-
1.
+95 -14Bu gün Türkiye’de 3-5 barınak hariç, kalan yüzlercesi gerçek bir ölüm kampı halindedir. Bir kaç tanesi hariç tüm belediyeler barınaklarda gizli itlaf yapmaktadır. Sokaklarda vurup zehirlemektedir. Barınaklar bu hayvanların iyi koşullarda yaşatılması için değil, toplumun gözü önünde zehirleme yapmamak için, itlafa gizli kılıf olarak oluşturuldu.
Kapasitesi 100 hayvan olan bir barınağa her ay 50 hayvan geliyor ve o barınaktaki sayı asla artmıyor. Sorulduğunda ise, kısırlaştırılıp bıraktık deniyor. Ne tedavi ve ameliyat odası var, ne ilaç var, ve ne de düzenli bir veterineri var. Ama cevap kısırlaştırıp bıraktık şeklinde oluyor. Nereye, ne zaman ve nasıl bırakıldığı konusunda ise hiçbir bilgi yok.
Bu barınaklarda bir kerede öldürülen hayvanlar şanslı. Açlık ve susuzlukla ölüme terk edilenler çok kötü koşullarda ölüyorlar. Bu barınakların büyük çoğunluğunda hayvanları kışın yağmurdan kardan koruyacak, yazın kızgın güneşin etkisinden koruyacak sundurmalar dahi yoktur. Yazın güneşin altında kalmaya, kışın karın ve yağmurun altında kalmaya mahkum edilirler. Bu kadar akarsuların ve göllerin olduğu bir dünyada, bu hayvanlara bir tas su verilmez. Önlerindeki su da çoğu zaman çirkef ve çamur halindedir. Her gün binlerce ton yemek artığı ve ekmek çöpe giderken, bu hayvanlar açlıktan yavrularını yerler. Bu nasıl bir adalet?
Ayrıca uçsuz bucaksız olan bu dünyada, belediyeler bu hayvancıkları birkaç metrekare ile sınırlanmış dar alanlarda yaşamaya mahkum ederler. Beton ve fayans kaplı bu küçük odalarda bu hayvancıklar kışın donar ve yazın da yanarlar.
Edit: Umarım seçimlerde oy kullanamayan hayvan dostlarımız içinde birşeyler yaparlar siyasiler, hani hepsi bu ülke için çalışıyor ya bu hayvanlar için kim çalışıyor acaba? bu soruyu tüm belediyelere sormak isterim, kendi gözlerimle gördüm sonuç bu; HAYVANLARIN CANI BU KADAR MI UCUZ???
başlık yok! burası bom boş!