Biraz ara verelim, bu arada marketten almam gerekenler var onları alıp geleyim sonra kaldığım yerden anlatmaya devam ederim.

Burada olduğunuzu belli edin, ben devam ederim ne olursa olsun

Beraber kırılmaya yüz tutuşmuş merdivenden yukarı çıktık. Taha köşeye geçip oturdu.
-Merak etme bende bir paket daha var. dedi

-Sevim ablanın yanına gittin mi? Senin için çok telaşlanmıştı.

-Daha gitmedim. Önce seni bulmak istedim. Beni arayacağını biliyordum

-Neden aramayım ki? Arkadaşım değil misin.
Yaralı elimi gösterdim ve

-Bir hafta daha çekemicem. dedim, gülmeye başladı. Yaralanmışsın. Konuşmaya çalışarak kendini yorma dedim.

Ama anlatmaya kararlıydı. O yüzden dakikalarca başından geçenleri anlattı. Dükkan sahibinin sabah okula giderken nasıl dövdüklerini anlattı. Adam Tahanın 2 hafta önce ettiği küfür yüzünden evine kadar takip ettirmiş, 2 hafta sonra da intikdıbını almıştı.

-Merak etme heriflerden birinin cinsel hayatı söndü, dedim ve olanları anlattım. O gün gece yarısına kadar sohbet ettik. Gece olunca Taha evine döndü

Herşey açıklığa kavuştu gibi görünüyordu. Ama kabus için daha erkendi

O gece eve gittiğimde elimi temiz bir beze sardıktan sonra yatağa uzandım. Biraz kitap okuduktan sonra uyuyakalmışım. Sabah 9 gibi uyandığımda Tahanın evine gitmeye karar verdim. Zaten o haliyle okula gitmeyeceğinden emindim. Elimdeki yara çok derindi ve çivi yarasına benziyordu. Ama hala nasıl olduğunu hatırlamıyordum. Çantamı hazırladım ve Tahanın evine yola koyuldum. Kim bilir teyzesi onu görünce nasıl sevinmiştir diye geçiriyordum içimden.

Fakat evine vardığımda kapılarının önünde bir cenaze arabasının olduğunu gördüm.

Anlatmaya devam edicem

Biraz daha yaklaşınca Tahanın kaldırımın üzerinde oturmuş ağladığını gördüm. Ölenin kim olduğunu artık anlamıştım. Etraf kalabalıktı ve sırf merak ettiği için cenaze arabasını izleyenler vardı. Koşarak yanına gittim ve neler olduğunu hissettim sanki. Onu yaşlar içinde yaralı suratıyla gördüğüm anı hatırlıyorum az çok. Oturduğu yerden kalkıp koşarak sarılmıştı.

Dün gece eve gittiğinde teyzesinin cansız bedenini bulduğunu söyledi. Kalp krizi ihtimali yüksekmiş.

O günün gecesinde terkedilmiş evde içmiştik. Saatlerce içtik. Ama ben fazla içmedim. Taha ise acılarını unutmak istermiş gibi içti. Bir ara eve dönmesi gerektiğini, teyzesinin onu merak edeceğini söylemişti. Sonra köşeye kustu.

Bu genç adama bunları yaşatan tek kaşlı bin geldi aklıma. Sağlam bir intikam lazımdı

Son günlerde her şey altüst olmuş gibiydi. Taha kustuktan sonra eve gidip dinlenmek istediğini söylemişti. Ona eve kadar eşlik ettikten sonra, ben de eve gidip biraz uyudum. Elime çivi girdiği çok belli oluyordu. O yüzden sarmam gerekti. Zaten hangi yara kalp yarasından daha çok can yakardı ki. Bunları yaparken aklıma Burcu geliyordu. Hayatı eskisinden daha ciddiye alan ben, bu olayları kazasız, belasız atlatırsam eğer onu sevdiğimi yüzüne söyleyecektim. Çünkü hayatın kısa olduğunu anlamıştım son birkaç günde. Masanın kenarından duran takvime bakınca okuldan da kaldığımı farkettim. Devamsızlık sınırı çoktan geçmişti.