evden çıktık ferhat'ın kafa yerde. evine bıraktım. akşam 8 gibi alırım seni dedim. ordan direkt ferhat'ın iş yerine, zaten eşimin babası(benim kayınpeder) olur sahibi. durumu gizleyerek bir şekilde izini aldık. sonra benim patron'u aradım, patron dedim bizim cenaze var memlekette 2-3 gün yokuz oraya gideceğiz haberin olsun. sağ olsun babacan adamdır. hayırdır kim falan dedi sordu. bi aile dostumuz dedim geçiştirdim. hiç sıkıntı yok dedi. sonra koyuldum asıl işe. lan bu esra nerde çalışıyordu. ordan sorgulamaya başlayayım dedim. ferhat'a soramayacağım için çare aramaya başladım.

sabah uyandık. bizim hanım güzel bir kahvaltı hazırladı. ferhat'ın odaya girdim, uyandırdım çocuğun hali per perişan. sesi çıkmıyor. elini yüzünü yıkadı masaya oturdu. tabi masada kimsenin ağzını bıçak açmıyor. 'ferhat, kardeşim bak bugün sana bilet aldım, kayseriye dayımın yanına gönderiyorum seni, işten iznini de halledeceğim' dedim. yok olmaz falan dedi. 3-4 gün git kendine gel dedim. tabi benim aklımda da huur esrayı bulmak, çocuğun kimden olduğunu öğrenmek var. ferhat da bi delilik yapamasın diye onu da kayseriye göndermeye karar verdim gece. biraz itiraz falan etti en sonunda kabul etti.

Sonrasında benim hanımı aradım hemen ‘bu kız sana nerde çalıştığını falan söyledi mi’ dedim, evet dedi ‘falanca yerde ‘falanca’ kafe neden sordun ki’ tamam dedim. Neden soruyorsun uğraşma şu işle pis bir iş belli işte dedi. ‘Ulan kardeşim dediğim adamın başına gelmiş, çocuk bir saçmalık yapmadan işin aslını öğrenmem lazım’ dedim. Kapattım. Alalacele sürüyorum arabayı. Kafeye gittim.

. içeri girdim böyle loş bir ortam. Bilirim öyle mekanları, alkol var sigara var. Garsonun birini yakaladım. Kolay gelsin burada esra adında bi çalışan var mı dedim. Bilmiyorum beyefendi ben de işe bugün girdim isterseniz şu arkadaşa sorun dedi. Eyvallah dedim. Gittim bi kız garson vardı ona sordum işte. ‘Esra diye bir bayan garson çalışıyor mu burada’ dedim. ‘Hayır’ dedi, yanlış mı geldim buranın ismi şu şu değil mi dedim. Evet orası dedi. Burada 3 yıldır çalışıyorum esra diye bir çalışan hiç görmedim duymadım dedi..

neyse bizim ferhat indi kapıdan çıktı o sırada açtım telefonu, hanım arıyor. efendim dedim. 'birazdabenle, kapıya aynı şekilde bir cd daha bırakmış birileri' dedi. ulan dedim ne oluyoruz. sen ona dokunma hiç dedim. ayağınla paspasın altına itele, ben alıcam onu'. tam sırada ferhat geldi arabaya. kapattım hanıma görüşürüz falan demeden. çocuğun pgibolojisinin anası zaten bellendi. daha fazla üstüne gitmeye gerek yok. nasılsın diye bile sormadım. bir yandan da düşünüyorum bu çocuk dayımın yanına gitmeyi nasıl bu kadar çabuk kabul etti diyorum kendi kendime. arabayı sürmeye başladım. yola gitmeden yemek yiyelim dedim. benim bi ustam var harika adana yapar. oraya gittik. bir güzel yemeğimi yedim ben. ferhat lan bu deli gibi adanaları gömen ferhat. sadece çorba içti. onu da yarım bırakmış. deli gibi sigara yakıyor. ulan bi de içtiği winston box. güzel sigaradır ama adamı giber çaktırmadan. neyse ben farklı konular açmaya çalışıyorum falan tık yok . morali alt üst . hesabı ödedik çıktık otogar'a doğru sürüyorum aracı.

her neyse ben tam bir film aldım cd lerin arasından dvd ye takıcaktım o sırada kapı çaldı. gittim sakince açtım kapıyı. kapının önünde bir şeffaf dosya , şeffaf dosyanın içinde de isimsiz bir cd. princo marka, bilenler bilir şu 700 mb olanından . neyse beyler anlam veremedim , binanın veletleri şaka yapıyorlar heralde dedim aldım cdyi.

‘bu kağıt bende kalacak’ dedim aldım. Pek umursamadı çocuk zaten. Çıktım duman altı mekandan arabaya bindim. insan böyle şeyleri ard arda yaşayınca zamanın geçiş temposunu anlayamaz oluyor. Baktım daha saat erken. Ah ulan Ferhat dedim, sen nasıl bi kumpasa düştün. Yoldayken ferhat’ı aradım sonra 2. Arayışımda açtı. Napıyorsun aslanım hazırladın mı eşyalarını bak akşam gönderiyorum dayımın yanına seni dedim. ‘alacak neyimiz kaldı ki, bizde ne bıraktılar’ dedi . hemen geçiştirdim lafı. Neyse dedim bak akşama uyuya falan kalma unutma . ‘tamam’ dedi kapattı. Ulan dedim yiğidi yas demiri pas çürütür. Doğru valla 2 günde dağ gibi adam pıstı kaldı. Neyse başladım esra’nın ya da halime’nin( her neyse ben esra diyeceğim beyler)kağıtta yazan adresine sürmeye..

neyse geldik otogara. otobüsün başında yakıyor söndürüyor sigaraları. muavin geldi diğer yolcuların bagajları falan attı. en son artık kalkıyoruz falan diyor muavin, bu hala içiyor. hadi ferhat dedim. tamam dedi hızlı hızlı körüklüyor. lan şoför koltuktan kalktı aşağı indi. 'kardeşim hadi geç kalacağız millet senin zıkkımlanmanı mı bekleyecek' küçük süper mario'dan fırlama bi herif. bir de cık cık çekiyor. ne oluyor dememe kalmadan ferhat boğazına yapışıp dayamaz mı otobüse. ayakları yerden kesildi resmen mario'nun . lan ayırmaya çalışıyorum ama yok. kenetlenmiş resmen . ferhat diyorum gardaşım diyorum. dinlemiyor. ortalık iyice karıştı. ağzımıza sıçacaklar orda belli yani. sopalar çıktı . bunlar debeleniyor yerlere düştük toz duman derken. güzel temiz bi dayak yedi ferhat. adamın da ağız burun dağılmış kravat terse dönmüş her yeri kan . bizimkinin de kafa kanıyor. neyse devamında bilet yandı aga. biz polis molis uğraşa uğraşa. en son gece 2 gibi çıkabildik karakoldan. artık ben bırakacağım bu ferhat'ı dayımın yanına. karar verdim o marioyu eline alışından. serseri mayın çünkü belli ya birinin hayatını gibecek ya da kendinin. bunun bi uzaklaşması lazım buralardan.

gece 3 gibi uyandım su içmek için , kalktım mutfağa geçerken de mecburen salonun önünden geçiyorsun , ulan televizyonun ışığı geliyor salondan. hay aklımı gibeyim dedim ya. cd yi içerde unuttuk...

O sırada aklıma bir şey geldi, mekan sahibi burada mı dedim. Evet buyrun diye arkalarda bir yere zütürdü 2-3 kapıdan geçtik. Neyse kapıyı açtı ‘ bir beyefendi sizle görüşmek istiyor dedi kız. Beklemeden içeri girdim . gençten bi çocuk 25-26 yaşlarında. Biraz bozuldu içeri dalışıma. Ulan dedim tavuk şaşkın iken gibilir. Anında cüzdanı açtım gözünün içine soktum hemen, komiser ‘biraz da benle’ merhabalar size birkaç sorum olacaktı dedim. Cüzdanı hemen katladım afalladı. Nerden geldi bu fikir aklıma bilmiyorum. Dün işten çıkan elemanınızla ilgili bir suçlama var, bilgi edinmek için sizde ev adresi vs hakkında bilginiz varsa paylaşabilir misiniz dedim. Afalladı öyle en başta, ‘ne suçlaması’ dedi.

içeri geçtim , ferhat dedi ki kimmiş abi zile basan dedi, bilmiyorum ki dedim isimsiz bi cd bırakmışlar zile basıp kaçmışlar, çocuklardır heralde dedim. o sırada esra dedi ki ooo çok esrarengiz hadi bunu izleyelimm ahaha dedi. cidden bi taksana dedi eşim. ben de tamam dedim taktım işte . direk bi video geldi. ışıkları falan kapattım o sırada .gittim karımın yanına oturdum

Vay amk huursu herkese vermiş

neyse cd'yi çaktırmadan küçük yanıma aldığım çantaya attım hemen. ne de olsa kayseri lan. 3 - 4 saatlik yol . eve gelince çözerim ne ne değil. güzel çıktık yola, radyoda neşet baba çalıyor. sigaramız var kafamıza göre. hava güzel. uykumu almışım, kahvaltımı etmişim, her şey güzel ama mutlu değiliz dıbına koyum ya. hayatımız gibildi. neyse yolda dayımı aradım. dayımı biraz anlatayım size önce. dayım hayatı boyunca hiç evlenmemiş aksi bi adamdır. ama beni çok severdi. parası pulu bol yüreği geniş bir adamdı. kayseri'de türkülere konu olmuş gesi bağları var. orada bunun küçük çaplı bi mustakil evi var eski. orda takılır. kafasına göre ava gider avlanır. bazen balığa çıkar. köpeği var 2 tane kangal onlarla vakit geçirir. bir süre de damın altında yattı. anlamayan olur hapis yani beyler. hatta yaptığım mesleği seçimimde onun hapse girmesi çok etkili oldu. ona hiç yardımımız olmadan mapusa düştü çok etkilenmiştim genç çağlarımda. ne kadar yattığını sorana ' 2 gün yattım 3.gün çıktım' der. böyle bi adam işte. telefonda
+dayı biz ferhat'la geliyoruz ferhat'ın biraz sende kalması lazım yerin var değil mi
-yeğenim gel lan tabi sen de kal gelmişken hatta
+bakarız dayı bakarız inşallah şimdi yoldayız . var mı bi isteğin.
-aç gelin .
tak diye kapattı sonra. aksi işte ne yaparsın dedim kendi kendime.

içeri girdim , malum videonun devamı var. arkada sessizce durup biraz izledim , esra denilen gayet mutlu ope koklaya sevismeye devam ediyor o adamla. bizim ferhatın ağlamaktan gözler çanak gibi olmuş . dişleri sıkmaktan ağzını açamıyor. yanına gittim oturdum . televizyonu kapattım önce. sonra dedim ki , bunu izleyerek hiç bir şey elde edemezsin ferhat.

aga kaş göz şişti her yerimiz kan. dedim gel lan bizim eve gidiyoruz. bindik arabaya. bir yandan da kendi kendime gülüyorum dıbına koyum. lan diyorum rüyada falan mıyım. yaşadıklarıma bak dıbına koyum. bebeyken de böyle bunla çok dayak yerdik. neyse arabada bana sigara ikram etti içiyoruz. 'ferhat la adam mario'ya benzemiyor muydu lan' dedim . neyse ki tısladı bi güler gibi yaptı gardaşım. sürdüm eve hemen arabayı park ettim. önden önden çıkıyorum ki cd 'yi benim hanım paspasın altına koydu ama, şimdi ortaya falan çıkar, ferhat görür morali bozulur. önden önden açtım dış kapıyı. asansörün kapıdan hemen indim . baktım ortada bir şey yok. bi oh çektim hemen içeri girerken de bu direkt lavaboya gitti öksürmekten kusacak çocuk. ben hemen paspasın altına baktım. hay anasını. cd falan yok paspasın altında...

neyse kapıyı kapattım beyler. şimdi zaten hanımı arasam gecenin bu vaktinde ortalığı ayağa kaldıracak gerek yok biliyorsunuz. lan dedim yatalım uyuyalım yarın yol var. yorgunluktan feleğim şaşmış, dayak yemişim. ferhat zaten ne ara gitti nereye yattı hiç hatırlmayorum. bi yere kıvrılmış o da. sabaha 9-10 gibi uyandım . baktım ferhat çoktan uyanmış gitmiş karşı pastaneden çörek kete börek vs almış çayı demlemiş gardaşım. uyandım 'oo dedim benim avradı boşayıp seni alıyım gardaşım' bu seferkine gülmedi. neyse yine ağzını bıçak açmıyor çocuğun . benim gömleklerden vs bi kaç tane yanına aldı. bir de eşofman çektik ikimiz. kayseriye yola çıkıyoruz. ben önden onu gönderdim. aklımda cd'yi aramak var. bu indi aşağıda sigara içiyor beni bekliyor. ulan arıyorum tarıyorum yok . bir yandan da hanımı aradım. eminim paspasın altına koyduğuma diyor. lan neler dönüyor dıbına koyum diyorum ya. görevlimizin ziline bastım aşağı indim. dedim böyle böyle bi cd düşmüş dosyalarımın arasından buldun mu hiç bir şey dün gece.
-hee ben bulduydum da sakladıydımdı sana veriyim diye
+nerden buldun neredeydi bulduğunda.
-beni sizin karşı komşu çağırdı geceleyin üst kat çok ses yapıyormus onu uyar dedi, gittiğimde gördüm paspasın üstündeydi beyim
+eyvallah dursun tamam cd'yi ver bana 'dedim
-tamam' dedi gitti cd'yi getirdi.
+ izleyen, açmaya çalışan falan olmadı değil mi'dedim
- yok yok biz anlamayız zaten ben öyle senin işine lazım olan bir şeydir diye aldım zile bastım da hanımım yoktu' dedi
+ eyvallah eyvallah dedim.

yolda aniden ferhat bana döndü dedi ki, aynı şey senin başına gelse ne yapardın. yutkundum ulan . öyle bir yutkundum ki. kafasını tekrar camdan tarafa çevirdi. ' oğlum evlenmedin bir şey yapmadın, bu kadar bozma kendini lan, aslan gibi adamsın' dedim. bir yandan da aklımda sormak var. çocuğun senden olduğuna emin misin diye. çocuk kaç aylık. ulan aklımı yiyor bunlar. en son dayanamadım sordum. 'kız neyse de çocuk olayının üstüne ben gideceğim sen kafanı dinle ' dedim. sonra da sordum 'çocuk olduğuna emin misin sen bak bunda da belki bi tezgah vardır'
-'doktora birlikte gittik' dedi
+'anladım aslanım anladım hallolacak her şey' diyebildim sadece.
-ilkinin benle olduğuna eminim 'dedi
+'gibtir lan' bir an döküldü ağzımdan. 'nerden eminsin'
cevap veremedi, saf gardaşım ferhat. cama bakmaya devam etti.

beyler geldim kusura bakmayın büroya geçmek durumunda kaldım arkadaşlarla maçı izledik. kahvemiz sigaramız hazırsa başlıyoruz. seviyorum hepinizi.

Okuyun beyler Ferhat oldum

Ferhatla geldik dayımın eve. Dayımla sohbet muhabbet derken. Ferhat bi ara tuvalete gitti. Dayıma hemen kısaca durumu izah ettim. Dayı dedim her yaptığundan ettiğinden haberin olsun bak bu ara mantıklı düşünemiyor gözünü seveyim. ‘Tamam lan tamam sen meraklanma’ Dayım güzel mangal yaktı bize, onu atıştırdım. Yemekten sonra yansın sigaralar, köz üstünde kahveler vs. dayım bize anı’larından anlatıyor. Neyse baktım saat akıp gidiyor. Dayı dedim ben yola çıkıyorum. Ferhat’a da dedim ki seni 3-4 güne alırım gelip sen biraz kafanı dinle burada. Neyse helalleştik sarıldık vedalaştık. Bastım tekrar bulunduğumuz şehre. Yoldayken beklemediğim bir mesaj aldım.