-
1.
+4 -2Özet:zengin bir pekekentin günleri
Sabah kalktım. Hava oldukça sıcaktı. Saç sakalda birbirine karışmıştı. banyoya geçtim. Banyo dememin sebebi burda sadece küvetin lavabonun ve aynanın olması. tıraş makinesini aldım.Önce kısaltım ardındanda jiletle sinek kaydı ayarında kestim. Losyonumu sürdüm. Almanyadan almıştım.Çok ferah ve kalıcı bir kokusu vardı. Ayrıca rüzgar vurdumu adeta yüzüm serinlerdi. Ardından basket şortumu giydim.Bu şortu amerikaya lakers maçını izlemeye gittiğimde almıştım. Geçen nişantaşındaki LV den aldığım makyaj çantasını parfümlerimi, sticklerimi cüzdanımı ve gözlüğü taşımak için kullanıyordum. Genelde bu el çantası arabamda dururdu. Araba olarak ferrari yada lamborginiyi hiç tercih etmedim. Aradığım karizmadan hep uzak buldum onları.Bir mekanda pahalı ama düşük bel renkli pantolon giyip boynuna zincir takan gece vakti güneş olmamasına rağmen armani marka şapka takan çocuklar gibi gelirdi bana ferrari. Onun yerine aston martinimi hep tercih etmiştim. ingiliz olması ayrı bir hoşuma giderdi. Arabamı özellikle siyah seçmiştim. Siyah asildir çünkü.Bu arabayı hem hertürlü yolda kullanıyordum.Hem yeterince resmiydi. Kısacası şapka takan çocuk yerine italyan kesim takım elbise giyen bir adam hissi veriyordu bana bu araba.O yüzden onu kendime yakın hissediyordum. Giyim benim için bir tutkuydu. Yanlış anlaşılmasın modayı takip etmek için değil. Düzeni severdim. Düzen aseletti. Giyiniş ise aseletin dışa vurumuydu. Renklerim çok klagib ve sadeydi.Çoğu takımımı beymenden almıştım ama ayakkabılarım için durum farklıydı. Milanoya olan seheyatlerimin birinde pahalı caddelerin ara sokaklarından birinde Küçük bir dükkan buldum. ayakkabıyı zorlamayan olması gerektiği gibi yapan 50 lili yaşlarda fazlasıyla iyi giyimli bir adamdı.3 çift ayakkabı için nakit ödedim. ardından kartımı verdim. Bana düzenli olarak yeni modelleri mail atmasını istedim.O 3 ayakkabıdan sonra 6 çift daha ayakkabı aldım. spor olarak giyindikten sonra. Arabaya bindim. Arabamı tarabya big chefsin valesine teslim ettim. Gün içinde giyiceğim takımımı arabanın içine kuru temizlemeden geldiği şekilde düzgünce yerleştirmiştim. Sahilde klagib haftasonu koşuma çıktım. Cuma günleri kullandığım kötü maddlerin etkisini ter aracılıyla bünyemden atıyordum. Koşarken müzik önemliydi. Albümümün en sevdiğim şarkısı wrong side of heaven dı.Bu şarkı bende hep daha uzağa koşma hissi uyandırıyordu. yaklaşık 10-11 km koştuktan sonra big chefse doğru geri yürümeye koyuldum.O sırada bana doğru koşan o kızı gördüm. Uzun kestane rengi saçları vardı. Gözleri yeşil ile mavi arasında giden bir renkteydi. ince bir kızdı ama fiziği oldukça düzgündü. Kilosunun azlığına rağmen bacaklarının fazla ince olmayışı hatta tam olması gerektiği gibi oluşu beni etkilemişti. kafasına bir çeşit bandana takmıştı. altında uzun tayt onun üzerinde ise omuzları açık, köprücük kemiğinin güzelliğini ve boynunun uzunluğınu gösteren, karın bölgesi açık bir tişört vardı. Güzel kızlara herzaman ilgi göstermiştim. Asla kızlar umrumda olmazdı demedim ama bu kızda ayrı bir şey vardı. Sonradan öğrenecektimki adı Seren idi.
-
2.
0Arabayı aldım. Klimayı açtım.Üye olduğum spor salonuna doğru yola koyuldum. arabayı gene girişte valeye verdim.o arabaya binerlen takım elbisemi aldım. spor salonun içinde iki havuz vardı biri kapalı biri açık. Havalar sıcak olduğu için herkes açığı tercih ediyordu bu nedenle mayomu giyip kapalıya geçtim. Yarı olimpik havuzda 20eyakın tur attım. ardından çıkıp duş aldım. takımımı giydim. Kravattan oldum olası hoşlanmazdım. Arabaya bindim. Kahvaltı için bebek tarafına geçtim. Kendime omlet ve portakal suyu söyledikten sonra saatimi taktım.Bu saati babam liseden mezun olduğumda vermişti. Rolex aqua şıklığının yanı sıra hemen hemen her ortamda takılınabilirdi. Hiçbir ortam için çok ciddi yada hiçbir ortam için çok sade değildi. Kahvaltıdan sonra arkadaşlarımla buluşmak için Su adaya geçicektim. takım elbisedeki gömleği ve ceketi çıkardım. Arabanın arkasından beyaz renkli keten gömleği aldım ve giydim.Su adaya gitmeden önce ufak bir randevum vardı. haftasonları düzenli randevulaştığım bir eskort kız vardı. Kız 24 yaşında kıvırcık sarı saçlı büyük kahve rengi gözlere sahipti. Oldukça squatlanmış bir züte ve dolgun göğüsleri vardı. Seans ile çalışırdı. Yani siz bitti demeden bitmezdi. seansına 500 € alıyodu ve kondom kullanmanıza gerek yoktu. isterseniz sabahtan akşama onla takılabilirsiniz. sabah kahvaltı edip gece mekana geçebilir akşamda gibebilirsiniz. Yada bi tur çakıp sonra iyi günler diyebilirsiniz. hertürlü 500 € vermek zorundasınız. Oldukça yoğun çalışmak zorunda kalabliyordum. Hernekadar şirket bizimde olsa iş çoktu.bu kızın sohbeti yerindeydi ve yaşına göre çok profesyoneldi.Siz çaktırmaz ve ona göre davranırsaniz;kendinizi oyuna kaptırıp kızı, kız arkadaşınız sana bilirsiniz.Ben ilk seansta akşam yemeği ısmarlayıp sonradan işimi görmüştüm.Bu kızda öpüşmek yok şu yok bu yok gibi durumlar tabiki söz konusu değil. Herşey fiyata dahil. kızla ilk seansta 2 defa birlikte olmuştuk. Sonra ona taksi tutmuştum. Ondan sonra haftada bir seans görüşmeye başladık. konuşmalarımızın birinde zaten az sayıda düzenli müşterisi olduğundan bahsetmişti. diğer müşteriler hakkında hiç konuşmazdı. Buda ona güvenmemin sebeplerinden biri. Yatakta çok başarılı ve güzeldi. Sonrasında duşa girmek ve belki bi tur daha dönmek insanı çok rahatlatıyordu. Kızla beraberken kesinlikle gerilmiyordunuz. hatta bu seansler benim için zevkin yanında bi çeşit spor olmuştu. Kızlar konusunda hiç sıkıntım olmamıştı ama bu kızla sahip olduğım cinsel hayat kendime yatakta olan güvenimi artırmıştı. Kızın yatakta bağırıp çağırmak gibi huyları yoktu. derin derin nefesler alırdı ama bu durum çok daha etkiliyiciydi. randevuma yetişmek için eve döndüm. Kızla tam saatinde buluştuk. kızın adı merveydi. merve:M ben:BTümünü Göster
B:hoşgelidn
M:hoşbulduk naber?
B:nolsun takılmacalar işte
M:bugün aşağı yukarı nekadar takılırz bi fikrin var mı ?
B:ya bugün aslında çok zamanım yok.bir iki dal bişeyler atar takılırız die düşünmüştim
M:tamam ozaman benim içinde öyle daha iyi olur.Ee anlat bakalım ne var ne yok?
Merveye geçtiğimiz haftadan bahsederken bi yandanda zulamdan bi miktar ot çıkardım ve mervenin yanına yatağa uzandım.Bi yandan sarıyor bir yandan ona günümden bahsediyordum. Tabiki bir dalda ona sarmıştım. Konuşurken dallımın sonlarına doğru yiyişmeye başladık.Üzerinde çiçekli mini bir elbise vardı. Sırt kısmı açıktı. yiyişirken onu üzerime çektim ve elbisenin fermuarını indirken aynı zamanta alt kısmını yukarı doğru çektim. Elbise bel bölgesinde kalmıştı. Südyenini çıkarırken bende iç çamaşırının alt kısmını genişlettim. Herzaman çantasında yedek iç çamaşırı olurdu. pantalonu sıyırdım ve işe koyulduk. işimiz 20 dakika içinde bitti. Beraber duşa girdik ama sadece yıkandık. Ardından beraber çıktık onu taksi durağının önünde bıraktım kendimde su adaya geçtim.Su adaya geçerken hala kafam biraz iyiydi hatta bi ara hiç su adaya gelmeyip merveyle tüm günü yataktamı geçirsem diye düşünmüştüm ama arkadaşım gelmemde ısrarcı olmuştu. içeriye girdim ve arkadaşımın ismini verdim masasına doğru giderken birden içim bi garip oldu.Bu sabah koşuda gördüğüm kestane renkli saçlı kızdı bu ama bu sefer saçları açık ve oldukça yapılıydı. Adeta parlıyordu. saçları düz giderken sonları kıvrılıyordu.Bu kızın burda olucağını bilseydim stone olup Buralara kadar gelmezdim. arkadaşla merabalaştıktan sonra arkadaşım kızı göstererek
-caner seren, seren caner dedi -
3.
+2Yazmıştım geçenlerde okuyucak bulunursa paylaşılır Rez ile iş görülür.5 enrylik hikayedir
-
4.
0Panpa aslında olaylar şöyle bi ortaçağda venedikte ya da ne biliyim reform. hareketleri zamanında bi alman kentinde geçse daha çok malzemen olur hem daha çok ilgi çekerdi ama bu da güzele benziyor
-
-
1.
0Panpa iyi fikirmiş bilio musun ? Sen yazda öyle bitane okuyak
-
2.
0Panpa aslında aklımda taslak felan oluşturdum kabaca vakit bulduğum anda yazcam
-
1.
-
5.
0Devam et gayet iyi
-
-
1.
0Eyvallah
-
1.