesinde kahini gördüm ve yyanına gittim.

+baban peleus iyi bir adamdı aşil.
-tanrıların ağzı pek sıkı değilmiş.
+apolloyu öfkelendirme evlat
-briseis o nerde kahin.
+briseis savaşta öldürdüğün yüzlercesini duydu ve kendi isteğiyle stiks nehrinin ötesine geçti peleus'un oğlu.
-orası ölüler diyarı kahin (briseis'i görmeliydim tüm savaş boyunca onunla konuşmayı ay tanrıçasından güzel bir hediye olan o kalbini hissetmeyi istedim.

+onun için çok geç peleus'un oğlu aşil.hades kendi diyarına stiks nehrinin ötesine geçen birini asla geri vermez.
-hades'i bulmalıyım kahin

korkutucu ürkütücü bir kahkaha attı kahin öyle ki sanki kötü yüzü ortaya çıkmıştı beyaz uzun saçları şeytani gözlerini ve hislerini saklayamıştı.

+hades'in karşısına sen aşil yarın tanrı sen bile korkmadan çıkmamalısın evlat lakin hades'i çok görmek istiyorsan beni takip et.

reserved devam

hasgibtir burda bitirme giberun

part 19 :

tema https://www.youtube.com/watch?v=zQTsj8c-RHM

kahin tapınağa girdi onu takip ettim apollo heykelini var gücüyle itti yan tarafa doğdu.
heykelin altından yere açılan mahzen kapısını andıran bir giriş ortaya çıktı.

burası peleus'un oğlu aşil dedi kısık ve korkan bir ses tonuyla.

+al peleus'un oğlu bu meşaleye ihtiyacın olacak karanlık diyarda

meşaleyi alıp mahzen kapısını açtım ve aşağıya doğru sonsuz basamaklı bir merdiven gördüm.
ince uzun basamaklıydı etrafı sonsuzluğa düşerecek adar karanlık ve boştu.
aşağıya inmeye başladım ölülerin sesleri kulağıma fısıldıyordu tümüyle ölü bir diyardı.

2gün 2 gece hiç durmadan aşağıya indim meşalem kahinden bir hediyeydi bir an için sönmemişti.
hiç uyumamış yemek yememiştim derken merdiven bitti ve karanlık diyarda dev bir kapı çıktı karşıma.

bu kapı kara taşlardan uluşmuş üzerine ise ölülerin yüzleri oyulmuştu.

yanında hadesin muhafızları vardı, giriş kapısı bu olmalıyıydı.

bir ara beyler.

rezervasyon onlerden

yine buraya hıkayeye bagladın panpa ... hızlı yaz bin canım sıkılıyor

part 20:

dev kapılar açıldı büyük bir ses cereyan etti karşımda yer altının ve ölüler diyarının sahibi hades vardı.

metrelerce büyüklükte bir tanrıydı.

yüzü vücudu ateştendi gözleri iri ve kızıldı elinde asası devasa tahtında oturuyordu önünde köleler ve ölüler vardı.

kalabalığın arasından hades'e doğru yürüdüm.

+aşil ! sesi mağara duvarlarını kıracak kadar kalın ve gürdü.
-yer altının efendisi hades !
+neden geldin diyarıma thetis'in aciz bir insandan olma oğlu !
-briseis için geldim hades

ellerini birleştirdi ve açtığında sağ avuç içinde metrelerce yüksekte briseis vardı.

-onu bırakmalısın.
+ peleus'un aciz oğlu aşil sen eros'un tuzağına düşmüşsün
-hades!! onu bıramalısın.
+o kendi rızasıyla nehrin ötesine geçti hayır aşil bunu yapmayacağım.

+bana istediğim bir şeyi getirmelisin aşil briseis şuan seninle gelebilir bu şartla
-istediğin nedir ölülerin efendisi
+kardeşim poseidon'un kılıcı aşil
-poseidon en kuvvettli tanrılardan biridir herkesce bilinir, bunu başaramam.

briseis'i yere yanıma indirdi

+başarabilirsin peleus'un oğlu.

briseis ağlıyordu-- kurtar beni apollo için kurtar, burada çok korkuyorum kurtar beni!

-sen hades sözüne sadık kalıcak mısın ?
+briseis senle gelebilir aşil ama o kılıcı bana getirmezsen gazabıma uğrarsınız.

çok geçmeden briseis'i alıp oradan çıktım poseidon'un kılıcını istiyordu ve bu zeus için bile imkansızdı.

nasıl yapardım ?

o sırada briseis'le beraber önce tapınağa oradan da atımıza atlayıp günü geceye katarak ithaka'ya evime döndük.

part 21 :

https://www.youtube.com/watch?v=mn7JVce_vmc tema.

briseis'le eve varmıştık çok kormuştu hala pek konuşamıyor gözleri dalıp gidiyordu.

sonra bana döndü :

+neden geldin aşil ben basit bir tapınak hizmetlisiyim
-briseis ( yaklaştım ve ellerimi ay parçası olan yüzüne değdirdim )
+yüce aşil basit bir rahibeye mi aşık oldu ( gözleri dolu sesi titrer şekilde )

yaklaştım, sağı solu yırtılmış beyaz elbisesiyle bana bakıyordu öylesine heycanlanmıştı ki nefes alıp verme sesleri yükselmişti.

+efendi aşil (elleriyle gögüsümden hafifçe geri itti)

iki elini tuttum yaklaştım dudaklarına.

+aşil (kısık bir sesle)

dudaklarımız birleşmişti karşılık veriyordu afroditi kıskandıracak güzelliğiyle tekrar duraksayıp geri çekildi

+aşil (aynı ses tonuyla korkan bakışlarla)

elbisesini yavaçca çıkardım ve üzerine uzandım.

o sırada ay ışığı pencereden vücutlarımız bir kısmını aydınlatıyor rüzgar ise sıcak esiyordu ufak ufak yağmur çiseliyordu sesi cama vurmasından az da olsa hissediliyordu.

bu gecelik bu kadar beyler. teşekkürler görüşmek üzere.

bu ne amk.

görüşürük panpa

panpa telden okuyodum girdim.

süper devam et kitap tadında.

reserved

rezervwed

@142 haklı ...

bu rezervi almaya gec kaldıgım ıcın kendımı affedemıyorum :D