1. 57.
    0
    UP un up
    ···
  2. 56.
    0
    lan böyle hayal gücünü nerelerden bulabiliyorsunuz helal olsun
    ···
  3. 55.
    0
    hikaye bitti mi reyiz
    ···
  4. 54.
    0
    UP un up
    ···
  5. 53.
    0
    up up up
    ···
  6. 52.
    +1
    hocanın sesi şiddetlenmeye başlamıştı. gittikçe bağırıyor birileri ile konuşuyordu. hangi dili bile konuştuğunu anlamıyordum ki konuştuklarını anlayayabileyim ve bütün durum hocanın elinde. 1 dakika kadar sessizlik oldu. hiçbirşey hissetmiyordum artık. gözlerimi açtığımda sami bembeyaz olmuş gözleri olduğu gibi kalmış hoca ise kan ter içinde kendinden geçer vaziyete gelmişti. hemen eline kağıt alıp birşeyler yazdı bana.

    hoca: orthron evladım. sakın ama sakın bu yazdığımı boynundan çıkarma. banyo yaparken altında boxer külot vs. ile yap. tuvalete banyoya girerken girmeden önce nas felak ayetel kürsi oku. gece yatmadan da oku. gece yatarken bile bu boynunda kalsın dedi. döndü samiye 3 5 tane tokat attı. sami kendine anca gelebilmişti.

    hoca: gördün mü neyle uğraştığını neye bulaştığını? eğer onların kabilesinden daha fazla varsa peşini bırakmazlar bundan sonra.
    hiç bunlar aklına gelmedi mi nasıl bir gaflete kapıldın oğlum sen? nasıl bir hırs bürüdü gözünü?

    sami(ağlamaklı ve her an ölecek şekilde beti benzi atmış): hocam yalvarırım kurtarın beni bunlardan. yemin olsun bir daha hiçbir şekilde bunlara bulaşmayacağım.

    hoca: merak etme sana da yazacağım bir vekf. fakat emin ol genç olmasan umrumda olmazdın.

    sonra yine bana döndü ve hoca: orthron evladım sende yaptıklarına dikkat et. insanın en büyük imtihanı görmediği ile olan imtihanıdır. şükür ki kurtulabildin. fakat ne olur ne olmaz diye verdiğim vekfi 6 ay boyunca dediğim şekilde tak. allah yardımcın olsun.

    ben: hocam allah razı olsun ne isterseniz söyleyin elimden geldiğince yardımcı olayın

    hoca: duanız yeter evladım bundan sonra düzgün şekilde yaşa pisliğe bulaşma yeterli.

    odadan çıkmıştık. hocanın yazdığını direk boynuma astım. sami duvara tutunarak çıkıyordu. görmüş oldukları ona yetmişti sanırım. hemen hakan ve mert geldiler sarıldılar bana. giderken hocanın elini öptüm. arabaya bindik samiyide almıştık. bana bunları yaşatanı. emin olun siz olsanız oracıkta öldürürdünüz fakat bende anlamadım neden ona karşı böyle bir his olmadığını. belki ona acıdığımdan onun acizliğindendir. hayatıma mal olacaktı belki ama ona yaşadıkları yetti. oradan samiyi çarşıya bırakıp ben hakan mert makbule teyzelerin evine gittik. makbule teyze yemek hazırladı o gece orada kaldık. gecenin bir vaktine kadar muhabbet ettik sigara içtik çay içtik. yeniden doğmuş gibiydim. olaylar bittikten sonra sami direk memleketine gitmiş eşyalarını toplayıp bir daha da üniversiteye gelmedi sanırım gören olmamış. birkaç kişi telefonla irtibat kurup konuşmuş. yeniden hazırlanıyormuş sanırım. bir daha oralara uğramam demiş. allah sonunu hayır etsin. inanın bana bu olaydan sonra zina yapmadım. içki arada çok nadir içtim. tek içtiğim sigara. namaza başlamıştım bu son 2 aydır boşladım. fakat cumaları kaçırmam. bu olay bende derin bir etki yarattı sizlere anlatırken bile zorlukla anlattım ve yine gözlerimin önüne geldi o günler. her arkadaşınıza güvenmeyin. her gece yatmadan ve gün içinde ara ara nas felak ayetel kürsi okuyun. rabbim kimsenin başına vermesin böyle kötü şeyler. okuyanlardan allah razı olsun ve okuyup ders bulsunlar içinden. hiçbir zaman böyle şeylere bulaşmayın. allah a emanet olun
    Tümünü Göster
    ···
  7. 51.
    0
    hoca bu sefer soldaki odadan 5 tane ayna aldı 5 tane de mum aldı 2 benim elime 2 tane de saminin eline bişeyler yazdı tutturdu. meğer bana musallat olanlar sami ile de uğraşıyormuş. hoca birazdan hepsini çağırıp yakıcam dedi. gözlerinizi açmayın sakın.

    hoca başladı yine okumaya bişeyler sonra mumlar yine yine gidip geliyordu kapatın gözlerinizi dedi. biden bütün aynaların patlama sesi duyuldu hocanın sesi şiddetlendi sanki birileriyle konuşur gibiydiler. birden

    hoca: sami kapat gözünü demedim mi ben sana!

    ben gözlerimi daha sıkı kapalı tutuyorum o ara. samiye ne olmuş etrafta ne bitmiş bilmiyorum. sadece gözüm kapalı olanları dinliyorum ve o an korkuyla birlikte duyu hisleriniz daha da keskinleşiyor. odada sami ben ve hoca yanlız olmadığımızı hissedebiliyorum.
    ···
  8. 50.
    0
    evet beyler çıktık yurda sami yoktu saminin yakın bir arkadaşına sorduk derste olduğunu çıkışta buluşacaklarını söyledi tamam dedik bizde çarşıya gittik birşeyler yemeye üniversiteye gittik ve ders çıkışında samiyi gördük mert yanına gidecek samiyi yemeğe davet edecekti bizimde olduğumuzu söyleyip. bilirsiniz yurtta kalan birisi için sıcak ev yemeği demek bulunmaz bir ganimetti fakat çokta kolay olmuştu. samiyi de bindi arabaya hocayı da makbule teyzenin kocası olarak tanıttı mert(makbule teyze kocasıyla boşanmış yıllar önce kızı duygu da onun yanına gitmiş sınava çalışmaya şehirden ve yaşadıklarından da uzak kalmak için). köy yoluna kadar sami farkına varmadı fakat köy yoluna girdiğimizde

    sami:mert nereye gidiyoruz kardeşim
    hoca:yediğin haltı temizlemeye gidiyoruz
    sami:ben ne yapmışım amca ne diyosunuz siz iyi misiniz?
    hoca:sakin ol sen yediğin haltları biliyosun.

    sami taş kesilmişti soğuk terler atıyordu fakat bir yandan da bir gülümseme belirdi yüzünde.

    sami:neyle uğraştığınızın farkında mısınız?
    hoca:asıl sen farkında değilsin. cahilsin ne yaptığını bilmiyosun neden nelerden medet umduğunun farkında değilsin. gidince hepsi biticek merak etme senide çıkaracağız bu bataklıktan.

    hocanın evinin önüne geldik ve arabadan indik. sami kaçma girişiminde bulunmadı eve girdi fakat bu sefer yüzünde gülümseme olan saminin gözlerinde korku ve dehşet hakimdi. birisi ile konuşuyor gibiydi hoca sami ve biris daha vardı fakat göremiyorduk 3 kişi muhabbet ediyor gibiydiler hoca beni çağırdı. samiye neden yaptığını sordu. sami başladı anlatmaya

    orthronun eski sevgilisi vardı zeynep. bir ara buraya gelmişti. orthronda benden arkadaşın evinde kalmayı istedi bende kabul ettim. yurttan izin aldık arkadaşa da 2 paket sigara aldı orthron onun evinde kaldılar o gece. hoca bana kafasını sallayarak kızgın bir şekilde baktı. bende o ara utanıp kafamı yere eğdim. orthron işinin bittiğini söyledi ertesi gün ve benimle tanıştırdı zeynebi. o günden sonra orthronun haberi olmadan arada zeyneple konuşuyorduk(face telefon falan aracılığı ile) orthron ile zeynep ayrılmışlardı sebebide bendim zeynep ona aldattığını söylemişti fakat kız orthronu seviyordu hala.(nasıl sevgi ise lanet kaşar) ben de o kız ile oalbilmek için orhtrondan kurtulmam gerektiğini düşünerek bu işlerle uğraşan bir aile büyüğümüze başvurdum. onun vasıtası ile orthrona musallat ettirdim.

    hoca: cahil! bunlardan mı medet umuyorsun? yazık gençliğinize yazık ailenize yazık sizi ne diyo yolluyorlar üniversiteye zina yapıp bu tip boyunuzu aşan şeylerle uğraşasanız diye mi! orhtron sen de ağzını açma şu işi bitirelim artık fazlasıyla uzadı.

    ben boynum eğik yere bakıyorum hala iyice yerin dibine girmişim. kızın kaşarlıkları da ayrı bir koydu aldattığını biliyodum ama züt sami ile aldatması ayrı bir koydu.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 49.
    0
    başla amk
    ···
  10. 48.
    0
    yaz yaz yaz 2 saattir bekletiyon adami
    ···
  11. 47.
    0
    burdayız panpa yaz
    ···
  12. 46.
    0
    burdaysanız başlıcam birzdan
    ···
  13. 45.
    0
    reserved
    ···
  14. 44.
    0
    beyler yarım saat mola kaybolmayın bir yere
    ···
  15. 43.
    0
    yaktık sigarayı birazda muhabbet falan ettik girdik içeri girdiğimizde herkes uyanmış yavaştan etrafı toplamıştı. hoca yanıma geldi ve bunu sana yapanı bulacağız fakat unutma herşeye dayanmalısın ki seni kurtarabilelim. kahvaltı hazırlanmış çaylar konulmuş kahvaltı bir sessizlikle beraber yapılıyordu. makbule teyze kahvaltılar yapıldıktan sonra ortalığı topladı bardaklarımıza çaylarımızı doldurduk kapıya çıkıp sigaraları yaktık. okuldan falan muhabbet ediyoruz. sanki hiçbirşey yokmuş hocayı ziyarete gelmişiz bir gün kalmışız akşama dönecekmişiz gibi. aslında onlar daha çok telaşlanıyor fakat beni rahatsız etmemek için belli etmiyorlardı. çaylarımızı içtik sigaramızı içtik yiyecek içecek birşeyler almak için mert halası ve hoca köyün bağlı olduğu ilçeye gittiler biz hakanla evdeydik.

    hakan: eh be kanka kaç aydır ne konumdaydık odamızda oturmuş muhabbet batak odur budur şuan ne derdindeyiz? kim yaptı bunu sana hangi şerefsiz var mı aklına gelen eden oğlum
    ben:kanka niye yapsınlar kimseyle restleşmedik etmedik zaten takıldığımız tipler belli. yaptırabilecek birini tanıyorum o da (eski sevgilim) zeynep. o da yaptırsada o yurda gelip o bavula nasıl sokacak onu. aynı şehirde bile okumuyoruz. imkansız yani kanka.
    hakan: zeynebi tanıyan biri var mı yurtta?
    ben:bildiğim kadarı ile yok imkanı yok oğlum yapanın allah belasını versin zaten.

    zeyneple 9 ay çıktık(bayağı da bir yattık) fakat bu bir gün bana gelip seni aldattım diyince telefondan anasına kadar sövdüm kapattım anca o gelmişti aklıma intikam amaçlı mı diyim ne diyim. ondan sonra da kız bi 5 6 ay bayağı bir erkekle yatmış.(gibtimin kaşarı)

    bir saat bir buçuk saat hakanla ordan burdan okuldan falan filan muhabbet ettikten sonra hocalar geldi. erzakları yerleştirdiler. daha sonra hoca orthron evladım gel bakalım dedi sağdaki odaya aldı beni. makbule teyze de beraberimde geldi. hoca kağıda birşeyler yazıp ellerime tutuşturdu bu sefer suyun içine sokmadı 2 mum yakıp mumların üzerinde tuttu. daha sonra hiç görmediğim şekilde sanki birisi ile anlamadığım dil(arapça mıdır başka dil midir bilemem ama arapçaya yakın geldiği için arapça diyorum.o tarz bir dil işte) muhabbet ediyor gibiydi. birden sağ elimin altındaki mum parladı ve ateşi elimin üzerine gelince elimi hemen çektim. hoca bir daha elimi üzerine koymamı söyledi. bu sefer yine sağdaki mum elime deyince küfrediyodum ki hoca sakın evladım kendine gel dayan dedi. birşeyler daha okuyup üfledi. evladım bu geçen getirdiğiniz naylon poşet ve içindeki nereden çıktı dedi hocam bavulun içinde bulduk dedi. peki dedi oraya kadar kim girebilir yani odana kim girebilir yada girdi bildiğin dedi.

    ben: hocam hakan ve merti biliyosunuz hasan amca var(orgeneral) murat var sami var işte onur var dedim.
    hoca:tamam ellerindekini at şu yazdıklarımı al parmak uçlarında tut dedi sırayla birşeyler yazdı hiçbirşey olmadı en son yazdığı sol elimdeki kağıdı mumun ateşi yükselip yaktı.

    hoca:sami denen çocuk sana karşı bir düşmanlığı var mı?
    ben:yok hocam imkansız.
    hoca:o çocuğu bir şekilde getirin buraya yoksa bu olayı çözemeyiz

    hep beraber düştük yola yurda gdip samiyi bulacağız. yurdun önüne geldik arabadan indik makbule teyze ve mert aşağıda kaldı. ben mert hakan ve hoca çıkıyoruz bizim kata hasan amca gördü fakat birşey demedi. makbule teyze anlatınca herhalde sesi kesildi adamın.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 42.
    0
    resrced
    ···
  17. 41.
    0
    sonra hep birlikte göl kenarına geldik. hoca elindeki muskayı göle artmasıyla beraber büyük bir uğultu koptu. makbule teyze garipleşmeye Hakanla mert farklılaşmaya başladı. derken makbule teyze soyunmaya başladı, hocaya blowjob yapıyordu. 2 dk sonra mertle hakanda soyunup grup yapmaya başladılar...
    ···
  18. 40.
    0
    reserved
    ···
  19. 39.
    0
    @32 hayatımda bu kadar gelmemiştir amk * )
    ···
  20. 38.
    0
    makbule teyze yorgan yatak yastıkta birşey bulamadığını söyledi mertte odada dikkat çeken birşey olmadığını söyledi bizde hakanla birşey bulamamıştık derken hakan birde bavula bakalım dedi. bende bavul boş birşey çıkacağını zannetmiyorum kardeşim dedim. hakan ne olcak olum dedi bavulu açtık. hiçbirşey yoktu tahmin ettiğimiz gibi ki yan gözü açtığımızda naylon poşet gibi birşey içinde eski püskü bir kağıt(saman renginde ama saman kağıt değil biraz daha koyu rengi) bir kağıt vardı beşgen şeklinde katlanmıştı makbule teyze hemen aldı ve kimse ellemesin dedi. tekrardan çıktık yola. arabada sigara içebilir miyim demeye kalmadan bayağı dalgın olan makbule teyze herkese sigara uzattı. sigaralarımızı içtik o ara köy yoluna saptık. hocanın evinin önüne gittiğimizde hocayı telaşlı bir şekilde gördük sanki biriyle konuşuyor gibiydi fakat kendi kendine konuşuyodu. geldiğimizde makbule kızım orthron geçin içeri çocuklar siz dışarıda kalın dedi mert ve hakana. içeri girdik bizi yine sağ odaya aldı fakat bu sefer kendisi girişe göre solda kalan odaya gitti. ilk kez o odaya girdi bize siz bekleyin burda dedi. 5 dakika sonra geldi yanımıza. elinde daha önce hiç görmediğim bir kitap vardı. makbule teyze bulduğumuz naylon poşeti(naylon poşet dediğim kağıttan biraz daha büyük koca poşet değil) verdi hocaya hoca içini açtı. 3 tane ayna koydu mum yaktı önlerine ve bir tencerenin içine su koydu getirdi. arapça birşeyler okumaya başladı mumları yaktı naylon poşetin içindeki kağıdı çıkardı ve naylon poşetide yaktı suyun üstünde. mumlarda dalgalanmalar oldu. hoca daha şiddetli bir şekilde arapça(öyle gibiydi tam bilmediğim için arapça diyorum) konuşmaya devam etti 1 ayna çatladı ve önündeki mum söndü. yine arapça konuşmaya devam etti ve mumun birisi söndü o aynada çatladı. daha sonra ellerini suya sok oğlum dedi makbule sende tut çocuğu ve oğlum dayan bu son çaremiz dedi ve bir kağıda arapça birşeyler yazdı. yeniden başladı konuşmaya dua etmeye artık her ne yapıyorsa son mum söndü ayna çatladı ve benim olmadık şekilde midem bulanmaya başladı. o ara suyun içine kustum. kendim de şaşkınlık ve korku içinde kustuğumda çıkan kıl gibi değişik siyah şeye bakıyordum. hoca hele şükür yarabbi dedi. çocuğu dinlendirelim bugun burda kalın yarın devam edicez dedi. makbule teyze beni yatırmadan hakan ve merti içeri çağırdı divana yatırdılar beni. kalktığımda 4 saat geçmişti hava kararmıştı hoca çay demlemiş makbule teyze elinden geldiğince birşeyler hazırlamıştı mert ve hakan başımda duruyorlardı. kalkınca

    hakan: iyi uyudun ha kardeşim nasılsın iyi misin?
    ben:iyiyim kardeşim biraz acıktım sadece.
    mert:kanka seni hüseyin aradı nerdeymişsin niye derslere gelmiyomuşsun.
    ben:söylemeseydin kanka durumu 1 hafta falan gelmicek deseydin.
    mert: orthron ben hakan küçük bi tatil yapalım dedik(hüseyinle de muhabbetleri vardır az buçuk)neredesiniz diye sorunca sonra arar seni orthron hatunlar geliyo diyip kapattım.
    ben:iyi sıyırmışın kanka sağolasın.(mertten beklemezdim)

    oturduk hoca ve makbule teyzenin hazırladıklarını yedik.

    hoca:nasılsın evladım iyi misin şimdi? dedi.
    ben: iyiyim hocam allah sizden razı olsun.
    hoca:daha bitmedi evladım sadece başlangıcı yaptık. gel şimdi içeriki odaya dedi.

    odaya girdik hoca yine gözüme baktı bir dakika boyunca sonra bir tane tokat attı yine bana.

    ben:hocam ne yapıyosunuz iyi misiniz?
    hoca:şükür hele şükür artık tepki veriyorsun.

    içeri gittik hakan yine kızarıklığı görünce bu sefer fıttırdı

    hakan: hoca bu çocuk 2 dir yanağı kızarık kızarık çıkıyo ne yapıyosunuz birşeyde söylemiyosunuz ne yaptınızı sanıyonuz?
    hoca: evladım şu kadar söyleyeyim önceki tokat attığımda(o 1 dakikalık baktığında yine bişiler fısıldıyodu kendi kendine) tepki vermemişti bu sefer verdi şükür allah ın izniyle halledicez bu işi.
    hakan:inşallah hoca ne yaptığını biliyosundur.

    hoca cevap vermedi ama hafif bir tebessüm oluşmuştu. televizyon falan da yoktu vakitte geçmiyodu oturduk muhabbet falan kapıya sigara içmeye çıkıyoruz içeride içirtmiyo hoca. saat 11 buçuk 12 olmadan yine uyucaz. ben hakan divanda mert ve halası yer yatağında hoca ise sağdaki odada yatıyordu. sabah horozların ötüş sesi ile uyandık. güneş yeni doğmuştu. ben hareketlenince hakanda uyandı kalk kanka kapıya sigara yakalım dedim.
    Tümünü Göster
    ···