bedavaya vermemden bedava kadın tavlama kursu

1) temizlik.
allahınızı severseniz temiz olun. bağda bahçede top koşturup terli terli dolanmayın. en azından iki günde bir duşunuzu alın. her gün dişlerinizi fırçalayın. çoraplarınızı donunuzu değiştirin. sadece bir kadını etkilemek için de değil, temiz olmanın huzurunu günlük ihtiyaçlarınız arasına yerleştirin.

2) bir hayat edinin.
kadınları düşünmek dışında elimizde kalan minimal zamanı ve zihinsel kapasiteyi hobiler edinmeye harcayın. sanatla, edebiyatla, zanaatla ilgilenin. el becerinizi entelektüel kalitenizi arttırın. varlığınıza saygınlık kazandıracak rutinler edinin. bunu bir başkasının bilmesi gerekmiyor. hata bilmemesi daha iyi. bunu kendiniz için yapın. özgüven insanın kendisi ile iletişimi üzerinden şekillenen bir olgu.

3) ilişkilerinizi güçlendirin
her girdiğiniz ortama kadın için girmeyin. ilişkiler ve iletişim ancak pratik yaparak geliştirebileceğiniz enstrümanlardır. gerçekten anlaşmak istediğiniz insanla karşılaşana kadar bu becerinizi geliştirmek için çok fazla deneyim yaşamak zorundasınız. tecrübe insan ilişkilerinde zor elde edilen bir değer. vura kıra edineceksiniz saçmalayacaksınız rezil olacaksınız. mesele rezil olmaya geç kalmamak. her şeyi zamanında yaşamak. korkarak saklanarak bir şeylerin değişmesini bekleyemezsiniz. değişmez.

4) ilgi için alçalmayın
birinin ilgisine sahip olmak için karakterinizden taviz vermeyin. quasimodo'nun "bana su verdi" tümcesinde hissedilen çaresizliği hayatınızın dibine yerleştirmeyin. ne istediğinizi bilin ve sadece onu almak için hamle yapın. olduğu kadar yaşamayın. bana bu kadarı yeter demeyin. siz elinizi istediğiniz şey için uzatın, elinize başka bir şey tutuşturulmasına da izin vermeyin. istemediğiniz bir şey size verildi diye teşekkür etmeyin. gerektiği yerde dönüp gitmeyi bilin. her zaman kazanan olamazsınız ama her zaman iyi bir kaybeden olabilirsiniz.

5) başarısızlığınıza bahaneler uydurmayın.
tabi paramız yok ondan olmuyor. tipsiziz tabi ondan bize bakmıyor. arbaya veriyor bunlar.
gibi cümlelerin başlı başına züğürt tesellisi olduğunu bilin. iki insan birlikte olamıyorsa nedenleri çok nadiren burada değinilen konulardan biridir. genelde iki insan birbirinin yanında huzurluysa, bir samimiyet ve sinerji üretebiliyorsa, beraber yaratıcı zaman geçirebiliyorlarsa, birbirlerini arzuluyorlarsa gerisi fasa fisodur. sizdeki ekgibliği doğru tespit edin. klişelerden uzak durun. samimi doğal ve istekli olun. gerisini doğaya bırakın.

6) kadınları gözünüzde büyütmeyin.
abarta abarta ışık topuna dönüştürdüğün o kadın da senin gibi bir insan. o da saçmalıyor, hata yapıyor, rezil oluyor, zaman zaman özgüvenini yitiriyor. güzelliği hayatı onun için her alanda her zaman kolaylaştırmıyor. yani sandığınız kadar ulaşılmaz değiller. abartmayın, sakin olun gidin bir selam verin.

işte böyleyken böyle sevgili ergen.
burada ve dahi başka başlıkların altına yazdığım yüzlerce sayfa metinde aradığın sihirli formülü veremediysem bunun nedeni öyle bir formül olmamasıdır. daha da "özlemle son dönem yaşadıklarım." "kübra'yı neciple gördüm." gibi maillerle kapımı çalarsan acımam taşak geçerim haberin olsun. konunun özü denemektir, hamle yapmaktır. kaya gibi olduğunuz yere çöreklenmeyin yeter.

alayınızın çükünü sevgiyle çekerim.

dünya anketlerle taşak geçme günü etkinlikleri kapsamında işleyeceğimiz konulardan biri de budur sevgili sözlük dostları. başlığın çoğul açılmış olması bir tarafa sözlük kızlarının ideal erkek tanımlamalarını yannan gibi gözümüze sokmasıyla da beni benden almıştır zaman içinde. ne diyor mesela kadın genel duruma baktığımızda. beni elde etmek için bana hizmet et, beni besle, bana tapın.

"beni taşıyabilecek bir erkek istiyorum" la başlayıp "entelektüel olduğu kadar mahallenin delikanlısı kıvamında da maço olsun" a uzanan karmaşık istekler bütünü aynı kafadan çıkabiliyor mesela. kadın kendisi bile ne istediğini bilmezken, aklına ne gelirse salvo bir biçimde ergen erkeklerin bilgiye aç dimalarına savuruyor cevapları. bir kişi de çıkıp yatakta beni bir gecede beş kere çığlık çığlığa tatmin edecek birini arıyorum dese dişimi kıracağım. hep bunu ima eden yannan gibi cümleler kuruluyor genelde. kadın baskıladığı her şey erkek tarafından anlaşılsın, ona göre davranılsın istedikçe karşısındaki erkeği manyak ediyor bu toplumda. geçen gün hatta denk geldim sözlükte kucağında oturulan sevdiceğin ereksiyon olması diye başlık var. altındaki yorumları geçtim, böyle bir başlığın olması bile hastalıklı bir toplumun göstergesi ulan. sevgiliyi ne olarak algılıyor türk kadını anlamak mümkün değil.

o yüzden mesela kadının normal yaşamdaki haliye, azdığı zamanki hali kırgız türkleriyle, harlem zencileri kadar farklıdır. kadının baskıladığı, bilincinin derinlerine iteklediği doğal istekleri azgınlığın etkisiyle iplerini koparmaktadır. ahaha oral ciksi söyle tanımlayanlar var mesela sözlükte; " ıyyy normalde başkasının içtiği kaptan su içmeyenlerin nasıl yaptığını anlayamadığım şey" eğer bunu söyleyen kişi küçük bir kardeşimizse ne ala ama bu kafada olup 30 yaşına gelmiş insanlar da tanıyorum ben normal hayattan. sonra bu hanım kızımız azıyor mesela, bakıyorsun baya psychedelic fantazileri var. başlangıçta hangisinin gerçek olduğunu anlayamaya biliyor insan ama zamanla anlaşılıyor ki kadın aslında hayatının büyük çoğunluğunu, toplumu memnun etmek adına, aslında istemediği inanmadığı pek çok şeyi savunarak ve söyleyerek geçiriyor. o yüzden bu anket kendi kendini bir noktada yok ediyor. he sen dersen ki ben okurum tam tersini yaparım o başka mesele.

sadece ciks konusunda da değil bu hastalıklı düşünce yapısı yanlış anlaşılmasın. toplumun dıbını çok kıymetli bir şey saymasından ötürü kadın o dıbını gibmek isteyenlere işkence etmektedir. aynı kadın pek çok "ben istediğim gibi davranırım bunu kabul etmek zorundasın" temalı düşünceyi de sinsice hissettirmeyi ve hatta bazen alenen söylemeyi de ihmal etmiyor. am karşılığında erkeğe dayatılan şeylere şöyle bir bakınca görüyoruz ki baskıladığı duyguları nedeniyle çektiklerini erkeğe yüklemeye çalışmaktadır kadın. benim tüm duygusal devinimlerimi, tüm iniş çıkışlarımı, bunalımları çekmek zorundasın çünkü ben sana kendimi gibtireceğim tavrı karşı koyulmazsa taktan bir ilişkiniz olacağına delalettir. aslına başta anlattığımız beni taşıyabilecek bir erkek lafının genişliğinden korkmalıyız. içine her şey girebilecek bir laf ediliyor ki rüzgar nerden eserse o yöne dönülebilsin.

benim fark ettiğim bir başka yannan kadın özelliği de ortamdaki her iyi ve güzel adledilen şeyi üzerine yapıştırma çabalarıdır. burada da bir iki entry de dikkatimi çekti yeri gelmişken bunu da anlatiyim. bir tartışma ortamında mesela uyuyamamak övülüyorsa, hemen atlar hanım kızımız "ben de uzun zamandır uyuyamıyorum ya" der. başka bir gün aynı kızımız uykunun güzelliklerinin övüldüğü bir sohbette "ben günde 16 saat uyuyorum bıraksalar" der. şimdi herkes aa yok ben hayatta yapmam öyle bir şey diyecek biliyorum ahahaha elbette öyle değilsiniz canım. bunlar yüz karaları kadın cinsinin. neden anlattım bu son örneği peki çünkü bu ayran karakterlilik hayatlarının tamdıbını kaplıyor canım kadınların. o yüzdendir ki erkek sözü diye bir söz türü vardır da kadın sözü denildiğinde pek bir etki yapmaz. kadının sözü şartlara bağlıdır. şartlar değişirse küsküyü elinize verirler. o yüzden bu ankette bahsi geçen ideal erkek de zamana, şartalara, mekana, alfa erkek azlığına bağlı olarak sürekli değişecektir ey ergen kişi. sen hep dediğim gibi git 31 çek, spor araba maketi koleksiyonu yap, top koştur. tüm kadınlar amın olduğundan daha fazla birşey olmadığını bilen ve kendi hayatını yaşayan erkekleri çekici bulur. bir bakarsın bir anda onların sekiz ciltlik angiblopedide anlatta anlata bitiremedikleri erkek olmuşsun. tek tek söylediklerini yapiyim desen üç ömür yetmez ama biraz gibleme bak nasıl tıpış tıpış ayağına geliyorlar. osu da olsun, busu da olsun oh ne ala memleket ulan.

lego adamı olma canım sözlük erkeği, titre ve kendine gel.

eveet sayın ergenler ve ergen kalanlar. bu gün yine sizlerle kadınların bir başka özelliğini masaya yatıracağız. yıllar yılı çoğunuz benden tiksindi bir kısmınız nefret etti ancak hala topun ucuna koyulmadıysam söylediklerimin evrenin kurallarıyla paralel olmasındandır. benim söylediklerimin onda biri kadar sivri beyanatlarda bulunan sözlük yazarları maymun edilirken, bana osuruk gibi iki cümleyi tekrarlamak dışında kimse elle tutulur bir saldırıda bulunamadı.

nedir o cümleler buraya da yazayim de artık tekrarlanmasın
1) seni bir kadın çok üzmüş yazııık
2) senin eline kadın eli değmemiştir, sana kimse yaklaşmaz. mal herif.

bu narsist yavşak girişten sonra şimdi konumuza geçelim. ilgi kadınların afyonudur sevgili gençler. sen bir memeyi gördüğünde nasıl morona dönüyorsan kadın da ilginin karşışında aynı şuursuz hale dönüşüyor. evren kadın ve erkeği ortak bir bilincin ürünü olarak ortaya koyduğundan iki cinsin de birbiriyle etkileşime geçebileceği bazı önemli boşluklar bırakmış. bunlara kısaca anahtar deliği diyelim. erkeğin boşluğu gayet bariz, zaten tasarımında pek gizlemeye gerek duyulmamış. o yüzden kadınlar erkekleri algılamakta pek sıkıntı çekmiyor. daha kadınlar 15 16 yaşındayken erkekler hakkında bilmesi gerekenlerin tamdıbına vakıf olmuş oluyorlar. zira yapı basit sağlam ve pratik.

ancak iş kadına gelince durum çığırından çıkıyor ne yazık ki. hem özellikler tasarımın içine gizlenmiş hem de kadın kendisini anlatmak konunda inanılmaz başarısız. beklentilerini, arzularını, karakterini şartlara göre sürekli değiştiren kadın erkeği akıl hastası etmek için hazırlanmış dipsiz bir kuyu gibi. dünyanın en basit problemi kadın bilincinden geçtiğinde cern deneylerine dönüşüyor. işte tam da bu anda size kadının anahtar deliğini işaret etmesi lazım birilerinin. bu kişi ben olmak istemem aslına bakarsanız. sonuçta dışarıdan nasıl gözüküyorum bilemem ama hiç de öyle sempatik sevimli bir adam değilim. bencil ve egoist bile sayılırım. ancak ben kendimce fikirlerimi beyan ederken pek çok genç insandan sürekli sorular gelmeye başladı. ergenliğin o en civ civli dönemlerini yaşayan ve kadınlar konusunda her tür bilgiye aç bu dimalar gidip kahvehanelerde genelev muhabbeti dinleyeceklerine, gelsinler en azından aklın ve tecrübenin şu güzel karışımını okusunlar diye kimi zaman böyle yol gösterici yazılar da yazıyorum. aehaue

bak ergen arkadaşım. bak güzel kardeşim. sen güzel bir kardeşe benziyorsun.
kadın ilgi bağımlısıdır.
zira kadının bilinci özel hissetmeye aç olmasına rağmen özel olmadığını bilecek kadar da çevresine duyarlıdır. kadının özgüveni bu anlamda denize çok yakın yapılmış kumdan bir kale gibidir. eğer bir erkek tarafından sürekli toparlanmazsa dalgalar o kaleyi yıkar devirir. aç kulağını beni iyi dinle. hoşlandığın kadının sana aşık olmasının da, seni aldatmasının da nedeni "ilgi" denen olgunun kadınlar üzerindeki gücünden ötürüdür. kadın özgüvenini, karakterini, yaşam standartını, mutluluğunu beslemek için bilincinin kazanlarında odun olarak erkeğin ilgisini yakmak zorunda. bu ilginin kimden geldiğinin, ne kadar olduğunun kadın için zerre önemi yok. hatta görülen odur ki her kadının çevresinde ilgisini sömürdüğü ve gerekli zamanlarda ilgi açığı oluştuğunda kullandığı bir erkek stoğu hep bulunmaktadır. o erkekler vampirler tarafından sürekli kanı emilen köle insanlar gibi bir köşede ne ölü ne diri yaşayıp hallerine şükrede dursunlar. kadınlar asla bu kölelere ilgi göstermezler.

anahtarın deliği ilgidir ama anahtar asla ilgi değildir.
sen istediğin kadar kıçını yırt bir kadını ilgi göstererek tavlayamazsın. yapılan genel hata o ki, erkekler kadınların bu ilgi hassasiyetini keşfettikten sonra kadının üzerine öyle bir düşüyorlar ki kapı kırılıyor, kadın gibtiri çekiyor. çünkü kadının ihtiyacı olan şey kumdan kaleyi hünerli elleriyle inşaa edecek bir gönül mimarı, ona olmayan şatolar, saraylar, şehirler vaat ederseniz büyü bozuluyor, güvenilirliğiniz azalıyor, kadın rüyadan uyanıyor. yani diyeceğim o ki ilgide ve iltifatta, samimiyet ve gerçeklik önemlidir. o nedenledir ki benim gençlere tavsiyem hep şu yönde olmuştur.

birinden hoşlanıyorsan ilgini dosdoğru olduğu gibi kıvırmadan sevdiğin kadına hissettir ve sonra normal hayatını yaşamaya devam et. yani anahtarı deliğe yerleştir ve kapıyı çal. hem samimi, hem dürüst, hem de güvenilir bir algı yarattığın yetmiyormuş gibi kadın ihtiyacı olan ilgiyi vasıfsız zombilerden temin etmek yerine çok daha kaliteli bulacağı ilgiyi senden almak için peşine düşecektir.

reddedilmekten çekinmek çok yersizdir böylesi bir konumda. hiç bir kadın centilmen bir erkekten gelen zarif bir ilgiyi elinin tersiyle itmez. hem de "ben seni arkadaşım olarak görüyorum ömer" gibi sizin kanı emilen vampir kölesi olduğunuzu anlatan cümleleri de duyma ihtimaliniz azalır.

özetle;
birine ilgin varsa çık karşısına bunu belirt, hem de hiç beklemeden yap bunu.
ısrardan ve yılışıklıktan kaçın.
kendine ait bir düzenin olsun ve buna yönel. sevdiğin kadın, onun senin için çok kıymetli olduğunu bilsin ama hayatındaki en önemli şey olup olmadığından hep şüphe duysun.
kendinle ilgili her durumda dürüst ve net ol.
son olarak yatakta becerikli ol, partnerinin zevk alması senin zevk almandan önemli olsun. çünkü hiç bir şey bir erkeği orgazm olmuş bir kadın kadar mutlu etme becerisine sahip değildir.

kadın dergilerinden çıkmış bir yazıya benzedi lan iyice. ebenizi gibiyim ey ergenler.