baylar hayat hikayem

babam olacak deyyus: dövdüğüm günden bu yana görmedim. birkaç kez içeri girmiş. amcamı hapse attırmış. kendisi de bir müddet yatıp çıkmış. amcam hapisten çıkınca öldürecekmiş. sanırım rahatlamama az kaldı. her nerede ne tip yavşaklıklar yapıyorsa, benden bir ömür uzak durmasını istiyorum.

sebastian emiliano xavier: gelecekten umutlu.

sevgili dostlar, değerli panpalarım... herhangi bir şekilde sürç-i lisan ettim ise affola. hayat hikayem tamamen gerçektir. sadece isimlerde oynama yapılmıştır. retinanıza verdiğim geçici rahatsızlıktan dolayı hepinizden özür dilerim. ilgi ve alakanıza çok teşekkür ederim.

fin.

@510 eyvallah sevgili panpam. dramatikliği su zütürmez bir gerçek. ancak yaşadığım her kötü şey bana güzellik kattı.

@513 eyvallah sevgili panpam. çok hata yaptığım aşikar. zaten "iyi" bir insan değilim. kendimce "iyi" olmaya çalışıyorum.

@514 eyvallah sevgili panpam. seni mi kıracağım? mutlaka yazacağım.

@515 eyvallah sevgili panpam. o dergileri ve sigaraları zütünüze sokup gelin okul yapalım.

@512 bitiremedin mi daha sevgili panpam? yorumlarını merak ediyorum.

okuyun lan şunu.

bir ara gelişmeleri yazmaya devam edeceğim de çok meşgulüm şu aralar. kusura bakmayın.

20.04.2012 tarihinde hikayemi bitirmiş idim. Ancak halen hayat beni dalgalı denizlerde kayıksız bırakmaya devam etmekte. Yaklaşık 1 yıldır yaşadıklarımı anlatmaya devam edeceğim. Hikayemi okuyan, okumayan herkesi başlığıma beklerim.

var mı güzel bir hikaye okumak isteyen?

previously on baylar hayat hikayem...

2011-2012 kışı bir hayli çetin geçti malumunuz olduğu üzere. kar benim bulunduğum bölgeyi çok erken ve şiddetli bir şekilde vurdu. yollar kapandı. ancak yürüyerek de olsa köye gitmemiz gerektiği düşünülüyordu makam sahiplerince. mahvettiler bizi bütün kış. yarıyıl tatili için zar zor attım kendimi memlekete. memlekette iken bir internet sitesine üye oldum. fuck buddy'lik müessesi için kurulmuş oldukça kaliteli bir site idi. yalan dolan yoktu pek. orada bir kızla tanıştım. açık açık söyledik ikimiz de ciddi bir hadise aramadığımızı ve cinsel ihtiyacımızı gidermek istediğimizi. karlı bir günde istanbul'a gidip buluştum kızla.

içimde böbrek.avi şüphesi olsa da atın ölümü arpadan olsun düşüncesi ile gittim. fotoğraflarından ve kamerada göründüğünden daha güzeldi. beni de beğenmiş olması büyük bir artı idi. benim seçtiğim bir otele gittik. müthiş bir gece geçirdik. ikimiz de durumdan memnun kalmış sürekli görüşmeye karar vermiştik. otel ücretini bile zorla paylaştı kız. neticede ikimizin de menfaatine bir ilişki idi. kasıntı halleri yoktu. tekrar görev yaptığım bölgeye geri döndüm tatil bitiminde. yolların hali, yağan kar, kaldığım ahır gözüme batmıyordu artık.

iki haftada bir istanbul'a kaçıp buluşuyorduk bu kızla. inanılmaz keyifli idi her defasında. ve olan oldu sonunda. daha önce de fuck buddy deneyimim olmasına rağmen bu kıza karşı bir şeyler hissetmeye başladım. fak badime aşık oldum resmen. kaybetmekten de korkuyorum duygularımı açarak. ne yapmam gerektiğini bilemez haldeyim. bir yandan da ciddi bir hadise yaşasak insanlara nasıl tanıştığımızı ne şekilde anlatacağımızı düşünüyorum. durumlar berbat yani sevgili panpalarım. 3 gün sonra tekrar buluşacağız. henüz nasıl davranacağımı bilmiyorum. sanırım doğaçlama yapacağım.

previously on baylar hayat hikayem...

kızın ismi Bengü idi. Bengü kendisini kültürel açıdan oldukça geliştirmiş, anadolu'nun orta yerinden istanbul'a okumak maksadı ile gelip masumiyetini kaybetmiş bir kız idi. kızın ailesi oldukça mazbut, kendi halinde insanlardan oluşuyordu. Bengü istanbul'da hatırı sayılır bir özel üniversite'nin geleceği oldukça parlak bir bölümünde 2. sınıf öğrencisi idi tanıştığımızda. Okulu burslu kazanmış, ancak hali vakti oldukça yerinde bir aileden geliyordu. paraya değer vermez tavırları kendisine karşı hislerimin yönünü değiştiren önemli bir özellikti.

bahsettiğim partner sitesine kayıt olma sebebi erkek arkadaşının "open relationship" istemesi idi. elemanın özgüveni nal gibi olduğu için, kızın nasıl olsa kimse ile birlikte beraber olamayacağını düşünerek bu durumdan fayda sağlamak istemişti besbelli. ancak Bengü, aşık olduğu adamın bu tavrı karşısında şoka uğramış ve aşkını kalbine gömmek ister bir tavır takınmıştı. tam da bu dönemde karşısına bu site çıkmıi ve kayıt olmuştu. söylediğine göre sitede kendisine gelen 3. mesaj benimki imiş. site hakkında da şöyle bir bilgi vermeden edemeyeceğim; bu sitenin en önemli özelliği kesinlik arama yapılamaması ve verilen bilgilere göre sitenin üyelerine her gün 3 farklı kişinin profilini sunmasıdır. Benim mesajımın kendisini cezbetme sebebi ise, içerisinde niyetimi açıkça ortaya koyan, ancak salt sapıklık içermeyen ifadelerle bezeli bir metin göndermiş olmamdı.

sözlükte hikayemi bitirdiğim sıralarda yeniden buluşmamıza birkaç gün vardı ve halet-i ruhiyemi tarif edemeyecek derecede tutulmuştum kendisine. Thy'nin geçirdiği kazığın acısını hissederek indim istanbul atatürk havaalanına 2.04.2012 cumartesi günü. her zamanki gibi taksim'de buluşacaktık. içimde büyük bir sıkıntı peydah oldu taksim'e doğru yollanırken. ikilemde kalmak hayatta en hazetmediğim hadisedir evvelden ezelden. açılsam mı, açılmasam mı? sorusu sürekli beynimde yankılanıyordu. birkaç vasıta değiştirerek taksim'e ulaştım güç bela. varacağım saat daha uçağa binerken belli olduğu için taksim'e ulaşana kadar aramamıştım bengü'yü.

Taksim'e vardığımda aradım Bengü'yü. Henüz gelmemişti. 10-12 dakika arasında yanımda olacağını ve beni görmek için sabırsızlandığını söyledi. Bu sözleri ikilemimi çözmemde yardımcı olacaktı kuşkusuz. her zaman duyguları, skinin keyfinden önde olan bir insan olmuştum zaten. Hayatıma giren bütün hatun kişiler gözümün önünden geçmeye başladı. Önceki ilişkilerimde yaptığım yanlışlar büyük puntolarla geçiyordu gözlerimin önünden. derken, hızlı adımlarla geldiğini gördüm Bengü'nün. Yüzüne yerleştirdiği masum gülümseme gözlerimin parlamasına sebep olmuştu. sımsıkı sarıldık normale kıyasla uzun bir müddet.

elimden tuttu. bir yere gidip bir şeyler içmeyi teklif ettim. "tamam" dedi bütün şirinliği ile. istiklal'deki pi cafe'ye gittik. daha önceki buluşmalarımızda herhangi bir yere gidip oturduğumuzda hep karşıma otururdu. bu kez yanıma oturdu. sokuldu iyice bana doğru. ben budweiser budvar istedim, o da heineken. bira içmeyi seviyorduk ikimiz de. sağdan soldan, havadan sudan, hayatın türlü oyunlarından konuştuk bir süre. hatırlarsınız anlatmıştım, ikimiz de ciddi bir ilişki ve bu ilişkinin getirilerinden ziyade tamamen çıkara dönük cinsel bir ilişki kurmak istemiştik daha en başında. bu konuda anlaşmış, bunun dışında herhangi bir yöne doğru çekmeyeceğimizi kararlaştırmıştık yaşadıklarımızı.

oteli daha gelmeden önce ayarlamıştım. her zaman konakladığımız arya otel'e gidecektik yine. açılmam gerektiğine karar verdim. o kadar güzel sarılıyordu ki, onun da fuck buddy'likten çıkıp sevgili olmamız gerektiğini hissetmeye başladığına kanaat getirdim. bütün içtenliğimle kendisi ile ilgili hissettiklerimi anlattım, gözlerinin içine bakarak. ben anlattıkça gözleri dolmaya başladı. istediğim tek şeyin ömrümün sonuna kadar onun yanında olmak olduğunu söyleyip neler hissettiğini sordum. ben tam sorumu sormuşken boynuma sarılıp ağlamaya başladı. üzdüm mü diye düşünüyordum. korktum onu incittiğim düşüncesi ile.

çok zütsünüz lan. birkaç kişi okusa yetecek amk. :(

okumayın amk. okuyanın zütüne koyayım.

@554 8 mart dünya emekçi kadınlar günü hasebiyle program düzenlediğimiz için giremedim pek. organizasyon işleri zor oluyor zira. hayat hikayem, daha önce de belirttiğim üzere isimler hariç, tamamen gerçektir.

metrobüs muhabbetine gelince...

"Metrobüs sistemi ilk olarak Topkapı-Avcılar hattında hizmete başladı. Yapımına 2007 yılı başında başlanan 18,3 kilometrelik hat, sekiz ayda tamamlanarak 17 Eylül 2007’de açıldı. Daha önce 67 dakikada alınan Topkapı-Avcılar arasını 22 dakikaya indiren Metrobüsün ikinci etabı olan Zincirlikuyu ayağı 77 günlük inşaat süresinin ardından 8 Eylül 2008 Pazartesi günü hizmete alındı."

vikipedi'den alıntı. hatta yanılmıyorsam 2008 ağustos ayında betül'e yüzüğü vermek üzere gittiğimde Mahmud Ahmedinejad gelmişti de trafik ve metrobüs faaliyetleri bir süre durmuştu. Sıcağın altında bir ton insanın metrobüs beklerken imanı gevremişti. hata yok yani.

zamanını ayırıp okuduğun için ayrıca teşekkür ederim.

kaldığımız yerden devam...

onun için hissettiklerimin onu nasıl duygulandırdığından bahsetti bir süre. kısa bir duraksamanın ardından bütün o memnuniyetinin ardına sıraladı, "ama" ile başlayan "imkansız aşk" temalı cümlelerini. tam araya girecek gibi olduğum sırada sol elini yüzüme doğru getirdi, iki parmağı ile dudaklarımı mühürlemek istercesine. Son olarak, "seni bütün benliğimle istiyorum. Ancak tanışma şeklimiz sebebiyle çok büyük bir güven problemi yaşayıp bütün güzellikleri kendi ellerimizle öldüreceğimizden korkuyorum." dedi o kadife sesini titrete titrete.