bu yazacaklarım sözlükte eski kardeşlerime ithaf olsun. seviliyordunuz.

http://inciswf.com/haks%C4%B1zm%C4%B1y%C4%B1m.swf

hikayede ismini değiştirdiğim ferhat kardeşim senin de ruhun şad olsun. haketmedin.

bu arada üstte sahibi yazan yere basarsanız sırf benim entry'ler çıkıyormuş. ama yine de ben hepsini okumanızı tavsiye ederim güzel espriler, nükteler var binlerden.

eşim leyla ve ben 2 yıllık falan evliyiz işte güzel günler bu zamanlar yeni evlenenler bilir; her neyse benim çok sevdiğim çocukluk arkadaşım ferhat da bir kızla konuşuyor o sıralar. kızın ismi esra . bir gün işten çıktım eşim aradı .ferhat ile esra bize gelecekler akşam yemeğe dedi. gelirken şunları şunları al.tamam dedim kapattım telefonu.

bindim arabaya eve gittim işte üst baş değiştirdik bekledik bunları. bunlar geldi işte bu esra denilen kız da baya fit, hoş bir bayan , ferhat kıza resmen aşık belli gözünün içi gülüyor baktıkça, kızda bunu seviyor gibi , iyi güzel derken yemek yendi sofrayı topladı ile esra ile benim hanım. sonra sordum ferhata nasıl gidiyor ilişkiniz dedim. bayanlar mutfakta o sırada , elimizde dondurma cup'ları bunla sohbet ediyoruz.

abi çok mutluyum dedi. çok namuslu bir kız . resmen tertemiz .evlenirim ben bu kızla , bana öyle geliyor dedi. çocuk anlatırken bile heyecanlanmıştı beyler.ama nerden bilebilirdik ki başımıza o gün hiç beklemediğimiz olayların geleceğini.

her neyse bayanlar mutfakta işlerini bitirdi . yanımıza geldiler. esra ferhatın yanına oturdu, benim hanım da işte film cdlerini getirmeye gitti. ferhat ile esrada cilveleşmeler falan görseniz çifte kumrular resmen . neyse benim hanım da geldi işte , hangi filmi izleyelim falan film seciyoruz. baktık çoğunu izlemişiz bir türlü karar veremedik. tabi o sırada espriler şakalar baya güzel bir ortam var.

her neyse ben tam bir film aldım cd lerin arasından dvd ye takıcaktım o sırada kapı çaldı. gittim sakince açtım kapıyı. kapının önünde bir şeffaf dosya , şeffaf dosyanın içinde de isimsiz bir cd. princo marka, bilenler bilir şu 700 mb olanından . neyse beyler anlam veremedim , binanın veletleri şaka yapıyorlar heralde dedim aldım cdyi.

içeri geçtim , ferhat dedi ki kimmiş abi zile basan dedi, bilmiyorum ki dedim isimsiz bi cd bırakmışlar zile basıp kaçmışlar, çocuklardır heralde dedim. o sırada esra dedi ki ooo çok esrarengiz hadi bunu izleyelimm ahaha dedi. cidden bi taksana dedi eşim. ben de tamam dedim taktım işte . direk bi video geldi. ışıkları falan kapattım o sırada .gittim karımın yanına oturdum

---şu kadar kişi gelsin yazarım falan demiyorum ama okuyanlar kendini belli ederse daha güzel yazarız aga hızlı hızlı diğer türlü insan kötü oluyor duvara aynı şeyleri anlat duvar bıle bıktı ---

.playe bastım . işte amator kamera ile çekilmiş bi video, kapıdan giriyor bi odaya giriyor videoda kamera, sonra odada bi kız bi erkek sırtları dönükler sonra aniden üstlerindekileri çıkarmaya başladılar dedim kapatalım falan sakıncali bir film bu dedim .gülüşmeler falan . sonra kız kameraya dönünce şok olduk. kız esra idi.

bildiğin esraya adamın biri saxo çektirmeye başlamıştı .4 müz de şok halinde idik .televizyona baka kaldım.tam o sırada esra çığlık atarak yerinden kalktı evden çıktı gitti. ferhata bakıyorum o sırada çocuk hala hayatının aşkının adamın birine zevkle saxo çekmesini izliyor ,şok olmuş bir şekilde. ulan dedim noluyor .esra'nın yüz tipi de karakteristik bir yüz tipidir , yani kesin esra o kişi.her neyse ferhat konuşamıyor . gittim kapattım televizyonu. hanıma dedim ki sen yat hadi yerine .onu yatak odasına gönderdim . ama aklım almıyordu aq nası böyle bir şey yapar esra.

çocuk 1 saat falan hiç konuşmadan kanepede oturdu kaldı. ne telefonu eline aldı ne de başka bir harekette bulundu. arada sırada kenardaki şişeden su içti. ben hiç konuşmadım , bir şey sormadım öylece oturdum yanında. lan diyorum esra bunu nasıl yapar, bir yandan diyorum acaba tekrar açıp izlesem mi, sonra diyorum olmaz amk şimdi ferhat sinirden kendini falan keser tekrar görürse o anları diyorum.

gece 3 gibi uyandım su içmek için , kalktım mutfağa geçerken de mecburen salonun önünden geçiyorsun , ulan televizyonun ışığı geliyor salondan. hay aklımı gibeyim dedim ya. cd yi içerde unuttuk...

içeri girdim , malum videonun devamı var. arkada sessizce durup biraz izledim , esra denilen gayet mutlu ope koklaya sevismeye devam ediyor o adamla. bizim ferhatın ağlamaktan gözler çanak gibi olmuş . dişleri sıkmaktan ağzını açamıyor. yanına gittim oturdum . televizyonu kapattım önce. sonra dedim ki , bunu izleyerek hiç bir şey elde edemezsin ferhat.

o sırada aklıma geldi .esrayı hiç aradın mı diye sordum . 24 kere aramış kızı , hiç bir cevap mesaj vs yok. dedim huurymuş ferhat. hiç değilse bunu öğrendik dedim. geç olmadan diye de ekledim. sonra dedi ki , benden hamileydi esra dedi... ulen şok oldum amk , bir günde bu kadar olay fazlaydı cidden.

ben tabi şoklardayım. ağzımı açamadım . dvdden cd yi aldım önce , hadi yat şimdi sabaha görüşürüz dedim. kapattım ışıkları yatak odasına geçtim. bizim hanım soru sorup duruyor. dedim yarın konuşuruz sen de yat da hadi. sonra düşünndüm ferhatı ,gayet aklı başında çocuktu, asla böyle evlenmeden bu işlerin altına girecek bir çocuk değildi. yarın bunu mantıklı kafayla araştıracaktım. belki esranın karnındaki çocuk bile ferhatın değildir dedim.

sabah uyandık. bizim hanım güzel bir kahvaltı hazırladı. ferhat'ın odaya girdim, uyandırdım çocuğun hali per perişan. sesi çıkmıyor. elini yüzünü yıkadı masaya oturdu. tabi masada kimsenin ağzını bıçak açmıyor. 'ferhat, kardeşim bak bugün sana bilet aldım, kayseriye dayımın yanına gönderiyorum seni, işten iznini de halledeceğim' dedim. yok olmaz falan dedi. 3-4 gün git kendine gel dedim. tabi benim aklımda da huur esrayı bulmak, çocuğun kimden olduğunu öğrenmek var. ferhat da bi delilik yapamasın diye onu da kayseriye göndermeye karar verdim gece. biraz itiraz falan etti en sonunda kabul etti.

evden çıktık ferhat'ın kafa yerde. evine bıraktım. akşam 8 gibi alırım seni dedim. ordan direkt ferhat'ın iş yerine, zaten eşimin babası(benim kayınpeder) olur sahibi. durumu gizleyerek bir şekilde izini aldık. sonra benim patron'u aradım, patron dedim bizim cenaze var memlekette 2-3 gün yokuz oraya gideceğiz haberin olsun. sağ olsun babacan adamdır. hayırdır kim falan dedi sordu. bi aile dostumuz dedim geçiştirdim. hiç sıkıntı yok dedi. sonra koyuldum asıl işe. lan bu esra nerde çalışıyordu. ordan sorgulamaya başlayayım dedim. ferhat'a soramayacağım için çare aramaya başladım.

Sonrasında benim hanımı aradım hemen ‘bu kız sana nerde çalıştığını falan söyledi mi’ dedim, evet dedi ‘falanca yerde ‘falanca’ kafe neden sordun ki’ tamam dedim. Neden soruyorsun uğraşma şu işle pis bir iş belli işte dedi. ‘Ulan kardeşim dediğim adamın başına gelmiş, çocuk bir saçmalık yapmadan işin aslını öğrenmem lazım’ dedim. Kapattım. Alalacele sürüyorum arabayı. Kafeye gittim.

. içeri girdim böyle loş bir ortam. Bilirim öyle mekanları, alkol var sigara var. Garsonun birini yakaladım. Kolay gelsin burada esra adında bi çalışan var mı dedim. Bilmiyorum beyefendi ben de işe bugün girdim isterseniz şu arkadaşa sorun dedi. Eyvallah dedim. Gittim bi kız garson vardı ona sordum işte. ‘Esra diye bir bayan garson çalışıyor mu burada’ dedim. ‘Hayır’ dedi, yanlış mı geldim buranın ismi şu şu değil mi dedim. Evet orası dedi. Burada 3 yıldır çalışıyorum esra diye bir çalışan hiç görmedim duymadım dedi..

O sırada aklıma bir şey geldi, mekan sahibi burada mı dedim. Evet buyrun diye arkalarda bir yere zütürdü 2-3 kapıdan geçtik. Neyse kapıyı açtı ‘ bir beyefendi sizle görüşmek istiyor dedi kız. Beklemeden içeri girdim . gençten bi çocuk 25-26 yaşlarında. Biraz bozuldu içeri dalışıma. Ulan dedim tavuk şaşkın iken gibilir. Anında cüzdanı açtım gözünün içine soktum hemen, komiser ‘biraz da benle’ merhabalar size birkaç sorum olacaktı dedim. Cüzdanı hemen katladım afalladı. Nerden geldi bu fikir aklıma bilmiyorum. Dün işten çıkan elemanınızla ilgili bir suçlama var, bilgi edinmek için sizde ev adresi vs hakkında bilginiz varsa paylaşabilir misiniz dedim. Afalladı öyle en başta, ‘ne suçlaması’ dedi.

ulan çocuk biraz düşünse konunun üstünde anlayacak bi tak olduğunu, sonra uğraş dur. Çok önemli bir şey değil kardeş var mı bilgin dedim. işe alırken cv alıyoruz elemanlardan ama çok bir şey çıkmaz dedi. Çekmecelerden birini açtı. Kalın mavi bir dosya çıkarttı. Bir yandan da kendi kendime ulan diyorum böyle mekanlar bile cv alıyor helal olsun falan. O sırada bi baktım. Fotoğraf, isim ,telefon , iş tecrübesi, nin bulunduğu bir kağıt amk. Cv falan hikaye kızların işe alırken telefonlarına fotolarına bakıyorlar iste heralde. işte bu olması lazım diye çıkarttı verdi. Fotoğrafa baktım o, aradığım kişi esra yani. isme baktığımda bir kez daha şok oldum aq. isimde halime yazıyor.

‘bu kağıt bende kalacak’ dedim aldım. Pek umursamadı çocuk zaten. Çıktım duman altı mekandan arabaya bindim. insan böyle şeyleri ard arda yaşayınca zamanın geçiş temposunu anlayamaz oluyor. Baktım daha saat erken. Ah ulan Ferhat dedim, sen nasıl bi kumpasa düştün. Yoldayken ferhat’ı aradım sonra 2. Arayışımda açtı. Napıyorsun aslanım hazırladın mı eşyalarını bak akşam gönderiyorum dayımın yanına seni dedim. ‘alacak neyimiz kaldı ki, bizde ne bıraktılar’ dedi . hemen geçiştirdim lafı. Neyse dedim bak akşama uyuya falan kalma unutma . ‘tamam’ dedi kapattı. Ulan dedim yiğidi yas demiri pas çürütür. Doğru valla 2 günde dağ gibi adam pıstı kaldı. Neyse başladım esra’nın ya da halime’nin( her neyse ben esra diyeceğim beyler)kağıtta yazan adresine sürmeye..