bazı ateistlerdeki garip mantık

@131 ulan yazmıcam diorum da acıyorum yine yazıyorum amk. Doğada ahlak diye bir kavram yoktur., Ahlak yalnız ve yalnız insana ait olan bazı insansal değer yargılarıdır ve buna rağmen yine de hayvanlar aleminde de en-sest ilişki nadir görülür, sık rastlanılan bir şey değildir. bunun nedeni de yine evrimsel süreçtir. çünkü en-sest ilişkiden üremek genlerin melezlenmesi açısından imkanlı olmadığından ve sağlıksız olacağı için, genlerimiz bu şekilde evrimleşmiş ve kodlanmıştır, yani en yakınlarımızın bizlere cinsel obje olarak görünmemelerin nedeni gen kodlarından ötürüdür yoksa annenin sırf adı anne veya baba olduğu için değildir. Eğer en-sest daha sıhhatli bir neslin gelmesini sağlasaydı, doğada en-sest çok yaygın olurdu ve insanlar en-sesti yasaklamazdı. Çünkü insan içgüdülerini sosyal yaşdıbına yansıtan bir hayvandır. içgüdüsü insanı en-sest yapmaya zorlasaydı, hiç kuşkusuz insan en-sest yapardı. bunun bir de toplumsal ve kültürel sakıncaları vardır yine hayvanlarda çekirdek aile kavramı olmadığından en-sest ilişkiye girmelerinin sonucunda doğacak çocukları bir karmaşaya neden olmaz fakat insan kültüründe aile kurumu olduğundan bu tür ilişkilerin sonucu belirsizliğe ve karmaşaya neden olacaktır. yani toparlayacak olursak insanın ebeveynleriyle cinsel ilişkiye girmemesi için dine gerek yoktur zaten evrimsel olarak ebevynleri cinsel obje olarak görmeyiz, tahrik olmamıza neden olan testosteron ve östrojen gibi hormonlarımız, böyle durumlarda bizim elimizde olmadan zaten baskılanır.. bilime göre bu böyledir, umarım anlamışsındır..
bir de din en-sest ilişkiye nasıl bakıyor ona bakalım biraz kısaca, bakalım din ne kadar ahlaklı bu konuda; en başta tanrı adem ile havvayı yarattı bu ikisinin çocukları oldu ve daha sonra bu kardeşler birbirleriyle ilişkiye girdi ve bizler bu en-sest üreme sonucu meydana geldik! dine göre dindarlar en-sest bir ilişkinin ürünleridirler yani * e bu durumda dine göre en-sest ilişki çokta kötü birşey olmamalı ki tanrı iki ayrı aile yaratıp nesilleri çapraz üretmektense, heralde üşenip tek bir ailenin çocuklarını yani kardeşlerini birbirleriyle çiftleştirmiş *

bir de muhafazide bakalım neler yapmış; muhafazid'iN EVLATLIĞININ KARISIYLA EVLENMESi

Zeyd bin Haris muhafazid onu önce köle olarak satın almış sonra da evlatlık edinmiş. Zeyd muhafazid'in halasının kızı Zeynep'le evlenmiş. muhafazid bir gün Zeyd yokken eve geliyor Zeynep'i biraz açık saçık bir kıyafet içinde görüp arzuluyor. Sonrası malum o zamana kadar evlatlığın karısıyla evlenmek yasakken birden serbest oluyor ve hatta ayet iniyor. işin ilginç tarafı bu kural kalkacaksa yani evlatlığın karısı ile evlenmek yasak olmaktan çıkacaksa bu yasak anlamsızsa sadece yasağı kaldıran bir ayet inebilirdi ille de birinin yapması bir örnek olması gerekse muhafazid yerine bir başkası evlatlığının karısıyla evlenebilirdi.

Bakınız Kuran'da muhafazid ne diyor:

Allah ve Peygamber'i bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz. Allah'a ve Peygamber'e baş kaldıran şüphesiz apaçık bir şekilde sapmış olur.( AHZÂB - 36)

Hemen arkasından gelen ayet ne diyor:

Hani sen, Allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın diyordun; insanlardan çekinerek Allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Allah, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir. (AHZÂB -37)

Neyse muhafazid Zeynep'i anasından babasından değil Zeyd'den istiyor. Yani kocasından istiyor. Oha dedirten bir durum bu. 37. ayete bakarsak şu Ahzab suresini indirmeden evvel biraz utanman varmış insanlardan çekinebiliyormuşsun evladın yerindeki adamı gavat yerine koyup karısını da alınca çekinme utanma da kalmadı sende. Bakalım Kütübü Sitte'ye görelim muhafazid ne yapmış:

Fasil : NiKAH BÖLÜMÜ
Konu : Resulullah (sav)`ın Zevceleri
Ravi : Enes
Hadis : Zeynebin iddeti tamamlanınca resulullah sav zeyd ra git onu bana kendinden iste dedi zeyd gitti zeynebe geldiği zaman hamurunu yoğuruyordu. Zeyd der ki: Onu gördüğüm zaman içimde bir zorluk hissettim, ona bakamaz hale geldim. Sırtımı ona çevirerek, geri geri yaklaştım ve: Ey Zeyneb! Beni Resulullah (sav) gönderdi. Seni istiyor dedim. Zeyneb: (Ben (istihare yoluyla) Rabbimle istişare etmeden bir şey yapacak durumda değilim! dedi ve kalkıp mescide gitti. Derken Resulullaha vahiy geldi aleyhissalatu vesselam kalkıp izin almadan zeynebin evine girdi. Zeyd der ki: Gündüzün ilerlemesiyle Resulullah (sav)ın bize ekmek ve et yedirdiğini gördük yemekten sonra halk çıkmış bazı kimseler evde kalmış sohbet ediyordu resulullah sav da çıktı peşinden ben de çıktım hanımlarının hücrelerine birer birer uğrayıp selam vermeye başladı onlar ey allahın Resulü (yeni) hanımını nasıl buldun? diyorlardı. Hz. Enes (ra) der ki: Bilemiyorum, halk çıktı! diye ben mi haber verdim, başkası mı haber verdi. Aleyhissalatu vesselam gelip evine girdi. Ben de beraber girmek istedim. Benimle kendi arasına perde çekti. Örtünme ayeti nazil oldu. Halk, kendilerine verilen öğütten derslerini aldı: Ey iman edenler! Yemek için davet olunmadan Peygamberin evine girip de orada yemek vaktini beklemeyin davet edildiğinizde ise girin fakat yemeğinizi yedikten sonra sohbete dalmadan dağılın bu hareketiniz peygamere eziyet verir. O da size bunu açıklamaktan sıkılır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez" (Ahzab 53). HadisNo : 5615

ve son olarak islam ve pid0fili hakkındai üzerine kitaplar yazılabilecek bir konudur.

talak 4 - diyanet meali
kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah'a karşı gelmekten sakınırsa, allah ona işinde bir kolaylık verir.

talak 4 - elmalılı hamdi yazır meali
adetten kesilmiş kadınlarınız hakkında şüpheye düşerseniz, onların iddeti de üç aydır; adet görmeyenler de öyledir. yüklülerin süresi ise doğum yapmalarıdır. her kim allah'tan korkarsa, allah onun işine bir kolaylık verir.

talak 4 - yaşar nuri öztürk meali
âdetten kesilen kadınlarınızın iddet bekleme sürelerinde kuşkuya düşerseniz, onların iddetleri üç aydır. hiç âdet görmemiş kadınların süreleri de böyledir. gebe olan kadınların süreleri ise yüklerini bırakmalarına kadardır. kim allah'tan sakınırsa, o ona işinde bir kolaylık nasip eder.

talak 4 - suat yıldırım meali
kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir. hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. kim allah'ı sayıp o' na karşı gelmekten korunursa, allah onun işinde bir kolaylık verir.

4 tane meal, türkiye'de en çok kullanılan 4 mealde de, müslümanların adet görmeyen kızları nasıl boşayacağı konusunda kural koyulmuş. ahlak timsali olduğu iddia edilen, baştan sona bir mucize olduğu iddia edilen bir kutsal kitapta bahsi dahi geçmemesi gereken, küçük kızlarla evlilik konusu bir radde daha yukarı taşınmış, küçücük kızlarla boşanmak bile anlatılmış. evrensellik iddiasında bulunan bir kutsal kitapta, küçük yaşta cinsellikle tanışan çocukların (erkek-kız) ne gibi pgibolojik rahatsızlıklar yaşayacağını düşünmeden, kızların "amca" gözüyle baktıkları adamların koynuna girmesi normalleştirilmiş.

etik problemlerin bir başkası da, kur'an'ın yazıldığı zamanda dul kadınların durumudur. soylu ve zengin bir aileden gelmeyen dul kadınların, toplum içinde herhangi bir hakları yoktu. ölen bir erkeğin karısını, adamın varislerinden biri kadının üzerine elbise atarak kendi karısı yapabilirdi. küçücük yaşta boşanan bir kız çocuğu, ömrünün geri kalanını köle gibi geçirmek zorunda kalacaktır. bu da kadınların üzerinde bunalım toplumu yaratacaktır.

şimdiye kadar fikirlerden bahsettiğimize göre biraz da gerçek hayatta yaşanılan olaylardan bahsedebiliriz sanıyorum. muhafazid'in, ayşe'yi 6 yaşında nikahlayıp 9 yaşında evlenmesi dininden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanlar tarafından inkar edilse de, güvenilir dedikleri kütüb-i sitte'de geçen bir hadistir. bu konu zaten oldukça tartışıldı, herkesin bir fikri vardır.

suudi arabistanlı evlilik yöneticisi ahmad al-mub'i ise konuya kendince şöyle açıklık getiriyor. "evlilik iki şeyden ibarettir:
ilki aralarında kontrat olması. bu evliliğin ilk şartıdır. ikincisi ise karınızla ciks yapmanızdır. evliliğe girmek için minimum bir yaş yoktur. bir yaşındaki bir kızla bile evliliğe girebilirsin. 7-8-9 yaşındaki kızlardan bahsetmeye bile gerek yok. bu bir rıza anlaşmasıdır. veli genelde baba olmalıdır. çünkü baba kararı zorunludur. böylelikle kız, kadın olmuş olur." al-mub'i'nin bu sözleri fetva yerine geçiyor tabii ki. ardından söylediği kelimeler ise suudi arabistan'ın ayşe'nin 9 yaşında evlenmesi olayına resmi bakışını gözler önüne seriyor. "hz. muhafazid izlediğimiz bir modeldir. hz. ayşe'yi 6 yaşında kadını olarak aldı. fakat 9 yaşında iken onunla ilişkiye girdi. hz. muhafazid'i modelimiz olarak görüyoruz."

aslında demek istediği "ayşe'yi 6 yaşında kadını olarak aldı ancak ne iyi bir peygamber ki, 3 sene bekledi."

bir diğer olay ise; türkiye'nin gündemini sarsan siirt'teki toplu tecavüz vakasında, 14-70 yaş arasında onlarca erkek, kültür yozlaşmasını resmen bütün türkiye'nin gözünün içine sokmuşlardı. içerisine hacı dedelerin, şeyh efendinin dahil olduğu bu insan bozmalarına sorsanız "ben ateistim" diyecek olan var mıdır hakikaten merak ediyorum. sorsan hepsi müslüman adam.

sorun islam mıdır? evet sorunun kaynağı islam'dır. kadını maldan farklı bir konuma oturtmayan zihniyettir kaynak. insanın bilinçle birlikte kazandığı kötülük yapmanın dayanılmaz cazibesine, dini anlamda izin verip, insanların gönül rahatlığıyla kötülük yapmasına izin veren zihniyettir. bir otobüsü kullananı yüzünden şarampole yuvarlanmasından otobüs suçlanamaz ancak otobüsün fren sistemi yoksa suç otobüsündür.

@132 Ahlak insana özgü kavramlarmış bla bla... yaratılışa inanmayan ,insan yaşdıbının bir amacının olmadığını savunan ateistlerin, hayata bakış ve algılayış açısına göre, ahlak diye bir şey olamaz. bunlar toplumların kendi kendine uydurduğu şeyler olabilir ancak.Yok hayvanlarda az görülürmüşte bilmem neymişte .bunların hepsi yalan. Doğada içest ilişki normal karşılanmaktadır.Çoğu hayvan yapar bunu ayılar kediler köpekler arılar, balıklar,aslanlar, say sayabildigini, içest yapmyıan hayvan belki nadirdir.Her zaman içest yapıyor demiyorum sadece içest normal karsılanıyor diyorum. insanlarda normal karşılanmamasının nedenini soruyorum sadece? Sende normal karşılamalısın bence...

Allahın dinine çamur atmaktan vazgaç,bir çok uydurma hadis vardır, sizin gibi oçlarıda bunu kullanıyorlar. Hadis uyduran insanlarda tıpkı sizin gibi oç dur..

hz muhafazid köle olan zeydi evlatlık edinmiştir. sonra kendisinin istemesiyle, halasının kızı zeynebin(zengin ve güçlü bir aileden geliyor) fazla gönlünün olmamasına ragmen zeyd ile evlilik gerçekleştirmişlerdir. zeynep evlilikten mutlu degildir bunuda zeydi bazı durumlarda ezerek göstermektedir. Zeyd de mutlu degildir yani. zeyd Peygamberimize gelir derki ben mutsuzum boşanmak istiyorum.

hani sen, allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: eşini yanında tut ve allah'tan sakın diyordun;

Peygamber efendimiz zeyde eşinden boşanma demiştir.Bu ayettende belli oldugu gibi. Zeyd ilerki zamanda boşanmıştır..

Çıplak görmesi fln tamamen sizin gibi oçların uydurmasıdır.Ztn islamde evlatlıklarda bugün türkiyede bilinen evlatlıkla alakaları yoktur, Yani baba ogul ilişkileri yoktur. Evlatlık alınan çocuga gerçek saklanmaz. Sadece karşı tarafı iyilik yapan bir insan olarak görülür. Zeynep ile zeyd boşanınca...

Yani peygamberimiz önce zeyneple zeydi evlendirdi. sonra birgün çıplak gördü, sonra ayet indirdi, zeyneple zeydi boşandırıp kendisi evlendi gibi saçma sapan bir durum yoktur ortada.
Peki zeynep ile peygamberimiz neden evlendi peki? Peygamberimiz hayatı her açıdan müslümanlara örnek teşkil etmektedir. Sadece elçilik yapmamıştır bizzat uygulamıştır olayları. Ayette ztn var neden evlendirildikleri... Birdaha diyorum bugün türkiyede olan evlatlık durumu islamda yoktur... Hele evlatlık olan birine sen benim gerçek çocugumsun demek büyük yanlışlıktır...

biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir

Suan uygulunananların gerçek islam oldugunu ne biliyorsun.O yüzden baska ülkelerden örnek verme bana..

hz ayşe olayında bir çok rivayet vardır farklı farklı yani 10 tane varsa 9 u uydurmadır. Buda uydurmalardandır. Neden hemen bunu kabul ediyorsun? Yeterki birşey islami kötülesin hemen ona sarılın ztn doğruyu araştırmayın.

Peygamber efendimiz mekkede evlenmiştir hz ayşe ile. talak süresi medinede inmiştir.Şimdi bak bu hz ayşe olayı doğru olsa bile ayet inmemişti ozaman. Sonradan inen başka bir ayet.

Nisa 6: Ve yetimleri nikâh çağına gelinceye kadar deneyin. Bundan sonra eğer kendilerinde bir rüşd (yeterlilik) hissederseniz, o taktirde mallarını onlara teslim edin. Ve büyürler (geri alırlar) diye, onları (malları) israf etmeyin ve acele ile yemeyin. Ve (vâsi) zengin bir kimse ise, o taktirde iffetli olsun (yetimlerin mallarını yemekten kaçınsın). Ve (vâsi) fakir bir kimse ise, o taktirde örfe uygun olarak yesin. Nihayet onlara mallarını geri vereceğiniz zaman, onlara karşı şahit tutun. Hesap görücü olarak Allah yeter.

Eğer sizin dedğiniz doğru olsa bile bu ayette gördüğümüz gibi nikah çağı denen birşey vardır. Buda ergenlik çağıdır. Eğer heryaşta evlendirilebilinir olsa nikah çağı diye bir çağ olmaz ztn. Yani gerçek islamda çocuklar evlendirilmez..

---

talak 4 - diyanet meali
kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. kim allah'a karşı gelmekten sakınırsa, allah ona işinde bir kolaylık verir.

adet görmeyenler derken 2 çeşit iddia var birincisi çocuklar 2.cisi adet gecikmesi olan hasta kadınlar ki bunlar 1 yılı bulabiliyor. Ozamanda 1 kaç yıl geç boşanabilirlerdi kadınlar. Böylece süre kısaltılmış oldu..
Hem sizin dediğiniz gibi olsa bile ki öyle değildir. nisa 4 de de belirtildigi gibi bir nikah çağı vardır. Başka söze gerek yok. Bence islamı kötüleyen nerde birşey hemen bulmaya çalış. Fıtratını inkar et