/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    Elimde herhangi bir silah yok. Bu aslında beni korkutuyor. Çok sık ve çabuk terleyen ellerimin arasında bulunan bir silah bana sürekli güven verirdi. Fakat şu an sadece yerde bulduğum bir sopa ile yetinmek zorundayım. Sol kolumdaki kegibten akan kan yaptığım tamponu aşmış damlalar halinde yerle buluşuyordu. Sağ elimle sopayı sıkıca kavradım. Benzinliğin kapısı kırılmış derme çatma bir şekilde duruyor. sol bileğimdeki bilgisayarın açma tuşuna dokundum. Yüreğime gerçekten soğuk bir su serpildi. Sapasağlam çalışıyor ve kısmen kurumuş kanlarla örtülü bileğime yansıyordu. içeriyi kontrol etmem gerek.

    Sisteme bağlanıyorum. Çevremdeki robot aktivitelerini çözüp yakınımdaki hareketlere bakıyorum. Evet.. Görünüşe göre içeride inorganik bir varlık yok. Yine de tedbiri elden bırakmamam lazım. Önce camdan içeri baktım. içerisi tamamen karanlık olmasa da loş bir şekilde ve bomboş gözüküyor. Kapıyı hafifçe araladım. O çıkan ince ve iç gıcıklayan gıcırtı sesi ile kapı aralandı ve içeriye güneş ışıkları girmeye başladı. Yerde beni görünce sağa sola kaçışan bir kaç fare dışında herhangi bir hareket yoktu.
    ···
  2. 2.
    +2
    Sonunda tişörtün kalan yerleriyle daha sağlam bir bandaj yaptım. Ayrıca buraya birileri gelmişti. içeride kullanılıp atılmış onlarda giysi vardı. Aralarından en temizini seçip parçalanan tişörtümün yerine giydim. Yakında kış gelecek. Bir ara mont bulmam gerek. Bunu da el bilgisayarıma kaydettim. Haritadan bulunduğum yeri saptamaya çalışıyorum. Evet.. Çocuğu bulduğum yer tam burası. yaklaşık yarım saat boyunca ana yolu takip ettim. Evet.. Burada olmalıyım. Yakınımda büyük bir şehir var. Ama buna rağmen şu an hiçliğin tam ortasındayım. Kafamdaki düşünceleri dağıtan bir sinyalin sesi oldu. El bilgisayarımdan kırmızı bir nokta bileklik üzerinde yanıp sönüyordu. Bunun anldıbını biliyordum." Ardına bile bakmadan kaç. Ciğerlerin artık yeni bir nefesi kabul etmeyene kadar koş ve Tanrının bile seni bulamayacağı şekilde saklan."
    ···
  3. 3.
    +2
    Hiç beklemeden en yakındaki aktiviteye baktım. yanılmadım. işte tam da mayına çarptığım yerdeler. Bir süre daha burada kalırsam onlar için atış tahtası muamelesi göreceğim. Benzinliğin kapısından çıktım. gözüm hala yolda, göremesem de uzaktan silüetleri seçebiliyorum. Evet yavaş yavaş bu tarafa geliyorlar. Her biri ayrı bir yerde, arabaların bile içlerine bakıyorlar. Ben ise yoluma devam etmeliyim. Aklımda nereye gideceğim, ne yapacağım gibi türlü düşünceler belirdi. Ancak kafamı diğer yöne çevirdiğimde siyah bir borunun içine baktım, borunun içinde spiral bir şekilde inen çizgiler var gibiydi, belki de zamanla ifade edilemeyecek kadar kısa bir an içinde bunlar dikkatimi çekti.ama bu borunun hemen üzerinde iki yeşil göz bana bakıyordu.
    ···
  4. 4.
    +2
    Beyler devamı yarın, okuyan arkadaşlar varsa kusura bakmasın bayağı yoğunum 40 saattir uyumuyorum ve sabah erken kalkacağım ondan yazamadım. Kimse okumazsa bile burada kendim tamamlayacağım hikayeyi.
    ···
  5. 5.
    +2
    Parçalanmış ön camdan dışarı çıktım. arabanın sol ön kısmı yoktu. Lanet mayınlardan biri.. Robotlar gittikçe akıllanıyorlar. Lanet olsun. Alnımdan akan kan göz kapağımın üzerinde birikiyor.. zorla doğruldum. Bir anda gözlerim yavaşça karardı. Ayakta durmak için kaputa tutundum. kafamı kaldırıp bir iki kez sağa sola salladım. Sanki beynim içeride hareket ediyor gibi bir ağrı vardı başımda. Kötü vurmuş olmalıyım.

    Çocuğun nerede olduğu sorusu şu an kafamı meşgul eden tek şey. Nereye gitti. Oturduğu koltuktan torpidoya bulaşan kan lekeleri var. Silahım.. Silahımı da bulamıyorum.
    ···
  6. 6.
    +2
    Gözlerimi araladım. aman allahım. göz kapaklarımı her açışımda başımın içerisine saplanan ağrı beni öldürecek derecede. Alnımdan yana doğru bir kaç damla kan sızıyor. sıcaklığını hissedebiliyorum... kafamı kötü vurmuş olmalıyım. hala arabanın içindeyim.. Buradan çıkmam gerek. Beynimin içine parça parça görüntüler geliyor. Kafamı cidden kötü vurmuş olmalıyım. Evet hatırlamaya başlıyorum. Bir yandan emniyet kemerini çözmeye çalışıyorum. kilidi çözdüğüm anda omzumun üzerine düştüm. kırılmış camın içi toprakla dolmuştu.. Çocuk ? aklımda bi anda parlayan bu ışıklı kafamı aniden yan koltuğa çevirdim. Çocuk yoktu.
    ···
  7. 7.
    +2
    Geldiğim yola baktığımda güneş ışıkları gözümü kamaştırmaktan başka bir işe yarar gibi görünmüyorlardı. Yolu iyice seçebildiğimde 10 metre geride cidden büyük bir çukur gördüm. Tam orada patlamış, takla atmış ve düşmüştük. Cam kegibleri yüzünden kanayan kolumu üzerimdeki tişörtten yırttığım bir bez ile sardım. Biraz cam kırığı dolu yaralar. Uygun bir yer bulmalıyım. Bu patlama bir tuzak olmalı. Yolun kenarına doğru topallıyorum. Vicdanım hala çocuğu aramamı söylüyor. Ama şu an yaşama ve hayatta kalma güdülerim bundan daha fazla ağır basıyor. Sanırım bir müddet bunun vicdan azabını çekeceğim.

    Neyse ki çok fazla yürümeme gerek kalmadan bozuk gözlerime eve benzer bir şekil ilişti. iyice kısarak tekrar baktım. Pek eve benzemiyordu. Yürümeye devam ettim. Yaklaştıkça netleşmişti. onlarca yıl önce dünya üzerinde petrol tükenince kapatılan bir benzinlikten ibaretti. Sanırım o ufak kulübeye yıllardır kimse girmemişti.
    ···
  8. 8.
    +1
    O anda binanın iyice sarsıldığını farkettim. Daha ne olduğunu anlamadan çatırtı sesleri ile her yer dolmaya başladı. bir terslik vardı. merdivenlere koştum. aşağı kata iniyordum. arkamda benimle koşan 3 kişi daha vardı. zemine indiğimde binanın bir duvarının paramparça olduğunu gördüm. Sanki bir şey ile vurulmuş gibiydi. Yine asilerin işi olduğunu düşünüp sığınağa koşacağım esnada çok tuhaf bir şey oldu. 2 robotun dışarıda ateş ederek koştuklarını gördüm.
    ···
  9. 9.
    +1
    Hani adrenalin bir anda vücuda yayılınca bacaklarda soğuk bir his olur ya. yataktan beni bir anda fırlatan da bu şeydi. içinde bulunduğum binanın alt katından şiddetli bi patlama sesi geldi. işin kötü tarafı bu sesle beraber bina sanki yerinden kayıyor gibiydi. Kalktım. ani bir iç güdü ile pencereden dışarı baktım. Ancak yukselen siyah dumanlar sebebi ile dışarıyı seçemiyordum. Üzerime ceketimi aldım. Gözlüğümü gözüme taktım ve odamdan çıktım. koridorda benim gibi ne olup bittiğini anlamaya çalışan teknikerler vardı. Birbirimize anlamsızca bakıyorduk.
    ···
  10. 10.
    +1
    Evet beyler yemek yiyip maça falan gidicem bu günlük bu kadar. Ben (bkz: koy gote gitsin). malum zombi hikayesi yazmıştım hesap silindi. (bkz: geçen sabah uyandığımda ev bomboştu). okuyun bekleyin öyle yazayım diyip yazdım güzel yerlere zütürürüm sonuçta finaller bitti.
    ···
  11. 11.
    +1
    Hatırladığım tek şey elimdeki küçük matkapın uçtuğu ve her yerin karanlığa gömüldüğü idi. Üzerimde radyasyondan etkilenmeyen koruyucu bir elbise vardı. Bu bir şanstı ki gözlerim hiç bir şey görmez ve kulaklarım deli gibi çınlarken, yüz üstü yerde uzanırken yüksek radyasyon alarmını da duyuyordum. Ağzımdan kan geldiğini hissettim. büyük bir şey sırtıma çarpmıştı. 20 ya da 30 metre ilerimde bir şey yanıyordu. sanırım yıkılmış bir duvar da vardı. Zoraki olarak ayağa kalktım. Gözlerim açık mı kapalı mı kestiremiyordum. Ta ki alevler bi anda yükselene kadar.
    ···
  12. 12.
    +1
    Tüm sistemler tek bir elde toplandı. 7 milyarlık dünya nüfusu sadece 3 milyar kalmıştı. tabi bunda patlayan volkan ve yaşanan büyük savaş da etkiliydi. Her neyse. hepimize verilen roller vardır ya, işte o roller altında yaşamaya çalışan bireylerdir. Ortak hükümet tüm birleşik ülkede silahlanmayı yasakladı. Kısaca anlatmak gerekirse; kıtalar ayrılmadan önceki halde gibiydik. Tek farkımız çok ileri bir teknolojimiz vardı. Bu da bizi hayatta tutan tek şeydi.
    ···
  13. 13.
    +1
    Beni tutan robot ayağı kaldırdı. Canımın nasıl yandığını tahmin edemiyor olmalıydı. Sonuçta o bir mekanik. ancak yine de ona hayatımı borçlu olduğumu biliyordum. Ayağa kalktım. ilerde tesis amirini gördüm. hararetli bir şekilde tesis komutanına bir şeyler anlatıyordu. Lanet kulaklarım hala çok feci çınlıyordu. Ama söylenen manasız cümleler arasından saldırı asiler ve saldırır kelimelerini ayırt ettim. Aklıma ilk gelen şey aslında buydu.
    ···
  14. 14.
    +1
    Başımın tekrar döndüğünü hissettim. Etraftan bağırışlar duyuyordum. Sonrasını ise hatırlayamıyorum. Kegib kegib parçalar beynimi dolduruyordu. Sonra bir anda gözlerimi patlama alanının bahçesinde açtım. yerde kollarımdan sürükleniyordum. Koltuk altlarımdan mekanik kollar tutmuş beni çekiyordu. karşımda ise büyük bir krater oluşmuş bir tesis vardı. bomba mı patlamıştı, tam olarak kestiremiyordum.
    ···
  15. 15.
    +2 -1
    Sanırım 1 yıl önceydi. Evet büyük süpürülmeden tam bir yıl önce. Hepimiz manasız ve sıradan yaşamlarımıza tüm hızıyla ve boşluğuyla devam ediyorduk. Dünyada değişen şeyler vardı. Artık uluslar ve sınırlar kalkmıştı. Radikal kararlar her yerde kendini gösteriyor ve tüm sınırlar birleşiyordu. Tüm dünya yaşanan büyük felaketten sonra bir araya geliyordu. Tüm amerika kıtasında yaşam sona ermişti. Avrupa ve Türkiye de yaşanan göçten nasibini fazlasıyla aldı. Güneş görmeden tam 2 ay geçirdik. 2 koca ay tüm avrupa kül bulutlarının altında karanlıkta idi. ekonomiler dünya üzerinde artık sadece çöküntülerden ibaretlerdi.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz be koca yaraklı adam
      Edit: Rezervetourinho del Castro a la Puennimerci Fabillios de Mantro Dibercia
      ···
    2. 2.
      0
      arkaplan yaptım fotoyu yazıları okumadım :D
      ···
  16. 16.
    +1
    Tüm ülke yani tüm insan ırkı isyancılar tarafından ortak bir güç ile korunuyordu. ileri bir teknoloji ürünü olan robotikler. Biz sadece üretiyor ve paylaşıyorduk. Robotikler radyasyon bölgelerine giriyor. inşa ediyor ve bizim için kaybolan toprakları kurtarmaya çalışıyorlardı. Benim görevim teknikerlikti. Robotikler arızalanınca onların yedek parçaları ile ilgilenirdim. Belki de bu sebeple bu kadar süre hayatta kaldım.
    ···
  17. 17.
    0
    okursam pekekentim
    ···
  18. 18.
    0
    Rez panpa
    ···
  19. 19.
    0
    rezerved
    ···
  20. 20.
    0
    Reserved
    ···