başıma gelen herşey için onu suçluyorum

liseyi gibiyim ya amk

hayatımda geçirdiğim en güzel partiydi diyebilirim.

inanılmaz uyumlu dansediyoduk gizemle. zaten 2miz de dansetmeyi çok seviyoduk. söylediklerinin aksine hiçbir sorun çıkmadı içerde. hepimiz çok eğlendik. saat 4e doğru kalktık. kapıda konuşurken mertin ve bize davetiye getiren arkadaşın sevgilileri gizeme hep beraber kalma konusunda ısrar ettiler. isterse ayrı oda vereklerini söylediler.
hatta bi ara ısrarı öyle bi abarttılar ki ben müdahale edip "bırakın canım kalmak istemiyorsa kendi kararı" diye çıkıştım
ama sonunda ikna ettiler ve hep beraber bize gittik*

evde yatacak yerler ayarlandı. odamda bir çift kişilik yatak bir de çekyatlı kanepe vardı.
"istersen çekyatı açabilirim. ama pek rahat değil." dedim.
aslında sevişmek istemiyodum. çünkü 2.sefer dışarı çıkıyorduk ve sevişmemiz ilişkiyi klişe edebirdi. bin olabirdi herşey.
"ya da istersen yatağa 2 miz de sığarız. bi uca sen bi uca ben" diye devam ettim.
gülümsedi. verdiğim pijamayı giymesi için odadan çıktım. döndüğümde yatağa uzanmış ve televizyonu açmıştı.
yanına uzandım ben de. etejere uzanarak kumandayı bıraktı ve sarılarak göğsüme yattı.
o an dünyanın en mutlu adamıydım işte binler. gözlerimizi kapatıp bir süre öyle kaldık.

cok yavas ilerliyor hocu bu

yapma be olm 2. geceden yapılır mı o hiç yaa

bu kadar mı lan hadi seri helecanla bekliyorum

sonra gözümü açtığımda bana bakıyodu.
"iyigeceler öpücüğüm nerde" dedi
ve öpüşmeye başladık. ama o öpüşmeden alalade bir kızla sevişirken aldığım zevkten daha fazlasını aldım. hızımızı alamadık. öpüşmeye devam ederken yavaş yavaş birbirimizi soyduk ve sevişmeye başladık.
sevişirken nerdeyse ilk defa bu kadar kendimden geçtim. normalde boşalmam gereken sürenin nerdeyse 3 katı uzun süre boşalmadım. ama sevişmiyorduk sadece sanki birbirimize karışıyomuşuz gibiydi. tek vücut olduk.
boşaldıktan sonra etejerin üstünden sigaramı alıp yaktım. ilk defa yataktan kalkmak istemiyordum. sarıldı tekrar. gözümün içine bakıyordu. boynumdan öptü hafifce. ve ben asrın salaklığını yaparak;
"seni seviyorum" dedim.
gülümsedi, "ben de" dedi. sigarayı söndürdüm ve o şekilde uyuduk.

bitti mi lan

ablanın ilk dediğine getircen dimi bin olayı vay aq

ya gibtir git! pembe dizi yazmış adam. ablası buna bişey demişte sevgilisi için kendisi cintonik içiyormuş ablası bira içiyormuş barda oturuyorlarmış ta.kalp kıran çaopkın ama romantik bir hınzırım mesajı veren gibik, zütten uydurma bir hikaye. adamlar fantezilerini buraya yazıyorlar.

olsun yinede http://inciswf.com/66932titreyerek.swf

sabah 2 mizde uyuduğumuz pozisyonda uyandık. enteresan olan normalde 2miz de deli uyuyan insanlar olmamıza rağmen böyle uyanmamızdı.
televizyonun sesini kısmaya çalışırken o da uyandı. bi sigara yaktım yataktan kalkmadan. "az iç şune beee" dedi sevimli bi tavırla.
gözlerimin içi gülüyodu resmen. söndürdüm sigarayı.
"hadi seni kahvaltıya biyere zütüreyim. çok nez,h ama çok hoş biyer" dedi. gülümsedim "tamam" dedim.
kimse uyanmadan çıktık evden. yürüyerek gidiyoduk. yolda "ama tek bi şartla. hep sen ödüyosun, bu sefer benden" dedi. ne kadar yok mok desem de dinlemedi, kabul etmek zorunda kaldım.
kahvaltımızı yaptık. "ben eve gideyim artık" dedi. bırakmak istedim eve kabul etmedi. ben de en yakın taksi durağına bırakıp eve döndüm

ulan 10 dakika bunun için mi bekledim

kahvaltının üzerinden 1 ay geçmişti.
ne telefonlarıma cevap veriyor ne de msnde online oluyordu. sık sık fakülteye gidiyordum ama öğrendiğim kadarıyla okula da gelmemiti.
kafayı yiyecektim. hiç bir haber alamadım ondan. seviştiğimiz için ya da salak gibi o an "seni seviyorum" dediğim için böyle olduğunu düşündüm. defalarca özür mesajları attım ama nafile. hiç birine geri dönmedi.
bir gün alakasız bir zamanda ben dersten çıktıktan sonra. "olmuyo orçun. ben bu kadar hızlı ilerlemesini istemiyodum bunun. boşver unutalım."* diye bir mesaj geldi. bir süre evden çıkmadım, duş almadım, traş olmadım. sürekli kitap okuyup televizyon izledim. ara sıra markete gidip ıvır zıvır aldım. bolca da film izledim

depresyon mode on

cok yavassin amk ya, 2 parmak mi yaziyorsun.

mert düzenli olarak her gün günde 3 posta bana kızıyordu. bi öğlen gelip "akşama parti var hazır olmazsan yemin ederim kardeşim demem döverim" dedi. ben de hem bu sürenin sıkıntısı hafif de züt korkusuyla hazırlandım. akşam dediği partiye yine kalabalık gittik.
masada birsen isimli bir hatunla tanıştım. hatun allahı var baya güzeldi ama braz aptaldı. biz onunla yakınlaştık o gece. ama sevişmedik.
birsenle bi kaç kere daha gündüz vakti buluştuk, kahve içtik saçma muhabbetler ettik. ama aklım hep gizemdeydi. acaba gizem napıyordu şimdi? acaba eski erkek arkadaşına mı dönmüştü?
derken ben hastalandım. istirahat ederken evde birsen geliim çorba yaparım sana bakarım bahanesiyle 2 gün bizde kaldı. ilk gece hasta olduğum için ayrı yattık ama 2. gece beklenen oldu.

e dıbına koyim 10 dakika geçti yine yok tık 2 parmak ve klavyeye bakarak yazıyor heralde

şaka maka biz birsenle çıkmaya başladık. bizde yaşamaya başladı. yemek yapıyodu, odamı topluyodu. aslında dışardan bakıldığında süper bir çift gibi görünsek de ben içten içe hala gizeme aşıktım

böyle böyle 2 ay olmuştu birsenle. doğum günüm geldiğinde evde rakı sofrası kurduk ve orda mert bardağını kaldırıp "bu bin şimdi birsene bakıyo da. aslında sadece gözü ona dönük. aslında çok uzaklara bakıyo bu... şerefine kardeşim" dedi.
gözlerim dolmuştu. birsen salağı da alkollü olduğu için anlamadı. yatağa gittim uyudum