beşiktaşlı duruşu vs fenerbahçeli duruşu cap

çok sakat var çok

@5 yapma bunuu yapma bunuu ! rövaşeta ile gibmiş

@5 o kadın

gör de gibme feneri

@5 şukular şelale

@5 @1 i başlığı açtığına pişman ederek gibmiş... teksas alayını giber

@5 gibmiş Beyler Bize Gerek Kalmamış

http://www.arkaplanlar.co...begibtasli-kiz-14818.html
bu anan mı panpa?

oyşşş

beşiktaşlılar kezban bu başlıktan bunu anlıyoruz

galatasaraylıyım ama @5 fena gibmiş

@5 gerkeni yapmış

Beşiktaş her kolulda fenerden üstündür arkadaş *

bu huur dün feneri yenicez diye az kalsın kalpten gidecek kevaşe değilmi lan

sağdaki fenerli iyimiş panpa

o duruşa bi vuruş kaç kuruş acaba

@5 gibmiş, @1in zütü 1 metre açılmış

genç fenerlileer genç fenerlileer birbirlerini zütünden giber

Bu şort işinin evveliyatı var
Beşiktaşlı Nouma Fenerbahçe'ye -hem de oyunun daha sekizinci dakikasında- bir gol atınca anlaşılan çok sevinmiş. Selim torun stadyumdan dönünce maçtan görüntüleri birlikte seyrettik. Nouma önce formasının gömleğini çıkardı. (Bu hareketin ne anlama geldiğini de anlayamıyorum ben. Eskiden sevinmek, futbolcularda soyunmak ihtiyacını doğurmazdı. Bu da üzerinde durulası bir ruh halidir.) Devamı ekranda görünmedi, Selim de böyle bir şeyden söz etmedi bana (Ben Fenerliyim, o Beşiktaşlı. Şimdi Dedebey «Nerede eski terbiye!» konferansı çeker, maç kazanma keyfimin de içine eder, diye düşünmüş olabilir), ama o kadarla yetinmemiş Nouma; elini şortundan içeri sokup, tribünleri bir süre de bu durumda selamlamış.
Bizim spor servisi ağırbaşlıdır, bu ayrıntıyı görmezden geldi. Ama mesela Milliyet'te spor sayfalarından birinin baş haberi buydu: «Çizmeyi aştı. Fransız oyuncu ceza alacak». Orta hakemi görmemiş, ama gözlemciler rapor etmişler. Talimatın 44. maddesi uyarınca futbolcuya ya üç ay, ya da iki maçtan mahrumiyet cezası verilecekmiş.
– Nerede bizim gençlik zamanımızın futbolcuları, onların kulüp sevgisi, spor disiplini ve terbiyesi!.. diye, olur olmaz mangal yelpazeleriz. Şimdi şunu hatırlayıp söylemek de dürüstlük icabıdır.
1940'lı yılların sonuna doğru Şeref Stadı'nda sanırım gene bir Beşiktaş-Fenerbahçe maçıydı. Beşiktaş'ın üst üste beş yıl istanbul Lig Şampiyonu olduğu yıllar. (Hafızanın zaaf dışı bir de hınzırlığı vardır. Ben orada mıydım, olanlardan mı işittim, tam da hatırlamıyorum. Laf mı bu, deseniz de böyle! Tek karine, bir Beşiktaş-Fener maçına gitmezlik etmezdim o zaman.)
Neyse! Hakkı Yeten'e («Baba Hakkı») Fener tribünü maç boyu koro halinde sesleniyor:
– Arabacı Hakkı, yuh Hakkı!
O da, kazandıkları maç sona erince, Fener tribününün önünde durup, lastik yerinden iki eliyle tuttuğu şortunu bir an için aşağıya indiriyor.
Bizim neslin de böyle bir sabıkası var yani... Şunu da söylemem lazım. Aynı Hakkı Yeten, bir başka maçta, Fenerlilere çok ağır hakaret eden Beşiktaş tribünü boşaltılmadan oyuna devam etmeyeceğini söylemiş ve o tribün boşaltılmıştır.
Bu da lehte bir fark. Söylemezsem nesildaşlarım kınar beni.

way dıbına koyim yukarıdaki pankartı biz astıydık la marmara üniversitesi yazıo ya