+2
*3 yaşımdayken akrabaların içinde annem beni çırılçıplak yeşil leğende yıkamıştı. çok ağırıma gitmişti lan ağlıyordum sürekli. sonrada o yeşil leğeni kırmıştım bir daha yapmasın diye.
•
6-7 yaşlarındayken annem akşam yemeği için ocakta su kaynatıyordu. makarna mı nohut mu yapacaktı tam bilemiyorum işte. taburenin üzerine çıkıp tencerenin içine işemiştim nedenini bilmiyorum. o olaydan sonra annemin arkadaşları gelmişti evimize. aralarında muhabbet ederken annem dedi benim oğlanda tencereye işemişti diye. nereden çıktıysa amk artık.
•
orta okuldayken fen dersine giren hocamız vardı istanbulda oturanlar bilir bundan 10-15 sene önce "istanbulda öğretmenlik yapmak" diğer şehirlerdekilere göre daha farklıydı. askeriyede eğitim alır gibi muamele görürdük hep herneyse. bu hoca hiç çekinmez tokadını atar bir güzel döver sonrada müdüre gönderir bir postada müdür kayardı. mevzu oldu hoca sordu bu arkadaşınıza ne ceza verelim diye. aslında bu soru hocanın hep kurduğu tuzaklardan biriydi bunu bile bile hocam tek ayak üstünde dursun demiştim. belkide bu zihniyetin artık sona ermesini istediğim için hocalarla hep ters düşmeye başlamıştım. sen gel çöp kutusunun yanına tek ayak üstünde bekle beni dedi. çöp kutusuda leş gibi kokardı çöp konteynırından farkı yoktu içine kedi girip sıçmış gibiydi. öyle mal gibi beklerken müdür yardımcısı içeri girdi. lanet bir karıydı. 2 tane kızı vardı yaşıtımızdı, karı sürekli bizi azarlardı bizde onun çocukları üzerinden prim yapmaya çalışırdık. beni görür görmez sınıfa ne için girdiğini unuttu enseme bir tane güzel yerleştirdi. zaten arkadaşlarıma rezil olduğum yetmemiş gibi arkamdan vura vura sırama doğru zütürdü.
•
orta okuldayken ukala gerizekalı bir çocuk vardı hala okuma yazmayı sökememişti. ders bitiminde tahtada yazanları defterime geçiriyordum, bu çocuk tahtaya geçip yazmamızı engelliyordu. nazikçe rica ettiğim halde kaale almıyordu. ayağa kalktım çocuğun yanına gitmemle kafamı tutup tahtaya vurması bir oldu. kurtulmaya çabalarken ağzımdan ananı gibeyim lafı çıktı çocuk daha da dellendi. 2 dakika içinde 10 kişi birbirimize vuruyorduk anlam veremedim amk. birisi geliyo bana diğeri geliyo ona vura vura ağzımız burnumuz kanamaya başladı. biyoloji dersine giren sivilceli karı geldi dedi bunun sorumlusu kim diye. aldı benle o bini müdür yardımcısının yanına zütürdü. o karı izinliymiş genelde o ilgilenirdi böyle olaylarla. tufan hoca dedi ne bu haliniz diye. hoca bana karşı yumuşak o bine karşı sert davranıyordu ne mal olduğunu biliyordu çünkü. çocuk dedi anneme küfür etti o yüzden vurdum. olum şakasına söylemiştir sana onu dedi başladı bunu dövmeye. o olaydan sonra bu hoca bana baya torpil geçti hiç teşekkür edememiştim.
•
orta okuldayken yine, annem çalışmaya başlamıştı. bunu fırsat bilip sabah uyanıp annem farketmesin diye ceketimi gömleğimi pantolonumu giyer yatağımın altına saklanırdım okula gitmezdim. annem benden sonra işe giderdi. annem gidince bilgisayarın başına geçer knight online oynardım. tabi bir süre sonra tufan hoca aramış evi demiş gelin görüşelim. annem olayın farkında değil, tufan hoca neden gelmiyorsun okula diye sordu bana. adam beni hitabı olarak görüyordu annemi değil. ne diyebilirdim ki orda amk aptalım ben mi diyecektim. rakamı tam hatırlamıyorum ama 22 gün cıvarında okula gelmemişsin dedi. sana tek bir soru sorucam okumak istiyor musun dedi. evet diyebilmiştim. kağıdı alıp o zamanlar meşhur olan çöp öğütücüsüne attı ve olay kapandı.
•
orta okuldayken yine, sarı saçlı mavi gözlü bir arkadaşım vardı baya yakışıklıydı bin. çevresi geniş kızlarla arası çok iyiydi. binte nokia cep telefonu vardı işte 3310 o zamanların iphonu idi o derece. bir gün bana dedi sevgilin olmasını istemisin diye. ilkokuldayken karşılıklı birbirimizden hoşlandığımız bir kız vardı 4. sınıftayken hiç bir şey söylemeyip gitmişti, en fazla bu olmuştu kızlarla ilgili. çocuk öyle söyleyince afalladım birden şakaya vurdum olayı. çocuk net bir cevap alamayınca gitti bende onu takip ettim. sarı saçlı, benden uzun boylu çok tatlı bir kızın yanına gitti. kızın yüzüne baktım öyle yaptığımı duyunca üzüldü. çok koymuştu beyler gidip yanına konuşamamıştım. hala pişmanlık duyarım.
•
ilkokuldaki kıza döneyim, ah hilal ah. habersizce gittin seni bir daha hiç görmediğimi zannetmiştim. bundan yıllar önce lisedeki arkadaşımın askerlik fotoğrafını facebook ta beğenmiş. soyadını o zamana kadar hiç hatırlayamamıştım, bunlar kuzenmiş. doğal olarak hatırlamadı beni, bende üzerinde durmadım hiç. ondan sonra şunu hatırladım; lisedeyken kaferetya da ekmek arası yiyordum tek başıma. hastaydım o zamanlar burnumdan oluk oluk sümük akıyordu. ekmekle beraber höpürdetmiyim diye didiniyordum bir yandan, diğer yandan bir kızda beni izliyormuş. kafamı kaldırıp baktığımda göz göze geldik bir an. kilo almış olduğu için o zaman tanıyamamıştım. sonuçta yollarımız 1 kere kesişmiş dahi olsa aklıma gelmemişti o anda. orada beni tanımıştı bence...
Tümünü Göster