+13
-2
fazla 31 den midir nedir son günlerde etrafa başka bir gözlükten bakmaya başladım beyler.
günlük hayatta dialog kurduğum insanlar eğer bana çekici gelmiyorlarsa onların cinsel hayatları fantazileri üzerine fazla kafa yormazdım. fakat bu organik 31 felsefesi yüzünden hayatım değişti.
artık gün içinde bir şekilde dialog kurduğum insanlarla konuşurken aklımdan geçenlere engel olamıyorum ve aklım dimağım duruyor.
o elini sıktığımız sohbet ettiğimiz iyi kalpli ne iyi insanlar dediğimiz insanlar çatır çatır gibişiyorlar beyler.
insanların gözlerinin içine bakarken gözlerimi kaçırıyorum artık utanıyorum. mesela bizim işyerine haftada bir gelen malzemecinin kuryesi. hergün firma firma dolaşıp faturaları dağıtır. o adam geldiğinde acırım haline hep otur abi bi çay iç dinlen derim. ama artık diyemiyorum o yorgun argın yeleğinin bir düğmesi ilikli bir düğmesi kopuk adam akşam eve gittiğinde hayattaki son enerjisiyle belkide karısının iç çamaşırını bile çıkarmadan kenara çektiği donuna sürttüre sürttüre gibiyor. elleri çamaşır suyu kokan karısının avucuna daşşaklarını bırakıyor. aynı eli eline değmesin diye korkan bir kadın kasiyerin havadan avucuna bıraktığı bozuk para gibi.
ya geçen akşam bize oturmaya gelen nüsret amcayla melek teyze. bizime ve sohbet ederken dayandılar tatlıya şekere ve muhtemelen daha arabada giderken kafasına koydu nüsret amca melek teyzeyi gibmeyi. eve gidince dolgun memelerinin arasına kafayı gömüm bıyıklarını sürttürü sürttüre yasladı erkekliğini melek teyzeye.
ya kapıcının karısı pakize abla. ya o ne yaptı dün gece acaba. belkide son servisi yaptıktan sonra gelen kocası o nu ışık almayan yatak odalarının rutubetli duvarına döndürüp ellerini yasladıktan sonra bir makine gibi seriye bağlayarak titreye titreye gibti. pakize ablanın arkadan bağlanmış saçları sevişmenin etkisiyle sağa sola savrulup sırtına çarptı. sinek kovan bir atın kuyruğu gibi.
yan ofisteki muhasebeci oya hanım. geçen akşam ben tam ofisten çıkarken işyerine gelen kocasını karşılamıştı kapıda. çay içmeye gelmiyorsun dedi bana yorgun gözleriyle gözlüğünün üstünden bakarak. belki kapıyı kapattıktan sonra kocası onu beyannameerin olduğu masaya yatırıp bacaklarını omzuna koyarak 5 dakika içerisinde hacamat etti. sonra masanın üzerine dökülen kıskaçları ayıkladılar terleyince yapışan sırtından.
beyler ferre izlemekten halktan uzaklaşmışız be bunu anladım. etrafımızdaki kimse o filmlerdeki gibi değil ama herkes çatır çatır gibişiyor işi gücü bırakıp. bence bu filmlerden uzaklaşıp halka inmeli fantazilerimizi günlük hayattan kurmalıyız.
Tümünü Göster