1. 97.
    0
    devam edememiş garibim.

    bekliyoz lan. devam et.

    en son kapıyı kırıyodun.
    ···
  2. 96.
    0
    vazgeçtim okumuyorum amskiyim.
    ···
  3. 95.
    0
    @1 adam salak
    ···
  4. 94.
    0
    ablanın caps lerini yollamazsan inanmam bin
    ···
  5. 93.
    0
    artık kızın birini gibtimde de kurtulalım
    ···
  6. 92.
    0
    kaan reyis gibsin seni emi
    ···
  7. 91.
    0
    harbi cok yavassin amk. resmen 2 parmak yaziyor adam
    ···
  8. 90.
    0
    ya senin yolunu gibeyim saat 3 amk sırf bunun için oturdum bilgisayarın başına. yarın mesaj olarak at lan bana, yazdıysan birşeyler. sonra unuturum falan...
    ···
  9. 89.
    0
    olum senin kadar salak bi adam görmedim lan. neyse bin devam et.
    ···
  10. 88.
    +2
    ______________________yazarın notu_____________________

    şarjım bitmek üzere binler. bu gecelik maalesef bu kadar. ama dinlenme tesisinde şarj edebilirsem laptopu ve dinleyenler* birer yorum girerse devam etmeye çalışcam

    iyi yolcuklar dileyin lan bi de...

    ______________________yazarın notu_____________________
    ···
  11. 87.
    +2
    ablanı gibim
    ···
  12. 86.
    0
    yaklaşık 5 - 10 daikka bekledim ama ne bir mesaj geldi ne de arayan notu. iyice zıvanadan çıkmıştım artık. gözlerim kan çanağına dönmüştü. "bu iş bugün biter" dedim ve kalkıp gittim masadan.
    aradım gizemi, meşgule düşürdü. bir kaç kere daha bu tekrarlandıktan sonra sinirli olmaya çalışan ağlamaklı bir sesle
    "ne var" diye açtı telefonu. "nerdesin lan" dedim ağzımdan tükrükler saça saça. "deryalardayım ama gelme lütfen" derken sözünü biteremeden kapadım telefonu.
    deryaların evinin önünde zile bastım bi kaç defa açmadılar kapıyı, daha sonra apartmandan biri çıkınca apartmana girdim ve ev kapısını yumruklayarak çaldım. kapı adi bir kereste kapı olduğu için çok ses çıkartıyodu. kapı arkasından gizemin hıçkıran sesini duydum.
    "git burdan! açmicam kapıyı, lütfen rezil etme apartmana deryaları" dedi sesi titreyerek
    "kapıyı sen mi açarsın yoksa ben kırıp da mı gireyim" dedim ve bir tane sol direk çıkardım kapıya*
    kapıdan çıkan ses tüm apartmanda yankılandı, hafif bir çatlak oldu.
    "tamam dur açıyorum tamam" dedi ve kapıyı açtı.
    ···
  13. 85.
    -1
    http://bit.ly/cHaXg3
    saldırın binler
    ···
  14. 84.
    0
    mekana oturduğumda selin henüz gelmemişti, bir cin tonik söyledim yarısına gelmeden geldi, yanıma oturdu.
    yanaşmak istiyordum, yanına sokulmak ki kendisinin de bunu istediğini ve bunun için geldiğine emindim ama nedense yapamıyordum, hep mesafemi sabit tuttum. en sonunda gözümden yaşlar dökülmeye başladı ve seline gizemden bahsetmeye başladım. biraz kırılır gibi oldu ama dinledi.
    onu nekadar sevdiğimden, son kavgamızdan bahsettim ve konuşmam 5. bardağımla beraber bitti. sarhoştum. selin, gizeme haksızlık ettiğimi gidip özür dilemem gerektiğini söyledi ve bu konuda ısrar etti. ben sarhoş bir şekilde ve anlamsızca "olmaz, tükürdüğümü yalamam" diyip duruyordum. "tamam" dedi zaten telefonunu açarsan attığı mesajı görürsün, yumuşarsın dedi. ben de hak verdim ve açtım telefonumu.
    ···
  15. 83.
    0
    reserve ki bu
    ···
  16. 82.
    0
    hava nerdeyse kakrmak üzereydi. ve ne bir mesaj atmıştı ne de aramıştı. bir sinirle bilgisayarı açtım, msn'e girdim. kendi değil ama derya çevrimiçiydi. o sinirle deryaya gizem ordamı diye sordum, teyit etti. ve "ona de ki" ile başlayan bir çuval dolusu küfürle beraber anlattım kafamdan geçenleri. bir süre cevap gelmedi. daha sonra "ne oldu?" diye bir cevap geldi. söyleyeceklerim bitmişti ama hala çok sinirliydim. "eşşeğin gibi oldu amk. bi saattir boşa mı konuşuyoruz lan" diyip engelledim deryayı msn'den ardından da gizemive bilgisayarı kapattım. rehberimi kontrol ettim.
    amacım başka bir kız bulup gece onunla sevişmekti. kafamdan gizemi tek seferde atmanın en kolay yolu olarak bunu düşünebilmiştim o an.
    selin diye eskilerden bir kız buldum, aradım. müsait olduğunu söyledi. saat ve mekanı söyleyip telefonu kapattım. hazırlanıp evden çıktım
    ···
  17. 81.
    0
    ben de kahvem bittikten sonra televizyonu kapattım, bir kahve daha yaptım ve o sıralar yeni başladığım schopenhauer'un "aşkın metafiizği" isimli kitaba devam ettim.
    zaten ağır bir dille aşka mantık tarafından yaklaşan kitap bunaltımı depreştirdikçe depreştiriyordu. kitabı bırakamadım ve bitene kadar okudum. bitirdikten sonra pesimist bakmaya başladım herşeye. zaten bu konuda kolayca paranoyaklaşan ben adeta doping almış gibiydim.
    oturduğum yerde sorguladım kendimi. genel olarak kafamdan geçenler;
    "bitmicek mi sanıyosun bu ilişki? nasıl olsa bitecek! zaten ilk ilişkisi de ben değilim, en ciddisi bile değilim! benden önce allah bilir kaç kişiyle sevişti lan? huur yaaaaa o gün nasıl da girdi pozisyona! olum nasıl bir salağım lan ben! bir o- ros- pu ya bağlandım lan! ayrılınca ne olcak? azğlayıp sızlicam ve elime ne geçecek? sadece her geçen ona daha çok bağlanıyorum, daha da yükseliyorum. yol yakınken bitirmeli bunu ki,

    ne kadar yüksekten düşersem, o kadar çok yaralanırım"

    evde iyice şizofrene bağlamıştım. zaten çok koyu kahve içmeme rağmen sanırım 6. kahvemi içmiştim hiçbirşey yemeden 1 paket sigara ise çoktan bitmiş, 2ci paketin ortasındaydım.

    "nerde o şimdi? yok! demek ki değişen bişey olmicak"

    kendi kendime söylediğim bu herşeye kendimi inandırmıştım.
    ···
  18. 80.
    0
    giyindi ve evden çıktı. ve o çıkış aslında sonun başlangıcıydı...
    ···
  19. 79.
    0
    içimdeki ayrılma korkusu hala kaybolmamıştı. hatta o büyük tartışmadan sonra ivmelenerek büyümeye başladı. yanlız kaldığım anlarda içim bunalıyor hemen gizemi aryordum. artık bu iş çığrından çıkmış paranoyaklık olmaya başlamıştı.
    sradan bir gün yine uyandık. gizem kahvemi getirdi, ben yataktan kalkmadan kahve sigara keyfi yapıp tv izlerken o da bilgisayar masasına geçmiş facebook'unda biriyle konuşuyordu.

    -tatlım bak ne dicem, bu akşam bi parti varmış. bizim kızların hepsi gidiyo biz de gidelimmiiiiii?
    +tamam bebeğim gideriz, madem bu kadar istiyosun.
    -tamam amaaa... şeyyyy...
    +ney?
    -ya hani benim almak istediğim elbise vary...
    +gelmem senle alışverişe baştan söyleyim. aynı hata bi kere yapılır!
    -ya tamam işte deryayla gitcez hem o beğendiğim elbiseyi bikaç da ıvır zıvır alcaz. ordan deryalara geçer beraber hazırlanırız. akşam da mekanın önünde buluşuruz. olmaz mı bitanem?
    +ahahahaha... tamam bitanem neden olmasın?
    ···
  20. 78.
    0
    ertesi gün hiçbirşey olmamış gibi devam ettik. ama 2miz içinde bir tatbikat gibi olmuştu bu. ama bu tatbikattan öğrendiğimiz, olası bir kavgada onun çekip gideceği ve benim buna sadece seyirci kalmakla yetineceğim olmuştu. olayın üzerinden 3 - 4 gün geçtikten sonra bunun kritiğini yapıp bu kanıya varmıştık.
    artık daha sakin günler geçiriyoduk, ama mutluluğumuzdan bişey kaybetmemiştik. perşembe akşamlarını da maske günü yapmıştı. her hafta hepimize maske hazırlıyor, 4* kişi yüzümüzü killi bulamaçlarla sıvıyor ve kitap okuyoduk. maymun etmişti hepimizi ama kimse halinden şikayetçi değildi.
    ···