1. 26.
    0
    sokağa girdiğinde tedirgindi. hava kapalı ve sisliydi. görüş mesafesi sınırlıydı. sisin içerisinden birisi;
    hey sen!

    bir anda amı zütü kaybetti reyizzz, üşüyordu. soğuk iliklerine işlemişti. ve o gölgeler ona sesleniyordu.
    ···
  2. 27.
    0
    hızlı yazcaksan yaz yoksa gibtir git
    ···
  3. 28.
    0
    zaman öldürüyo beyler dokunmayın
    ···
  4. 29.
    0
    reserved
    ···
  5. 30.
    0
    artık hasım sahibi birisiydi, dikkatli olmalıydı. evden çıkarken, her duruma karşı emektar kelebeği de aldı ve botunun içine sakladı.
    ···
  6. 31.
    0
    hemen o evden çıkmalıydı. gece otobüse binseler şu sıralar burda olurlardı.
    ···
  7. 32.
    0
    artık iyice ıslak, kaygan ve kıvamda olduğunu anladı bayburt, tabi o güne kadar okuduğu dergilerde yazanlar rehberiydi. kız iyice kendinden geçer gibiyken, birden arkadan çıkarıp önü yoklamaya başladı küçük reyizle.
    ···
  8. 33.
    0
    kız da hafif hafif inlemeye başlamıştı, yarım yarım sokup çıkarmak artık kesmiyordu reyizi. elini önden vajişe attı ve ufak ufak oynamaya başladı, o en değerli hazine ile!
    ···
  9. 34.
    0
    92uno60s ? >>> yönetimin paralı askeri, zaten örtbas edilen olayın üstüne geyik yaparak beton atması için yollanmış beyler.
    ···
  10. 35.
    0
    günler günleri kovalar, bayburtlunun gitme vakti yaklaşır. ama daha siftahı yoktur. komşu kızına kaymak, artık onun en büyük hedefiydi.

    halasının kayınperderi ameliyat olduğundan hepsi bir izmit'e gitmişlerdi, bayburtlu adam ı evde tek bırakıp. fırsat bu fırsat diye düşünde ve aylık 90.000 heryöne mesaj tarifeli telofon hattından mesajları yağdırmaya başladı kıza. köpek gibi yalvarıyordu, gelsin ve versin diye...
    ···
  11. 36.
    0
    istanbula tatil için geldiğini, çok yer bilmediğini falan anlatır kıza. ben seni gezdiririm derken kız, bayburtlunun elinin daha bi kavrar.
    çaybahçesinde oturmuş çay yudumlarken, kız birden buna eğilir ve , "yalnız, bizden kimseye bahsetme. abimgil duyacak olursa çok fena olur" diye fısıldar.
    ···
  12. 37.
    0
    kızdan aldığı cesaretle birden elini tutuverir, kız ise itiraz etmez...
    ···
  13. 38.
    0
    tekrar önüne döndüğünde ise yürümesini iyice yavaşlattı. sanki o'nu bekler gibiydi. cesaretlenen bayburtlu kızın yanına usulca sokuldu.
    -merhaba
    dedi. kız;
    -neden peşimden geliyosun?
    derken gözlerinde muzip bir ifade belirdi. bizimki;
    -seni görmeden duramıyorum, hiç aklımdan çıkmıyorsun. her anım seninle geçsin, nefesim nefesine karışsın istiyorum. ilk gördüğümden beri vurgunum sana.
    dedi ve o da şaştı kendi cesaretine. daha önce hiç bi kızla bu denli açık konuşamamıştı.
    -inanayım mı. (baş hafif aşağı kayar ve gözler gözlerinde bululşur bu esnada)
    ···
  14. 39.
    0
    kız önde, bu arkada ilerlerken birden gerçekleri farketti bayburtlu adam! kız sadece ve sadece kendisiylen buluşabilmek için dışarı çıkmıştı. yoksa neden böyle boş boş, rotasız halde gezsinki, değil mi?
    kız bir an kafasını geri çevirdi ve arkadaki bayburtluyla göz göze geldi...
    ···
  15. 40.
    0
    çaktırmadan içerdeki peçeteyi avuçladı ve yanda oturan yaşlı teyzenin pazar çantasının içine nazikçe koydu.
    ···
  16. 41.
    0
    yine birgün, kız kapıdan çıktı ama bu kez üzerinde eşofman yoktu. demekki mahalle dışına gidecekti. hemen sabit mesafeli takip işlemine başladı. otobüs durağına geldi kız. 177/a ya bindi, bizimki hemen peşinden. içerisi tıklım gibiş doluydu. bayburtlu kıza yanaştı, aralarında sadece kızın çantası vardı. birden kafasını geriye dönderiop, itmesenize kardeşim diye haykırdı. aynı anda da pozisyon değiştirip, çantayı ekarte etti ve bayburtlu jr.'ı kıza dayamayı başardı. otobüs her fren yaptığında bizimkilerin yüzü kızarıyordu. çok değil 3. durakta bayburtlu 2 posta atmıştı bile. allahtan akıl etmiş, tedbirli davranmış ve malafatı peçeteyle bir güzel sarmıştı.

    kız inecek düğmesine bastığında, bayburtlu kendini toparladı biraz...

    tu bi kontined
    ···
  17. 42.
    0
    ne pahasına olursa olsun bu kızı elde etmeliydi. apartman kapısında nöbet tutuyordu artık. kız dışarı çıktığında hemen peşine takılıp, 50 metre güvenli mesafeden takip başlıyordu. ama kısa sürüyordu her defasında. çünkü kız sadece ekmek vs. almak için bakkala gidiyordu. o da topu topu 35-40 metre mesafedeydi eve. yani bayburtlu sadece apartman kapısının önüne çıkıp içeri girmek suretiyle takip olayını yaşıyordu.
    ···
  18. 43.
    0
    gördüğü güzelliği hafızasına kazıdı bizimki. siyah ama seyrek kıllı kolları, yine seyrek, kollarındakilere nazaran daha açık tondaki bıyıkları, göğüs çatalındaki sararmış tüyler, ve neredeyse birleşik kaşları bayburtlu panpayı o ana kadar hiç hissetmediği bir hale getirmişti. ne yapıp edip kendinin bu afete belli etmeliydi. pişşşt dedi hafifçe, kız duymazdan geldi. tekrar dedi, bu sefer biraz yüksek sesle; piişşşttt
    -ne bkyn be slk !
    dedi kız o eşsiz, direk ruha hitap eden sesiyle.

    oww beybi dedi bayburtlu, biraz kültürlü görünmek işe yaRAYABiLiR DiYE DÜŞÜNDÜ. kız, hafif kafayı çevirip buna baktı ve sonra o muhteşem hareketi yaptı. saçlarını savurarak bir "ııhhh" çekti ve kafayı dönderip içeri girdi.
    ···
  19. 44.
    0
    çok komikmiş
    ···
  20. 45.
    0
    bir sığıntı, bir sünepe, bir suriyeli mülteci kardeş gibi ekmek elden su gölden yaşamaya başladı halasının evinde. enişte bey her ne kadar rahatsız olsa da bu durumdan, arsızlık ve yüzsüzlük genlerinde olan bayburtlu kardeşimiz vazgeçmedi huyundan.

    bir sabah os1'inden sonra cigara sardı ve cama çıktı. o anda gördüğü şey hayatının geri kalanını kompile deniştireceti, haberi yoktu. yağışlı havaya rağmen balkona çamaşır asan o asil güzellikteki kız, ipten kendi öz iççamaşırlarını toplyordu. radar gözlü bayburtlu hemen yakın plana aldı ve 88 beden olduklarını anladı. daha yeni os1 çekmiş olmasına rağmen hemen tikeldi yine küçük bayburtlu.

    bi elde cigara, kafa pencereden dışarda, bir elde malzeme, cam ardında sıvazlama...
    ···