başımızdan geçen akıl almaz olay capsli

neyse tatktık dolabın fişini 85 model toros gibi çalışmaya başladı sanki kontağı çevirdikte araba çalışmaya başladı, ses çıkarıyo bi acayip köy yeri olduğu için elektrik zaten az, dolabı taktığımız için voltaj düştü lambaların ışığı azalıp çoğalıyo, giberim dedim böyle işi çek dolabın fişini amk içme bira falan bune lan dedim sanki bilerek yapıyosunuz herşeyi, itiraz etmedi bin kapattı zaten oda bira içmek istemiyodu tek istediği kafayı yapmaktı. bende öyle bir ortamda bu bine esrar içirtmeyeceğim için bira içelim demişti az kafayı yapınca otu içirecekti.

sonra volko dedi hadi otuda içelim otu içtik kafayı bulduk birden alis harikalar dünyasında gibi olduk baktık pembe bir mezarlık çıkarttık cesedi gibtik gibtik bi kere daha öldürttük şuanda nekrofilinden hapisteyiz, hapistede birbirmizi gibiyoruz.
-son-

geçtik içeri oturduk film falan izleyelim dedik çünkü uykumuz falan kaçmıştı yatacak durumda değildik, bilgisayarıma baktım yoktu arabada unutmuştuk hep böyle olur zaten, arabaya gidip alalım dedik, o bin bana sen git ben ona sen git dedim ve ikimiz birlikte gitmeye karar verdik zaten tek gitmeye ikimizinde zütü yemezdi. çıktık dışarı tabi amk kapı açıldığında bu metal süs eşyasına değiyo çan çing çong daha fazla tırsıyoruz falan, korkudan arkamıza bakamıyoruz o derece yani yusuf yusuf gittik arabadan aldık bilgisayarı geri geldik eve. tam eve girdiğimizde içeriden bi ağlama sesi geldi, yada ben öyle zannettim gelmemiştir diye düşünürken volko sıçtı ağzıma duydunmu lan dedi ağlama sesi geldi ananı gibim dedim volkan bu ne, kim girdi ki bu eve kim ağlıyo diye düşünürken, yarıcının eviyle yapışık olduğu aklımıza geldi ve ses muhtemelen yarıcının evinden geliyodu. bir ayağımız dışarda bir ayağımız içerde bekliyoruz kapıda giremiyoruz eve korkudan. ikimizde emindik duyduğumuz şeyden, bebek ağalaması duymuştuk 5 saniye sürmüştü.

kapıda olasılıkları konuşurken yarıcının 55-60 yaşlarında olduğunu ve bu yaşta bebeği olamayacağını söyledim volkana, oda haklısın dedi adamın bizim kadar çoçukları vardı zaten onlarda bekar yakınlarda başka evde yok, tam bu hararetlli tartışma sürerken baktık yan taraftaki kapı çızırdayaray açıldı, altımıza bir defa daha sıçtık, yarıcı sesimizi duyup ne olduğuna bakmak için kapıya çıkmıştı, ne oldu çoçuklar hayırdır falan dedi. korktuğumuzu belli etmeden, abi dedim dışarı çıktık araban bişeyler alacaktık, geri geldik eve gireceğimiz sırada bi bebek ağlaması duyduk. bizde dışarda yağmurda birimi kaldı acaba diye bakınıyoduk. yalan amk korkudan altımıza sıçıyoruz eve giremiyoruz.

volko sordu adama abi sizde küçük çoçuk bebek falan varmı, biz evet cevabı beklerken adam gibti belamızı yok dedi bizde bebek falan ne bebeği 60 yaşında adamım ben. ama o sesi benim karımda duyuyo arada bir ben hiç duymadım. bizim köpek var dedi bitane yağmur yağdığında uluyo muhetemelen odur diye düşündük dedi. ama biz emindik köpek sesi değildi bu. daha fazla kapıda duramazdık yarıcıda bişeylerden şüphelenmiş gibi kapıda bekliyodu hala bizim içeri girmemizi bekliyodu galiba. onun dediklerine inanmış gibi davrandık gibe gibe içeri geçip hemen odaya geçtik ve odanın kapısını kapattık.

bize niye yaşatıyon züt lalesi.. kendin yaşadığınla kal..ha anlat ama anlattığınla kal..ha ama diyorsanki ölseniz bile diriltirim sizi..o zaman ben varım ama diriltemezsen beni ruhumla ruhunu giberim haberin olsun..

anlat panpa dinliyoz

evet panpa durma devam on numarasın amk

panpa anlat

olm volkan diyorum bune birader niye getirdin bizi buralara, kardeş nerden bileyim böyle olacağını yarın sabah kalk bak beğenmezsen yüzüme tükür diyo. olm diyorum yarın sabah nasıl olacak lan burda sabah olmaz kalk gidelim rizeye otelde kalalım rahat rahat.
hiç ısrar etmedim hemen razı oldu çünkü oda farkındaydı bişeyler olacaktı o gece orda, tamam dedi kalk hadi gidelim zaten bende rahat değilim. topladık eşyalarımızı falan tam evden çıkacaz yine ağlama sesi duyduk bu defa emindik gerçekten biri buralarda ağlıyodu, bebekten ziyade böyle küçük bir kız çoçuğu ağlaması gibiydi. ama sesin tam olarak nereden geldiğini kestiremiyoduk çünkü yağmur ve aşağıda akan derenin sesi vardı. öylece evin koridorunda dış kapının hemen önünde donup kalmıştık hatta volko inceden elini koluma atmıştı hissediyorum oda en az benim kadar tırsıyor.

çok heycanlı lan

öylece 3-4 dakika boyunca kapının önünde kaldık ne yapacağımızı düşünüyoruz, dışarı çıkacaz çıkamıyoruz ya çıkınca o ağlayan şeyi dışarda görürsek. belki bize fiziksel olarak zarar veremez ama böyle birşeyi gözle görmek bile insanın hayatını giber eminim buna.
evde kalalım diyoruz bu plan zaten çoktan iptal olmuş gibsen artık bu evde kalmam her an evin bi yerlerinden bişeyler çıkacakmış gibi geliyo bana. yarıcıda kalalım diye düşündük yada adamı çağıralım o gelsin bizle birlikte burda yatsın hem ağlama sesini oda duyar bize ve karısınada inanmış olur. buda olmazdı adamla bu kadar samimi değildik yani yakın değildik, çoçuk olsak bu fikir belkide en iyi fikir olurdu.

rezervuar

ama biz rizeye gitmeye karar verdik. çıktık korkorak kapıdan dışarı herşey normaldi sadece evin balkonu ve basamakları görünüyodu bunlar dışında tüm dünya karanlıktı. bu kapıdan nefret ettim zaten her açıldığında çang çing çong insanın ruhunu gibiyo amk. ayakkabları giydik aramızızdaki bir adımla arabaya doğru gitik bu defa arabayı ben kullanacam kontrol artık bende olsun istiyorum basıcam artık allah ne verdiyse köy yolu falan umrumda değil. volko sen kapıyı aç dedim ben çıkayım çıktıktan sonra sen kapıyı kapatırsın, yok dedi amk sen arabaya binersen bende binerim olm kapıyı aç diyorum nasıl çıkacaz burdan yok diyo ben aşağıda kalamam.

tamam dedim amk kapı açık kalsın nolacak sanki köy yeri, gittik birlikte kapıyı açtık ve aynı anda geri gelip arabaya bindik çalıştırdım arabayı bir anda kalktım ama evin bahçesinden çıkmadı araba patinaj edip yerimde kaldım amk yerler ıslak ve oraya uzun süredir başka araç girmediğinden yosun tutmuş .oralarda 2 m2 düz arazi bulamazsın her taraf dağ tepe amk. yaklaşık 5 dakika falan arabayı ordan çıkarmaya uğraştık, ama çıkaramadık. sağa sola heryere küfür ediyorum amk bunaldım artık. tam o anda soldan arabaya yaklaşan birini fark ettim korkudan başımı çevirip bakamadım bir an.

gece devam etcem panpa okumaya eline sağlık

1-2 saniyelik şokun ardından hemen kafamı çevirdim o tarafa bi baktım bizim yarıcı arabanın sesini duymuş uyanmış. amk bir an çok mutlu oldum böyle içim bi hoş oldu korkunun yerini huzur aldı amk adam o an bana babammış gibi geldi çünkü o bu arabayı yola çıkarırdı emindim biliyo çünkü her santimini. volkonun anca dili çözüldü korkudan dili tutulmuştu heralde 5 dakikadır hiçbir tepki vermiyodu. olm dedi adama ne diyecez şimdi korktuk burdan kaçıyoruz mu diyecez. yok dedim kardeş sen sus ben hallederim sadece arabayı buradan çıkarmamıza yardım etmesini iste. açtım arabanın kapısını dayı dedim bizim hemen gitmemiz lazım memlekette bir arkadaşımız kaza yapmış geç olduğu için seni uyandıramadık falan fistan işte. tamam dedi durun arabayı çıkaralım nitekimde bir defada arabayı ordan çıkardı .

adama eywallah ettikten sonra bindik arabaya bu geceki en güzel şey şu anda yağmur yağmamasıydı. gözden uzaklaşana kadar yavaş yavaş ilerledim sonra bastım allah ne verdiyse biraz gittikten sonra volkan baya baya normale dönmeye başladı olm yavaş git dedi yerler ıslak kayıp uçmayalım bi yere. doğru söylüyodu amk yağmurdan kaçarken doluya tutulmak vardı, yavaşladım biraz 5-10 dakika gittikten sonra ilerde derenin taştığını görüp durdum, su köprünün üzerine çıkmıştı amk geçermiyiz geçemezmiyiz diye tartışıyoruz, ama ikimizde biliyorduk burdan geçmek kesin ölümdü.

anlat anlat

anlatıcam tabi beyler bu hikayeyi sonuna kadar anlatıcam