1. 1.
    +2
    yannanlar yüksekten uçar
    ···
  2. 2.
    +1
    am züt meme yarak
    ···
  3. 3.
    +1
    am olsada çatır çatır gibseeek laaaaaa

    nasıl oldu mu? en aşağı 5-10 kademe düşürdüm seviyeyi bro
    ···
  4. 4.
    0
    @18 adam işini biliyo
    güldüm bin şuku
    ···
  5. 5.
    0
    " erdemli yaşamak; yerden bir karış yüksekliğinde gerili olan bir ipin üzerinde yürümek gibidir. kesinlikli düşersin ama bir şey olmaz. "

    ccc Kafka reiz ccc
    ···
  6. 6.
    0
    en büyük oyun yazarlarından biri olarak değerlendirilen i̇ngiliz şair william shakespeare, yarattığı karakterlerde insan doğasının en değişmez özelliklerini benzersiz bir şiir diliyle yansıtması dolayısıyla, yaşadığı yüzyıldan bu yana her çağda ve her ülkede en sık sahnelenen oyunlar yazarıdır. 1564 yılında warwickshireda stratford-upon-avon'da doğan shakespeare'in bunca ününe karşın, hayatına ilişkin kesin belge ve bilgiler çok azdır.

    babası ticaretle uğraşan bir işadamıydı. rönesans şairlerinden olan shakespeare; büyük bir olasılıkla stratford'daki ortaokulda öğrenim gördü. 18 yaşındayken, kendisinden yaklaşık sekiz yaş büyük olan anne hathaway ile evlendi ve bu evlilikten önce bir kızı, sonra biri oğlan öbürü kız ikizler dünyaya geldi. bu sıralarda stratford'u terk eden shakespeare'in, bundan sonra 1592'ye kadar ki yaşdıbına ilişkin bilgi yoktur. bu tarihte bir oyun yazarının yazdığı bir kitapçıkta shakespeare’e değinilmesi, hatta onun başkalarının oyunlarını çalmakla suçlaması dolayısıyla, shakespeare'in bu sırada bir tiyatro topluluğunda yazar ve oyuncu olarak çalıştığı bilinmektedir. yılda ortalama iki oyun yazan shakespeare, kendi oyunlarında da küçük roller alıyordu. 1594’e gelindiğinde, chamberlain topluluğu'nun önde gelen bir oyuncusuydu. aynı yıl oyunları yayımlanmaya başladı. döneminin bütün özelliklerini taşıdığı oyunlarının başarısı üzerine kazancı gittikçe artan shakespeare'in, kraliçe i. elizabeth döneminin sonlarında varlıklı bir yaşam sürdüğü, kendi oyuncu topluluğu için 1599'da londra'da yaptırılan globe tiyatrosu’nun hisselerinin bir bölümünü satın aldığı bilinmektedir.

    londra'da birkaç yıl daha kalan shakespeare, daha sonra stratford'a dönerek burada yaşamaya başladı ve büyük bir olasılıkla son oyunlarını da burada yazdı. shakespeare'in, bir bölümü soylu bir genci öven, bir bölümü de bir kadına duyduğu sevgiyi dile getiren soneler'i son derece duyarlı ve zengin bir dille kaleme alınmış şiirlerdir.

    shakespeare her biri birbirinden değişik komedi ve trajediler kaleme aldı. “bir yaz gecesi rüyası” adlı komedisinde, bazı kendi halinde kişilerin dükü eğlendirmek için bir oyun sahnelemeye kalktıktan sonra iki lafı bir araya getirememeleri shakespeare'in benzersiz güldürü yeteneğini ortaya koyar. trajedilerinde ise izleyicilerin tüylerini diken diken eden bir gerilim yaratabilmiştir. birçok başka yazar ince esprili komediler, romantik oyunlar, ürkütücü cinayet ve öç alma trajedileri, büyük öyküleri yazmakta ustaydı. ama hiçbiri bunların tümünde birden shakespeare kadar başarılı olamadı.

    bu olağanüstü çeşitliliğin yanı sıra, izleyicilerin ve okuyucuların shakespeare'in oyunlarında en çok hayranlık duydukları şeylerden biri, onun yapıtlarındaki karakterlerin "kitap karakterleri" gibi gözükmemesiydi. tersine, bu karakterler bir oyunda değil de yaşamda karşılaşıldığında görünür görmez tanınacak kadar gerçek kişilerdir. aslında shakespeare'in kahramanlarından bazıları, o kahramanın yer aldığı oyunu görmeyen kişilerce bile bilinir. i̇riyarı, hoşsohbet, cana yakın bir adam olan, eğlenceyi ve şarabı seven sir john falstaff bunlardan biridir. yazarın henry iv adlı oyununun birinci ve ikinci bölümlerinde geçen prens halin arkadaşlarıdır. shakespeare henry v'te falstaff'ın nasıl öldüğünü anlatan bir sahneye yer vermiş, ama kraliçe i. elizabeth'in bu karakteri başka bir oyunda gene görmek istemesi üzerine de windsor'un “şen kadınları” adlı komedisinde falstaff yeniden ortaya çıkmıştır.

    shakespeare'in karakterleri arasında özellikle ünlü olanlardan biri de, tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi, hiçbir zaman tam olarak anlaşılamayan, her çağda yoruma açık bir kişiliği olan danimarka prensi hamlet'tir. acı çekmek ya da kendini öldürerek bu acıyı dindirmek arasında bocalayan hamlet'in ikilemini, shakespeare ünlü "olmak ya da olmamak! i̇şte bütün sorun bu!" dizesiyle dile getirmiştir. shakespeare'in “hamlet”, “macbeth” ve “kral lear” gibi trajedilerinde kahramanların asıl sorunu kendi kusurları ya da zayıflıklarıdır. bunlar çoğunlukla acımasızlık, hırs, kıskançlık, bencillik gibi hoş olmayan özelliklerdir. öte yandan shakespeare gene de öyle canlı karakterler yaratır, onların iç dünyasını ve acılarını öylesine sevecenlikle sergiler ki, izleyiciler onlara yakınlık duyar, başlarına gelenlere üzülür. shakespeare'in böyle canlı karakterler yaratması, oyunun öyküsü gerçek dışı bile olsa, kişilerin inandırıcı olduğu anldıbına gelir. karakterlerin şiir diliyle konuşmaları bile onların inandırıcılığını zedelemez.

    william shakespeare, 23 nisan 1616'da startfort'ta, ben jonson ile birlikte katıldığı bir şölenin ardından hayat gözlerini kapamıştır. eserlerinin bir çoğu türkçe’ye çevrilerek, ülkemizde de sergilenmiş, bazıları da sinema filmi olarak çekilmiştir.

    komediler

    ”bir yaz gecesi rüyası” bir büyü ve yanlışlıklar komedisidir. atina yakınlarındaki bir koruda yollarını şaşıran dört sevgili, periler kralı oberon ile kavgacı hizmetkârı puck'ın büyüsüne kapılırlar. kentten bir grup işçi de, gözden uzak bir yerde oyunlarını prova etmek için koruya gelir. onlar da perilere katılırlar ve ortaya bir sürü karışıklık ve komik durum çıkar. sonunda her şey düzelirse de, en komik sahne işçilerin dük theseus'un düğün şöleninde oyunlarını oynadıkları sahnedir.

    ”on i̇kinci gece” de bir yanlışlıklar komedisidir. kadın kahraman viola'nın gemisi yabancı bir ülkenin açıklarında batar. erkek kılığına giren ve "cesario" adını alan viola, ülkenin yöneticisi dük orsinonun hizmetine girer. erkek kılığındayken dük'e aşık olur. orsino'nun aşık olduğu zengin kontes olivia da "cesario"ya tutulunca durum karışır. gene en komik sahneler, neşeli sir tobby belch ve arkadaşlarının olivia'nın kendini beğenmiş ve süslü uşağı malvolio'yu kandırmak için oyun oynadıkları sahnedir.

    ”venedik taciri” de bir komedi olmakla birlikte ciddi bölümler de içerir. oyundaki kötü adam yahudi tefeci shylock'tur. borç aldığı parayı ödeyemeyen tüccar antonio'dan, kendi vücudundan kesilecek yarım kilogram et ister. shylock'un açgözlülükle bıçağını bilediği gerilimli bir duruşmadan sonra antonio kendisini savunan genç bir avukatın zekâsı sayesinde kurtulur.

    trajediler

    shakespeare'in tüm oyunları arasında en çok sahnelenen romeo ile juliet' tir. i̇talya'nın verona kentinde yaşayan birbirlerine düşman ailelerin çocukları olan romeo ile juliet'in, aileleri arasındaki nefret yüzünden son bulan aşkları anlatılır.

    hamlet'te, babası öldükten sonra annesiyle evlenen amcasının aslında babasının katili olduğunu öğrenen danimarka prensi hamlet derin bir acıya kapılarak öç almaya karar verirse de, bunu bir türlü gerçekleştiremez. oyun, yalnızca amcası claudius'un değil, kraliçe ve hamlet'in de öldükleri bir sahneyle biter.

    "kral lear" shakespeare trajedilerinin en korkuncu, ama belki de en önemlisidir. gururlu ve bencil olan yaşlı kral lear, sadık ve sevgili kızı cordelia'nın kendisini ne kadar sevdiğini ablaları gibi abartmalı bir dille açıklamaması üzerine, öfkeye kapılarak onu sürgüne gönderir ve tüm servetini öbür kızları goneril ve regan arasında paylaştırır. oysa iltifat dolu sözlerine karşın bu iki kardeş zalim ve haindir. çok geçmeden lear onların gerçek yüzlerini görür. fırtınalı bir gecede sokağa atılan lear, cordelia'ya yaptığı haksızlığın acısıyla çıldırmaya başlar. sonunda onu kurtarmak için geri dönen cordelia da düşmanları tarafından öldürülür. üzüntüden perişan olan kral kızının ölüsüne sarılarak son nefesini verir.

    tarihsel oyunlar

    shakespeare konuların i̇ngiliz tarihindeki olaylardan alan birkaç oyun da yazdı. bunlardan ilki, rakiplerine ve düşmanlarına acımasız davranan kötü ruhlu ve kambur kral iii. richard'ı anlatan kral üçüncü richard'ın tragedyası'dır. kurbanları arasında londra kulesi'nde öldürülen iki genç prens de vardır. yaşdıbını yitirdiği bosworth field çarpışmasından bir gece önce prenslerin ve öteki kurbanlarının hayaletleri uykusunda richard'a görünür.

    tarihsel oyunlarından bazıları bir dizi oluşturur: the tragedy of king richard ii, henry iv’ün iki bölümü ile henry v. the tragedy of richard i'ı da güçsüz kral tahtından vazgeçerek tacını iv. henry adını alan henry bolingbroke'a bırakır. öbür iki oyunda, yeni kralın yönetimi sırasında sorunlar ve ayaklanmalar baş gösterir; bu sırada kralın öz oğlu prens hal avare ve savurgan bir yaşam sürer. ama babasının ölümüyle tahta geçerek v. henry adını alan prens halin döneminde düzen yeniden kurulur. v. henry'nin orduları fransa'da büyük zafer kazanır. henry'nin fransız prensesiyle evlenmesi her iki ülkeye de barış getirir.

    shakespeare'in, konularını eski yunan ve roma tarihinden alan oyunlarından en ünlüsü ise julius caesar'dır. bu oyunda dürüst ve erdemli bir kişiliği olan brutus, jül sezar'ın kendisini roma imparatoru ilan etmesini önlemek amacıyla, arkadaşlarıyla birlik olup çok sevdiği jül sezar'ı özgürlük adına öldürür. ama bunun cumhuriyetin yok olmasını önleyememesi üzerine de kendi canına kıyar.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    0
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    ···
  8. 8.
    0
    a// a// a// a// a// a//
    ···
  9. 9.
    0
    am lan am
    ···
  10. 10.
    0
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmemeamzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    amzütmeme
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    0
    otuzbir
    ···
  12. 12.
    0
    anan zaaaaaaa xd
    amamamamamamamamamamamamamam
    ···
  13. 13.
    0
    konjonktür libido nutella
    ···
  14. 14.
    0
    taze am olsun gibmem yanında yatarım baya düştü seviye sanki
    ···
  15. 15.
    0
    sana mı soracaklar lan erol büyükburçun inci şubesi. isteyen tanım yapar siteyen anan xd xd xd yazar bende das cultura yı artırıyım @1 gibi cahil pekekent kalmasın sözlükte.

    tarihte bugün:
    josephe jeanne marie antoinette von habsburg-lorraine veya maria antonia josepha johanna (jozef jan mari antuanet von habsburg loren) (d. 2 kasım 1755 – ö. 16 ekim 1793). kısaca marie antoinette veya maria antonia olarak ta bilinir. fransa kraliçesi ve avusturya arşidüşesi. kutsal roma i̇mparatoru i. franz ve eşi avusturya i̇mparatoriçesi maria theresa'nın kızlarıdır. henüz 14 yaşındayken fransa veliahtı xvi. louis ile evlendi. mayıs 1774 tarihinde veliaht olan kocası xvi. louis krallık tacı giydi ve marie antoienette de kraliçe oldu. xvii. louis(kayıp döfen)'nin annesidir. başlangıçta güzelliği ve zarifliği karşısında halk etkilenmişti. ancak sonra süregelen olaylar ile halk onu düşman olarak bildi. fransız devrimi esnasında "vatan hainliği" suçlamasıyla giyotinle idam edildi (1793).
    ···
  16. 16.
    0
    down sendromu
    down-sendromu (trizomi 21) nedir?

    down-sendromu en fazla görülen kromozom anomalisidir. i̇nsan vücudu oldukça fazla sayıda hücrelerden bir araya gelmiştir. her bir hücre içinde genetik bilgilerin bulunduğu iplik tarzında "kromozom" dediğimiz yapı vardır. kromozom sayısı normalde 46 adettir. ancak bu sayı down-sendromlu bireylerde 47 dir. bu fazla kromozom 21. kromozom çiftinde olduğundan down-sendromuna aynı zamanda trizomi 21 de denmektedir.

    down -sendromuna her 600-700 canlı doğumda bir rastlanır. kabaca bir hesaplama ile her yıl yurdumuzda 2500-3000 down-sendromlu bebek dünya'ya gelmektedir. bu ise ayda 250-300, günde 10 down-sendromlu bebek dünya'ya geliyor demektir. amerika birleşik devletlerinde yılda 5000, almanyada yılda1200, avusturyada yılda 800 down-sendromlu bebek dünyaya gelmektedir.

    down-sendromu tanımı nereden kaynaklanmaktadır?

    1866 yılında ingiliz doktor j.l down tarafından ilk kez tanımlanmıştır. 1959 yılında fransız j. lejeune down sendromlu bireylerde 47 kromozom olduğunu keşfetmiştir. bu nedenle bu oluşum ilk tanımlayanın adına atfen down sendromu olarak anılmaktadır. bilimsel olarak ayrıca trizomi 21 de denmektedir. daha önceleri “mongolizm “ olarak anılsada uzun yıllardır bu tanım kullanılmamaktadır.

    down-sendromu neden olmaktadır?

    down -sendromunun neden olduğu konusu şu ana kadar açıklığa kavuşmamıştır. konunun uzmanları down-sendromu için "tesadüfler sonucu ortaya çıkmaktadır" derler. yapılan araştırmalarda bilimsel olarak ortaya konabilen neden, annenin yaşının 35'in üzerinde olması veya babanın yaşlı olması down-sendromlu bebek sahibi olma olasılığını arttırdığı şeklindedir.

    down-sendromlu bebeklerde doğum sonrası görülen bazı ortak özellikler:

    yüz: down-sendromlu bir çocuğun yüzü genelde yuvarlakça ve basıktır.

    baş: brakisefaliktir.

    gözler: hemen tüm down-sendromlu çocukların gözleri badem gibi yukarı doğru çekiktir. gözlerinin burun taraflarında "epikantus" denen bir deri kıvrımı vardır. yeni doğanlarda göz içinde beyaz veya hafif sarı lekeler olabilir. bunlar zaman içinde kaybolur.
    saçlar: saçlar genelde yumuşak, seyrek ve parlaktır.
    ense: down-sendromlu yenidoğanın ensesinde büyüdükçe kaybolan bir deri kıvrımı gözlenebilir. saç çizgisi ensede genelde daha yüksektedir. ense daha düz gibi durmaktadır.
    kas tonusu: yenidoğanların boyun ve diğer eklemleri gevşektir. çocuklar ele alındığında pelte gibi gözlenir. yani kasları gevşektir. buna hipotoni denir.
    ağız : ağızları genellikle küçüktür. damaklari yüksektir. tüm kaslarda olduğu gibi dilin, ve ağız kaslarının gevşekliği nedeniyle dil genelde dışarı sarkıktır.
    eller: eller geniş ve parmaklar kısadır. bir çoğunda avuç içinde enlemesine kalın bir çizgi vardır. (simian hattı)
    ayaklar: ayaklar genellikle dardır ve ayak baş parmak ile ikinci parmak arasında bir boşluk vardır.(sandalet boşluğu)
    boy: down-sendromlu çocukların kilosu ve boyu doğumda genellikle normalden pek farklı değildir. bazıları ise ortalamanın biraz altında olabilirler. erişkin yaşta genelde kısa boyludurlar. ailelerinin boy ortalamasına yaklaşanların sayısı az değildir.
    down-sendromu tipleri nelerdir?

    down sendromunun değişik şekilleri vardır. bunlar:

    serbest trizomi 21:

    en fazla rastlanan tiptir. tüm down sendromu olaylarının yaklaşık % 95 kadarı bu tiptir. down sendromunun tüm bulgulari vardır. kromozom sayısı 47 tanedir. annenin yaşının ileri olması ile daha fazla ilgilidir. babanın yaşının ellinin üzerinde olmasıda bu tipte ön plandadır.

    translokasyon trizomi 21:

    genellikle yeni bir olgu olarak ortaya çıkar. % 4-5 oranında rastlanır. kromozom sayısı 46 olarak saptansada fazla olan kromozom kaybolmamış, başka bir kromozomla birleşmiştir. ailede % 25 oranında bir kromozom translokasyonu olabilir. bu çocuklarda serbest trizomi 21 gibi down sendromunun tüm bulgularına rastlanır. ailede kromozom analizi önerilir.

    mozaik trizomi 21:

    tüm down-sendromu olgulari içinde yaklaşık % 1- 2 oranında rastlanmaktadır. etkilenen bireylerin bazı hücrelerinde 46, bazılarında ise 47 kromozom vardır. bulgular hücrelerin etkilenmesine göre farklılıklar gösterebilir.

    down-sendromunun tedavisi varmıdır?

    down sendromu bir hastalık değil; tıpkı yeşil göz, sarı saç gibi bir oluşumdur. bu nedenle tedavi olanağı yoktur. ancak down sendromuna eşlik eden bazı hastalıklar vardır. öncelikle onların tedavi edilmesi gerekir.

    down sendromuna eşlik eden hastalıklar nelerdir?

    down sendromuna eşlik eden hastalıklardan bazıları şunlardır:

    doğumsal kalp hastalıkları
    tiroid hastalıkları
    bağışıklık sistemi yetmezliği
    artmış lösemi oranı
    üst solunum yolları enfeksiyonu başta olmak üzere çeşitli enfeksiyonlar.
    mide ve barsak sorunları
    göz ve kulak hastalıkları
    kalıcı dişlerde şekil bozukluğu
    down sendromlu çocuğumuz için neler yapabiliriz?

    down sendromunda zihinsel ve bedensel gelişimin desteklenmesi için erken eğitim ve erken fizyoterapi gereklidir. bu nedenle doğum sonrası en kısa sürede çocuğun eğitimine başlanmalıdır.

    down sendromunda konuşma:

    down sendromlu bir çocukta gelişim yaşıtlarına oranla geriden takip ettiği için konuşmada gecikecektir. bu nedenle eşlik eden hastalıklar tedavi edilir ve olası işitme sorunları giderilirse, verilecek eğitimin kalitesi ile orantılı olarak çocuk ortalama 2-3 yaşında ilk kelimeleri konuşmaya başlar. i̇lk kelimelerden sonra konuşma hızla gelişir.

    down sendromunda fizyoterapi:

    down sendromunda çocuklarımızda genelde bir kas gevsekliği vardır. bu nedenle çocuğun başını tutması, emeklemesi ve yürümesi geç olmaktadır. bunu hızlandırmak için fizyoterapiye erken başlanması, onun hayata bir an önce başlamasında, etrafını keşfetmesinde yardımcı olur.

    47. kromozomun getirdikleri

    herşeyden önce down sendromlu bireyler neşeli, dürüst ve kurallara uyumludurlar. yardımseverdirler. acıma duyguları çok iyi gelişmiştir. kinlenme, bencillik ve çıkarcılık onlardan uzaktır. doğayı severler. dine eğilimleri fazladır. sempatiklikleri ile toplumda hemen her zaman ilgi odağı olurlar. olumsuzluklardan çabuk etkilenirler. duygusaldırlar. taklit yetenekleri çok iyi gelişmiştir. güzel sanatlarda başarılı olurlar. müzik ve resim konusunda alacakları eğitim onlarda olan cevheri ortaya çıkaracaktır.

    down sendromu çocuğumuzu nasıl etkiler?

    her çocukta olması gerektiği gibi down sendromlu bebekler ve çocuklar iyi bir bakım ve erken eğitime gereksinim duyarlar. çocuklarımızda gelişim genelde geriden takip etmektedir. oturma ve yürüme geç olmakta, öğrenme diğer çocuklardan daha geriden gelmektedir. i̇lk beş yaşta gelişim diğer çocuklar gibi ama yarı tempoda oluşmaktadır. down sendromlu çocuklar uyaranlara yanıt vermek için daha fazla zamana ihtiyaç duyarlar. eğer çocuğa yeterli zaman verilirse uyaranlara yanıtları sağlıklı çocuklar gibi olacaktır. gelişim sağlıklı çocuklardan geride olsada, down sendromlu çocuklar arasında da gelişimde farklılıklar gözlenir. kas gevşekliği nedeniyle hareket kısıtlılığı gözlenebilir. fizyoterapi bu sorunun giderilmesine yardımcı olur. zihinsel gelişimleri sevginin gücü ve erken eğitim sonucu oldukça fazladır.

    down sendromlu çocuklar birbirlerine benzerlermi?

    yüz yapıları ve gözlerindeki çekiklik nedeniyle genelde insanlar çocuklarımızı birbirlerine benzetirler. aslında doğru değildir. her biri ailesinin özelliklerini taşır ve aile bireylerinden biri veya birkaçının özelliğini taşırlar. ortak bazı özellikleri vardır. bu ise insani değerlerinin oldukça yüksek olmasıdır. yalan bilmezler. (özellikle öğretilmezlerse !!!) sevgileri karşılıksızdır. her biri oldukça sevimli ve sevgi doludurl
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    adam olsun binler aq tanım yapıp duruyosunuz ayar ettiniz yannanlar
    am züt meme amamamam düşürün lan seviyeyi
    ···
  18. 18.
    0
    am züt meme
    ···
  19. 19.
    0
    am züt meme
    ···
  20. 20.
    0
    sofistike, spesifik, genel geçer, ekspertiz.
    ···