1. 226.
    0
    3 gün sonra sınıfın mail grubuna 4 sayfalık bir yazı döşenip “keşke”nin ne kadar taktan bir şey olduğundan bahsederek içimi döktüm. Bunun üzerine berna bir öğle arası yanıma gelip “istersen deneyebiliriz” dedi. gibtiri çektim kibar bir şekilde. Ne de olsa geçmişti bor’un pazarı, sürmeliydi eşeğini niğde’ye doğru. Reel arkadaşlarımın yüzde doksanından bir hayır göremediğimden uludağ sözlük’te sanal arkadaşlıklar kurmaya başlamıştım. Pek çok farklı karakterde, enteresan insanlar tanımaya başladım. içlerinden, ismini vermek istemediğim bir kızla çok güzel sohbetlerimiz oluyordu. Çok tatlı biriydi. Pollyanna’nın vücuda gelmiş hali gibiydi. Sanal arkadaşlığım giderek sanal aşka dönüşmüştü. Sözlükte yazdıklarımda sürekli gitgeller oluşuyordu. Şizofren gibiydim. Korktu tabii kız. istemedi beni. Artık okul bitiyordu. Ancak ben artılamıştım bile. Mezuniyet töreni ve mezuniyet balosuna katılmadım. Yüzsüz değildim. Bizim tayfanın tamamı artılamıştı. Onlarla görüşmeye devam edecektim. Diğer kimseyle vedalaşmadım. Bir gibe derman olmayan insanlardı.
    ···
  2. 227.
    0
    okuyor musunuz sevgili panpalarım?
    ···
  3. 228.
    0
    Okul ortamından uzak kaldığım dönemlerde birkaç olay olmuştu. Ümit bizim tayfadan bir arkadaşın sevgilisine yazmış, daha önce herhangi bir olayı olmayan ismail’in yine bizim tayfa hakkında sağda solda ileri geri konuştuğu ortaya çıkmıştı. ilk sene olumsuz düşündüğüm herkesin mutlaka en az bir yavşaklığı ile karşılaşılmış, beni paranoyaklıkla suçlayan, hümanistliğin dibine vurmuş kardeşlerim haklı olduğumu anlamışlardı. Ancak iş işten geçmişti. Vaktiyle sözüme itimat etselerdi sıkıntısız bir üniversite hayatımız olabilirdi. Okul bitince bir internet cafe’de işe girdim. Orada 1 ay çalıştıktan sonra sigortalı bir iş aramaya başladım. ingilizce bilmem ve prezentabl bir görünüşüm olması sebebiyle bir otelde resepsiyonistliğe başladım. Her yerde illuminati işareti arayan dostlar tekrar okusunlar. Siyonistliğe değil, resepsiyonistliğe başladım. Ehe. Ne kadar da espritüelim...
    ···
  4. 229.
    0
    @258 de kaldım dıbına koyum keşke yazmasaydın kitap filan yapsaydın . gerçi kitap yazsan okumazdım amk . gözlerim ağrıdı

    reserveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeed
    ···
  5. 230.
    0
    @387 eyvallah sevgili panpam. kitap yazabilecek kabiliyette değilim ne yazık ki.
    ···
  6. 231.
    0
    rezerved bi ara okurum
    ···
  7. 232.
    0
    yine mola. siz okuyun. devam ederim ben.
    ···
  8. 233.
    0
    sayfa 14 entry 348 reserved
    ···
  9. 234.
    0
    (bkz: anlatıyorum gelinn)
    ···
  10. 235.
    0
    @407 eyvallah sevgili panpam.
    ···
  11. 236.
    0
    sayfa 16 ne yazdın oyle mubarek 2 saattir aralıksız okuyorum gozum agırdı züriyetini gibim
    ···
  12. 237.
    0
    @416 eyvallah sevgili panpam. az kaldı az.
    ···
  13. 238.
    0
    reserved
    ···
  14. 239.
    0
    hayatını gibiyim özet geç bin.
    ···
  15. 240.
    0
    @426 özeti bu sevgili panpam.
    ···
  16. 241.
    0
    reserved
    ···
  17. 242.
    0
    Facebook isimli güzide icatta bir arkadaşlık isteği aldım. Kardeşimdi bu isteği yollayan. Çok şaşırmıştım. Duygulardan duygulara sürüklendim. Ne yapacağımı bilemedim. Kabul edip uzunca bir mesaj yazdım. Bursa’da imiş. 2003 yılındaki araştırmalarımda vardığım “kosova’ya gittiler” sonucu gerçeği yansıtmıyormuş. Zaten annesi Bulgaristan göçmeni imiş. 15 yaşında kardeşim vardı ve kendisiyle yeni tanışıyordum. Kendisi ve annesi için de sıkıntı olmayacaksa görüşmek istediğimi söyledim. Bulgaristan’a tatile gideceğini söyledi. Kardeşimin anlattıklarına göre babam olacak karakter yoksunu varlık formundan hiçbir şey kaybetmemiş ve onlara da bize yaptıklarını yapmıştı. 2006 yılında boşanmışlar ve annesi 2008 yılında başkası ile evlenmişti.
    ···
  18. 243.
    0
    31 ağustos 2010’da dayımla birlikte atandığım yere gittik. 1 eylül günü işlemlerimi tamamlayıp resmen devlet personeli olmuştum. Küçük bir ilçenin 40 dakika mesafedeki bir mezrasında görev yapacaktım. Dayım görev yapacağım mezraya gidip bol bol fotoğraf çektikten sonra memlekete döndü. Annem, dedem ve anneannemin yüreğini ferahlatmaktı gayesi. Okullar açılana kadar ilçe merkezindeki bir okulda sene başı semineri aldık. Bu süreçte öğretmenevinde konaklayıp bol bol arkadaş edindim. 3 yıl boyunca bulunduğum yerden ayrılamayacaktım. Sürekli değişen devlet politikaları neticesinde başımıza ne gibi çorap örecekleri belli olmadığından 3 yıldan daha uzun bir süre alacağından emindim buradan kurtulmamın. 3 arkadaş bir eve çıktık birlikte. ilçe halkı müthiş ilgiliydi. Doğu illeri ve halkı hakkında ileri geri konuşan bir tiptim önceleri. Daha önce hiç görmediğim bir yöreyi ve insanını bu şekilde değerlendirmenin ne denli yanlış olduğunu kavrıyordum gün geçtikçe.
    ···
  19. 244.
    0
    Okuldaki ilk günün ardından zihinsel engelliler öğretmenliğinin benim için daha mantıklı olduğunu düşünmüştüm. Zihinsel engelli çocuklar dediklerimi anlamamalarına rağmen çaba sarfediyorlardı. Ancak normal çocuklar dediklerimi bal gibi anlamalarına rağmen şımarıklık yapıyordu. Çok canımı sıkıyordu bu durum. Okulda üç öğretmendik ve kaşarlanmış iki arkadaş müdür yetkili öğretmenliği bana kilitlemişlerdi. Giderek daha da zorlaşıyordu öğretmenlik. ilçeye 12 km mesafede yüksekçe bir bölgede güzel bir göl vardı. Tam da hayallerimdeki gibi bir yerdi. Orada bir arsa alıp ev yaptırmak istiyordum. insanlardan uzak, kendi halinde bir yaşam sürmek rüya gibi geliyordu bana. Görev yaptığım yere de çok uzak değildi. Yürüyerek bile gidebilirdim.
    ···
  20. 245.
    0
    Konuyu dayıma açtım “Nasılsa buralardan 3 yılda kurtulamam. Kafam rahat olur böyle.” diyerekten. Dayım kabul edip konuyu dedeme taşıdı. Bankadan kredi çektim. Geri kalanını da dedem karşıladı. Arsayı almam kolay oldu. Tarla olarak kullanıyordu sahibi ve oldukça zahmetliydi onun için orası. Ev 4 ayda tamamlandı. Elektrik, su ve telefon tesisatı konusunda ev tamamlanana kadar uğraştım. Bürokrasi iğrenç memlekette. Hayattan bezdirdiler ancak yine de mükafatı oldukça leziz oldu. Kendi başıma, doğa ile iç içe yaşamaya başlamıştım. Dedemden gelen çiftçilik genleri sayesinde kendi meyvemi, sebzemi yetiştirmeye başladım. 3 tane inek aldım kendime. Onlara da güzel bir ahır yaptım kendi başıma. Güzel güzel yaşamaya başladım.
    ···