batı dünyası ateisti vs türkiye ateisti

1) batı ateisti kafası çalışan bir adamsa üniversitelerde rahatça imkan bulur ve ne kadar çok kaynaktan copy-paste yaptığına değil, "ne" ürettiğine bakılır. türkiye ateisti doğası gereği herhangi bir cemaate bağlı olmaması ve kendisine "ne" ürettiği değil de ne kadar copy-paste yaptığı sorulduğu için kendini geliştirme imkanı bulamaz.
türkiye ateisti bilimin "b"sinin bile uğramadığı bir ülkede yaşayarak, ulaşabileceği en bilimsel! seviyeye ulaşır.

2) batı dünyası dinlerinin mantığın önüne geçmesini bundan asırlar önce engelledikleri için günümüzde dinleriyle uğraşma ihtiyacı hissetmez. türkiye ateisti bu mücadelesinin yanı sıra, batı ateistinin bir zamanlar kendi dinlerine yüklendiklerini bilmeyerek, tespit yaptım sanrısıyla oraya buraya tak atan mahlukatlarla uğraşır.

3) türkiye ateisti aynen batı ateistinin kilisenin karanlık gücünden aydınlanmayı sağladığı gibi, kendi kilisesini yıkmaya çalışır. bunun yanısıra aydınlanma döneminin "matbaa"sının kitlelere ulaşma açısından ifade ettiği şey ne ise günümüzün "internet"inin de o olduğunu anlayamayan yobazlarla uğraşır.

4) türkiye ateisti geçmişte yaşamaktan kurtulamamış, islam dininin geçmişte yaptığı sanat eserleri, bilim ve teknikteki ilerlemeleri nihai aşama sanan insanlardan kurtulamadıkça her zaman gölgede kalacaktır. batı ateisti bu mahlukatları tarihin çöpüne gömeli çok oluyor.

5) Türkiye ateisti, toplumsal ve ekonomik gelişmişlik seviyesinin evrensel bilgi üretilmesindeki rolünü anlayamamış, tez-antitez-sentez mantığını kavrayamamış avanaklarla uğraşmak zorunda kaldığı için, evrensel bilgi üretiminden önce kendi çevresini dönüştürme zorunluluğu hisseder. Batı ateistinin önünde bu tür "tez"ler olmadığı için sınırlı "antitez"ler üretmek zorunda kalmaz ve sonuçta evrensel "sentez"ler üretir.

6) Türkiye ateisti, "son 30 yılda hizmet sayesinde müslüman çocukları daha çok okumaya araştırmaya başlayarak türkiyenin atıl olan terörist yuvası haline gelmiş ünilerin işlevlerini arttırdı" şeklinde fikir! üreten bazı vak'alarla uğraşmak zorunda kalır. kendine şu soruyu sormaktan geri kalamaz "arkadaş öypde 4000 kadro açıyorsun bunun 2000i bilmem ne fakültesi, geriye kalan 2000 ise diğer bütün fakültelere dağıtılmış, her bölüme üçer beşer kadro ancak düşmüş. e o zaman sen bana ne biliminden bahsediyorsun?". türkiye ateistinin kafasını son zamanlarda daha can alıcı bir durum kurcalar : "ulan meczup! sen kalk bütün bakanlıkların bile bütçelerini geride bırakarak, o kadar parayı ne yapacağı belli olmayan bir kuruma ver, sonra da arkasından de ki "bilimde gelişemiyoruz" "bizim ateistler bilimden anlamıyor". başka ülkelerin fırlatma rampalarını-teknolojilerini kullanarak zütü taklu bir çip taktığın parçayı uzaya gönderdin diye reklam yaparsın işte o zaman. o malum kuruma o kadar para aktaracağına ülkendeki fizik ve uzay bilimleriyle ilgilenen fakültelere vereydin de hiç bir denetime tabii tutulmadan kendi egemenliğinde fırlatsaydın uydunu"... ve bu sorunsallar uzar da uzar türkiye ateistinin kafasının içinde.