1. 76.
    +1
    Farkındayım beyler kimsenin olmadığı yerleşim yerine düşmüştüm. O sebepten acele ve hızlı adımlarla çeşmeye doğru ilerliyordum. Tedirgindim. Çeşmeye yaklaşmışken kasaba mezarlığı çıktı karşıma. Mezarlığın girişinde "biz de bakardık senin gibi.. senin de sonun olacak bizler gibi.. " yazısı dikkatimi çekti. Benle çeşme arasında yalnızca bir mezarlık vardı. Anlaşıldı. Akşam karanlığında mezarlıktan geçmem şarttı. Geçmişten gelen korkumu yenmeliydim. Ölüden değil diriden korkmalıydı insan. Ancak dirilecek olanları hesaba katmalı mıydım? iyi düşünememeye başlamıştım. korkudan olsa gerek. Cesaretimi topladım ve mezarlığın içine daldım...
    ···
  2. 77.
    +1
    mezarlığı gecince solda gürül gürül akan çeşmeyi buldum. Aceleyle mataram için suyu doldurup geldiğim yönden geri gidiyordum. Bir kez daha mezarlıktan geçmem gerekecekti. Buna razı olup mezarlığın içinden devam ederken bir ses işittim. Önce öksürük duydum. Ödüm takuma karıştı desem yeriydi. Donakalmıştım. Kafamı hızla çevirip sağıma soluma bakınıyordum. "Kimsin? Her kimsen çık ortaya? Nerdesin? " bunlar gibi birbirini takip eden sorular... Yeniden bir öksürük sesi. Sesin arkadan geldiğini anlayarak arkama döndüm. Mezarın üzerinde oturan toz toprak içinde kalmış bir teyze vardı. iyice korkmuştum. Terkedilmiş kasabanın mezarlığında bu kadının ne işi vardı? Eğer varsa ben neden çeşmeye giderken görmemiştim? Bana seslendi.. evlat uzun süredir burdayım. hiç kimse geçmiyordu buradan.. Toz toprak içinde kalmaktan ağzım dilim kurudu. Allah rızası için bana suyundan uzatır mısın? Şaşkınca bakakalmıştım bir kaç dakka. Toprak ile uğraştığı doğruydu ve elbisesinde yırtıklar görünüyordu. Mataramı ihtiyara uzattım. kırışmış elleriyle alarak matarayı tek dikişte içti. Olum çocuklarım da susuz. Sana zahmet olmazsa yeniden çeşmeye gider misin? Çocuklarım buradalar. benim yanımdalar dedi ve sustu. Öyle bir susmuştu ki dilini yuttuğunu düşünmüştüm. Bana bakıyordu yaşlı gözlerle. Tekrar çeşmeden getirdiğim suyu çocuklarının mezarlarına döktü. Onlar henüz küçüçük demesiyle gözlerinden bir kaç damla yaş aktı . Üzülmüştüm. Ben de kaybetmiştim annemi. dedim. "Evlat burdakiler aç. ruhlarına fatiha oku dedi." Ve okumaya başladım. Bak evlat sen yol yorgunusun. Git diyerek bana bir ev tarif etti. Benim adımı söyle seni mutlaka geri çevirmeyecektir dedi. Ben de beraber gidelim yerinize diyince sert bir tabirle reddetti. "Buna izin verilmemiştir."
    ···
  3. 78.
    +1
    Mezarlıktan ayrıldığım gibi tarif edilen yere vardım. Kasabanın uzağında olan evde beklentimin aksine ışık yanmıyordu. Hayda tarifi üzerine doğru yere geldim yok mu kimse diye düşünürken arkamdan biri dürttü. Sen kimsin birader diye seslendi. Beyfendi dedim. Neslihan B. adında yaşlı bir teyze ile tanıştım mezarlıkta. Sizin burayı gösterdi. ismimi verdiği takdirde geri çevirmeyecektir dedi. Aynen sana böyle mi söyledi kardeşim ? diyince başımla onayladım. Kısık sesle peki öyleyse vardır bunun da bir açıklaması diyerek beni içeri aldı bu adam.
    ···
  4. 79.
    +1
    Uzun süre konuşmamızın ardından öğrendim olan biteni. seneler önce canavar dedikleri hayvan sürüsünün kasabaya indiğini ve çoğu insanlara saldırdıklarını anlattı. Anlatımı sırasında canavarların kasabaya indiği sırada annesi neslihanın ve kardeşlerinin pazar alışverişi yaptığını söyledi. Bunu derken gözleri dolmuştu. Elini sıkıyordu. "O olaydan sonra her yeri aradım, dağ tepe komadım vallahi canavarlardan hiç bir iz rastlamadım" demişti. içindeki acı nefrete dönüşmüştü. Anlayabiliyordum bunu. Peki neden onları ziyarete gitmediğini sorunca o olaydan sonra kendini affetmediğini ve ölü bile olsalar yanlarına gitmeye yüz bulamadığı cevabını verdi. Saat geç olmuştu. Tanıdığım iyi yürekli adamın yanında geceyi geçirdim fakat uyanık vaziyette
    ···
  5. 80.
    +1
    7.günün ardından 9.gece saat: 03.28

    Bu adamın yaşadıkları gerçekten üzücüydü. Canavarların inmesinin ve saldırılarının ardından hiç bir iz bırakmamaları bu durumdan kıllanmama neden olmuştu. ismi sadi olan adamı yanıma davet ettim ve bu durumu izah ettim. Bunu beraber araştıracağımı söylediğimde istekli şekilde atılmıştı. içindeki nefreti; intikdıbını gerçekleştirmek için her şeyi yapabilecek birini görüyordum karşımda. ilk defa yabancı birini zütürecektim öteki boyuta. Sadi kalbi çarpıyordu. Korkmamasını söylemiştim. Sadide ilk kez ritueli gerçekleştirirken ki beni gördüm. "Korkma Sadi dedim. Allah bizimledir." okumaya başladım elimdeki kitabı, son satırlara geldiğimde evin sallandığını hissetmeye başladık. Sadi küfür ediyordu belki içini böyle rahatlatacaktı. bilinmez. Temasımız kesildiğini anladığımda sesimi yükseltmeye başladım. En sonunda o cümleyle ritueli tamamladık
    ···
  6. 81.
    +2
    --kûn feye kûn--
    ···
  7. 82.
    +1
    Ne oluyor amk diyordu Sadi. Hani eşyalarım? Ne oldu onlara? sorularıyla canımı sıkmaya başlamıştı. Sadi sakin ol birader. Farklı boyuttayız. Geri dönüşte her şey yerli yerinde olacak Allahın izniyle diyordum. Sessiz kalmıştı. Yaveri çağırma zamanı. Cinlerden macric'ten --allahın ilk yaratılan erkek cinin adı -- zuhur Zeyn oğlu ismi Yaver senin davetkârınım. Senin kumandanınım. Bu evi varlığınla doldur dememin ardından karanlık peydah oldu. Uzun süre göremedik birbirimizi. Ortalık yeniden aydınlandığında 10 cin ellerinde mızrakla etrafımızı sarmış ve bizleri öldürmek için hazır bekliyorlardı.
    ···
  8. 83.
    +1
    Sadi titrer vaziyette. Başıma ne işler açtın? demeye çalışıyor dili tutukluk ettiğinden kekeleyerek söyleyebiliyordu. Sadi geçecek dostum. Bu boyutta cesedimiz kalmayacak demiştim. Cinlerden biri öne çıktı. Hanginiz geçiti açabiliyor diyordu. O vakit anında satışı gördüm beyler. Sadi beni işaret ederek o. o. o. yap yap yaptı hu huur cocuğuuu... diyordu sesini yükselterek. Ayıp ediyorsun dedim sadiye. Cin ekibine seslendi. Geçiti açan bizimle gelecek kekeleyen zavallının da işini bitirin. Gülmeye başladım. "Sen bu söylediklerine inanıyor musun gerçekten." cin ise tebessüm ederek "Ruhunu şeytana sattığımda yüzünün alacağı hali çok merak ediyorum" dedi. Bre kafir ürkek bir ceylan değilsen tek başına gel de başa baş bir dövüş olsun dedim. Kabul etti.
    ···
  9. 84.
    +2
    entrylerinizle ekgib olmayın panpalar her okuyanın yeri ayrı. vakit ayırıp okuyorsanız yazılanlar hk. olumlu yada olumsuz elestiri yapın mutlaka devam edecem..
    ···
  10. 85.
    0
    @127 de anlatılan terkedilmiş kasabadan bir görüntü » http://imgim.com/images52135.jpg
    ···
  11. 86.
    0
    karşımda dişli bir rakip vardı. Onların boyutunda kurtuluşumuz için meydan mücadelesi verecektim; her ne şekilde olursa olsun kazanmamız gerekiyordu bu mücadeleyi. O sırada sadiye baktım. Sadi kumdan olan çemberin içinde oturmuş, bacaklarını kendine çekmiş vaziyette, kafasını kaldırmaksızın yere bakıyordu. anlamıştım. Sadi bana yardım edecek durumda değildi. Korkuyordum. Öyle ki; yüzümün beti benzi atmıştı. Bana "Ademoğlu!!" diye seslendi cin. Halimi farketmiş olacak ki "Unutma korkunun ecele faydası yoktur" dedi.
    ···
  12. 87.
    0
    bu lafı demesinin ardından mızrağını bana doğru doğrulttu. Hiç şüphem yoktu cin ve yakındakilerin saldırması an meselesiydi. Vakit kazanmam gerekecekti ama nasıl?
    ···
  13. 88.
    0
    O an panpalar tek başıma olduğumu hissettim veya hissetmemi istediler. "Yardım edebileceğim kimse yok ben tekim onlar 10 kişi" diyordum kendimce. Ölümle hiç bu kadar burun buruna yüzleşmemiştim. Bu düşünceler içerisindeyken bir gök gürledi... Herkes dışarıya doğru yönünü çevirmişken içten, samimi,berrak bir fısıltı duydum. Seneler öncesinde okul kütüphanesinde göz gezdirdiğim şiirdi bu! tam zamanında tam kendimi yalnız hissettiğim anda..
    ···
  14. 89.
    +1
    Ne sen varsın, ne ben, ne yâr, ne kimse;
    O var!
    Bütün sevdiklerin elden gittiyse
    O var!
    Kalacak kim var ki dost tamarından
    O var!
    Arama, ilaç yok eczanede
    O var!
    Gayede, sebepte ve bahanede;
    O var!
    Sevdiğini ebed boyu tutan dinç;
    O var!
    Ölümsüzlük şevki ve ilahi sevinç
    O var!
    Yıkılmaz dayanak, kırılmaz destek
    O var!
    Tekten de tek, bir tek, tek başına tek
    O var!
    ···
  15. 90.
    0
    Bu şiirin tek amacı vardı. Kendimi yalnız, tek başıma ve çaresiz hissederken yalnız olmadığımı hatırlatıyordu. Var olduğunu bana söylüyordu. Artık içim ferahlamıştı. Güvenim vardı. Sadi yoksa bile Allah bizimleydi ve kurtuluşumuz yakındı. Ya ölerek kurtulacaktık yada diri olarak kurtulacaktı. Her iki yoldan da kurtuluş... Sadi diye seslendim. Kurtuluşun fısıltısını duydun mu? Söylediğimin hiç bir lafını anlamamış olacaktı ki boş boş bakmakla yetindi. inşirah suresinde peygambere bildirileni okudum dudağımdan süzülerek sessiz ama kuvvetli biçimde. "Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul, Yalnız Rabbine yönel."
    ···
  16. 91.
    0
    O an elimi kuşağıma attığımda hançerimin varlığını hissettim. Elimi attığımı gibi çıkan hançeri cine göstererek şunu dedim. "Rahman ve rahim allahın adıyla. bu hançer, onun peygamberi Hz. Süleyman tarafından dövülmüştür. Allahın lütfu ile zaferlerin arkasında peygamberin elinde tuttuğu bu hançer vardır. Onun ve ondan gelenlenlerle hançer elime ulaşmıştır. Ey Macritten zuhur olma cin! Allah'a and olsun ki eğer bana itaat etmezsen bu hançerle seni ve pisliğe bulanmış yandaşlarını boğazlarım... "
    ···
  17. 92.
    0
    Hançerin tek bir sırrı vardı ve bunu bir tek ben biliyordum. Hançer diğerlerinden farksızdı. Elimde tuttuğum hançer hz.süleymana ait olmamıştı sadece o an vakit kazanmak ve karşımdakine göz dağı vermek istemiştim. Sözlerimin ardından cin'in yandaşlarının yüzü asılmıştı. O ana kadar keyiften kuduran cinler, kaçacak yer arıyormuş gibi kafalarını farklı tarafa çevirmiş benle göz göze gelmekten kaçınıyorlardı. Tam düşündüğüm gibi gidiyordu işler. Mücadele başlamadan bitirebilecektim. Ama olmamıştı. lider olan cin gürledi. Ne sen ne de Allah'ın bana hiç bir şey yapamazsınız!
    ···
  18. 93.
    0
    cin'in Korkusuzluğu diğerlerini de etkilemiş ve yandaşlarının da toparlanmasına sebeb olmuştu. Başaramamıştım. Tek endişem mücadelenin yenilgiyle sonuçlanması ve sadiye söz verdiğim şekilde sağ salim kendi boyutuna zütüremeyecek olmamdı. Ne yapacağım ne yapacağım derken? o an tavanda asılı lamba tuhaf şekilde yanmaya başladı. Kimse ne olduğunu anlamamıştı ve hepimiz olacak olana odaklanmıştık. Dışarda büyük bir gürültü koptu. daha önceki gök gürlemesinden daha kuvvetli bir gürültüydü bu. Sadi kafasını kaldırmış ne oluyor lan! diyordu. ilk kez kekelemeksizin seri bir şekilde konuşmuştu. Birden karanlığa gömüldük. Şaşkın vaziyette zifiri karanlıkta bir şeyler görmeye çalışıyordum. O an bir tanıdık ses geldi "Kendinizi koruyun!" diye. Sonrasında kumdan olan çembere doğru beni çekti Sadi. Otururken yakınımızda birinin olduğu hissine kapıldım. Gözümüz hiç bir şey görmüyordu ama çarpışma seslerini duyuyorduk Kimilerinin acı içerisinde kıvrandığını farkettik duyduğumuz seslerden. Yeniden ortalık aydınlanmıştı. Karşımızda yaver ve onlarca cin vardı.
    ···
  19. 94.
    0
    panpalar bana müsaade. yarın yazıma devam ederim selametle.
    ···
  20. 95.
    0
    9.gece - Yaverin Gelişi

    Öteki hayatta Sadinin evi.

    Cinlerin baskını başarısız geçmiş ve Yaver ile yaver tarafının gelişi üzerine lider olanın haricinde Sadi ve bana karşı olan tüm cinler katledilmişti. O an içimde sızı. "Ne şekilde olursa olsun bunun olmasını istemezdim" dedim kısık sesle. Yaver bunu duymuş olacak ki karşılık verdi "Efendim canınızdan olacaktı biz yalnızca olması gerekeni müdaafamızı yaptık" dedi. Sustum. cesedleri gördükçe gözlerim doluyordu. "Düşman bile olsalar hiç bir yaratılanın canına müdahale hakkımız yok" dedim yavere. Sadi öylece bizi dinliyordu. iyi misin birader diye sordum. Yaşıyorum hamdolsun diyebildi yalnızca

    Beni öldürecek olan cin kaçamadan Yaverin tarafı olan cinler tarafından kıstırılmıştı. Ona baktığımda acıyı, hüznü görüyordum. Yalnızca ağlıyordu. " Yandaşlarım yalnızca bir piyondu. Bana dahil olmalarıyla bir adım öne çıktılar ve vezir tarafından yenilmeye mahkum oldular. Yanıldım. Şahını korumayan vezir düşünülemezdi oyunda... " üzüntüsünü yüzünde görebiliyordum. Yavere cini bırakması için elimle işaret ettim. Onları bu işe hiç sokmamalıydım diyerek arkadaşlarının yanına gitti. Her bir cesedin başında kendi imkanlarıyla törene benzer bir şey yapıyordu. Ne yaptığını anlayamadığımdan Yavere baktım. Zararı yok devam etsin demesiyle cini seyretmeye devam ettim. Son uğurlamasını gerçekleştirdi
    ···