1. 51.
    -1
    dün ona verdiğim parayı çıkardı ve elime verdi bunu kuyuya at dedi. hocanın dediğine anlam veremeden gittim ve parayı kuyuya attım. hocanın yanına döndüm hava zaten kararıyordu bu gece burada yat dedi hoca. kabul ettim belli ki bir bildiği vardı. anneme telefondan mesaj attım. gecenin köründe tuvaletim geldi ve kalktım. korkuyordum çadırdan dışarı çıkmaya ama altıma yapacak halim yoktu. çadırın kenarında bir yerde çubukla dürterek açtığım ufak bir çukura işemeye başladım. işim bitti ve çadıra dönerken baktığımda hoca yerinde yoktu. korkmaya başlamıştım. bir baktım ki hoca kuyunun önünde bir şeyler yapıyor
    ···
  2. 52.
    0
    hocanın yanına gittim bana baktı ve git buradan dedi tam çadıra giriyordum ki çadırada girme evine git dedi.bu saatte ne yapacağımı bilemedim, dolunay en tepede idi dağın eteklerinde zifiri karanlığın içinde idim motora atladım ve yarı sersem gitmeye başladım. o sırada giderken motordan düştüm.
    ···
  3. 53.
    -1
    hocayı gördüm bana doğru geliyordu gözleri kedi gözü gibi parlıyordu pis bir gülüş vardı suratında beni kaldırdı ve kulağıma arapça bir şeyler fısıldamaya başladı. o fısıldadıkça etrafta ışık topları görmeye başladım, artıyorlardı. o sırada arkamdan hocanın sesini duydum ahmeeet diye bağırıyordu. arkama baktım hoca oradaydı tekrar döndüğümde ise kulağıma bir şeyler fısıldayan hoca gitmişti. ne olduğunu anlamadım. istemsizce hocanın kulağıma fısldadğı şeyleri bağırarak okumaya başladım
    ···
  4. 54.
    -2
    hoca bağırarak okuma diyordu o okuma dedikçe ben dahada bağırıyordum o sırada ağlamaya başladım, sanki ağzım benden bağımsız bir şekilde hareket ediyordu. etradım siyah gölgelerle dolmaya başladı hocayı göremiyordum o sırada olduğum yerde bayılıp kaldım
    ···
  5. 55.
    -1
    uyandığımda aynı yerde idim karşıma baktığımda hocada yerde yatıyordu. hocanın yanına koştum hava aydınlanmıştı sessiz sabahın soğukluğu vardı etrafta. hocayı kaldırmaya çalıştım ama olmadı. en sonunda kendiliğinden ayıldı. bana bir bıçak verdi. bıçağın kabzasının içine bir muska olduğunu söyledi ve artık evine git ve bu bıçağı asla yanından ayırma dedi. annemlere olayları anlatamadım onlara hala işin havasındalar "albız gelmiştir". ama öyle değildi. en sonunda ısparta'dan gitme vakti gelmişti bizim için. toparlandık arabaya bindik ben hocanın verdiği bıçağı hala yanımdan ayırmıyordum ve bıçak yanımda olduğundan beri korkunç bir olay yaşamamıştım. eve döünş yolunda hoca yolumuzu kesti ve bıçağı benden istedi. bıçağı verdim ve ben geri gelene kadar sakın ayrılmayın dedi. ailedeki herkes bana bakıyor bende baştan sona bu süre zarfında olayları anlattım. hoca yaklaşık 2 saat sonra geri geldi elinde bana verdiğiğ bıça vardı bana "kolunu getir" dedi bıçağın üstü kanlanmıştı bıçağın üstündeki kanı benim elime sildi ve üzerine su gibi bir şey döktü. bıçağı aldı ve toprağa gömdü bıçağı gömdüğü yerin üzerine de büyük bir taş koydu. o günden sonra böyle bir olay yaşamadım ama gariptir ki o bıçağın gömülü olduğu yerdeki taşın üzerinde sürekli arapça harfler belirir durur.

    ---son---
    ···