/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    Rezerve
    ···
  2. 27.
    0
    yazsana lan deyyus
    ···
  3. 28.
    0
    rez devam et pnp
    ···
  4. 29.
    0
    Reservados
    ···
  5. 30.
    0
    Öğlen devam edicem beklemede kalın
    ···
  6. 31.
    0
    Lan olum hakiki güzel yaziyonla
    ···
  7. 32.
    0
    Alt tarafı ayağımızın altında olacak değer vermediğimiz bir şey üretiliyordu.
    babam 10 lira vermişti. Sanırım yemek yemem falan için. Bir büfeye girip tost aldım. Yanına da bir
    sprite. Büfeci de susmuyordu. Galiba biri bu civarda ki adamların yanına gelip “susan huur
    çocuğudur” demiş. Yoksa herkes bu kadar çok konuşamazdı imkan yoktu.
    tostu yedikten sonra dönmem için iş yerine 10 dakika vardı. Yolda ki banklardan birine oturup
    etrafa baktım. Yoldan geçen güzel kızlar vardı. 10 dakikayı onlarla değerlendirebilirdim.
    Yapmadım ama. Kendimi çok bitkin hissediyordum. Sonra uzaktan biri bağırdı “geeeenç gel
    işbaşı”
    neden bana miras bırakan bir akrabam yoktu ki.
    Tekrar işe girdik. Yine bana söylenenleri yaptım. Sayacının sahibi geldi kahkaha atarak.
    Ustabaşına iddia kuponunu gösteriyordu. Herif 900 lira tutturmuştu söylenene göre. Bende bir ara
    10 tane falan kupon yapmışımdır. Ama hiç tutturamadım. Tek maçtan bile yatamadım. Hep olduğu
    gibi bütün maçları yanlış tahmin ediyordum.
    akşam doğru saat 5 olduğunda vücudum buradan kaçalım diyordu bana. Artık sahiden kafayı
    yiyecek konumdaydım. Biri bana dokunsa ağlayacaktım. Beni öldürseler sesim çıkmaz. Ama bu
    tür şeylerden nefret ediyorum. köle gibiydim.
    artık saat 8 olmuştu. iyice afalladım ne zaman bitiyordu lan bu iş. Allahım hayatımın sonuna kadar
    ayakkabı tabanı tekleyecektim. iş çıkışına yakın bunların muhabbet iyice manyaklaştı:
    -yav abi o karıynın göğüsler üfffff.
    +onda ne amcık vardır biliyor musun, soğan gibi yarmışlardır onu.
    -yanında ki karı nasıl dana anasını satayım.
    +onlarda da acayip amcık vardır öyle deme. Bir keresinde öyle bir kadınlayım. Yemin ederim
    göbeğini baldırlarını kaldırdım amı bulamıyorum.en sonunda iki elimle açtım oraya vurdum mala.
    (bu cümlelerin birazcık daha iğrencini düşünün)
    bu anda tuvalete gittim. Konuşmanızı gibeyim dedim. Ama tahrik olmadım desem yalan olur. Bir
    attırsam mı diye kendim söylendim. Ama yapmadım. Tekrar geri döndüm çalışmaya.
    Saat 9 da iş bitti. Ustabaşı hadi koçum yarın görüşürüz diyince kanım çekildi. Değil 1 gün bir saat
    daha gelemezdim buraya. Dışarı çıktığımda 1 ay falan geçmiş gibiydi. Çok tuhaf hissettim kendimi
    . ilk kez dünyayı görüyor gibiydim. Ardından bu salakça düşüncelerin fazla üzerinde durmadan
    minibüs durağına gittim.
    minibüs durağında liseli bir çift vardı. Aşkım lı maşkımlı konuşuyorlardı. Tam üzerine
    kusmalıklardı. Onları duymamaya çalıştım. Neyse ki minibüste gelmişti.
    minibüsler bildiğimiz gibi. Ayakta gittim doğal olarak. otobüs ve minibüslerde bu olay çok aptalca
    geliyor bana. Yürümemek ve yorulmamak için bu araçlara biniyoruz. Ama daha çok stres yaşayıp
    daha çok yoruluyoruz. Herkes birbirinin kucağına oturabilmeli. Bunları aşmalıyız artık.
    eve geldiğimde kişneyen bin yine oradaydı. Galiba evdekiler benden ümidi kesince evlatlık
    almışlardı bunu. Benden daha çok bizim evdeydi. Yine bir kızla msnde konuşuyorlardı. Kafayı
    soktum ikisinin arasından ekrana baktım. Kız bunlara en son 25 dakika önce cevap vermişti.
    babam içeriden bana seslendi, yanına gittim:
    -nasıldı iş?
    +muhteşem. (biri neyi duymak istiyorsa benden tam tersini söylerim)
    -hadi ya. Yarında oradasın yani?
    +memnuniyetle giderdim baba ama ödevim var.
    -bak sen.
    +yaa.
    -demek ödevin var?
    +öyle.
    -nasıl olsa uzaklaştırma aldın gerek yok ödeve falan yarın da gidiyorsun?
    cevap bile vermedim kendisine. Ben bu herifin oğlu olmayabilirdim belki de. Kendimi bu şekilde
    avuttum.
    sabah uyandığımda gördüğüm rüyalar beni daha da korkuttu. Aynen şöyle bir rüya gördüm:
    yan yana 20 kadar çıplak kız dizilmişti. Onlara büyük bir açlıkla yaklaşıyordum. Ardından bir de
    baktım birbirlerine iple bağlıydılar. Ve daha sonra arkadalarından ustabaşı çıktı. “oğlum tekle
    bunları” dedi. Kızların iplerini tek tek kesip onları ayırdım. Hayatımın en taktan anlarıydı.
    ertesi sabah uyanıp babamın arabasıyla tekrar işe gittim. atölyeye girince yine ağlamaklı oldum.
    içeride çalışanlardan biri vardı. "kahvaltı yaptın mı" dedi. hayır dedim ki aslında yapmıştım.
    istersen bir şey alıp ye daha var dedi. hemen dışarı çıktım. bulunduğum yeri biraz dolaştım. güzel
    bir yer değildi . biraz uzakta lise vardı. öğrenciler okullarına doğru gidiyordu. bazıları da tam ters
    yöne. hem işten kaçmak hem de biraz eğlence olsun diye yine bir kızın peşinde takıldım. sıradan
    bir kızdı. güzel denebilirdi. takip etmeye başladım onu.
    kız ormanlık bir alana girdi. çardaklardan birine oturdu. bende ona uzak olan başka bir çardakta
    oturdum. bir süre öylece durduk. ardından kalkıp yanına gittim. merhaba dedim.
    +merhaba.
    -birini mi bekliyorsun?
    +evet.
    -erkek mi?
    +evet.
    -ben gideyim o zaman.
    +yani.
    -yakışıklı biri mi?
    +az çok.
    -neden onunlasın o zaman.
    +motorgibleti var.
    keşke bir motorgibletim olsaydı. bu kızla burada yatardım. erkek arkadaşı gelmeden geri döndüm.
    iş saati de geçiyordu. ben de internet cafenin birine girdim. abimin dandik bir knight online çarı
    vardı. oyundan zerre anlamıyorum. ama bütün internet cafe onu oynuyordu. bende girdim oyuna.
    şu nova falan atan karakterdim. herkes bağırıyordu parti marti diye. ardından ben de karakterimi
    tenhaya arkaürüp gizledim. kalabalığı sevmeyen bir karakterdi.
    internet kafedebaya bir oturdum.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    beni arkaüren çocuğun eski sınıftan arkadaşım olduğunu biliyordum ama yemin ederim adını
    hatırlamıyordum. Ayrıca berbat arkadaşlarım varmış. Biri istemediği halde neden zorla
    arkaürürsünüz ki onu. ilkokuldayken pek söz söylemekten çekinmezdim. Normal şeyler söyledikçe
    sınıfta ki gerizekalılar gülmeye başlardı. ister istemez herkesle arkadaş olduğum falan sanılıyordu.
    Bundan da nefret ederim. Düşünsenize bütün sınıf sizinle arkadaş. Bundan daha iğrenç ne
    olabilir?
    bir parka gittik yanımda ki çocukla. Bizim eve yakın bir parktı. Ben ve çocuk dışında 6 kişi daha
    vardı. 3 kız ve ikimizle beraber 5 erkektik. Kızlar geldiğimi görüp arkalarını dönseler ve
    pantolonlarını indirseler o arkaleri öpüp alnıma koyduktan sonra pantolonlarını yukarı kaldırırdım.
    inanılmaz halsizdim. Diğerlerinin yanına gidince ooo zapa dediler. sevgi koyayım ismim “ooooo
    zapa” falandı galiba. Kim gelse ooo zapa diyordu.
    çirkin olanlardan biri konuşmaya başladı:
    -naber zapa ya nerelerdesin?
    +buradayım.
    -hahaha aynısın.
    bin kurusuna bak ya buradayım dediğimde niye gülüyorlardı.
    -nasıl gidiyor okul falan?
    +iyi işte . bir aksilik olmazsa takdir alacağım.
    yalandı. Kümede kalmaya oynuyordum.
    -ikokulda da öyleydin zaten. (ilkokul ve ortaokul yani)
    gerçi ilkokulda böyle değildim ama öyle diyorsa öyle olabilirdim sorun değildi.
    bu salaklar aptal aptal bana bakıyorlardı. Bir çardakta sıkışarak oturmuştuk. Kızlara baktım. Birisi
    çirkin diğeri tuhaf öbürü güzeldi. Tuhaf diye bahsettiğimde güzeldi sanırım. 8 inin de ortak noktası
    sınıfta ve okulda popüler olmalarıydı. Kendilerini üst tabaka da görüyorlardı herhalde. Yoksa hepsi
    birbirini çağırmazdı. Kızlardan güzel olanı orta üçte bizim sınıfa gelmişti. Bütün sınıf aşıktı
    kendisine. O ara kötü hissetmiştim kendimi. Ben de laf olsun diye aşık olmaya çalışmıştım ama
    olmamıştı. Olmayınca olmuyor sahiden.
    ···
  9. 34.
    0
    ama vajina kadar güzel değildi. hafiften mide bulandırıyordu. olsun devam ettim. bu da dolaba
    vuruyordu eliyle. "ahh hadi" filan diyordu. bir an alında bu beni gibiyor dedim. ama bende hetero
    muallakydim hoşuma gidiyordu. ardından penisimi poposuna değdirdim. iyice vücudum atmaya
    başladı. penisi poposuna sokamıyordum. kız bağırdı "krem falan llazım" bir şaşırıp aaa öyle mi
    oluyor dedim. ferrelerde hiç öyle değildi . kremi buldum banyodan. ne yapacağız dedim. ya ver
    şunu dedi. kremi alıp deliğini açmaya başladı. iyice tiksindim bundan. ardından penisimi soktum
    zar zor bir iki kere geldim ama zevkten yıkılıyordum. sonra?zil çaldı.
    popousunun deliğine dil atınca hafiften yüzüm ekşidi.
    Evet zil çal çaldı. Kızın içindeydim ve zil çalmıştı. Annem olabilirdi gelen bu yüzden
    telaşlanmıştım. Mahide kafasını çevirip bana baktı.
    -çok zevkli değil mi dedim.
    +zapa kapı çaldı.
    -evet.
    +açmayacak mısın?
    -boşver basar basar giderler.
    1 dakika kadar daha mahide nin içinde gidip geldim. Heyecan ve zevkten kafamı duvarlara
    vurmak istiyordum. Sonra bir anda bulunduğumuz odanın csevgi taş atıldı. Cama çıkmadım. Gidip
    gelmeye devam ettim yavaş yavaş. Mahide ve ben inlemekle meşguldük. Aslında mahide
    inlemekten çok bağırıyordu. Orgazm taklidi dedikleri şeyden olabilir bu. Ardından mahide ye
    geliyorum dedim. Penisimi çıkardım. Başım mahide nin sırtındaydı.ve parkeye boşaldım. Yüzünü
    döndü mahide. Bu sefer başım göğüslerindeydi. Titriyordum hala. Mahide gülmeye başladı tekrar.
    Çok zevkliydi dedi. Bence bunu diyen kız huurdur. Bunu demeyen kız sıkıcıdır. O zaman huurlar
    evlenmek için idealdir. Üzerimizi giyindik. Gerizekalının biri hala cama taş atıyordu. Pencereyi
    açtım. Abim bana bakıp sırıtıyordu. Pencerenin tam altındaydı.
    -abi ne yapıyorsun burada?
    +nasıl lan ne yaptınız?
    -nasıl ne yaptık?
    +hadi hadi anladın işte.
    -sen mi zile bastın?
    +evet. Yarıda bölmemeişimdir inşallah.
    -aslında böldün.
    +neeeeee? Aslanım benim be koçum benim be. Tamam tamam devam edin siz.
    pencereyi kapatıp bunun tuhaf hallerini izledim. En azından mahalledeki çocukları alıp konvoya
    çıkmamışlardı. Bu da iyiydi.
    Mahide artık eve gideceğim dedi. Tamam dedim. Beni bırakmayacak mısın dedi.
    -kendin gidebilirsin diye düşündüm.
    +ya şimdi böyle olduk.
    kızlar ne kadar taktandı.
    -şimdi ne olduk?
    +istediğini aldın tabi.
    arkaten bahsediyorsa haklıydı.
    -seni eve bırakırsam istediğimi almamış mı olacağım?
    iyice sinirlendi mahide. Arkası dönüktü bana. Acaba yine yatabilir miydik? Zorlamadım. Penisim
    de bu düşünceme karşı çıktığını mideme çekilerek gösterdi. Tamam gel dedim mahideye. Birlikte
    onların evine doğru yürüdük. Mahide yi evine bıraktıktan sonra tekrar eve döndüm. ilkokul
    arkadaşlarımdan biri kapının önünde bekliyordu. Ne bojk yemeye gelmişti acaba.
    -oooo zapa neredesin kanka ya.
    +buradayım.
    -haha görüyorum. Ya birkaç kişi eski sınıftan toplandık gelsene bizimle.
    +şimdi mi?
    -aynen hemen gidelim.
    +aslında ödevim vard…
    dememe fırsat vermeden kolumdan tutup yürütmeye başladı. Yürürken ara arar suratına
    bakıyordum. Hafiften korkmaya başladım. Bobreklerimi kontrol ettim. Çünkü bakışlarından iki
    sonuç çıkarılıyordu: ya böbreğini alırız ya da böbreğini giberiz. Böbrek gerçekten kötü bir hayat
    yaşayan organdı.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    0
    akşama doğru babam eve geldim. benden bir yaş büyük başarılı ağbimi övmeye başladı. habil
    kabil olayına döndürmeden işi odaya gittim. açtım msni. zaten bütün sınıf vardı. deniz slm
    yazmıştı. ben de aynı şekilde karşılık verdim. neyse ki o ağzıma bile almak istemediğim hitapları
    yazmıyordu. yarın sabah buluşalım mı dedi? kabul ettim. param da yoktu neyine kabul ettiysem.
    ardından görüşürüz diyerek kapattım msni.
    salona geçip babama bana biraz para verip vermeyeceğini sordum. 10 lira verdi. ağbimine
    sevinmese vermezdi. çalışıyorsa kurcalama diyerek yatıp kafayı uyudum.
    sabah uyandığımda bir tuhaf hissettim kendimi. ne yapacağım lan ben bu huuryla dedim. sonra
    güzel kevaşemle diyerek değiştirdim. aşk adamı olmak başka tabi. 10 liramı aldım ve kızın dediği
    yere gittim. 45 dakika bekledikten sonra geldi kendisi. ikimizle okul kıyafetiyleydik. bu iç
    gıcıklatıcıydı her zaman ki gibi. benim içimde gıcıklanmak için yer arıyordu gerçi.
    En sonunda bir çardakta oturduk. Yan yanaydık, etek boyu inanılmaz kısaydı. Vücutlarımız
    birbirine değiyordu. Vücudum kan pompalamıyordu. Olduğu gibi varili döküyordu. Yavaş yavaş
    vücudum atmaya başladı. Neyse ki kız bacaklarıma bakmıyordu. neredeyse uçacak
    konumdaydım.
    -neden konuşmuyorsun?
    +haa.
    bir anda bu tarz bir tepki verdim. Öküzce değildi ama hafiften boşalma nidası gibiydi. Ama
    boşalmamıştım tabi ki. Deniz güldü ve tekrar konuşmaya başladı:
    -neden konuşmuyorsun diyorum.
    +herkes yeterince konuşuyor boşver.
    -ooo lafları kes.
    o an ağzına bir tane patlatmak geldi içimden. Kıza platon vari konuşuyorum cevap bağlarbaşından
    geliyor.
    ···
  11. 36.
    0
    denizin yanında derya ver normal olarak.
    - senin zorun ne lan
    +oğlum göz muayenesi gibi düşün. gözlerini kurtardım.
    -sen boşuna terkedilmiyorsun ağır kevaşesin. (çok terkedilip ağlar bu)
    +düzgün konuş.
    -düzgün mü konuşayım? her konuda yamuk seversin sen.. (anldıbını hala düşünüyorum)
    ama kız nasıl anladıysa ağlayarak gitti. derya da peşinden. ben de sıraya geçtim. cemil bu arada
    hala uyuyordu. bu herifin sevgi koyayım.
    ders zili çalmadan önce deniz yanıma gelip sırıtarak "çıkışta hemen gitme konuşalım" dedim. olur
    dedim. midenizde tuhaf bir kasılma olur ya korktuğunuzda işte ondan oldu. sanırım çıkışta bir
    taklara bulanacağım dedim. ardından rahat takınmak için furkanın kadrosuna baktım. gerizekalı
    forvete inzaghiyi almıştı. futbol bilgisini gibeyim adam 50 yaşındaydı.
    son ders saatinde benim içimde yarak var. evet evet bildiğiniz den. oturmuş içime bekliyor. nasıl
    bir pgibolojik travma geçiriyorum siz düşünün.
    ders zili çaldı ve ben kaderimi beklemeye başladım. sağıma baktım cemil malı hala uyuyor. bunu
    uyandırdım. saol kanka valla içim geçmiş dedi. ya kanka bir gibtir git dedim. muallak hiç neden
    sınıfta bile durduğumu sormadan gitti. deniz yanıma geldi. dedim beni birilerine dövdürecek bu
    kevaşe garanti. ardından konuştu:
    - benimle çıkar mısın?
    +şimdi mi?
    -genel anlamda?
    +iyi. şimdi evlere mi gidiyoruz.
    -evet kendi evlerimize.
    çıkma kelimesinden bu tip konuşmalardan tiksinirim. felaket bir şey lan bu. içim vıcık vıcık olur.
    neden kabul ettim bilmiyorum hayatımda ilk kez biri sormuştu zaten. iyi dedim yalnız olmam hem.
    ama bu ağlayan kız neden şimdi böyle yaptı anlamamıştım. kafaya takamdım dayak yoktu,
    gerçekten güzel sayılabilecek bir kızlaydım kevaşe olsa da. tam absürd dizi modundaydı
    yaşananlar. fazla düşünmeden eve gittim. annem evde yoktu, yemekte yoktu. yarım bayat ekmek
    ve dolaptaki buz tutmuş sarelleyi alıp yemeye başladım.
    ···
  12. 37.
    0
    + sen baya.. tahrik edicisin.
    konuşma yeteneğimin sorumlusu tanrı dır. Ben de isterdim güzel konuşayım. Hayat işte.-geçen
    gün bana kevaşe demiştin .
    +kevaşelerde tahrik edici olabilir.
    -nasıl bir manyaksın lan sen. Çıktığın kızla böyle mi konuşulur.
    +neden konuşulmasın? Nasıl konuşuluyor , daha önce hiç konuşmadım.
    -yuh hep sustunuz mu?
    +kimle?
    -çıktığın kişiyle.
    +biriyle çıktığımı kim söyledi.
    -haha çıkmadın mı? Öyle bir bakıyorsun ki tüm evreni bipmişsin gibi. (valla bipmişsin dedi)
    +yoo normal bakıyorum.
    -öyle öyle. Gel bari bir işe yara. Salla beni salıncakta.
    tuhaf bir tipti kendisi. En güzeli kevaşelerle birlitke olmaktır. Sıkılmazsınız yanlarında sizi her an
    boynuzlama ihtimalleri vardır ama olsun. Heyecan iyidir. Belki de bana böylesi gelmişti
    bilemiyorum tabi.
    salıncağa oturdu bende arkasından salıncağı ittirmeye başladım. Bu huu diye bağıra bağıra
    sallanıyordu. Bacaklarını da havaya yükselirken ileri atıyordu. işte orada benim de vücudum
    atıyordu. Bilirsiniz salıncakta çok yükselince tuhaf bir his dolmaya başlar. içine oksijen girer gibi .
    veya zevk kasılmasına benzer. Deniz de yavaş yavaş ohlamaya başladı. Gözümün önünde
    salıncağa veriyordu. Saçmalık bir yana iyice tahrik olmaya başlamıştım. Neyse ki daha sonra
    salıncaktan indi tekrar çardağa geçtik. Derin derin nefes alıyordu. Elleri bacaklarının üzerindeydi.
    Bacaklarını ince bir çorap gizliyordu. Derin derin nefes alırken kafası aşağı dönüktü. Ellerini
    bacaklarımın üzerine koydu. “yuh ateş gibisin” dedi.
    -biraz hastayım dedim. Yalandı elbette. Vücudum zevkten patlayacaktı. Bütün kapalılığa rağmen.
    +çıktığımıza göre seni iyileştirmem lazım.
    -aslında böyle malca konuşmaları hiç sevmiyorum.
    +nasıl?
    -çıktığım çıktı çık. Sevgilim tarzında.
    +bu şekilde bir şey demedim.
    -öyle laf arasında söyleyeyim dedim.
    +iyi. Amma tuhafsın lan sen.
    yine ağzına vurmak geldi içimden . lan diye hitap eden kız mı olur?
    derken bu kafasını bacaklarıma yatırdı. Bu bardağı taşıran son damlaydı. iyice titreme geldi bana.
    Senkronize şekilde boşalmanın eşiğindeydim. Farkındaydı bana ne yaptığının . pis bir şekilde
    sırıtıyordu.
    -deniz kalkalım mı?
    +neden?
    -hava soğudu gibi. (25 derece sıcaktı)
    +iyi kalkalım madem dedi.
    kalkarken eli penisime değdi. Eminim ederim bilerek yaptı. Çünkü değmedi kız neredeyse kavradı.
    Ve orada bittim. Pantolon sıcak bir sıvıyla yıkanıyordu. Kız yüz ifademe bakıp arkasına dönerek
    kikirdemeye başladı. Haykırarak boşalmayı anlatan capslerde ki gibiydim. En son ağzımdan
    buğulu bir:
    -hadi gidelim çıktı.
    sünnet çocuğu gibi yürüyerek eve bıraktım onu. yarın görüşürüz dedi. Ben de eve gittim. Direk
    banyoya girip pantolunu kirliye attım. Yine evde annem yoktu yine yemek yoktu. yine bayat ekmek
    ve soğuk sarelle yedim.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    ev her zaman olduğu gibiydi. Abimi övüyorlardı beni gömüyorlardı. Babam hergün beni yanına
    çağırıp:
    -bak oğlum abin ne güzel çalışıyor sende onu örnek al biraz olur mu?
    diyordu.
    bende:
    +evet baba diyordum.
    ardından annem saydırmaya başlıyordu. Sen nasıl benim oğlum olabilirsin hiç mi abine çekmedin
    diyordu. içimden “hiç çekmedim içeste karşıyım” diyordum. Bir taka yaramıyordu elbette.
    Ertesi gün okula gittim. Deniz sınıfa girdiğimde gülümseyerek baktı arka sıralardan. Derya da
    bana kötü kötü bakıyordu. Belki onun da bana vermek gibi planları vardı bilinmez. Bu kızlar
    nerede tip biri var buluyorlardı. O tip bendim. Normal bir tiptim ama güzel bir kızla beraberdim .
    hayat güzeldi.
    arka sırada mahidenin kalçalarının etkisinden yavaş yavaş kurtulmanın da sevinci vardı. Derste
    ayağa kalkıp “evet o kalçalarını avuçlamak isterdim. Ama artık kalçalarını avuçlama ihtimalim
    daha fazla olan bir kızlayım. gibtir git bu sınıftan huur” demek istiyordum. Ama herhalde hoca iyi
    karlışamazdı bu durumu. Cemil uyumuyordu bu sefer. Furkan da uyumuyordu. Önümüzdeki
    tahtada dil anlatımla ilgili şeyler yazılıydı ama göremiyordum. Dil anlatım hocasını da hiç
    sevmezdim. Hep arabasını patlatmak gelirdi içimden. Durmadan sakakllarıma karışırdı. Bu da
    başka bir olay. 16 yaşında hayvan gibi sakala sahiptim. Babamın genetiğini gibeyim.
    teneffüs zili çaldığında deniz sırama geldi. Bu sırada furkan ve cemil dıaşrıya çıkmışlardı
    herhalde. Denizle oturup birbirimize sürtünüyorduk. Konuşmuyordukta. Sadece sürtünüyorduk ki
    bana yeterliydi.
    -deniz bugün bize gelmek ister misin diye sordum.
    +okul çıkışında mı?
    -evet .
    +olur farketmez dedi.
    annem hergün misafirliğe gidiyordu neredeyse. Ya da bir işi oluyordu. Ev boştu büyük ihtimalle.
    Bu yüzden çekinmeden çağırdım eve. Teneffüs biterken sırasına geçmek için kalktı. Kalçalarını
    hafiften bacaklarıma değdirerek geçti yanımdan. Yine bir irkilme çöktü üzerime.
    derse girerken furkan ve cemil yanıma oturdu. Cemil in gözleri kan çanağı gibiydi. Ama bir şey
    demedim. Bu tip sevgi şeylerine de gelemem.
    ama furkan öyle değildi.
    -cemil noldu lan ne bu halin?
    +boşver kanka önemli değil.
    -söyle lan rahatlarsın.
    +baharı sevdiğimi söyledim. Kız resmen küfür etti bana. Ben kimmişim ki onu sevebiliyor muşum?
    -bşver kanka kendi kaybeder.
    Üzülmüştüm cemile. Ama kafamı başak bir şey karıştırıyordu.
    -ya kanka sen ne ara uyandında bu kızı sevdin? Dedim.
    +oğlum hep seviyordum bakmaya kıyamıyordum.
    Bir hasgibtir çektim içimden. Bakmaya kıyamıyor diye sınıfta horlayan ilk tescilli insandı.
    ders başlayınca bahar ve mahide oturdu. Bahar mahide ye “o kim ya beni sevebilir” gibi bir şey
    söyledi. Cemil iyice çöktü. Yine tutamadım kendimi:
    -ne biçim bir huursun lan sen . dedim. Bir organımızı gibme şansı verilseydi dilimi giberdim.
    bir kız ın hakaret yediğinde genelde yaptığını yaptı. Ağlamaya başladı. Olay hocaya kadar geldi.
    Bütün sınıf bu duruma kitlenince ben iyice korkmaya başladım. ilkokulda da böyle olurdu. Küçük
    bir şey yapardım olay büyüdükçe büyürdü. huur çocukları tek yumruk olmak için benim hatamı
    bekliyorlardı.
    mahide baharı tuvalete arkaürdü. Kızın arkaünü ortadan ikiye ayırsalar bu kadar ağlamazdı
    herhalde.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      zütürdü
      ···
  14. 39.
    0
    Benim korkudan popom içeri içeri girmeye başladı. Yine taka battım diyordum kendi
    kendime. Bir yandan da bari mahideyi kaybetmeyelim diyorum o arka bize lazım.
    içeride bunları düşünürken bahar yanında müdür yardımcısıyla geldi. Başım iyice öne düştü.
    “zapatista mg odama gel” dedi. Kalktım ve odasına gittim.
    -utanma arlanma yok mu lan sende terbiyesiz herif. Senin bacına huur deseler hoşuna gider mi?
    +benim bacım yok hocam.
    -dalga mı geçiyorsun lan ? gibtir lan gözüm görmesin seni 5 gün uzaklaştırma.
    bu şekilde 5 gün uzaklaştırma aldım. Sınıfa girip çantamı toplarladım. Nefretli şekilde bakan
    bakışlar eşliğinde denizin yanına gittim: “dışarıda bekliyorum seni”
    güldü ve tamam dedi. Cemil “sağol kanka” dedi giderken. Bunu neden dedi anlamadım. Dışarıda
    denizi beklemeye başladım.
    Dışarı da denizi bekliyordum. Son ders zili de çalmış öğrenciler okuldan çıkmaya başlamıştı.
    Denizi arıyordu gözlerim. Bu arada üzerimde doğru boy ortalamaları 1.80 olan adamlar geliyordu.
    En önde bahar ın sevgilisi murat. Allah ım neden bu kadar şanssızım diyordum. Herifler hiç
    konuşmadan geçirmeye başladılar . yerden kalkamıyordum. Her taraf toz oldu. Toz tadı aağzıma
    giriyordu. Aslında tekmelerinin içi boştu. Ama ilk yumruk çok kötüydü. Yerdeyken attıkları tekmeler
    anlamsızdı. Ardından murat eğilip “bir daha o kıza bir şey dersen gebertirim lan seni” dedi. bine
    bak kesin ezberlemiştir bu lafı dedim. Eminim kavgaya girmeden önce kararlaştırmıştır bu lafı.
    Kalıcı etki bırakacakmış gibi.
    yerden kalktığımda tuhaf bir arınma hissettim. Olayı büyütmedim içimde. Büyütsem bir kez daha
    dayak yerdim zaten. Kavga edecek arkadaşım yok benim. Ben de kavga etmem zaten. Bu yüzden
    herhalde.
    ···
  15. 40.
    0
    Deniz beni gördü nihayet. Okulun yarısı dayak yerken görmüştü bu arada.
    deniz yanıma gelip korku dolu bir sesle ne olduğunu sordum. Birkaç kişiyle takıştığımı söyledim.
    Sadece onlar sana takışmış dedi. Ne güzel laflar ediyordu böyle. Kaldırdı beni ve destek oldu.
    Birlikte bizim eve doğru yürümeye başladık. Yürürken kalçalarımız çarpışıyordu. Çok güzel bir
    histi.
    Denizle bizim eve girdik. Yalnız anahtarım yoktu. bu tip durumlarda annem anahtarımızı karşı
    komşuya bırakır. Yine öyle yapmıştı. Karşı komşumuz 55 lik klagib chp teyzelerindendir. Ama tam
    çağdaşlık mertebesinde değildi. için de muhafazakar bir rahibe yattığına eminim. Kızla beni iyice
    süzdü. “gibecen mi lan kızı” bakışı attı. “yürü git huur bakışı” attım. Kapadı kapıyı. Tabi biraz
    dalgaya vuruyorum. Yoksa öyle bir baktı ki kıza yürü lan camiye demek geldi içimden.
    denizle içeri girdik. Hayatımda yaşadıklarımı çok fazla dramatikleştirmiyordum ama bir gerçek
    vardı ki çok taktandı durumum. Yani bariz dram dı yaşadıklarım. Sadece küçültüyordum
    sorunlarımı. Tabi açlıkların olduğu bir dünya da bunları en büyük dertlermiş gibi de lanse etmenin
    anlamı yok.
    deniz le lavaboya gittik. Yüzüme su çarptı. Ardından üstümdeki kıyafetlere oluk oluk su döktü.
    Kendince temizlediğini sanıyordu. Halbuki daha da taktan bir hale gelmişti kıyafetlerim.
    lan neyine gülüyorsunuz komik diye mi yazıyorum. ayrıca o anları hatırlamak bile taktan lan
    yaşanılan arka korkusunun haddi hesabı yok. herneyse:
    ardından odama gittim. bu sırada deniz mutfağa gitmişti, kıyafetlerimi değiştirdim hemen.
    deniz "bayat ekmek var" dedi. gibtiğimin evinde bayat ekmek yetişiyordu sanki. abim deseniz bu
    kadar çalışkan olup bir insan nasıl bu kadar sosyal olur anlamıyorum. bir insan eve geldiği gibi
    dışarı çıkar mı?
    ···
  16. 41.
    0
    çıkıyor çalışkan bin. okulu da hemen kapının önünde. güzel bir anadolu lisesi.
    dersleri müthiş, sınıfın en iyi okulda dereceler yapıyor. sonra eve gelip anında dışarıya çıkıyor.
    aynı anneden olduğumuzu kimse yutturamaz. kesin bu herifi çirkin bir bilim kadını çıkartmıştır.
    denize dolapta bir şey var mı diye sordum. çorba olduğunu söyledi. ilk defa evde yemek vardı.
    doğru mu söylüyor diye baktım. sahiden de çorba vardı. akşamları yemek olurdu ama ben öğlen
    saatinde ilk defa bana yemek bırakıldığını görüyordum. deniz çorbayı ısıttı. ekmeksiz şekilde içtik.
    o an kendimden tiksindim. hep dalga geçtiğim ergenler gibiydim. 16 yaşında evcilik oynayan liseli
    binler. ama kafamı o an başka bir soru kurcalıyordu. mercimek çorbalı ağızlarla öpüşsek tat
    alabilir miydik?
    denizle odaya geçtik. yatağın üzerine oturduk. kafamdan onlarca düşünce hhızla geçiyordu.
    "bilgisayarı açıp yanlışlıkla ferre sitesine girmek, erotik film izlemek, ciks sahnesi olan romantik
    film izlemek , film izlemek , izlemek ,gibmek" o anda deniz hiç şey yaptın mı dedi? ne diye
    sordum. sahiden anlamamıştım. biyolojik açıdan birleşme dedi. kültürlü kevaşem benim. işte size
    kaşar diye nitelediğiniz kızlarla çıkmanın avantajları. aile kızıyla çıksaydınız o kadar iğrenç sıkıcı
    bir durumda olurdunuz ki kendinizi parmaklamak istediniz.
    -hayır yapmadım.
    +ben yaptım.
    -oha (bu kadarı da fazla amk)
    +öyle valla. kötü değil eğlenceli.
    -napalım şimdi yapalım mı?
    +öyle bir şey demedim.
    -demene ne gerek var nerdeyse kendini nasıl si... (sustum orada)
    +yavaş ol be.
    -pardon. peki yapacak mıyız?
    +bilmiyorum. hem güzel olup olmadığını bilemezsin.
    -eminim güzeldir. ben ilerigörüşlüyümdür.
    +iyi bakalım dedi.
    hayatımın en güzel anı başlıyordu. ilk önce idrak edemedim konuşmaları. ben, hayatında
    ferrelerde bile boşalma anında aktar görüntüsüyle karşılaşan zapatista bir kızla, hemde güzel bir
    kızla birleşmenin eşiğindeydim. şimdi bile kendimi kutluyorum. ver düşününce iyi cümleler
    kurmuşum. (buna yakın cümlelerdi herhalde) şimdi o kız gelse soyunsa sanırım ona bakarak
    mastürbasyon yaparım.
    altımda eşofman vardı. okuyorsanız okul pantolonumu çıkardığımı biliyorsunuzdur. denizin eteği
    her zaman ki gibi kısa. gömleğin üstten 2 düğmesi açık. 3 te olabilir bilmiyorum. göğüsleri hafiften
    görülüyor işte. yatakta oturuyordum. ardından deniz diz üstü oturdu yere. önümde eğildi. şeytanca
    sırıtarak eşofmanımı indirdi. ardından eliyle kavradı penisimi. yalamaya başlayalı 15 saniye kadar
    olunca dur dedim. ağzından çıkarttı, bende penisi sola döndürüp boşaldım. ama hayatımda böyle
    bir an yaşamamıştım. aman allahım o mastürbasyon saçmalıklar ferreler.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    0
    sadece yalamayla bu
    hale geldiysem içinde olduğumu tahmin edemiyordum. deniz gülmeye başladı. biraz utandım
    orada. vücudum tüm zamanların en büyük endorfinini sağladı. utanmam ve hayal kırıklığım yerini
    mutluluğa bıraktı tekrar yapsana dedim. iyi bakalım dedi. içimden bu kızla hemen evlenmeliyim
    dedim. galiba bu evlilik saçmalıkları böyle ortaya çıkıyor. erkek tam orgazm olacağı sırada kadın
    ona evlilikten bahsediyor ve adam mutluluk patlamasıyla kafasına bu düşünceyi koyuyor. bense
    her an ulaşılabilecek ciks hayaliyle bu düşünceye varmıştım.
    ardından tekrar kavradı penisimi deniz. yalamaya başladı. sahiden daha önce birileriyle birlikte
    beraber olduğu anlaşılıyordu. iyice hızlanmaya başladı. ben yine kendimden geçmeye başladım.
    ah oh nidaları bile şu ağzından çıkan şappır şuppur tarzında ki seslerden daha tahrik edici değildi.

    yine penisim taş kesilince durmasını söyledim. belinden tutup ayağa kaldırdım. gömleğini açtı. süt
    gibi kızdı . göğüsleri de gerçekten büyüktü. sütyeninin kopçasını açamadım. hayatımda ilk defa bir
    sütyen önümdeydi açılmaasını bekleyen. deniz kendisi açtı. en büyük hayalimi yapıp bacakları
    belimi kavrar vaziyette kucağıma oturttum. göğüslerini emmeye başladım. ben cikse inanmazdım
    beyler. sahiden inanmazdım. yok diyordum insanların uydurması ferre ler falan da yalan
    bilincimizin uydurması. sahiden ciks varmış. ve dünyanın en güzel şeyiymiş. göğüslerini emerken
    bu elleriyle kafamı sıkıyordu. iyice hoşuma gitti böyle yapınca. bütün gövdesini yalıyordum.
    ardından yatağa yatırdım. bu anda yine bir kahkaha attı. ayakları kasıldı. çoraplarını indirip attım
    bir köşeye. ardından etiğini indirdim. penisimi tutup içeri gireceğim anda sen de görevini yap dedi.
    o an o kadar penis ve vajina arasında kenetlendim ki ne dediğini anlamadım. görev deyince yemin
    ederim tommy vercetti sandım kendimi o an. heralde albayın kızını mağazaya falan arkaürecektim
    bu arada kendi anılarımdan tahrik oldum.
    ···
    1. 1.
      0
      REZ BURADA KALDIM
      ···
  18. 43.
    0
    bir ara mastürbasyon molası vermeliyiz.
    kız öyle aval aval bakınca yine bir kahkaha tuttu bunu. kahkaha atınca hoşuma gidiyordu yalnız.
    baya tuhaf bir duygu kaplıyordu. nasıl anlatsam "bu kızın vajinasında ölmeyi nasip eyle ya rab"
    gibisinden. kız belini doğrultup eliyle saçlarımı kavradı. vajinasına doğru indirdi kafamı. "aa evet
    yalıyorduk değil mi bunu" durumundaydım. yalamaya başladım vajinasını. iyi soğukkanlıymışım
    am diye sevinerek pencereyi açıp sevinç çığlıkları atmamışım.
    vajinasını yalamaya devam ettim. saçlarımdan kavramış şekildeydi. her geçen sürede saç
    diplerimi kopartacak duruma geliyordu. inlemeleri kısık çığlıklara dönüşmüştü. bu anda komşular
    duyacak diye tıstım. kafamı kaldırdım bunu söylemek için huur tekrar indirdi zorla kafamı. anasını
    satayım 2 oldu 3 oldu söyleyemiyorum. bu baya baya çığlık çığlığa duruma geldi. en sonunda
    kafamı alıp şu yastığa bağırsan iyi olur dedim. tamam tamam dedi tekrar indirtti kafamı. bütün
    vücudu kasılmaktan öte bir hale geldi. zevkten geberecekti kız. yalnız baya zaman yaladım ve
    kızın vajinası yavaş yavaş mercimek çorbası kokmaya başladı. en sonunda kalktım ve penisimi
    vajinasından içeri soktum. içinde hızlı hızlı gidip gelmeye başladım. ferre starı gibiydim. sanırım
    bunda yetenekli olmamın değil açlığın erdiği etki vardı. içine zevk almak için değil yok etmek için
    giriyordum neredeyse. deniz yine inliyordu. bir yandan da ara ara gülümsüyordu. ardından bir
    anda kalkıp beni yatırdı ve üzerime çıktı. üzerime seri şekilde gidip gelmeye başladı. o anlarda
    öleceğimi hissettim neredeyse. yer bildiğimiz kayıyor gibiydi. zemini hisetmiyordum. (zemin buada
    yatak) deniz bağıra bağıra gidip geliyordu.
    ···
  19. 44.
    0
    elleriyle boynumu tutmaya başladı. o gerginlikle öylesine sıkıyordu ki ara ara nefes alamıyordum.
    bir seçim yapmalıydım. uzun olma potansiyeli taşıyan bir hayat mı yoksa am ve ölüm mü? direk
    am ve ölüm dedim umursamadan devam ettim. ellerimle kalçalarını kavradım. bend aynı şekilde
    sıkmaya başladım. boşalamadan o benim canımı ben onun kalçalarını alacak gibiydim. şap şap
    seslerine ikimizin inlemeleri karışıyordu. ben buna ciks düeti diyorum. iki karşı cins aynı anda
    inler bu durumlarda. kadın bunu savaş haline getirip yavaş yavaş çığlıklar atmaya başlar. en
    sonunda dayanamadım boşalacağıuaasfafafds dedim. neyse ki boşalacağımı anladı. üzerimden
    indi. eliyle git gel yaptı penisime. ardından kendi göğüslerine attırdı desem yeridir. ben mi? yemin
    ederim öbür dünyadayım diyordum. böyle zevk olamazdı.
    banyoda üzerini temizledi deniz. bense bitkinlikten ölecektim. ölü gibi yatakta yatıyordum.
    deniz girdi odaya yanağımdan öptü. fahişesi gibi hissettim kendimi. ama olsun bu tip şeylere
    takılmamalı insan. üzerini giyindi. ve evden dışarı çıktı. onu uğurladıktan sonra evdeki odada ki
    menileri temizledim. bir kaç saat sonra abim o meninin üzerine yüzüstü yatacaktı mutlu bir şekilde.
    beter olsun başarılı bin.
    (okuyucuların dikkatin, mastürbasyon molası)
    akşam olduğunda kara kara yarını düşünüyordum. henüz aileme uzaklaştırma aldığımı
    söylememiştim. sanırım haftanın sonuna doğru geliyordu. akşam olunca klagib abimi övmeler
    duyuyorduk ve tabi ki beni gömmeler. babam okulun nasıl gittiğini sordu, dün geceden bu yana
    pek bir gelişme yok dedim. herif 24 saatte bir okulu soruyordu. ne bekliyordu bilmiyorum sanırım
    24 saatte üniversiteye gelmemi falan bekliyordu. onlara uzaklaştırma cezası aldığımı söylemedim.
    direk odaya kaçtım.
    ···
  20. 45.
    0
    abim oda da msnde kızlarla konuşuyordu. iyice ayar oluyordum kendisine. konuştuğu kızlar taş
    kelimesinin hakkını veriyordu. ama adriana lima da taş sonuçta ten temasına geçilemedikten
    sonra bir anlamı yok.
    -abi bu kızlar sana neden bakıyor ödevlerini falan mı yapıyorsun?
    +oğlum her şey yakışıklılık değil. (bunu kendimden biliyordum)
    -oha abi mal mısın yazdıklarına bak.
    buna benzer bir şey dediğimde bu gerizekalı kıza "amı açsana" yazmıştı. c yi unutmuştu. ama
    gönderdi bir anda mesajı.
    +of ulan niye söylemiyorsun.
    -bırak bu işleri demek ki bunu düşünüyorsun ki bunu yazdın. bir söz var hatta böyle. şimdi aklıma
    gelmiyor.
    daha sonra kız çok ciddiyim bir anda msni kapattı. bu mala o akşam baya gülmüştüm. açtı gta yı
    oynamaya başladı. gta da vice city. herif hala inşaat patlatma görevlerinde kalıyor. gerçi bende
    geçemiyorum. o gece yarını düşünerek yattım. mal gibi sokaklarda dolaşacaktım.
    sabah uyandım. sanki okula gidecekmişim okul kıyafetlerimi giydim ve evden çıktım.
    evden çıkınca iyi mallaştım. nereye gidecektim ne yapacaktım hiç bilmiyordum. zaten telefon falan
    da kullanmıyorum biriyle de iletişimim kuramam. denizle de önceki gün bir plan yapmamıştık.
    anlaşılan sap gibi kalmıştım ortada.
    ilk önce yorulana kadar caddeleri sokakları arşınladım. yürü yürü aynı yere geliyordum. tak gibiydi
    istanbul, nefret ediyorum bu şehirden. paranız yoksa her yer berbattır zaten. daha sonra bir
    otobüs durağına oturdum. 1 saat kadar kaldım. yoldan gelen geçeni izledim aptal aptal. vücudum
    öyle uyuştu ki ayağa kalktığımda kırılacağımı zannettim.
    bir ara iyice saçmaladım. hala da yaparım bunu. öncelikle bir kız seçersiniz. elbette güzel olmalı.
    ardından onu takip edersiniz. öncelikle güzel fizikli bir kız buldum. üzerinde okul kıyafeti olan bir
    liseliydi. ben bu şeylerden hiç kaçınmam. siz de korkmayın. takip edin konuşun. bunları
    yapamayacak kadar da özgüvensiz olmamalı insan.
    ···