-
51.
0Her ne kadar olabildiğince profesyonel olmaya çalışsak da, ilk kazanç önemliydi. Bir kutlama yapmasak olmazdı. Elif, ben ve Özgür hayvan gibi alkol alıp muhabbet ederek, anılarımızdan, kendimizden bahdederek hem daha çok kaynaştık hem de biraz olsun keyif almaya başlamıştık hayattan. Bir yandan da Elif’i tanıdıkça, hiç tahmin edilmeyen birisi olduğunu daha iyi anlıyordum. Henüz duygusal anlamda bir şey hissetmiyordum, böyle de devam etmeyi düşünüyordum fakat Elif her fırsatta beni süzüyordu. Ben de her fırsatta görmezden geliyordum. Çünkü işi başarmak istiyorsak, sadece buna odaklanmalıyız diye düşünüyordum.
-
52.
0“Demek yeniden karşı karşıyayız. Bana yaptıklarının bedelini çok ağır ödeyeceksin oğlum, bittin lan sen. Şu andan itibaren kendini ölmüş bil, hayatını gibeceğim senin.” Ve bunun benzeri bir dolu küfür daha. “Sadede gel ne istiyosun lan?”. “Ne mi istiyorum. Her şey bu kadar basit mi olacak sandın? -Elindeki silahla adamlarına işaret ederek- Tutun yere çökertin şunu!” Diye bağırdı. Elif ile göz göze gelmiştik. Gözleri yakından daha farklıydı. Daha bir güzeldi. Birazdan muhtemelen ölecek olmasaydım, belki onunla bir geleceğimiz bile olurdu. Kim bilir...
-
53.
0okuyanı gibsinler
-
54.
0Elif bize eğer bir şirket kuracaksak ve işin sonunda , olur da foyamız ortaya çıkarsa diye, ceza almamamız için şirketi yurt dışında kurmamız gerektiğini söyledi. Türkiyenin iade anlaşmasının bulunmadığı bir ülkede şirketimizi kurduk. Görünürde şirket, bünyesindeki yatırımcılara en az risk oranıyla birlikte en fazla kazanç sağlamayı amaçlayan masum bir yatırım şirketiydi. Güvencemiz ise Özgür ve çevresiydi. Yatırımcılarımız şirketin kayıtlı olduğu yeri asla bilmemeliydi. Özgür’e Elif pay alacak mı diye sordum. Elif’in sadece çocukluk arkadaşı olduğu için yardım ettiğini söyledi.
-
55.
0birkac dakikaya devam ediyorum arkadaslar
-
56.
0Okan denen herifle tanıştığımda gerçekten de dünyanın en aptal insanıyla aynı masada olduğumuzu anlamıştım. Tek derdi anlık zevkler olan bu insan, yaptığımız şeyi sonuna kadar hak ediyordu. Fakat biraz kurnaz bir yanı da vardı. Bize şöyle bir teklif sundu, “Özgürcüğüm, seni severim bilirsin. Ama bu işlerde dostluktan ziyade kazanç önemlidir. Kısa kesiyorum, size teklifim şu: 200 bin yatıracağım. Tek isteğim kâr payımın %20 olması.” Özgür ile bir an göz göze geldik. Sanırım ikimiz de emin olamıyorduk. ince bir hesap yapınca 10 ayda parasını ikiye katlayacaktı. Özgür tam kabul edecekken, masanın altından dizimle onu dürttüm. Okan'a döndüm ve...
-
57.
0Her adımımızı hesaplamalıydık. Eğer başarılı olursak gerçekten büyük paralar kazanabilirdik. Şirketin kuruluş günü amacıyla bir seminer düzenlemeye karar verdik ve Özgür katılımcıları sağlamak için gerçekten büyük çaba sarfetti. Benim görevim konuşmaları yapmaktı, insanları ikna edebilmekti. Daha çok şirketin CEO’su konumundaydım. Maddi açıdan Özgür’ün biriktirdiği paralar sayesinde pek sıkıntı yaşamadık fakat çok uzun sürmeyecekti. Bir an önce katılımcı kazanmamız gerekiyordu.
-
58.
0Evet katılımcı kazanmak önemliydi fakat önemli katılımcılar kazanabilirsek, onlar da çevresinden birkaç kişi getirebilirdi. Ne kadar çok müşteri, o kadar çok kazanç demekti. ilk seminerden sonra sadece 24 kişiyi ikna edebilmiştik. Teklifimizde her ay yatırdıkları paranın %15’ini geri ödemek vardı. Şimdilik başlangıç için katılım ücretini 15 bin TL olarak belirlemiştik. Böylece 1 senede verdikleri parayı fazlasıyla geri alacaklardı. Kasaya giren bu parayı çok dikkatli harcamalıydık. Önce aylık verilecek miktarı bir kenara koyduk. Yaklaşık 300 bin TL gelir elde etmiştik. Ama bu para şu an için hiçbir şeydi.
-
59.
0Ertesi gün başım çok fena ağrıyordu. Sanki biraz sonra patlayacak gibiydi. Çabucak bir kahve içip bir şeyler atıştırdıktan sonra Özgür’ün evine gittim. Benden önce uyanmıştı fakat hiçbir ağrısı yoktu. Sanırım ben alışık olmadığımdan beni çarpmıştı. Özgür hemen konuya girdi. Bu sefer önce bir seminere gidecektik, sonrasında biriyle tanışacağımızı söyledi. Tanışacağımız kişi tam bir mirasyedi olan, parasını aptalca şeylere yatırmayı hobi haline getirmiş ve 7/24 kadınlarla takılan birisiydi. Zayıf noktalarını bildiğimizden, kolay görünüyordu. Birkaç saat sonra seminer bittiğinde, 36 kişi daha katılmaya karar vermişti. Hem iş hem kazandığımız para iyi derecede artmıştı.
-
60.
0”Okan bey, teklifiniz oldukça cazip. Fakat dediğiniz gibi, bu işte kazanç önemli. Bu yüzden düşünmek için bize bir gün verin. Size cevabımızı ileteceğiz.” Okan pek tatmin olmamıştı fakat kabul etmek zorunda kaldı. Eve döndüğümüzde Elif çoktan gelmişti bile. “Adamın teklifini neden kabul etmedin oğlum ya? 200 bin lan! 200 bin.” Özgür biraz kendini kaptırmıştı sanırım. Pek şaşırmadım çünkü hiçbirimiz bu kadar parayı bir arada görmemiştik daha önce. “Eğer kabul etseydik, sadece 10 ayda parasını ikiye katlayacaktı. Hala pişman mısın süre istediğime?” Özgür’ün surat ifadesi birden değişti. “Ulan ben bunu hiç hesaplamadım bile. Parayı duyunca gözüm döndü galiba. Kusura bakma kardeşim.” Haklı olmaktan da nefret ediyordum. Elif söze girdi ve daha büyük bir sorunumuz olduğunu söyledi.
-
61.
0“Arkadaşlar, biraz fazla hızlı hareket ediyoruz. Öncelikle, her ne kadar kayıtlarda bir şirket olsa da, görünürde de bir şirket olmalı. Yani yarın öbür gün, yatırımcılar şirketi görmek istese ne diyeceksiniz?” Ya bu kadın fazla zekiydi, ya da biz harbiden kendimizi fazla kaptırmıştık. Yarın ilk iş bir yer kiralamak olacaktı. Bir yandan da Okan’ın teklifini bir şekilde hem ona hem de bize yarar sağlayacak şekilde değiştirmeliydik. Ama nasıl? Aklıma Okan’ı başka bir şekilde ikna etmek geldi. Sonuçta bu adamın tek derdi kadın ve para. illa ki bir şeyler ayarlayabilirdik.
-
62.
0devam ediyorum.
-
63.
0Okan’ı ikna edebilmek için, ona istediğini verecektik. Birkaç kadın ve alkol ile gözünü boyayıp yatırımı yapmasını sağlayacaktık. Ertesi gün iş yeri için şehre çok yakın olan, fakat plaza gibi olmayan, bahçeli, homeoffice tarzi bir yer kiraladık. Ardından Elif’in ayarladığı iki kızla yemeğe doğru yola çıktık. Vazgeçmesi için çabalasam da yemeğe Elif de gelmek istedi. Kendi kendime söyleniyordum, Okan abuk subuk konuşursa ne yapacaktım? Bir şey yapmalı mıydım? Hani Elif’i umursamayacaktım? Kafam karmakarışıktı ve bu beni daha da sinirlendiriyordu.
-
64.
0Panpa saldın mi naptin
başlık yok! burası bom boş!