/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 26.
    0
    Devam panpa
    ···
  2. 27.
    +2
    sesi uzun uzun yankılanıp kayboldukça meleğin ruhu yavaş yavaş huzursuzluğa kapılmaya başlamış...
    gözleri dolmaya kalbi küt küt atmaya başlamış... yapabildiği tek şey elinden geldiğince hızlı kanat çırpmakmış...

    suyu besberrak bir göletin yanına gelmiş ve durmuş bir anda... elini suya uzatmış... hiç beklemediği bir ve daha önce tatmadığı bir his kaplamış tüm bedenini... meleğin canı yanmış... korkuyla fırlayıp uzaklaşmış göletten... ve bir ağacın altına oturup ağlamaya başlamış...

    "Allahım neler oluyor acaba? bu yaşadıklarım nedir ve burası neresi? neden duyamıyorum sesini ve neden duyamıyorsun beni?... "

    "yoksa gerçek değil misin sen?... yoksa ben gerçek bir melek değil miyim?"

    mavi gökyüzü bir anda siyah bulutlarla kaplanmış... göletin berrak suları lav olmuş fokurdamaya başlamış...

    korkuyla kaçmaya başlamış melek... uzaklarda görünen beyaz bir ışık varmış... gitgide solan ve kaybolan... başlamış var gücüyle kanat çırpmaya... gözyaşları değdikçe toprağa hemen oracıktan yangınlar çıkarmış... arkasına bile bakmadan uçmaya devam etmiş melek... yavaş yavaş yorulmaya başlamış... kanat çırpacak gücü kalmayınca çaresiz inmiş ve yürümeye başlamış... hiç bir ses gelmiyormuş arkasından... ve karanlıkta onu kovalamayı bırakmış... yorgunluğuna yenik düşen melek yemyeşil bir bozkırın kenarında huzur içinde uykuya dalmış...
    ···
    1. 1.
      0
      Hll ilk kez saf tertemiz bi hikaye
      ···
  3. 28.
    0
    sonunda azrail de ölüyor.
    ···
  4. 29.
    0
    baban aptal
    ···
  5. 30.
    0
    Ndjdkhekkshe
    ···
  6. 31.
    0
    yüzünde bir rüzgar esintisiyle uyanmış melek... yanağına konmuş beyaz kanatlı bir kelebek varmış... yavaşça parmağını uzatmış kelebeğe dokunabilmek için... tam dokunacağı sırada kelebek birden kaybolmuş... başını göğe kaldırıp bakmış melek... gökyüzü masmavi ve hava olabildiğince sıcakmış... kalkıp yürümeye başlamış sakin ve sessiz bu diyarda... tıpkı koruduğu ölümlünün gittiği o çiçek dolu bozkırlar... sanki her an piknik yapan mutlu aileler ve çiçek toplayan minik çocuklar belirecek gibi bir hisse kapılmış... tarifsiz bir gülümseme belirmiş yanaklarında... yaşadığı tüm korkuları unutmuş bir anda... eğer yürürse her şeyin daha güzel olacağının farkına varmış...

    \"sizler bana bir lütufsunuz... sizler benim özgür ruhum sizler varlığımın en tatlı parıltılarısınız... bir defa çırpsam sizi dünya bitiyor ve bir daha başlıyordu... bir defa çırpsam sizi kara bulutlar dağılıp gökkuşağının ardından güneş açıyordu... beni yağmurlardan beni rüzgarlardan beni yanlızlıktan siz korudunuz her zaman... en değerlim en sevdiğim en eşsizim... sizler benim kanatlarımdınız... \"

    bir damla gözyaşı süzülmüş çaresiz meleğin yanağından...
    yeşil çimlerin arasında parlayan bir bıçak varmış... yaklaşmış ona doğru ve ipeksi güzel kanatlarına bakmış... düşünmüş ki ne kadar fedakar olursa bedeni ruhunu o kadar saf ve huzurlu kılarmış... yaratılışımdan beri benimdiniz ilk nefesimden beri rüzgarım yağmurum güneşimdiniz... ben bir ölümlüyü kollarken sizde beni kolladınız... "
    ···
  7. 32.
    +2
    yavaşça çimlerin üzerine bırakmış kanatlarını melek... ve oturup onları izlemeye başlamış... gökyüzünden sayısız kelebek inmiş kanatların üstüne... kelebeklerden görünmez hale gelene dek izlemiş kanatları... sonra bütün kelebekler aynı anda kanat çırpmaya başlamış... yavaş yavaş yükselmeye başlamış kanatlar gökyüzüne... güneşin ışıklarına doğru yol almaya başlamış... kanatları uzaklaştıkça melekten yaraları kapanıp izleri kaybolmaya başlamış... uzun bir süre geçmeden kelebeklerde kanatlarda kaybolmuş gözden... ilk kez yeşil çimlere ayak basıyormuş melek... ilk kez çimenlerin sıcak yüzeyinde koşmaya başlamış... bir kaç parça koparmış çimenlerden gökyüzüne atıp yere düşüşlerini izlemiş... kulaklarında eşsiz bir rüzgar sesi ve kuş cıvıltılar belirmiş o an...

    koruyucusu olduğu insanın anıları canlanmış o an aklında;

    küçükken her haftasonu pikniğe giderdik baba hatırlar mısın?... uçsuz bucaksız sonu görünmeyen o çimliklerde koşardık... sen aceleyle mangalı yakardın annem sofrayı kurardı... ufacık boyuma bakmadan koşar hemen salıncağı kurmaya çalışırdım... mangalı bir kenara atar beni omzuna alıp yarımd ederdin salıncağımı kurmama... annemin yaptığı o cevizli kurabiyeleri hatırlıyor musun baba?... daha piknik yapacağımız yere varmadan yarısı bitmiş olurdu hani... sıcacık ve yumuşaklardı... dereye gidip ellerimizi yıkardık... sudaki minik balıkları yakalamaya çalışır çocukça oyunlar oynardık... suya düşüp boğulucaz diye aklın çıkardı da küçük ellerimi sıkı sıkı tutar asla bırakmazdın... hatırlıyo musun büyüdüğüm zaman bende senin gibi bir baba olacağım dediğim zaman kendini tutamayıp ağlamıştın... ben büyüdüm baba... ama asla senin gibi bir baba olamadım... o pikniğe gittiğimiz bozkır yok artık... sen varken yaşadığımız dünya yok baba... artık ellerimi yıkayamıyorum o derede... korkuyorum düşerim de başıma bir şey gelir diye... düşersem beni tutar mısın baba?... senin gibi bir baba olacağım desem sarılıp ağlar mısın yine?... "

    "hadi hayatım geç oldu artık son görevimizdi babanı defnetmek bırak koca yürekli adam huzur içinde yatsın... "

    o bahsettiğin bozkırlar ölmemiş bak... tıpkı küçüklüğündeki gibi her şey... koca yaşlı çınar hala yerinde ve salıncağın hazır... bak ölümlü işte kurabiyeler sepette hala... nerdesin ölümlü? bozkırlar burada işte ama sen? ...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +1
    yaşanır ve kaybolur sanırdım dünyadaki anılar... zamanla unutulur sanırdım... aklımın ucundan bile geçmezdi dünyanın aslında cennet olduğu ve cennetin aslında dünya olduğu... ölüm denilen şey saflığın ve huzurun ruhla buluştuğu bir kapıymış... asla dönmemek üzere kapatıp çıktığın bir evin kapısı... son kez çıktığın ve bir daha asla göremediğin o yaz tatili... çiçekler böcekler çimler ve hatta toprak bile ölümü tadarmış aslında... yaşadığı kötü dünyayı bir kenara bırakır cennette huzur içinde yerini alırmış... zamanı geldiğinde bütün insanlarıyla bir göçüp gel cennetine koca dünya... yaşlı genç canlı cansız herkesi alıp gel... hiç bir insan öldüğünü anlamasın... geçmişte kalan anılarını kaybettiğini sanmasın... doğarken alınan ilk nefes ve ölürken verilen son nefes bile cennette yerini alırmış... elde edemeyip arkasından ağladığı her dileği gerçek olurmuş bu huzurlu kapıların ardında... bencilliğini kıskançlığını bir kenara bırakırda feda edersen en sevdiğini en kıymetlini işte o zaman sonsuz huzur canlanırmış topraklarında... cennet tüm beyazlığıyla parlamış ayaklarının altında... ben cennetime kavuştum sonunda... özgürlüğüme kavuştum... merakla bekliyorum kalanlar ne zaman gelecek yanıma...

    cennetin huzurundan tüm ölümlülere elveda...
    ···
  9. 34.
    0
    o kadar emek verdim bir defa uplamak hakkım olsun ...
    ···
  10. 35.
    +1
    Tebrik edoyorum gercekten cok iyi
    ···
    1. 1.
      +1
      teşekkür ederim panpa =) ...
      ···
  11. 36.
    +1
    Rezzzzzzz
    ···
  12. 37.
    +1
    Reeeeezzzzz
    ···
  13. 38.
    0
    Rezzers
    ···
  14. 39.
    0
    Rezervasyon
    ···
  15. 40.
    0
    Rez dursun
    ···
  16. 41.
    0
    Rezzzzzz
    ···