/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +7 -2
    Bu hikayeyi okurken pgibolojiniz bozulabilir, korkabilirsiniz. Sizi bu konuda baştan uyarmak istiyorum. Başıma gelen bu olay sizi okurken fazlasıyla kötü etkileyebilir. Olay bu yaz başıma geldi.

    O akşam, bir ay önce karşımızdaki eve taşınan kız ile randevum vardı. Tanıştığımız gün ondan bayağı etkilenmiştim. O da bana karşı boş değildi. Adı Hazal'dı. Sarı saçlı, yeşil gözlü, 175 boylarındaydı. Buluşmaya daha 2-3 saat vardı. O sırada laptopta Game of Thrones izliyor, Cs Go oynuyor, incisözlükte takılıyordum. Fakat nasıl olduysa bilgisayarın ekranı birden koyu renklere bulanmaya başladı. Birden ekranda 1 saniyeden de kısa süren "Senin işin bitecek." diye bir yazı çıktı. Ya da bana öyle geldi. Malum son zamanlarda bu tarz filmleri fazla izlemiştim. Birden bilgisayar tamamen bozuldu. Bilgisayarı tamir etmesi için mahallenin bilgisayarcısı Uğur abinin dükkanının yolunu tuttum. içeri girdim. "Selamun aleyküm Uğur abi." dedim. Uğur abi "Aleyküm selam deathburn. Oğlum yine mi bilgisayarı bozdun?" dedi. Ben "Yok abi kendi kendine bulanıklaşmaya başladı." falan dedim. Durumu en baştan en sona Uğur abiye anlattım. Uğur abi "Tamam hallederim. Yarın sabah bilgisayarı benim dükkandan alabilirsin." dedi. Ben eve doğru gitmeye başladım. O sırada telefonum çaldı. Özel numaradandı. Açtığımda konuşan kişi "Sonun geldi! Senin sonun geldi!" diyordu... Takip eden 3-4 kişi varsa bile yazacağım. Okuyanlar kendini göstersin.
    ···
  1. 2.
    +2
    Neden entere basmadın benim tikim var elim kaşınıyo şuan
    ···
  2. 3.
    0
    kardeşim ne gördün bilmem ama benim göreceklerimden sonra seninkiler bir hiç olur
    ···
  3. 4.
    0
    Tutabilir rez
    ···
  4. 5.
    0
    Ne diyo lan bu gibik
    ···
  5. 6.
    +4
    Telefondan ikide bir sapığın biri bu sözleri söylüyordu. Sürekli olarak "Sonun geldi! Yakında sonunuz gelecek! Senin ve dostlarının sonunu getireceğim." diyordu. Adamın biri belli ki beni işletiyordu aq. Neyse suratına kapattım telefonu bu işleten yavşağın. Ardından eve gittim. Üstümü falan değiştirdim. Saçlarımı falan düzelttim. Kendime kısacası biraz çeki düzen verdim. Her neyse evden hemen çıksaydım çok erken olacaktı. Zaten 2 saat falan vardı. Gideceğimiz yerde malum çok yakın. Niye saatler önceden gideyim ki amk? Zaten duyacağım olaydan sonra o geceki randevu tamamen iptal olacaktı. Annem ve ablam o saatte işten çoktan gelmişti. Annemin telefonu çaldı. Annem telaşlı bir şekilde "Ne? Nasıl yani? Allah aşkına şuan nerde ne olur cevap verin!"Ardından ablam da tepki verdi. Ben odamdan koşarak çıktım ve ne olduğunu sordum. Duyunca ben de şok oldum...
    ···
  6. 7.
    +2
    Annemden haberi duyunca birden beynimde vurulmuşa döndüm. Dengemi kaybettim ve ayakta durmakta bayağı zorlanarak anneme ve ablama baktım. Tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Ardından iki bardak su içtim. Tam kendime gelememiş halimle Hazal'ı aradım. Bu gecenin iptal olacağını söyledim. Hazal olayları duyunca anlayış gösterdi tabi. Ben de olsam ben de anlayış gösterirdim. Olaya gelecek olursak durum babamdı. Babam pgibolog ve 15 dakika önce omzundan vurulmuş. Güvenliği bu kadar yüksek bir yerde nasıl olabilirdi bu amk? Bu pekekentler artık nasıl güvenlik kurmuşlardı o binaya? Hatta babam ile beraber bir güvenlikte feci darp edilmiş ve bayıltılmıştı. Annemin "Oğlum baban hastaneye zütürüldü. Kimliği belirsiz bir adam tarafından vuruldu." dedi ve ardından bir şeyler daha ekledi tabi. Biz aceleyle doktor ilker abinin çalıştığı hastaneye gittik.
    ···
  7. 8.
    0
    devam panpa okuyorum
    ···
  8. 9.
    +3
    Arabaya bindik ve hastaneye gittik. Ne şans ki o gün birçok günün aksine trafik bayağı açıktı. Her neyse arabamız aracılığı ile hastaneye vardık. Hastaneye girdik. Danışma bölümüne gittim. Doktor ilker abinin ve babamın bulunduğu odayı sordum. Üçüncü kattaymış. Annem ve ablamda hızlı adımlarla gidiyordu fakat ben onlara oranla bayağı bir hızlıydım. Odaya koşarak girdim. Babam bayıltılmıştı. ilker abi beni gördü. "Hoşgeldin deathburn. Baban şükür ki iyi durumda. Tehlikeyi atlattı. Yalnız biraz evde dinlenmesi lazım. Bugün değil ama birkaç güne taburcu olur." dedi. Ardından annem ve ablam içeri girdi. ilker abi ile konuştuktan sonra ilker abi odadan çıktı. Annem bize "Fazla zorlamamaya çalışın babanızı, ilker'in kullandığı madde çok hassas" dedi. Annem diş hekimiydi. Bazı hastaların dişini kontrol ederken bu tarz maddeler kullanıyordu. O sebeple bu konularda bilgi sahibiydi. Ardından telefonum titredi. Odadan çıktım. Koridorda mesaja baktım. Baktım ama bakmaz olaydım o gibtiğimin mesajına. işte o an biraz korkmaya başladım.
    ···
  9. 10.
    +2
    Whatsapp'a gelen mesaja baktığımda alt alta sürekli olarak "Sonun geldi! Senin sonun geldi! Herkesin sonu geldi!" tarzından mesajlar yazıyordu. Ne oluyordu amk? Yoksa babamı vuran pekekent bu mesaj atan adam mıydı? Sanırım o bilgisayardaki yazıyı da yanlış görmemiştim. Belli ki bizimle birinin arasında çözülemeyen bir sorun vardı. Ayrıca orada yeni çalışan güvenliği hastanelik etmiş duyduğuma göre. O adama da çok üzülmüştüm panpalar. Belli ki onun da bir ailesi vardı ve onlara bakıyordu. Binanın girişinde güvenlik olan o adam da babam gibi mağdur olmuştu. Koridorda beklemeye başladım. Anneme ve ablama bu durumu şimdilik anlatamazdım. Aradan yaklaşık yarım saat geçti. Çevremde belirli kişiler hastaneye geldiler. Mahallemizin eski emekli komiseri Cemil abi ve oğlu kafeci Necdet'te geldi. "Deathburn geçmiş olsun tekrardan. Olayları duyunca koşa koşa geldik. Necdet "Baban nasıl şuan deathburn?" dedi. Ben "Allah'a şükürler olsun ki hayati tehlike yok." dedim. Cemil abi "Emekli olsam da bu bin her kimse bulacağız deathburn. Hiç şüphen olmasın." dedi. Cemil abi harbi delikanlı adamdı. Hastaneden dışarı çıktım. Hastanenin büfesine koşmadan ama çok hızlı adımlar ile gittim. Büfeden bir su ve kraker aldım. Ardından sinirle o numarayı aradım. Numara çalmaya başladı...
    ···
  10. 11.
    +1
    Bana whatsapp'tan mesaj atan ve aynı zamanda beni arayıp "sonun geldi" diyen şerefsizi aradım ve açmasını bekledim. Telefon çalıyor ve çalıyordu. Biraz bekleyişin ardından bir şeytani gülüş sesi geldi. Bu ses tonu o arayan adamınkine aitti. Adam "Boşuna sonun geldi demedim deathburn. Seni tanıyorum. Ablanı, babanı, anneni... Babanın yaşadığına şimdilik şükretmeni tavsiye ediyorum. Çünkü en yakın dostların, ailen, mahallendeki komşuların... Hepinizin hayatını bitireceğim. Ne emekli komiser Cemil'e ne de eskiden Cemil komiserin yardımcısı olup sonradan komiser olan Haşim'e güvenme. Yoksa onlarda bu oyunda kaybeden olurlar. Ah pardon! Onlar zaten kaybeden olacaklar. Hepiniz kaybeden olacaksınız bu oyunda. Hahahahahaha!" dedi. Ben "Bu söylediklerini aklında tut. Zamanı gelince pişman ederiz." dedim bir anlık cesaret ile. Telefondaki pekekent "Bu arada senin şu güzel kızla buluşman da iptal oldu değil mi? Aynı eski sevdiğin kız Derin gibi... Sana ihanet etmişti değil mi? Aynı Seda denen kızın bilgisayarcı Uğur abiye ettiği gibi... " Vay anasını bu pekekent bunları nereden biliyordu? Bu şerefsiz bizim geçmişimizi nereden biliyordu lan?
    ···
  11. 12.
    0
    Gözlerim kızardı beyler. Biraz dinlenip öyle devam edeceğim.
    ···
  12. 13.
    +2
    Bu arayan bin senelerdir bizi mi takip ediyordu? Bizden ne istiyordu lan bu? Bu adam bizim niye peşimizde? Bunları düşünüp kafa yorarken bir yandan da şuan ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Kafam çok karışmıştı. Artık düzgün düşünüp düşünemediğimden bile şüpheliydim. Bu adam kimdi, neye benziyordu beyler? Koskoca binadaki güvenliği bile etkisiz hale getirmeyi başarmıştı. Hastaneye girerken Cemil abi ile karşılaştım. Cemil abi iyice şoka uğramış gözüküyordu. Ben daha neden telaşlı olduğunu soramadan Cemil abi "Deathburn evladım. Biz gidiyoruz. Annene ve ablana sahip çık." dedi. Bu aralar ortalık çok karıştı. Babanı sakın ihmal etme." dedi. Ben, Cemil abinin suratından bir şeylerin olduğunun ve bir şeyleri sakladığının farkına vardım. Belki de onunda bir şeylerden haberi vardı. Hastane girdim ve kapıdan onun gidişini seyrettim. Onun ne bildiğini öğrenmem lazımdı. Cemil abi uzaklaşmıştı ama tabi gözden kaybolacak kadar da değildi. Cemil abiyi uzaktan takibe koyulmaya başladım.
    ···
  13. 14.
    +1
    Bu arada okuyan panpalarım kendilerinin belli ederse sevinirim.
    ···
  14. 15.
    +2
    Hastanenin kapısını açtım ve dışarı çıktım. Cemil abi yavaş adımlarla hastanenin bahçe çıkışına doğru yürümeye başladı. Ben yavaş bir şekilde yürüyerek Cemil abiyi takibe koyuldum. Ne çok uzaktım ne de çok yakın. Zaten Cemil abi arkasına bile bakmadan dümdüz yürüyordu. Bunalmış bir durumda olduğu belliydi. Hastane bahçesi çıkışında güvenliğin yanına gitti. Bir şeyler konuşmaya başladılar ama duyulmuyordu. Ama hareketlere dikkat ederek biraz tahmin yürütmeye çalıştım. El ve yüz hareketlerinden anladığım üzere Cemil abi, güvenliği bir konuda tembihliyordu. Güvenlik ise onu dinliyor ve kafa sallıyordu. Kısa süren konuşmadan sonra Cemil abi hastaneden çıktı. Ben de çıkıp Cemil abinin peşine düştüm. Cemil abi otobüs durağına yürümeye başladı. Bir sigara yaktı ve banka oturdu. Bu sefer biraz daha yakındım. Cemil abi telefon ile konuşmaya başladı. Birden bizim oraya giden otobüs geldi. Cemil abi otobüse atladı ve hemen peşinde ben de atladım. O an hastanenin oralardan ayrıldık.
    ···
  15. 16.
    0
    Neyse beyler yatıyorum. Hadi iyi geceler. Gerisini yeterince katılım olursa yarın sabah yazacağım.
    ···
  16. 17.
    0
    Şuraya park edeyimm
    ···
  17. 18.
    0
    Ooo tehlikeli ve gizemli ay laykd it
    ···
  18. 19.
    0
    " rez "
    ···
  19. 20.
    0
    rezerve
    ···