(bkz: cool story brah)

ilk bi kaç hafta etrafı tanımak insanları gözlemlemekle geçti. sonra bir pizzacıda işe başladım benim gibi türk bir arkdş dhaa vardı barış adında yaşı benden 1 yaş büyük hayat hikayesi az çok bana benzeyen mecbur kalıp kendini atmış bir şekilde efendi temiz bir insandı. ben barıştan herşeyi en ince ayrıntısına kadar öğreniyordum. polislerin olaylar karşısındaki tavırlarından hatunlara, uyuşturucudan ,ırkçılığa kadar her şeyi en ince ayrıntısına daha doğrusu barışın bildiğine kadar.

bu arada size kendimden bahsetmedim tipim hakkında
1.81 boy
esmer
73 kilo
futbol oynamış vücudu gayet orantılı yakışıklı sayılabilecek bir tipteyim.

neyse mütevazilik yapmıcam cidden yakışıklıyım panpalar. ama ülkemizde yakışıklılık sadece salak kızlara prim yapıyor paran yoksa yani gücün bir hiçsin.

anlat panpa dinliyoz

Rezerv anlat panpa

hiç bilmediğim bir ülkeye hiç bilmediğim bir cesaretle gidiyordum. çaresizdim türkiyeye dönsem yapacak birseyim yoktu mecburdum norveçte ömür boyu o kadına köle olarak yapamazdım ve kendim için en hayırlısı olduğunu düşündüğüm amerikaya gittim. ilk indiğimde tuhaf duygular içersindeydim norveçe gittiğimde de aynı duyguları hissetmiştim ama yanımda o zaman orayı bilen birisi vardı burda tamamen yanlız kimsesizdim. cebimde beni bi kaç ay idare edebilecek parayla...

otelleri araştırıyor konaklayabileceğim en ucuz yerleri soruşturuyordum. nitekim geceliği 18 euro dan 1 aylık bir yerle anlaşmıştım. kaliteli bir yer değildi ama tarlabaşındaki eşkıya filmindeki oteller gibi gibimsonik bir hali de yoktu.

2 sene aynı evi aynı yatağı paylaştık. ben o arada boş durmuyorum ama önce dilimi geliştirdim sonra vizyonumu ve sürekli olarak hatundan fazla fazla para kırpıyorum yok abim kaza yapmış para lazım gönderelim. saat begendim alayım fazla paralar söylüyor kenara atıyorum nitekim 2 sene içerisinde 10 bin euro civarında kenara para atmıştım. aslında çok daha fazla olabilirdi ama paranın bir kısmıyla orda bahis oynamıştım ve gibilmiştim. 2010 yılı haziran ayı hiç unutmuyorum sabaha karşı 5 uçağıyla amerika nın nevada eyaletine doğru yola çıktım.

reserved bin devam

Burda isin ne aq salagi git am gib

2008 yılından 2010 yılına kadar aynı kadınla norveçte bergen şehrinde yaşadım. bergen oslo dan sonraki en kalabalık ikinci büyük şehridir. tabi o ara ailemle msn ve telefonla irtibat halindeyim. onlara bir arkdşımla çalışmaya gidiyoruz dedim bir kadının kölesi olduğumu söylemedim hiç bir zaman. kadının kölesiydim resmen o istediği zaman birlikte oluyoruz o istediği zaman geziyoruz vs vs oda hayattan parasıyla intikam alıyordu ben 24 o ise 33 yaşındaydı. fiziği ışın karaca nın 2-3 sene önceki hali gibiydi çokta abartı bir şişmanlığı yoktu yani yoklukta gidebilcek türden di bembeyaz teni soğuk yüzü ve masmavi gözleri vardı...

öncelikle bu işe nasıl ve nerde başladığıma deyineyim kısaca. 2008 yılında alanya da tanıştığım benden yaşça büyük ve şişman ama zengin bir bayanla norveç e yerleştim. arkamda ailemi sevdiklerimi herşeyi bir kenara bırakarak tamamen para için zütü kurtarmak için. çünkü vasıfsızdım meslek lisesi metal bölümü mezunuyum benden yüzlerce binlercesi vardı 3 vardiya 1000 lira için hayatımı rezil hale getiremezdim. bende bu yüzden kendimi vücudumu satmaya karar verdim ama nasıl ve ne şekilde olacaktı. sonuçta kendini erkek gören herkes ciks i sever ben x 1000 seviyordum bu yüzden hem sevdiğim işi yapmak hemde para kazanmak istiyordum. bu tıpkı şarkı söylemek futbolcu olmak gibi futbol oynamayı da seversiniz ama halı saha da oynamak için para verirsiniz. oysa milletin çocukları milyon euroları zütürürken. ciks yapmayı seversiniz ama huurlara para verirsiniz. herkes için geçerli değil tabiki ama verenler var sonuçta yada sevgililer gününü eliyle geçirenler kendine eldiven hediye alanlar vs vs

biliyorum şimdi hepiniz taşşak geçecek jigalo değil jigolo diye bu şekilde almamında bir sebebi var ama bunu sizlerle paylaşmıcam