1. 184.
    0
    devvam et kardeşim dinliyoruz
    ···
  2. 183.
    0
    yeni reserve.
    ···
  3. 182.
    0
    devam et kardeşim dinliyoruz
    ···
  4. 181.
    0
    okuyorum bin devdıbını yazz
    ···
  5. 180.
    0
    Reserved 2
    ···
  6. 179.
    +1
    korku hikayesi yazarken quanttum'dan bişeyler öğrenin amk
    ···
  7. 178.
    0
    Adam ölmüş beyler
    ···
  8. 177.
    0
    nolur devam et bağımlı kaldım
    ···
  9. 176.
    +1
    beyler?
    ···
  10. 175.
    +1
    Karşımda biri dikiliyordu. Hırpalanmaktan gözlerim bulanıklaşmış karartıyı sadece seçebiliyordum ancak kulaklarım sağlamdı ve duyduğumu unutmazdım. " sığındığın allah sana hiç bir şey yapamaz bu alemde. burası benim!" diyor. bu sesi tanıyordum. Aktarın evindeyken rüyalarıma giren kişiydi bu. sözlerine devam ediyor kara şahıs. vezirim iyi iş yaptın dedi piyona. Bunun üzerine piyon ses çıkarmadı sadece boynunu eğdi. Beni ne amaçla buraya getirdin el-cin! diye bağırdım öyle ki sesim manastırda yankılanmıştı. "Aptal insan! uzun süreden beri seni takip ediyorum. Vezirimi yani piyon dediğin cin tamamen benim kölem. Seni kendine yakın tutarak buraya ikna etmesini sağlamıştım. dedi. Duyduklarıma inanamıyordum. Piyon bana karşı oyun oynamıştı. baskında yapamadığını tuzak kurarak elde etmiş ve beni onun önüne getirmişti. "Herkese güvenmen seni öldüreceğini bilmiyor muydun? velet" dedi. Bunun üzerine ölmekten korkmadığımı söyledim. "Pekala o zaman yalvarılar için zaman kaybetmeyeceğiz direk ölebilirsin."
    ···
  11. 174.
    0
    aşağı doğru beni tutarak yerleşimin olduğu yere zütürüyordu. Dikkatlice farkettiğimde çoğu yıkık binaların yer aldığı senelerdir kullanılmayan kasabadan farksız değildi. Kasabanın merkezine geçtiğimizde sürüklemeye başladı. Beni gören bir çok cin etrafıma toplanmış öfke dolu bakıyorlardı. Ne olacağını bilmeksizin gittiğim harabede eski bir dökük bir manastıra getirildim. Sağ tarafımda benim adamım olan piyonum diğer sol tarafta ise kabileye mensup zırhlı cinler mevcuttu. Hepsine bakınırken öfke dolu yüzlerinden korkmaya başlamıştım. Gerçekten bir süre sonra olacak olanlardan habersizdim.

    Harabe manastırda bekletildiğim süre içerisinde elim kolum bağlı taşa yan yatırmışlardı. Hırpalanmamak elde değil. Bilerek savunmadım ve oluruna bıraktım. Her şekilde sağ çıkacaktım bu yerden. Piyon gözlerinden ayırmıyordu beni. Her vurduklarında çektiğim haykırışı yüzünde tesir ediyordu. Gözlerim bulanık görmeye başlamıştım yorgunluktan. Kalabalığın arasında fısıltılar gittikçe yerini sessizliğe bırakıyorlardı. Bayılmıştım. piyon bir kabın içinde suyla beni ayılttı ve kuruyan ağzıma su verdi. "Dikkatini üzerine toplama piyon" dedim çaresizlikle.
    ···
  12. 173.
    +1
    10.gece saat 00:00

    kamp kurduğumuz bu alanda yeterince uykumuzu aldık. yeterince görünmemeye ve ses çıkarmamaya özen gösteriyorduk bu ıssız kayalıklarda. Kayalıklarda olduğumuz süresinde yaver ve piyon sürekli yanımızda bulunmuştu. Onları görebilmemiz için tek gereken geçiş rütieliydi. Elimizde olan yarı kullanılmış mumu yakarak kitabtan okumaya başladım. Sessiz kalmamızdan dolayı fısıltıyla başlayan ritueli her ilerleyen sayfalarda bilinçsiz şekilde sesim artıyordu. En sonunda kun feye kun demekle bizi örten çadır kalkmış sadece mumla beraber kalmıştık. Geçişimizle birlikte yaver ve piyonun yanımızda olduklarını farkettik. Ayağa kalkmamızla işe koyulduk.

    Öncelikle yaver ile ayrıldık. sadi ile birlikte yaver uzaklaşırken piyonda yolu gösterdi. sert kayalıkların olduğu yerden tırmanmaya başladık. karşı ki yerleşimi görebiliyordum artık. Tepede kayalıklarda yazılan arapça kelimeler gördüm. Piyona sorduğumda bunlar bizim sınırlarımızdır. sınırlarımızı ağaç kavuğuna yada kayalıklara işaret ederiz dedi. pekala dedim
    ···
  13. 172.
    +1
    9.gecenin ardından 10.gün saat: 08:43 a.m.

    Sadi ile birlikte sabah kahvaltısı. Küçük bir sofrada yetiştirdiği keçinin sütünden elde edilen peyniri, ekmeği ve suyu bulunmaktaydı. bunları yiyorken gözlerim odanın duvarlarında asılı fotoğraflara denk geldi. mezarlıktaki gördüğüm kadını yani annesinin kocasıyla olan bir fotoğrafı ve sadi ile kardeşlerinin bir arada bulunan toplu fotoğrafı vardı. Uzun süre bakınmış olacaktım ki sadi konuşmaya başladı. "resimlerde takındığım o güleryüz uzun süredir yok. Tanıdıklarım kalmadı.tek başınayım. Öyleki bir boşluğa saplanmışım dostum. Öyle bir boşluk ki ne kalkabiliyorsun ne de pes edip kendini bırakabiliyorsun.ne haldeyim" öylece bakıyordum sadece. yaşadıklarının tesellisi olamazdı. Sadi bana katıl birader. Az çok bilgin oldu benim hakkımda. Beraber bitirelim bunu dedim. Gözü ışıldadı. Pekala kardeşim. Ölmek var dönmek yok dedi.

    Kahvaltımızın ardından yola çıktık. Sürücü koltuğunda sadi ve yan koltukta ben vardım. O sırada planımızı konuşuyorduk.

    + sadi bak dostum. bu kafile tanıdığımızın peşinde. buraya gelmemin sebebi onlarla konuşup tanıdğımızı bırakmaları olacaktı. ancak görüyorum ki işler değişti. ben ve seni öldürmek için piyonu takmışlardı. bu saatten sonra ne onlar laftan dinleyebilir ne biz laf anlatabiliriz. Bu yolda tek başına kalmayacaksın. öteki boyutta yaver ve yaver yanlılarının emin ellerinde olacaksın.
    -pekala birader. senin tek başına olman tehlikeli değil mi?
    +yolculuğumun başından tehlikeyi göze alarak yola çıktım. merak etme. dedim.

    sadi susmuştu. belki de konuşma gereği duymuyordu artık. aracın radyosunu karıştırıyordu. ne çalırsa çalsın dinlemeden kanal gezelemeyi devam ediyordu. ses etmedim. bir kaç saat sonrasında varacağımız yere gelmiştik. piyonun tarif ettiği yerdi. ilerisi sert kayalıkların olduğu yerdi burası. Sert kayalıkların olduğu tepenin arka tarafında ehl-i esval kabilesi bulunmakta
    ···
  14. 171.
    0
    Hatırlamamla kafamda geçmişe, yakın geçmişe, Yaverin yanımda olmasının, Sadi ile piyonla tanışmam ve buraya kadar yol almamın temel sebebine geri dönüyordum. Bilirsiniz Aktarın karısı Zulhaykenin kovuluşunu. Bağlı bulunduğu kabile ile karşı kabile arasında asırlık çatışmalar yaşanırken buna engel olmak isteyen Zulhayke sürgün edilmişti. Çatışmanın son yaşanılanı -veliaht Hayverin cinayeti- suçsuz olan Zulhaykenin üzerine atarak cinniya yı çaresiz bırakmış. son çare olarak beni göndererek ve öldürülen veliahtın kabilesi ile anlaşma sağlamamı istemişti. Zulhaykeyi bu suçtan kurtaracaktım. Anlaşmayı yapacak kabile piyonun söylediği kabileydi. Ehl-i esval kabilesi.

    +Peki bu baskının amacı nedir?
    -Tek amaç, seni esir alarak onlara vermemdi. Bunu yapamayacak olursam öldürmem gerektiğini söylediler. Ancak seni aldıklarında neyi planlıyorlardı gerçekten bilgim yok.

    +Öyleyse öğrenmenin tek yolu vardı. Onların eline esir düşmek..
    ···
  15. 170.
    0
    Arkamı ona dönerek "aramızdasın piyon" dedim. Tebessüm ederek önümde diz çökmüştü asırlık cin. Piyonu ayağa kaldırarak "Ne ben senin efendim olabilirim ne de sen benim kölem. üstünlük ancak takva iledir" dedim. Yalnızca sustu. Bu halini görmekle "yalnız bu akşam susmayacaksın konuşmakla sorumlusun." dedim. Kafamda bir çok soru vardı ve yanıtını yalnız onda bulacaktım. Odada bulunan herkes bağdaş kurarak oturdu ve piyonun benimle olan konuşmalarını dinledi.

    +Anlat kimsin ve hangi mensuba bağlısın?
    -Ben Macricten zuhur Bakefi oğlu Sa'sunum. ehl-i esval kabilesine mensubum.

    Ehl-i esval mı? dedim içimden. Yabancı olmayan bir kabilenin ismiydi. Biraz hafızamı yokladığımda herşeyi hatırlamıştım.
    ···
  16. 169.
    0
    panpa hikaye iyi kurguna güvenerek okuyorum devam et...
    ···
  17. 168.
    0
    reserved
    ···
  18. 167.
    0
    panpa devam et cok kopukluk oluyo hikayede
    ···
  19. 166.
    0
    Ayağa kalktı cin. Üzüntüsünden yıpranmış şekildeydi. "Sen Ademoğlu! Ölümümün ortağı ol hançerinle burda beni öldür. dedi. Kendini teslim etmişti bu laflarıyla. Başta ne yaptığını anlamasam da halini düşününce anlamıştım. Bitkin haldeydi ve arkadaşlarının ölümünden kendini sorumlu tutuyordu. Hiç bir şekilde kaçmayacaktı. Yalnızca ölümüne razı olacaktı. Yanına gittim. Elimi kuşağıma atarak hançerimi geri çıkardım. ses etmesini söyledim. Sadi, yaver ve diğerleri ... Herkes olan biteni izliyordu. Bir suçlunun yargılanıp idamı edilişini... O sırada hançerimin hareketiyle iplerini kestim. Eli bağlı olan cinin iplerini çözmüştüm. Cin dahil herkes şaşkın halde. "ölümün benden değil, allahtandır! Ne bana, hiç bir kimseye öldürme hakkı verilmemiştir. iplerin çözüldü. Esir değilsin. Azad ediyorum çıkmakta hürsün. Sözlerimi bitirmemle cin'e arkamı döndüm. Yavere bakarak "burdan çıkıyoruz sadi ile beraber. sen benimle kal." dedim. Olur şeklinde kafa salladı. Geri döneceğimiz sırada cin seslendi "Ademoğlu yaptıklarımdan dolayı bağışlaman için kendimi sana teslim ediyorum. Senin itaatkârınınım bundan sonra... " dedi.
    ···
  20. 165.
    0
    9.gece - Yaverin Gelişi

    Öteki hayatta Sadinin evi.

    Cinlerin baskını başarısız geçmiş ve Yaver ile yaver tarafının gelişi üzerine lider olanın haricinde Sadi ve bana karşı olan tüm cinler katledilmişti. O an içimde sızı. "Ne şekilde olursa olsun bunun olmasını istemezdim" dedim kısık sesle. Yaver bunu duymuş olacak ki karşılık verdi "Efendim canınızdan olacaktı biz yalnızca olması gerekeni müdaafamızı yaptık" dedi. Sustum. cesedleri gördükçe gözlerim doluyordu. "Düşman bile olsalar hiç bir yaratılanın canına müdahale hakkımız yok" dedim yavere. Sadi öylece bizi dinliyordu. iyi misin birader diye sordum. Yaşıyorum hamdolsun diyebildi yalnızca

    Beni öldürecek olan cin kaçamadan Yaverin tarafı olan cinler tarafından kıstırılmıştı. Ona baktığımda acıyı, hüznü görüyordum. Yalnızca ağlıyordu. " Yandaşlarım yalnızca bir piyondu. Bana dahil olmalarıyla bir adım öne çıktılar ve vezir tarafından yenilmeye mahkum oldular. Yanıldım. Şahını korumayan vezir düşünülemezdi oyunda... " üzüntüsünü yüzünde görebiliyordum. Yavere cini bırakması için elimle işaret ettim. Onları bu işe hiç sokmamalıydım diyerek arkadaşlarının yanına gitti. Her bir cesedin başında kendi imkanlarıyla törene benzer bir şey yapıyordu. Ne yaptığını anlayamadığımdan Yavere baktım. Zararı yok devam etsin demesiyle cini seyretmeye devam ettim. Son uğurlamasını gerçekleştirdi
    ···