/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +26 -3
    http://www.imgim.com/birb...era-videolari_780x497.jpg

    Uyumaya korkacaksın, uyandığında bir organın veya uzvun eksilmiş olabilir. Ya da ödül olarak, bir kap yemek veya bir bardak içecek bulabilirsin.

    Sen suçlarını, işlediğin günahlarını itiraf ettikçe kazanırsın. Eğer en büyük itirafı yaparsan, hayatta kalırsın, kazanamazsan, sonun karanlık.
    ...
    Beyler bu hikayeyi yarım bırakmayacağım lütfen okuyanlar rez alsın ona göre devam edeyim. emek veriyorum.
    ...
    Not: Gerilim ve aksiyon hatsafada...
    ···
  2. 2.
    +4 -1
    ... Oda...

    Kalbinin güm güm atan sesini, hoparlörden verilmişcesine duyduğuna yemin edebilirdi. Ağzında ki pas tadının nedenini çözemese de, sanki dişlerinden bir kaçı kırılmış ve ağzından eksilmişti. Dilini ağzının içinde amaçsızca gezdirerek, ekgib dişlerini yokladı, bulamamıştı. Ağzında sadece kan tadı vardı.

    Sesler kafasının içinde gibiydi. Güm güm, güm güm. Kalbinin atışını bu denli net duyduğunu hatırlamıyordu. Yavaşça gözlerini araladı. Yattığı yerden gördüğü ışığın kaynağına kafasını hafif kaldırarak baktı.
    ···
  3. 3.
    +4
    Kirli bir ampulden yayılan zayıf ışığın aydınlatmaya çalıştığı genişçe odaya baktı. Görebildiği kadarıyla oda bomboştu. Beton zemini aydınlatmaya çalışan düşük mumlu ampul, bazen çıtırdıyor, yanıp sönüyor, gözlerine şimşek etkisi yapıyordu.

    Neredeydi, buraya nasıl gelmişti? içinde cevabını henüz bilmediği sorular vardı. Ortadan ikiye ayrılacakmış gibi sızlayan kafasını ellerinin arasına alarak, kandan keçeleşmiş saçlarını parmaklarıyla ayırmaya çalıştı. Kandan yapış yapış olmuşlardı. Elini saçlarının arasında gezdirerek, bir yara aradı.
    ···
  4. 4.
    +4
    Bulmuştu. Dokunduğu yer canını zıplatırcasına yakan bir yerdi. Katgüt ipliğiyle dikilmiş yerde elini gezdirerek, tekrar zorladı hafızasını. Bunları düşünürken, bu sefer gerçekten hoparlörden gelen cızırtılı bir robotik ses, bütün düşüncelerini altüst etmişti.
    Demek bir numaramız uyanma lütfünde bulundu. Nasıl hissediyorsun 1 Numara?

    Kimsin? Ben buraya nasıl geldim?

    Benim kim olduğumu değil, senin kim olduğunu sormamız lazım. Kafana aldığın o satır darbesinden sonra, pek umudum yoktu, kim olduğunu hatırlayabilmen anlamında. Nasıl iyi dikmiş miyim?

    Ne yapmaya çalışıyorsun? Ne istiyorsun benden, diye bağırırken bir yandan da, kendi kimliğini çözme çabasındaydı. ismini ve soyismini hatırlıyordu. Yüzünü hatırlıyordu. En son nerede olduğunu hatırlamaya çalışsa da başaramamıştı. Kalabalık bir yerde olduğunu hatırlıyor gibiydi. Ama sadece kalabalık bir bulanıklıktan başka bir şey değildi, tüm gördüğü.
    ···
  5. 5.
    +2
    Zamanı gelince konuşacağız. Şimdi diğerlerinin de uyanmasını beklerken enerji depolamaya çalış ve geçmişini hatırlamayı da ihmal etme. Sınav soruların oradan gelecek.

    Kahkahalar geliyordu, sesleri duyduğu hoparlörden, ayağa kalkmayı denedi. Başının döndüğünü anlamasıyla, son anda duvara tutunabilmişti. Şimdi anlıyordu, kalp atışları diye duyduğu şeylerin kafasında ki zonklamalar olduğunu. Duvara tutnarak ilerlemeye başladı. Ellerini sürtüyordu duvara. Pütürlü olan duvarın yüzeyinde, Hiçbir şey bulamamıştı. Tam göremese de tavanda herhangi bir bağlantı, ses sistemi görememişti. Ayrıca ses çıkarmamıştı. Bu pgibopat uyandığını nasıl anlamıştı?

    Nerdesin, diye birkaç kez bağırdı. Odanın tüm köşelerini dönmesine rağmen, kapı ya da benzeri bir girişi bulamamıştı.
    ···
  6. 6.
    +2
    Rez alın ona göre devam edeyim
    ···
  7. 7.
    +6
    Olduğu yere tekrar çöktü. Nedense çok halsiz hissediyordu kendisini. Tekrar dinlendiğini hissederek ayağa kalktı. Vücudununu dengesi oluşunun nedenini kafasında ki yaraya bağlıyordu. Kaç dikişi olduğunu görmesi imkansız olsa da, 10'dan fazla dikiş olduğunu tahmin etmişti. Işığın altına gitmeyi düşünse de, ışığın, görüsünü tamamen körleştireceğini düşünerek vazgeçmişti. Kafasını yere doğru eğerek, gözlerini ışığın sönük parlaklığından korumaya çalıştı. Gözlerinin karanlığa iyice alışmasını bekleyerek, yere uzandı ve kapak mantığında bir giriş-çıkış aramaya başladı. Emekleyerek yürüyor, dört metre kadar eni olan odayı keşfetmeye çalışıyordu. Bitkin düşüren ve dizlerinin kanamasına neden olan onca zahmetten sonra, bir şey bulamamış olmanın verdiği sinirle, sırtüstü yere uzandı ve derin derin nefes almaya başladı.
    ···
    1. 1.
      0
      Okuyan yok gibi beyler nerdesiniz aq
      ···
  8. 8.
    +2
    Nerdesiniz lağn
    ···
    1. 1.
      0
      Ben varım bi xd
      ···
  9. 9.
    +9
    Bir çıkış yoksa, onu buraya nasıl getirmişlerdi. Nereden sokmuşlardı odaya, ışınlanmış olamazdı ya. O anda odaya yayılan cızırtılı ses, vücudunun titremesine neden olmuştu.

    Demek uyandın 2 numara, biz de 1 numarayla senin uyanmanı bekliyorduk. Kendisi bebekliğini özlemiş, yerlerde emekliyordu sen uyanana kadar. Titrek bir kadın sesini duyunca, yattığı yerden doğrulmuştu.
    Kimsiniz, ne istiyorsunuz benden, diye sordu, cılız ve titrek bir kadın sesi.

    Yavaş yavaş, hepsini anlayacaksınız, demişti pgibopat sesin sahibi. Yavaş, yavaş, acele etmek yok...
    ···
  10. 10.
    0
    Okuyan yok lan
    ···
  11. 11.
    +6
    Hafif sallandıklarını fark etmişti. Sanki bir kayıkta gider gibi sallandığını hissediyordu. Ya da açlıktan sallandığını düşünüyordu. Bu olabilir miydi oturduğu yerde? Üzerinde ki sürüklenmekten yer yer yırtılmış eşofmana baktı. Şimdi hatırlamıştı Ian. Bir alışveriş merkezinde kahvaltıya gitmişti, tek başına. Kahvaltısını yaptıktan sonra karıştırdığı magazin dergisinin sayfalarında bir habere dalmışken, yanda ki orta yaşlı görünümde bir kadının kendisini süzdüğünü hissetmiş, gayet şık ve güzel olan kadının ilgili bakışlarına cevap vermişti.

    Sonrasında tek hatırladığı, kadının Starbucks'dan getirdiği kahveleri yudumluyor ve sohbet ediyor olduklarıydı. Kadın, kendisini bir yerden tanıdığını ısrarla söylüyor, Ian da kesinlikle hatırlamadığını iddia ediyordu.

    Sonrası malum karanlık, kayıp saatler, belki de günler... Bilmiyordu, ne kadar zamandır burada olduğunu hatırlamıyordu. Büzüşmüş midesinin açlıkla verdiği savaşın ve susuzluğun ağzında iğrenç bir tat bırakacak kadar uzun sürdüğünü hissediyordu.
    ···
  12. 12.
    +3
    Aklına robotik sesin bahsettiği sınav gelmişti. Neden bahsediyordu? Ne sınavıydı? Aklına bir önce ki sene izlediği Testere filmi gelmişti. O filmde de adamlar, uzuvlarıyla sınava zorlanıyorlar, bacağını kesebilen gidebiliyordu. Gerçek olamaz, diye düşündü. Hayır olamazdı. Filmden esinlenen bir pgibopatla karşı karşıya olduğunu düşündü bir an.

    Dakikalarca bunu hak edecek ne yaptığını düşünse de, belirgin bir şey bulamamıştı. Cızırtılı ve huzursuz edici o iğrenç ses, geçmişiyle yüzleşmesini ve hepsini hatırlamasını ima etmişti. Neyi hatırlayacaktı? Ne düşünecekti? Şu anda açlığından ve susuzluğundan aklına hiçbir şey gelmediğini fark etti. Tek düşündüğü açlık ve susuzluğuydu. Artık o sesin sahibi her kimse, onu ve diğer kadını herhalde açlıktan öldürecekti. Diğer kadının masada tanıştığı Odelina olabileceğini düşündü. Kan beynine sıçramıştı, ikisini birden tuzağa düşürmüşler ve buraya hapsetmişlerdi.
    ···
  13. 13.
    +2
    Birden duyduğu sesle ürperdi. Robotik ses yine sahnedeydi.

    Hoşgeldiniz aramıza 3 ve 4 numara. Artık sadece bir kişi eksiğiz, o da uyandığı zaman başlayacağız. Hoparlörden inleme sesinden başka bir şey gelmemişti cevap olarak. Ian, iyiden iyiye şaşırmıştı. Bir kişi daha kaldığını anlamıştı. Toplam beş kişilerdi. Ama diğerlerinin kim olduğu hakkında bir bilgisi yoktu. Sadece kendisinden sonra uyanan kadının Odelina olabileceğini tahmin etmekten öte bir şey gelmemişti aklına. Ondan bile şüphe duyuyordu artık. Belki de kendisini tuzağa düşüren Odelina adlı kadındı ki Odelina isminin bile gerçek olmayacağını düşünüyordu.

    Robotik sesin kendisini duyduğunu ve gördüğünü biliyordu artık. Onu biraz zorlamak istemişti.
    ···
  14. 14.
    +3
    Aç ve susuzluktan perişan haldeyim, kafamın zonklamasından hiçbir şey düşünemiyorum. Beni duyduğunu biliyorum zalim adam. Bize yiyecek bir şeyler ve ağrı kesici, su gibi şeyler vermediğin sürece, sana nasıl cevap vermemizi bekliyorsun.

    Sakin ol 1 numara. Birincisi adam olduğumu nereden çıkardın? Belki bir çocuğum, belki bir kadınım. ikincisi, hepiniz oyuna katılmadan, hiçbir şey alamayacaksınız. 5 numaranın uyanmasını beklemekten başka çareniz yok.

    Sen delisin diye bir çığlık yükseldi hoparlörden.

    Sakin ol 4 numara, bak diğerlerine, çoktan ortama alıştılar bile. Ayrıca 3 numara duvarı yumruklamanın hiçbir anlamı yok. Duvarlarda betonun arkası, ayrıca metalle güçlendirilmiş durumda. Yani yumruklarınla ancak duvarı değil ellerini parçalarsın, ki bu da benim işime gelir. Sana uğraşmadan daha fazla acı çektirmiş olurum.

    Ses, aralıksız gelmeye devam etti. 5 numara da kıpırdanmaya başladı, uyan 5 numara, herkes seni bekliyor.
    ···
  15. 15.
    +2
    Kesintisiz bir çığlık duyuldu.

    Biliyorum 5 numara, kulağının biri maalesef daha oyuna başlamadan koptu. Ne yapalım, sen 1-0 önde başladın diğerlerinden. Ayağının hemen dibinde bir bardak su bulacaksın. Rahatça içebilirsin.

    Şimdi kuralları anlatıyorum, can kulağıyla dinleyin. 5 numara sen daha dikkatli dinle. Kulağın biri gittiği için iyi duyamayabilirsin. Bunu söylerken bozuk bir kahkaha sesi yükseldi.

    Birinci kural, kesinlikle kendi isimlerinizi telaffuz etmek yok. Eğer böyle bir hataya düşerseniz, fişinizi çekerim.

    ikinci kural, yalan söylemek yok, hakkınızda binlerce bilgiye sahibim. Ayrıca, bir çok biyolojik fonksiyonunuz şu anda ekranımda, yalan söylediğinizi hemen anlarım.

    Üçüncü ve son kural, birbirinizle dolaylı da olsa sohbet etmek yasak. Bunlara uyduğunuz sürece yaşayacaksınız. Tabii, su ve yemek için değerli itiraflarınızı duymam gerekecek. En iyi itirafı yapan kazanır. Soru sormak serbest. istediğiniz soruyu sorabilirsiniz, cevaplayıp cevaplamamak tamamen benim insiyatifimde.
    ···
  16. 16.
    +1
    Rez alın geliyor devamı
    ···
  17. 17.
    +3
    Hadi bakalım, ilk itiraf kimden gelecek? Sizi izleyenleri çok merakta bırakmayın.

    Ian şaşırmıştı, bizi izleyenler mi, diye bağırdı.

    Evet 1 numara, DarkRoom adlı siteden sizi izlemeye başladılar bile. Ne kadar ışığın altında da dursanız, sizi tanımaları imkansız. O yüzden boş yere umutlanmayın, ama sizin üzerinize bahse bile gireceklerine eminim. Şimdilik bu kadar, düşünün ve ilk itirafınızı yapın.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez alan olunca devam edeceğim
      ···
  18. 18.
    +2
    Hoparlör susmuştu. Ian düşünmeye başladı. Ne itiraf edecekti. Bu pgibopat katilin, beklentisi neydi? Neye ulaşmaya çalışıyordu? Açlıkla ve susuzlukla daha fazla mücadele edemeyeceğini hissediyordu. Basit bir yalan uydurmayı düşünse de bundan vazgeçti. Buna gerek yoktu. Basit bir itirafla başlayabilirdi. Tam konuşmaya başlayacakken, hoparlörden tok bir ses duyuldu.

    ilk itirafı ben yapayım...
    ···
  19. 19.
    +2
    ... 2. Part beyler... ( itiraflar)...

    Dinliyorum 5 numara, son uyanan olup ilk itirafı yapacak kişinin sen olması ilginç. Dinliyoruz seni, bakalım ilk itirafın ne olacak?

    Senin aşağılık bir pislik olduğunu söylemek itiraftan sayılır mı, diye sordu 5 numara. Ian onun 50'li yaşlarda olduğunu düşünmüştü sesinden.

    Sadece gülüyorum sana 5 numara, bu sana bir şey kazandırmaz. Daha dikkatli düşün ve suçlarını, günahlarını birer birer itiraf et. itiraf ettikçe kazanacaksınız, bunu unutmayın. Eğer itiraf edecek bir şey bulamazsanız, uyandığınızda bir parmağınızı, kulağınızdan birini, ya da başka bir organınızı yitirmiş olabilirsiniz. Bu sebeple, dalga geçmekten öte itiraflar bulmaya çalışın.

    Söz veriyorum 5 numara, eğer itiraf edecek bir şey bulamazsan, kalan tek kulağına dokunmayacağım.
    ···
  20. 20.
    +4
    Hoparlörden ağır bir küfür duyuldu. Küfürün altında bir ağlama sesi geliyordu. Daha 3 ve 4 numara konuşmamıştı. Zayıfça gelen bir inleme sesinden, biraz önce duvarları yumruklayan ve ellerinin parçalandığını düşündüğü 3 numaranın iniltileri olduğunu düşünmüştü. O sırada gelen 2 numaranın sesi olduğunu düşündüğü ses, kısa sessizliği bozdu.

    Ben ilk itiraf eden olmak istiyorum. Ne kazanacağımızı çok merak ediyorum.

    Uzaylıların sesini andıran sesiyle, söyle 2 numara, diyince, Ian onun ilk konuşan kadın olduğunu doğrulamıştı.

    Sanırım 10 yaşındaydım. Komşumuzun çocuğunun bize getirdiği oyuncağı kırmıştım ve annesine söylemesin diye de onu ısırarak ağlatmıştım.

    Güzel, sevdim bunu, bakın isteyen neler buluyor. Teşekkür ederim 2 numara. Bugün ki istihkakını tamamladın. Uyandığında, ödülünü alacaksın.
    ···