-
1.
+2Harvard Üniversitesi’nin mezunlar derneğinin NewYork’ta bir şubesi varmış. Yüzlerce eski mezun öğlenleri gelip orada yemek yermiş. Günlerden bir gün Harvard Üniversitesi rektörü NewYork’a işi düştüğünde oraya yemek yemeye gelmiş. Tabii ki tanınmıyor. Kapıdan girmiş ve vestiyerdeki yaşlı zenciye şapkasını, paltosunu ve şemsiyesini uzatmış.
Saygılı vestiyer memuru yaşlı zenci şapka, şemsiye ve paltoyu almış, bembeyaz dişlerini gösteren bir selam ve gülücük sarkıtarak, eşyaları kabul etmiş, ama hiçbir fiş, bilet makbuz vermemiş. Rektör şaşırmış ama bir şey dememiş. Nasıl olsa çıkarken bana yanlış giysileri verirler diye düşünmüş, o zaman da zaten buranın müdürü benim ile beraber dışarıya gelecek olduğu için, onu ikaz ederim ve fiş sistemini başlatırlar yaklaşımına girmiş.
Gerçekten de mezunlar derneğinin müdürü onun yanına gelmiş, beraber yemek yemişler, yemekten sonra da müdür rektörü kapıya kadar çıkartmış, kapıda vestiyere gelmişler, rektör yaşlı zencinin önüne dikilip, malzemelerini istemiş, zenci gene müthiş dişlerini gösteren gülücüğünü saçarak vestiyerin arkasına geçmiş ve doğru şapka, doğru palto ve doğru şemsiyeyi getirerek rektörün eline tutuşturmuş. Tabii rektör fena halde bozulmuş. Çünkü doğru malzeme kendisine geri verilince itiraz senaryosu çalışmıyor, nutuk atılamıyor, müdür ikaz edilemiyor. Duruma bozulan rektör gene de kurcalamaya çalışmış.
- Bu şapka, şemsiye ve paltonun benim olduğunu nereden biliyorsunuz? diye sorarak hırçınlanmış. Zenci gene dişlerini ve saygılı seldıbını sarkıtarak;
- Bunların size ait olup olmadığını bilmiyorum efendim! demiş.
işte şimdi yakaladım! diye aşka gelen rektör derhal saldırmış: O zaman bunları neden bana verdiniz? Zenci bir kere daha gülücük ve diş dolu seldıbını saygı ile vererek yinelemiş
- Çünkü onları bana siz vermiştiniz!
Diploma, apolet, unvan, uzmanlık falan filan hiçbiri önemli değil. Hayatta başarı için gerekli olan basit ve sağlam bir mantıktır.
başlık yok! burası bom boş!