fakat köydeki kimse öyle birini görmediğini söylüyor şüphelendim muhtara sordum köyde öyle birinin yaşamıyor dedi biraz sohbet ettikten sonra eve döndüm zile bastım birsen kapıyı açmadı 5-6 kere bastım açmadı evin etrafını dolaştım birseni göremedim

camları tıklıyorum en sonunda kapıyı zorladım kimlik kartımı kapının arasına sokarak kapıyı açtım içeri girdim birsen salonda kitap okuyordu beni görünce şaşırdı senmi geldin nasıl girdin içeri dedi bende neden kapıyı açıyorsun 10 dakikadır kapıya vuruyorum
- nasıl ya ben ses bile duymadım sen gittiğinden beri kitap okuyodum
aklıma takıldı bu olay neyse evde ufak bi televizyon vardı onun antenini kurmaya çalıştım fakat yapamadım 20-30 dk uğraştım ama yine olmadı yemeği yiyip yattık

1.GECE

BIRSEN HANIM ANLATIYOR
gece saat 2.30 civarı idi tuhaf bi sesle uyandım kapının önünden tıkırtılar geliyordu Murata seslendim fakat uyanmadi yavaşça ayağı kalktim ve yavaş adimlarla kapıya doğru yürüdüm yaklaştıkça ses artiyordu sonunda geldim ama kimse yoktu derin bi oh çekip odama geçiyordum sifon çekilme sesi geldi tuvalete gittim kimse yoktu çok korkuyordum odaya yöneldim kapıyı açtım yatağa uzandım üstüme bi ağırlık çöktü sanki üstüme 1 ton taş koymuşlar o derece nasıl olduysa uykuya dalmışım

Muhtar da var ama pek sokağa çıkarmazlar dedi neden diye sordum bana köy halkı sevmez diyip geçiştirdi
Sonunda eve varmıştık ev güzel görünüyordu sadece biraz bakımsız kalmıştı tek katlı bi evdi içeri girdik çok karanlık tı heryerde örümcek ağı vardı böcekler evin içinde cirit atıyordu ışığı açtık eşyalar duruyordu koltular yataklar falan vardı ama kullanılacak durumda değildi sanki tirmalanmış tı odaları gezdim güzeldi beğendim muhtardan anahtarı alıp birsene bu güzel haberi vermek için koşa koşa otele gittim birsene evi tuttuğumuzu söyledim çok sevindi evi görmek istiyordu

(TAŞINMA FASLINI GEÇiYORUM)

Sonunda taşınmıştık eşyalarımızı yerleştirdik ben evi geziyordum birsen ise temizlik yapıyordu arka odaya girdim bi anda birsenin çığlığını duydum hemen koşarak birsenin yanına gittim

birsen sandalyenin üstüne çıkmış bağırıyodu hemen içeri girdim noldu diye sordum fare gördüğünü söyledi ben derinden bi oh çektim, biraz kızdım ben birsene bişey olduğunu sandım ama değilmiş iyikide olmamış birsen yemekleri hazırlamaya başladı kışın erken hava karariyordu saat 4 gibi gece oluyodu biz yemekleri yedik ve uyuduk

Devam edeyimmi birakayimmi

MURAT BEY ANLATIYOR
Bu sabah uyandigimda birsen yanimda yoktu birsene seslendim cevap vermedi ayağı kalktim mutfağa gittim orda yoktu evin odalarını gezdim kimse yoktu dışarı çıktım dışarda yoktu en son sığınaga baktım ve ordaydı duvara bakiyordu ve biseyler fısıldıyordu birsen burdamiydin napiyosun burda diye seslendim cevap vermedi yanina yaklaştım

biliyorum söz gelicem gibi şeyler diyordu
birseenn alooo burdamisin diye bağırdım hareket dahi etmiyordu kalk gidelim donacaksin burda dedim elinden tuttum derin bi nefes aldi burdan tasinalim dedi ağlamaya başladı birsen noluyo ne sacmaliyosun dedim gidelim burdan diyordu eve zütürdüm bana oraya nasil gittigimi hatırlamıyorum dedi

EDIT 00:00 DA DEVAM EDICEM

Okuyan varsa devam edicem

1 kişi bile kalsa devam edicem

gece su içmeye kalktım sokakta birilerinin dolaştığını gördüm gecenin karanlığında kim sokakta olurduki camı açtım çok soğuktu hemen kapattım ve uyudum (beyler sabah yaşananları geçiyorum yemek faslı)
akşama doğru kapının zili çaldı birsen ben açarım dedi koşarak gitti arkasından bende gittim

bi tane kadın elinde aşure tabağı vardı tabağı bize verdi hoşgeldiniz köyümüze dedi biraz kadını süzdüm normal köy insanı idi ama gözleri tuhaf tı sanki içeri bakmaya çalışıyordu ve devamlı birseni süzüryordu kadını yolladık

kadın giderken bişeyler fısıldıyordu ve elindeki anahtarı yere düşürdü onu alırken sanki etrafa bişey atıyordu birsen hemen aşure yi kaşıkladı off tadı muhteşem dedi sende alsana dedi yok ben tatlı sevmem diyip geçiştirdim birsen salona geçti bende kapıyı açtım ne attığını merak ediyordum kar yağıyordu anahtarı düşürdüğü yere gittim etrafı inceledim fakat kar kapatmıştı eve girdim aşureyi inceledim pirinç tanelerinin içinde tırnak vardı hemen çöpe attım ve kadını aramak için dışarıya çıktım 1-2 saat gezdim

Selamün Aleyküm millet yeni bi hikaye ile karşınızdayım Partlar biraz geç gelebilir defterden telefona geçiriyorum anlayışınız için şimdiden teşekkürler
başlıyorum

Bu hikaye Murat beyin ve Birsen hanımın başlarından geçen bir olaydır hikaye Murat beyin günlüğünden alınmıştır bazı yerlerinde Birsen hanım yazmıştır bu olayda geçen isimler ve şehirler Murat beyin isteği üzerine değiştirilmiştir

2006 nın kış ayı idi benim mesleğim memur idi birsen ise ev hanımı mesleğim gereği tayinim çıkmıştı Erzurum a gidecektik birsen sanki istemiyor gibiydi değiştirme şansımızda yoktu eşyalarımızı toplayıp otogar a gittik bir Erzurum otobüsü bulup gidecektik fakat o gün Erzurum a giden hiçbir otobüs yoktu evide teslim etmiştik geri dönemezdik bir otel bulup yerleştik geceyi orda geçirsek yeterdi

Edit: en son yazdığım (bkz: Karadedeler olayıı 1989) hikayesini açıklayamadığım bir sebepten dolayı yarıda bırakmak zorunda kaldım ama bu hikayeyi yarıda bırakmayacağım

bana uygun bir ev olduğunu söyledi fakat o ev için güzel şeyler söylemedi bizden önce gelen öğrencilerde oraya taşınmış 1 ay içerisinde ölmüşler öğrencileri cin çarpmış dedi bende dalga mı geçiyorsunuz bunlar hurafe şeyler dedim

muhtarda ben uyarımı yapayımda dedi hadi gel evi gostereyim sana dedi eve doğru yürüdük biraz uzaktı yolda giderken evlerin camlarında asılı nazar boncukları tuhaf tuhaf işaretler falan vardı muhtara sordum
Muhtar bu gördüğün işaretleri asılı olan evler şeytana tapıyorlar
Neden bu köyde çocuk yok hiç görmedim diye sordum

Yaz sen okuyucaz

Erzurumun amk

bizim çocuğumuz yoktu daha doğrusu olmuyordu Birsenden kaynaklanan bir hastalık yüzünden çocuğumuz olmuyordu otel ararken yolda mendil satan bir çocukla karşılaştık bize mendil alırmısınız diye sordu hava çok soğuktu yağmur yağıyordu çocuğun üstünde kazak vardı kazakta ince idi

Birsen onu o halde görünce dayanamadı hemen bir mağazaya zütürüp kalın giysiler aldı karnını doyurdu çocuk çok mutlu olmuştu hemen saat geç oldu diyip yanımızdan ayrıldı (BEYLER BiRAZ ILERISINI YAZIYORUM OTEL GECESI BIRSEY OLMUYOR)

Sonunda otobüsten indik kar yağıyordu yarım karış kar vardı yerde hemen otel bulup oraya geçtik ben ev bulmaya Kirazlı köyüne gittim köyde nerdeyse kimse yoktu köyün muhtarı ile görüştüm

okumadım ama Birsen hanım için rez

devam dostum devam