-
54.
0Panpa saldın mi naptin
-
53.
0Mermilerden Okan şerefsizi de nasibini almıştı. Omzundan vurulmuştu ve kan kaybediyordu. Kemal Abi hızla geldi ve Okan’ı doğrulttu. Ardından okkalı bir tokat patlattı. “Ne zannediyorsun lan sen kendini? Dünkü tak! Baba parasıyla mafyacılık mı oynuyorsun? Adam toplayıp kadın kaçırmak ne ulan? Racona sığar mı bu?”. Okan her zamanki gibi bir tavır takınarak Kemal Abi’ye umursamaz şekilde bir küfür etti. Kemal Abi, zaten kan kaybettiği için daha fazla bir şey yapmadı ve son kez uyardı. “Bak Okan mısın nesin, seni tanımam etmem. Ama bu çocuklardan uzak duracaķsın. Yoksa bu sefer nişan alırken daha dikkatli olurum.” Diyerek postayı koymuştu adeta.
-
52.
0Ölüm gerçekten böyle bir şey miydi? Şimdi yiyeceğim birkaç mermiyle bu dünyadan ayrılmak mıydı benim için? Yoksa ben zaten ölmüş bir insan mıydım? Okan bir yandan küfürler savururken bir yandan da silahı tam olarak kafama dayadı ve bastırmaya başladı. Tam ‘Geber’ diye bağırmaya başladığı anda, Elif’in çığlıkları eşliğinde peş peşe on-on beş el silah sesi geldi. Artık kesinlikle ölüyüm diye düşünüyordum. Öyleyse neden üzerimde hiç kan yoktu? Ölüm daha farklı olur sanmıştım. Yüzümü kapıya çevirdiğimde Özgür’ü ve Kemal Abi’yi gördüğüme o kadar sevinmiştim ki, sanırım hayatımın hem en çaresiz hem de en mutlu anı olabilirdi.
-
51.
0“Değdi mi lan bütün bunlara? Böyle mi ölmek isterdin ha?”. Bunları söylerken kendi kendine hırslandı ve silahının kabzasıyla yüzümün rastgele bölgelerine birkaç darbe indirdi. Suratımdan akan o sıcak sıvının etkisiyle bir çıkış yolu bulmaya çalışıyordum. “Köpek gibi ayaklarımın altındasın. Ne tak yiyeceksin lan şimdi? Son duanı et. Cehennemin dibini boylamak üzeresin”. Elif ile tekrar göz gözeydik. Çocukluktan beri tanrıyla pek bir işim olmamıştı. Herhangi bir inancım da yoktu, bu yüzden neye, kime dua etmeliydim bilmiyordum. “Neyse, ne duan ne de arkadaşın gibimde değilsiniz. Ölmeyi hakettiniz.”
-
50.
0“Demek yeniden karşı karşıyayız. Bana yaptıklarının bedelini çok ağır ödeyeceksin oğlum, bittin lan sen. Şu andan itibaren kendini ölmüş bil, hayatını gibeceğim senin.” Ve bunun benzeri bir dolu küfür daha. “Sadede gel ne istiyosun lan?”. “Ne mi istiyorum. Her şey bu kadar basit mi olacak sandın? -Elindeki silahla adamlarına işaret ederek- Tutun yere çökertin şunu!” Diye bağırdı. Elif ile göz göze gelmiştik. Gözleri yakından daha farklıydı. Daha bir güzeldi. Birazdan muhtemelen ölecek olmasaydım, belki onunla bir geleceğimiz bile olurdu. Kim bilir...
-
49.
0Ertesi gün Elif birkaç eşyasını alması gerektiğini söyledi. Elif’in evine beraber gittik fakat Özgür evdeydi. Arabayı park ettiğinde, sen bekle ben beş dakikaya geliyorum dedi. Neredeyse 15 dakika olmuştu ve Elif ortalıkta yoktu. Direkt Özgür’ü arayıp acilen Elif’in evine gelmesini söyledim ve telefonu kapatıp apartmana girdim. Elif’in evi dördüncü kattaydı. Silahım elimde olabildiğince dikkatli ve hızlı bir şekilde merdivenleri çıktım. Kapı hafif aralıktı. Yavaşça kapıyı açarken, adrenalinden nefes nefese olduğumu farkettim. Okan Elif’i bir sandalyeye oturtmuştu, daha önce görmediğim altı iri yarı adamla birlikte gelmişti. Yüzü hala yara bere içindeydi. Bu halini görmek ayrı bir zevkti benim için.
-
48.
0merhaba arkadaslar devam ediyorum.
-
47.
+1Rez panpa okuyorum
-
-
1.
0hosgeldin panpam
-
1.
-
46.
0gelince bir haber verin de devam edeyim
-
45.
0Bu sırada Okan’a yaptıklarımızı duyan yatırımcıların bir kısmı da sözleşmemizi bitirdi. Biraz zarar görsek de, pek etkilenmedik. Kemal Abi’nin yanından ayrılıp eve dönünce, Elif’i arayıp bizde kalmasının onun için daha güvenli olacağını söyledim. Biraz diretse de ikna etmeyi başardım. Akşam olduğunda, masada üçümüzün de kafası ayrı yerlerdeydi. Kimse yemeğine dokunmamıştı bile. Özgür birden, “Her şeyi mahvetmişim gibi hissediyorum. Seni o haysiyetsiz herifle tanıştırmasaydım, belki bunlar başımıza gelmezdi.” Derken Elif sözünü kesti ve “Asıl ben sizinle yemeğe gelmeseydim bunlar olmayacaktı. Belki de onu ikna edip şirketi çok farklı bir seviyeye taşımış olabilirdiniz.” Dedi. Ikisine de sakin olmasını söyledim ve “Hiçbirimiz suçlu değiliz. Bazen olanlara engel olmak elimizde değildir hepsi bu. Tek yapmamız gereken önümüze bakmak.” Diyerek onları biraz olsun yatıştırdım.
-
44.
0Ertesi gün Özgür ve Kemal Abi ile hem çay içiyoruz hem olayı anlatıyoruz. Kemal Abi önce bir düşündü, Okan’ın babasının ismini bilip bilmediğimizi sordu. Özgür, “Abi yanlış hatırlamıyorsam Hamza olması lazım” deyince, Kemal Abi biraz şaşırdı. “Eğer bahsettiğiniz, Hamzaysa, işimiz biraz zor. Açık konuşayım, karşımda kim olursa olsun, ben bu zamana kadar bana gelen hiç kimseyi yarı yolda bırakmadım. Size yardım edeceğim ama bana söz vermelisiniz. Ben söylemeden hiçbir şey yapmak yok. Anlaşıldı mı?” Böylelikle Kemal Abi kurtulmamız için bize yardım etmeye karar vermişti.
-
43.
0“Hayatta kabul etmez. Herif pisliğin teki. Bunu bize illa ki ödetecektir. En yakın zamanda, babamın yakın arkadaşı olan Kemal abiyle konuşmam lazım. O bize bir çare bulur elbet.” Diyerek kendisi halletmek istediğini söyledi. Bu arada Elif kahveyi getirdiğinde hap getirmek istedi ama geri çevirdim. Özgür kendinden emin bir şekilde “Hem bizim elimiz de armut toplamiyor ya, değil mi?” Dedi ve odasına gitti. Çekmeceden 2 tane tabanca getirdi ve “Bu benim için, bu da senin.” Deyip birini bana verdi. Hayatımda ne silah tutmuşluğum var ne de görmüşlüğüm. Sadece bir aralar, asker olsam nasıl olurdu diye düşünüp, silahlar konusunda biraz araştırma yapmıştım o kadar. Önce elimle bir tarttım, ağırlığı benim için gayet yeterliydi.
-
42.
0Özgür’e bu yüzden çok güveniyordum, bu yüzden en yakın dosttuk biz. Her halükarda arkamda duruyordu, beni destekliyordu. Elif, harekete geçtiğim için hem biraz mutluluk hem de pişmanlık dolu bana bakarken, “Ağrın sızın var mı?” diye sordu. Başım inanılmaz ağrıdığından, Elif’e bir kahve yapmasını rica ettim. Sonrasında Özgür ile konuşmaya devam ettik. “Yanımda olduğun için çok sağol Özgür. Hayatımda güvendigim nadir insanlardansın. Asıl meseleye gelecek olursak, anlattıklarına göre babası konuşup anlaşabileceğimiz bir tip değil. Benim fikrim şu, Okan’ın tek derdi para değil mi? Verelim bir miktar para susturalım diyorum.” Bir süre önce üzerime kıyafet almak için para bulamayan ben, parayla birini susturmayı teklif ediyordum. Hayat gerçekten çok garip...
-
41.
0Uyandığımda bir koltukta Özgür, diğerinde Elif stresli bir şekilde bana bakıyorlardı. Yüzlerindeki ifadeden, nasıl taktan bir durumun içine düştüğümüzü anlamıştım. Özgür sakin bir tonla konuşmaya başladı. “Çok büyük bir hata yaptık. Okan’ın babası sağlam bir tefeci. Oğlunu pek umursamaz ama oğlunda bakılacak surat bırakmadığından illa ki peşimize düşecek. Öyle mahallelerden haraç kesen tipler gibi de değil, çok tehlikeli bir adam. Anlayacağın harbi mafyalardan. Okan gerçekten şerefsizlik yaptı. Şimdi hakkını vermek gerek, sen de çok iyi benzettin herifi. Artık yapacak bir şey yok. Şimdi düşünmemiz gereken tek şey bu işten nasıl sıyrılacağımız.”
-
40.
+1okuyan varsa son parta 1 suku ativersin devam edeyim veya bir entry de girebilir, pm de atabilir.
-
39.
0Hani bazı anlar olur. Duygularınız o kadar yoğundur ki; ne yaptığınızı, ne yaşadığınızı bile anlayamazsınız. Tam da o anlardan birisiydi. Kendime geldiğimde, elimde kırık bir alkol şişesi, Okan kanlar içinde yerde yatıyor, diğer iki sürtük çoktan tüymüş, Özgür’ün üzerine sıçrayan birkaç kan damlası, Elif’in şaşkın bakışları... Kendimi çok güçsüz hissettim, sanki tüm enerjim bir anda yok olmuştu. Yere düşecekken Özgür hemen koluma girdi, Elif de diğer koluma. Apar topar terkettik mekanı. Arabadayken pek kendimde değildim fakat Özgür’ün habire “Sıçtık. Bittik biz.” Dediğini hatırlıyorum.
-
38.
0Bir yandan alkole dayanan, bir yandan da sadece Elif’e odaklanan Okan, resmen bizi umursamıyor gibiydi. “Ee naptınız teklifimi kabul ediyor musunuz?” diye sordu. “Teklifiniz oldukça cazip fakat yeni bir şirket olduğumuz için... ” Sözümü yarıda kesip, “Istediğiniz teklifi kabul ediyorum ama bir şartım var. Bu güzel bayanla bir akşam yemeği istiyorum.” Diyerek Elif’e gözlerini dikti. Işte yine oluyordu, kendime hakim olmaya çalıştıkça içimdeki öfke daha da artıyordu. Elif “Üzgünüm Okan bey, görüştüğüm birisi var” dese de, Okan gayet küstah bir şekilde “Benim için hiç farketmez” dedi. Daha fazla içimde tutamıyordum...
-
37.
0Elif’in daha önce beni uzun uzun süzmesinden ve zeki birisi olmasından yola çıkarak, bu akşam yemeğine gelme sebebinin, büyük ihtimalle duygularımı öğrenmek istemesi olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden her zamankinden daha fazla kendime hakim olmalıydım. Mekana girdiğimizde, Okan dallamasının Elif’i yiyecek gibi bakmasıyla uzun bir gecenin başladığını hissetmiştim. Tokalaşırlarken onun elini öpmesi bile Okan’ın ağzını burnunu dağıtmak için yeterli bir sebepti. Yemek boyunca işi unutup Elif’e her fırsatta yürümeye çalışıyordu. Özgür de anlamış olacak ki, “Okan istersen yatırım konusuna girelim artık.” Dedi biraz sitem eder gibi.
-
36.
0Okan’ı ikna edebilmek için, ona istediğini verecektik. Birkaç kadın ve alkol ile gözünü boyayıp yatırımı yapmasını sağlayacaktık. Ertesi gün iş yeri için şehre çok yakın olan, fakat plaza gibi olmayan, bahçeli, homeoffice tarzi bir yer kiraladık. Ardından Elif’in ayarladığı iki kızla yemeğe doğru yola çıktık. Vazgeçmesi için çabalasam da yemeğe Elif de gelmek istedi. Kendi kendime söyleniyordum, Okan abuk subuk konuşursa ne yapacaktım? Bir şey yapmalı mıydım? Hani Elif’i umursamayacaktım? Kafam karmakarışıktı ve bu beni daha da sinirlendiriyordu.
-
35.
0devam ediyorum.
başlık yok! burası bom boş!