belediyeler yüzünden nasıl battım anlatıyorum

orta boylu bir spor salonu işletiyordum yıllar önce. ilk bir kaç sene işlerim süper gidiyordu. herkesten 3 aylık parası alıyordum ama herkes 1 hafta demeden elini ayağını çekiyordu. bu yüzden sınırsız insan kayıt ediyordum salona. tabi para hep böyle akacak diye hiç birikim yapmadım. parayı karı kızla yedim. nerde akşam orda sabah takılıyordum. yıllar geçtikçe ilk zamanlarda akan para akmaz oldu. salonu mu beğenmiyorlar acaba diye işgillenmeye başladım. halbu ki düşündüğüm gibi değilmiş olay

bazı belediyeler boş alanlara park yaparken oraya spor yapmaları için aletlerde koyuyormuş. tabi ben bunun farkında değilim. o aletleri gördüm ama parkların oyuncağı sanıyordum. gel zaman git zaman onların aslında oyuncak değil spor aletleri olduğunu anladım. çıktım bizim belediye başkanının yanına. masaya yumruğumu vurdum. sizin yüzünüzden ekmeğimizden olduk. biz aç mı kalalım dedim. belediye başkanı istifini bozmadan "gibtir git amk çocuğu burdan" dedi. o an anlamıştım. artık bize ekmek yoktu bu işten. o sıralarda spor salonuna ilgi çeksin diye yeni aletler almıştım. baya bir borcum birikmişti. dönemiyordum artık. dükkanı satışa çıkardım ama çok komik rakamlar teklif ediyorlardı. sonunda birine borçlarıma karşılık dükkanı devrettim. iyi bir parayla başladığım işte 0 lira ile çıktım.

özet: tek entryde anlattım. özet falan istemeyin benden