/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +1 -1
    Bu hikaye 2004 yazında başıma gelen gerçek bir olaydır.

    Çok uzun olacak ben de seri yazmaya çalışacağım.

    Hatırladığım kadarını anlatmaya çalışacağım.
    ···
  1. 2.
    +2
    7 Mart 2004
    O gün emekli olmuştum gerçekten dostum diyeceğim 2-3 kişiyle belki de son kez görüşecektim.
    Cinayet büro amirliğinde geçen 4 yıldan sonra emekli oluyordum ofiste yapılan toktan bir kutlamadan sonra binadan çıktım. Kurtuldun demişti eşim dostum artık amele gibi çalışmayacaktım ben de içten iöe kurtuldum demek isterdim ama ben kurtulamadım hatta renkli kimliğimi emeklilikten 7 ay önce kayıp diyerek yenilerini almış, emekliliğimde de yenilerini vermiştim şu an bile yanımda olan o kimlikleri sanki bir fetiş gibi saklıyorum hala
    ···
  2. 3.
    +2
    Herşey o yılın haziran ayında başladı polislikten birikmiş param ve genç zamanda yaptığım yatırımlarım sayesinde 2 yazlığım vardı biri antalya diğeri izmirde.
    izmire kızımın yanına gittim ( bu arada 3 çocuğum var 2 kız 1 erkek) orda geçirdiğim 2 hafta sonunda ankaradaki evimden beni aradılar evime hırsız girmiş kapıda zorlama yokmuş ama içerisi çok incinmış evcil köpeğim havlamamış (kendisi alman kurdudur çok korumacıdır adı fiko) ya da kimse duymamış sitenin koruması da birşey görmediğini söylemiş
    ···
  3. 4.
    +2
    Ben haberi alınca hemen evin fotoğraflarını e-maille atmalarını is tedim (Watshap yok tabi bu zamanlar) neyse işte biraz zaman geçti attılar fotoğrafları benim kasamı bulamamışlar fakat o zamanlar moda olan yastık altını deşmişler birkaç yere telefon ettim ve onlardan özel ilgi istedim ( yani dostumdular ve onlara böyle birşey olsa ben gece gündüz demez çalışırdım) ben başka fotoğraflar alınca ve daha fazla telegon konuşması yaptıkça bir zamanlar dost dedijlerim beni balından savmaya başladı ve ben de iş başa düştü deyip soluğu otogarda aldım ( tabi karım ve ya kızım gelmiyordu sadece damat ve ben çıktık)
    ···
  4. 5.
    +2
    Biz otogardayken oğlumla konuşuyordum o da çok heyecanlıydı ama elinden birşey gelmezdi ( yurtdışında üniversite okuyordu) zaten ona da gel diyemezdim birkaç dakika konuştuktan sonra telefonu kapattım. Otobüse bindik, nasıl oldu bilmiyorum ama uyudum ( normalde 3 den çok insanın arasında uyuyamıyorum askerdeyken de en büyük sorunlarımdandı bu yüzden birçok kez gönüllü olarak nöbet sırasına geçtiğim de olmuştur) gözlerimi işk tesiste açtım sanki daha demin gözümü yummuştum bana ne kadar uyudın diye sorsalar en fazla 8 derdim ama 3 saattir yoldaydık. Hiçbir tesiste inmedim ( tuvalet hariç) kraker/poğaça/su almaya damadı yolluyordum. Ve sonunda Ankaraya vardım.
    ···
  5. 6.
    +2
    Eve gittim köpeğimi emanet ettiğim komşum hırsızlık olayından sonra köpeği kendi bahçesine almıştı. Önce köpeğimle hasret giderdim sonra evime girdim ev temizlenmemişti 3. Gün olmasına rağmen yerde bantlar ve ıslak çamurlu botların yaptığı izleri görebiliyordum. Hırsız güvenlik sistemini bekçiyi ve de en önemlisi fikoyu atlatmıştı içten içe kendimi sorguluyordum düşmanın var mı kimler bana zarar vermek isteyebilir... Derken emniyete gidip ifade verdim gitmişken birkaç dostla da eski günler hakkında konuşmayı ihmal etmedim geri döneceğim ve buna sevineceğim aklıma gelmezdi aama öyle oldu kaldıkça kalmak istedim ama gitmem lazımdı.
    ···
  6. 7.
    +2
    Eve gittiğimde temizlik için kadın çağırdık yüksek sesle geçen 3 saatin ardından kadın sonunda evi temizlemeyi bitirebildi .
    O gece için dışarda bir kebapçıya gittik karnımızı güzelce doyurup yataklarımıza çekilecektik fakat beni uyku tutmuyordu buraya nasıl birisi girebilmişti şu an yattığım yatağın üstüne o da vardı ve birzqmanlar yastık denen şeye bıçağını sokuyordu işte bu düşünceler beni rahatsız edip uykumu kaçırmama yetmişti .
    ···
  7. 8.
    +2
    O gece 2 kafa hapı aldım ( rahatsızlığımdan dolayı aldığım kafa hapından çok sinir yatıştıran ve hissizleştiren bir hap) ama yinede 3 saat uyanık kalabildim. Sabah sanki hiçbirşey olmamış gibi başlası fiko yatağıma sıçradı ve beni yalayarak uyandırdı (bunu hep yapmaz sadece mutlu olduğunda ya da kapıyı açık bıraktığımda yapar * birlikte aşşağı indik ve hazır sofraya oturduk ( damat otelciydi ama iyi de yemek yapıyordu) yemeği yiyip kendi mini soruşturmamın ilk gününe başlamak için dişarı çıkacaktım ki damat bana seslendi
    -- baba telefonun çalıyor
    Telefonu aldım arayan sıtkıydı ( kardeşim olur 2 çocuğu var)
    Alo hayırsız nerdeydin diyerek açtım telefonu özür diledi felan oğlu buraya gelcekmiş onu söyledi tamam dedim bu arada oğlu gerçekten çok yakışıklı birisi uzun sakallı, uzun saçlı, yeşilimsi bir göze sahip yani resmen bilgisayarda çizilmiş gibi bişey .
    ···
  8. 9.
    +1
    anlat planpa dinliyorum
    ···
  9. 10.
    +1
    Akşam devam edicem
    ···
  10. 11.
    +1
    lan biride çıkıp ne ara emekli oldun sen amk demiyor
    ···
    1. 1.
      0
      Mağlulen emekli olmak? Boşuna hap kullanmıyoruz.
      ···
  11. 12.
    +3
    Ben saat 13-14 gibi çıktım evden ahmet ne zaman gelicek gibimde değil şimdi zaten onunla da uğraşamazdım kendi mini soruşturmamı biryerden başlatmam gerekiyordu yine aptal aptal kendimle konuşmaya başladım işte kendimi sorguluyorum. Sonunda (!) Nerden başlıcağımı buldum bburanın alt sokağında veteriner vardı ilk ve doğal olarak fikoyu uyuttukları ve eve girdikleri aklıma geldi işte bu yüzfen veterinerden başlayacaktım. Veteriner (Hüseyin) arkadaşımdır ve fiko için çok gelirim buraya oo yüzden hiç zorluk çıkarmadan bana sattığı uyuşturucu iğneleri kimlerin aldığının listesini vermişti yaklaşık 1 koli kadar bir meracı almıştı (o olamazdı) 10-15 tane de hayvan barınaklarından alanlar vardı bu veterinerin diğer veterinerlere sattığı ilaçlar da vardı ve tüüm bunların dışında 1 genç 4 tane uyuşturucu iğne almıştı işte o an adamım bu olabilir dedim veterinerde 3 kamera vardı 2 si sokağa 1 i de içeride kasa ve bekleme salonuna bakıyordu kamera kayıtlarını istedim
    ···
  12. 13.
    +2
    Hüseyin bana gerek yok tüm kayıtlara bakmaya dedi çocuk ödemeyi kredi kartıyla yapmıştı bu sayede daha kolayca buldum (çocuğun eşkalini veriyorum belki siz de döversiniz * sarı saçlı fakat saçı 3 numaraya vurdurmuş ince kolları var giydiği kıyafetin içinde kayboluyor bol pantalon giyiyor ince kız gibi dudakları ve duruşu var) çocuğu görünce aklıma ilk cankiler geldi büyük ihtimalle de bu minik dostumuz ( ben ona ğ dicem) benim evimi görmüşdür ve galiba biraz taşaklı davranıp da eve girmeye çalışmışdır diye düşündüm.
    ···
  13. 14.
    +2
    Hüseyine teşekkür edip dükkanından çıktım. Böyle çocukları nerde bulacağımı biliyordum çoğunlukla böyle çocuklar biraz para için teroristlerin yürüyüşlerine, gösterilerine katılırdı ben de 2 yıl TEM de çalışmıştım bazen bu zehirli kafaların yanında bile yaşadığımız olmuştu . Benim bildiğim 3-4 yer vardı fakat hepsi gençler içindi benim gibi biri elbette oralara alınmazdı ben onlar için çok yaşlıydım ama denemem lazımdı en azından 1 kere girmeye çalışacaktım. Ankarada yoğun trafikte bana göre 1 yılımı alan ama aslında sadece 1.5 saatlik bir yolculuktan sonra ilk mekana ulaştım ama birşey bulamadım çünkü burada eskiden boş bırakılan inşaat şimdi lüks evler olarak satılıyordu 1.5 saatimi heba etmiştim ama durmayacaktım hatırladığım 1 mekana daha gittim (yine 1-2 saatlik bir yolculuktan sonra) bingo! Tam 12 den vurmuştum herkez yemi yeni toplanıyordu saat 20.00 civarıydı be cashler rahatsız edilmeyecek zamanları çok severdi bu saatlerde kimseler sokakta olmazdı arabamdan indim ve ilk gördüğüm cashe doğru atıldım
    ···
  14. 15.
    +2
    Yakasından tuttuğum gibi yere yapıştırdım diğer cashler de izliyordu fakat hiçbiri gerçekten kavga edecek bir adamın karşısına çıkacak kadar taşaklı değildi yerdeki çocuk hiç direnmiyordu ağlıyordu ama ağlamaktan çok sadece beni bırak da gidiyim dhavasında söyleniyordu çocuğa baktım pek adamuma benzemiyordu pek kredi kartına sahip nirine de benzemiyordu
    ···
  15. 16.
    +2
    Böyle olmuyordu cebimden bozuk olarak 20tl çıkardım (4 tane 5 lik) ve çocuğun üzerinde savurdum tüm cashler paraya odaklandılar ve kemik görmüş it gibi saldırdılar bazen birbirleriyle dövüştüler veonlar tüm paraları yırtana kadar ben zaten oradan uzaklaşmıştım. Bugünlük bu kadar yeter miydi.. hayır... peki ne yapmalydım.. bilmiyorum. NNereye gitmeliyim.. bilmiyorum. Ben neyi biliyordum¿ onu da bilmiyordum. Sonuç olarak akşam 22.40 civarı evdeydim ve kafayı yemenin eşiğinde geçen 2 saatten sonra ilaçlarımı aldım rahatlamıştım doktor bu ilaçları herseferinde çekinerek veriyordu çünkü tedaviden çok pimi çekilmiş bombayı elinde birax daha tutmaktan birşey yapmıyordu evet ben kendime o zamanlar pimi çekilmiş bomba derdim sanki her an patlayabilir o yüzden tedbiri elden bırakmamalı sıkı sıkı tutmalıydım kendimi ama ben de biliyordum bir gün patlayacağım ve benle birlikte birini daha zütürecektim.
    ···
  16. 17.
    +2
    O gece deliksiz uyudum gerçekten yorucu bir gündü sabah kalktım ve yine hazır sofraya oturdum bu gün önceden düşünmediğim bir akıllılıği yapıp yeni aldığım bilgiyi polis arkadaşlarıma söyleyecektim hem de çocuğun fotoğrafını alabilirdim belki. Saat 9 gibi kahvaltımı bitirdim (bu gün çok çalışacaktım) ilk olarak emniyete gidip yeni bulduğum ipucunu paylaştım ( pek iplemediler) sonra sokağa çıkıp dünkü mekana gittim buralardan birinde bu çocuğu bulacaktım buna inanıyordum saat 12 gibi gittiğimde mekanda kimse yoktu etraf sidik ve tütün kokuyordu inşaatın tamamlanmamış duvarları dan yakıcı güneş ışınları giriyordu ama tüm bu şartlara rağmen 1 kişi hala yatıyordu yerden aldığım bir şişeyi (büyük ihtimalle içinde idrar su ve tükürük karışımı yapılmıştı) yüzüne boşalttım bağıratak uyanan oğlan şok geçirmiş gibi hareket ediyordu yalan olduğunu biliyordum ( çoğu uyuşturucu müptelası yoksunluk krizlerine girmiş gibi yapar ve bazen böylece polisten bile kurtulurlardı) çocuğa bir ağız dolusu küfür ettim ve taklide devam ederse kemeri indircemi söyledim çocuk biraz gülerek
    /evet abicim ne istiyordun
    ^ senin düşünceni bilmek istiyorum. Yaşamak ister misin¿
    Çocuk başını salladı
    ^ güzel burada akşam parti yaptınız değil mi (hı hı diyerek geçiştirdi) peki burada sarı kısa saçlı bir oğlan gördün mü diyerek tarif etmeye başladım.
    çocuğun beni dinlediğini bile sanmıyordum ama bana direk sen Can ı arıyorsun dedi
    ^ zütür beni can a hadi dedim
    / onun nerde olduğunu bilmiyorum o sadece buraya birkaç kızla geceyarısı gelir bizlerle takılmaz yanknda getirdiği paketleri dağıtır ve gider
    Demek bu bin zengin birşeydi bu kadar kafayı zehirlemenin bedeli pahalı olmalıydı
    ···
  17. 18.
    +2
    Çocuk pis pis sırıtmaya başladı birtane suratına tam dudağına yumruğu patlattım birtane çeneye geçirdim (gençliğimde taks sporuna karşı bir ilgim olmuştu 1.86 boyum var ve 110 kiloyum ama yaşıma rağmen 'fittim') çocuk kan içinde kalmasına rağmen hala gülebiliyordu ve sinirimi bozuyordu gerçekten. Çenesi yamulmuştu hatta çenesinden dolayı eminim kulağı da çınlıyordu, dudağı yarılmıştı ve şimdiden şişmişti neresine vuruyum derken gözünde ve kaşında hiç darp izi göremediğimden bir tane de gözüne patlattım artık gülmüyordu ağlamıyordu da sadece sövüyordu
    / seni bin or. Çocuğu zütünden kan alıxam senin ...
    Hala konuşuyordu ama ben çıkıştaydım bile bu tak gibi kanalizasyona benzer 2 ayaklı sıçanların dolaştığı inşaatta durmak istemiyordum.
    ···
  18. 19.
    +2
    Artık ne yapmam gerektiğini biliyordum can ı bekleyecektim geceyarısı gelip burda pusuya kalıxaktım evin yarıyolundayken ya bu bin can a benim geldiğimi anlatırsa diye içime bir kurt düştü o çocuğun orda olmaması gerekti ttelekomun sabit telefonlarından birinden isimsiz ihbar yaptım ( boş inşaatta her gün cankiler toplanırdı bu gün çok bağrıştılar ve aralarında kavfa çıktı ve galiba biri öldü) sonunda eğer çocuk gitmemişse -ki eminim biryere kıpırdayamamıştır- polisler onu alıxaktı ama böyle bir bağımlıya da kim güvenirdi büyük ihtimalle (biz böyle yapardık) doktor sağlam raporu verecekti ve çocuk nezalethanede 1 gece geçirecekti sonraki gün de serbest bırakılacaktı
    ···
  19. 20.
    +2
    Eve dönmeden önce akşam için hazırlık yapmam gerekiyordu bir pazara girdim ve ucuz 3-5 tişört ve bere aldım veteriner hüseyinin yanına gidip 2 pire tasması aldım ve oradaki birkaç köpekle giysilerimi haşır neşir ettim eve ulaştığımda ahmet buradaydı hafif ne oluyoz demiştim ama kardeşimin 2 gün önce aramasını hatırladım işte ahmet istanbulda okumuş şimdi ankarada iş arıyordu bulana kadar bende kalmasında sakınca yoktu zaten bu çocuğu havada kaparlardı . Yerleşmesibe yardım ettikten sonra karım aradı napıyorsunuz dedi felan bulaşma yine poliscilik oynama diyordu eğer karım olmadsaydı da içimde tuttuğum tüm küfürleri söyleyecektim ama susdum sadece saçmalama demekle yetinip telefonu kapattım. Ahmetle konuşduk sonra yemek söyledik (damat ben yaparım diyordu ama 3 erkeğin olduğu evde yapılması gereken yemek menemendi ama bizimki et yapar pilav yapar tavuk yapar bayıldı yapardı e ben de artık sanki onu köleleştirmiş gibi hissediyordum içten) karnımızı iyice doyurduk. Bu gün bir randevum vardı ve ben hala tam haxır değildim saat 12 olmadan önce keskin bir bıçağa sahip olmalıydım bunu da polisken tanıdığım bir silah düşkününden kolayca sağlayabilirdim (kendisini birçok kez tutuklamıştık ama o silah toplama işinden hiç vazgeçmedi en eski çakmaklı silahlardan tutun da en yeni tam otomatik silahlara kadar her silahı vardı ama özellikle hobisi gizli bıçaklardı kredi kartı şeklinde bıçak, tırtıklı bıçaklar, rambo bıçağı * gerçekten de var, şapkaya monte edilebilen disk bıçaklar... ) ondan 1 bıçak almalıydım tercihim küçük bir kelebek oldu fakat işe yarayacağından emindim 2 pire tasmasını da 1i boynumada biri bacağımda olmak üzere taktım 2 tişörtü üst üste giyip yerde yuvarlandım 3. Yü de giydim ve son katmanı da kelebekle delik deşik ettim artık hazırdım saat 23.30 du ve şimdiden 3 fincan kahve içmiştim bu gece hiçbirşeyi kaçırmayacaktım.
    ···