1. 58.
    0
    yaz panpa hep mutlu ol
    ···
  2. 57.
    0
    yaz bakalim panpam
    ···
  3. 56.
    0
    yaz panpa
    ···
  4. 55.
    0
    yaz panpa
    ···
  5. 54.
    0
    kızın capsini ve nick6 mı alayım.
    ···
  6. 53.
    0
    @55 bayat bayat gibişler yapmaya çalıştın ama sana da yazcam nickaltı amk.
    ···
  7. 52.
    0
    gibi 1.5 cm uzamıs ondan mutlulugu
    ···
  8. 51.
    0
    hadi yolla pmp
    ···
  9. 50.
    0
    hayırdır panpa noldu neden bu kadar mutlusun söyle biz de mutlu olalım
    ···
  10. 49.
    0
    yolla panpa
    ···
  11. 48.
    0
    16 09 2011 iddaaa güvenilir maçlar burdaa
    ···
  12. 47.
    0
    @48e kadar herkese yollandı

    edit: @49da aldı
    ···
  13. 46.
    0
    yolllaaaaaaaaaa
    ···
  14. 45.
    0
    yaz panpa
    ···
  15. 44.
    0
    hadi bakalım
    ···
  16. 43.
    0
    deneme bir iki deneme
    ···
  17. 42.
    0
    baylar, kendimi herkesten akıllı saymamın tek nedeni, bitirmek
    şöyle dursun, yaşamım boyunca hiçbir şeye başlamamış olmamdır.
    ben de herkes gibi gevezenin, zararsız, ama can sıkıcı
    gevezenin biri olayım, ne çıkar! her akıllı insanın ilk baştan
    geveze olması, yani havanda su dövmesi alnına yazılmışsa ne
    gelir elden?
    vi
    keşke boş duruşum aylaklığımın yüzünden olsaydı. tanrım, o
    zaman kendime ne büyük bir saygı duyardım! hiç olmazsa
    tembelliğim, güvenebileceğim belirli bir özelliğim var diye
    kendime en büyük saygıyı beslerdim. birisi benim için "kim bu
    adam?" diye sorunca, "tembelin biri!" karşılığını verirlerdi.
    böyle bir söz duymayı çok isterdim. benim de belirli bir
    niteliğim, hakkımda söylenecek bir söz olacaktı. ne demek
    efendim "tembelin biri!" şaka değil, bu bir unvandır, bir
    mevkidir, kusursuz bir meslektir! alay etmeyin, bu böyledir! o
    zaman haklı olarak birinci sınıf bir derneğe üye olur, kendi
    kendimi saymaktan başka bir iş tutmazdım. tanıdığım biri
    vardı, lafitte şarabından anlamasıyla övünür dururdu. bunu bir
    erdem olarak görüyor, kendisi hakkında en ufak bir kuşkuya
    düşmüyordu. adamcağız sonunda yalnızca huzur içinde değil,
    üstelik böbürlenerek öldü; bunda da çok haklıydı. i̇şte ben de
    onun gibi kendime bir meslek seçerdim: tembel obur! ama öyle
    düpedüz obur değil; şu, bütün güzel, yüce şeylere ilgi duya oburlardan olurdum. nasıl, hoşunuza gitti mi? ben buna öteden
    beri kafamı takmışımdır. "güzel, yüce şeyler!.." kırk yaşımda
    bana az çektirmedi, ama kırkıncı yaşıma basınca böyle oldu bu;
    oysa o sıralar, ah, o gençlik yıllarımda çıkacaklardı karşıma!
    o zaman kendime uygun bir iş de bulurdum. bütün o güzel,
    yüksek şeylerin onuruna içerdim. kadehime önce biraz gözyaşı
    akıtmak, sonra da onu bütün güzel, yüksek şeylerin onuruna
    kaldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmazdım. dünyada ne varsa
    hepsini güzellik, yücelik açısından görür; en pis, en iğrenç
    şeylerde bile güzel, yüce bir yan bulurdum. i̇stediği zaman
    gözyaşı dökebilen bir adam kesilirdim. ressamın biri kalkıp
    ghé (3) ayarında bir tablo yaptı diyelim. hemen böyle bir
    tablo yapmış olan ressamın onuruna içerdim, çünkü bütün güzel,
    yüksek şeyleri seven bir adamdım ben. "canınız nasıl isterse"
    adında bir yapıt mı yazıldı, hemen "canınız nasıl isterse"nin
    onuruna kadehimi kaldırırdım; dedim ya, güzellik, yücelik
    adına yapmayacağım şey yoktur... bu sırada herkesin kişiliğime
    saygı göstermesini isterdim, birisi bana saygısızlık yapacak
    olsa yakasına yapışırdım. "huzur içinde yaşayıp debdebeyle
    ölmek!" bundan daha güzel ne vardır! salıverdiğim göbeğimi, üç
    kat olmuş gerdanımı, rezilcesine havaya diktiğim burnumu
    görenler: "bakın şu kalantor herife! olunca böyle olmalı!"
    derlerdi. siz ne derseniz deyin, baylar, yaşadığımız şu
    olumsuz çağda böyle hoş sözleri işitmeyi kim istemez vii
    fakat bunlar tatlı düşlerden başka nedir ki? lütfen söyler
    misiniz, insanların gerçek çıkarlarını bilmemeleri yüzünden
    kötülük yaptıklarını ilk kez kim ortaya attı, kim böyle
    akıllıca bir söz etti? sözüm ona, insanoğlunun kafası
    aydınlanır, gerçek çıkarları gözlerinin önüne serilirse
    burnunu kirli işlere sokmaktan geri durarak, bir anda soylu,
    temiz yürekli biri olur çıkarmış. bunun nedeni de aydınlanıp
    gerçek çıkarlarını yalnız ve yalnız iyilik yapmakta
    görmesiymiş. hiç kimse bile bile kendi aleyhine hareket
    edemeyeceğine göre tek çıkar yol iyilik yapmakmış... hey gidi
    çocuk; saf, temiz yürekli bebek! dünya kurulalı beri
    insanların yalnızca kişisel çıkarlarına göre davrandıkları
    görülmüş müdür? i̇nsanların bile bile, yani gerçek çıkarlarını
    iyice anladıkları halde, bunları ikinci plana itip kimsenin
    zorlamadığı başka yollara, bir sürü karışık, tehlikeli işlere
    atıldıklarını gösteren milyonlarca örneğe ne demeli? evet,
    insanlar kendilerine gösterilen yolun tam tersine, canlarının
    istediği yöne yürümüşler; akıl almaz, çetin, neredeyse
    karanlık yollarda yürümek için direnmişlerdir. dik kafalılık,
    direnmek onlara çıkarlarından daha tatlı geliyor, anlaşılan...
    çıkar! nedir bu çıkar denen şey! i̇nsanoğlunun çıkarının nerede
    olduğunu kesinlikle belirtebilir misiniz? biri tutar,
    çıkarını, kendisi için iyilik değil de kötülük istemekte
    görürse, hatta böyle yapmak zorunda kalırsa, buna ne demel ya bir de her zaman böyle olursa, o büyük kuralın ne değeri
    kalır? ne dersiniz, böyle bir şey olabilir mi? gülüyorsunuz,
    demek? gülün, ama önce şu sorumu yanıtlayın: i̇nsanoğlunun
    çıkarları tam olarak sayılmış mıdır? aralarında hiçbir
    sınıflandırmaya girmeyenler, giremeyenler yok mudur? bildiğime
    göre, okuyucularım, insanların çıkarlarıyla ilgili listeyi
    istatistik rakamlarıyla ekonomik formüllerden ortalama bir
    hesapla çıkarmışsınız. sizin çıkarlar listenizde refah,
    zenginlik, özgürlük, rahatlık gibi şeyler var; bunlara açıkça,
    bile bile sırt çeviren biri çıksa siz -elbette ben de- onu
    kara cahilin, zır delinin biri olarak görmez miyiz? ne
    tuhaftır; istatistikçiler, bilginler insanoğlu için birtakım
    hesaplar yaparken çıkarlardan birini her seferinde gözden
    kaçırırlar, hatta bunu yanlış biçimiyle hesaba katarlar; oysa
    her şey bu çıkara dayanmaktadır. tutup bu çıkarı da listemize
    eklesek ne olurdu sanki! asıl felaket, bu anlaşılması güç
    çıkarın hiçbir sınıflandırmaya girmemesi, hiçbir listeye
    sokulamamasındadır.
    bakın, benim bir dostum var... o, yalnız benim değil, sizin de
    dostunuzdur, beyler; onunla dost olmayan yoktur! bu kişi bir
    işe başlamadan önce akıl, mantık yollarına göre nasıl
    davranması gerektiğini açık, tumturaklı bir dille anlatır
    size. bununla da kalmaz, bir insanın normal, gerçek
    çıkarlarından coşkuyla, tutkuyla söz ederek, ne kendi
    çıkarlarını, ne de erdem denen şeyi anlamayan miyoplarla acı
    acı alay eder. arkasından bir çeyrek saat bile geçmez ki ortada değişiveren bir durum, bir sebep yokken, bütün
    çıkarlarını hiçe sayan bir içgüdüyle, eskisinin tam tersi bir
    yol tutar; artık ne mantık kuralları kalmıştır, ne kendi
    çıkarları, ne de başka bir şey... şunu da ekleyeyim, "dostum"
    demekle genel bir anlam kastettiğim için, bu döneklikte
    yalnızca bir kişiyi suçlamak biraz zordur. bakın size ne
    söyleyeceğim, beyler: acaba insana en üstün çıkarından daha
    değerli gelen bir şey, ya da (mantık çerçevesinde kalmak için)
    son derece yararlı, (demin hiçbir listeye girmediğini
    söylediğim) başka bir çıkar yok mudur? bu öyle bir çıkar olsun
    ki, bütün öbür çıkarlara göre daha ön planda, daha çekici
    gelsin insana; bu en büyük, en değerli çıkarı elde edeblmek
    için, insanoğlu, gerekirse her türlü kuralı hiçe sayarak,
    mantığa, onura, huzura, refaha, kısacası bütün güzel ve
    yararlı şeylere aykırı düşen bir yol tuttursun.
    - demek ortada yine bir çıkar var, diye sözümü keseceksiniz.
    i̇zin verin, şimdi size her şeyi anlatacağım. söz cambazlığı
    değil işimiz; asıl anlatmak istediğim, sözü geçen çıkarın
    bütün sınıflandırmalarınızı bozması, kişilerin mutluluğu için
    çırpınan insanseverlerin koyduğu dizgeleri (sistemleri)
    darmadağın etmesidir. kısacası her şeye engel olmaktadır bu
    çıkar. fakat bu çıkarın ne olduğunu söylemeden önce, kendi
    adımı kötüye çıkarmak pahasına da olsa, şunu çekinmeden
    belirteyim ki, bütün bu kusursuz dizgeler; insanların,
    rahatlarını elden çıkarmamak için, bir anda, iyi ve uysa sebebi böylelerine sık sık raslanması, görüle görüle bir
    alışkanlık haline gelmeleridir. uygarlık sonunda insanlar daha
    çok kan dökücü olmadılarsa bile, en azından daha kötü, daha
    iğrenç birer cana kıyıcı olmuşlardır. eskiden hak uğruna kan
    dökülür, istendiği kadar insan iç huzuruyla öldürülürdü;
    çağımızda kan dökmeyi iğrenç bir davranış saydığımız halde
    yine de bu iğrenç işle uğraşmaktayız, hem de eskisinden daha
    çok. hangisinin daha kötü olduğuna varın kendiniz karar verin.
    kleopatra (roma tarihinden örnek aldığım için beni
    bağışlayın.) odalıklarının memelerine altın iğneler batırmayı
    sever, onların çığlıklarından, kıvranmalarından zevk alırmış.
    şimdi siz bana tutacak, bunların çok eskiden, barbarlık
    dönemlerinde geçtiğini; şimdi insanlar birbirlerini (mecazi
    anlamda) iğnelediklerine göre, şimdi bile barbar bir çağda
    yaşadığımızı; bugünün insanları barbarlık çağlarına oranla her
    şeyi daha açık seçik görmeyi öğrenmiş olmakla birlikte, henüz
    mantığın ve bilimin buyurduğu biçimde davranmayı
    beceremediklerini söyleyeceksiniz. birtakım eski, kötü
    alışkanlıklar ortadan kalktıktan sonra, bir de sağduyu ve
    bilim huylarını kökünden değiştirirse, insanların çok şeyler
    öğreneceğine saplanmıştır kafanız. i̇nsanların o zaman bile
    yanılmaktan vazgeçeceklerine, başka bir deyişle isteklerini
    çıkarlarıyla ters düşürmeyi istemeyeceklerine yüzde yüz
    inancımız var. ayrıca insanların bilimden çok şey öğreneceğini
    (gerçi bu bence lükstür); insanların gerçekte hiçbir zama
    Tümünü Göster
    ···
  18. 41.
    0
    @41 sana da özel nickaltı girdim amk nickinden dolayı
    ···
  19. 40.
    0
    girip cıkmak bizim işimiz panpa buyuk bi zevkle
    ···
  20. 39.
    0
    yaz bişeyler panpa
    ···