1. 26.
    0
    gittim bizim bara. saat 3 falan. millet ayrılıyor, ben giriyorum nerdeyse. haftasonu zaten, giriş ücretli, bi de koluma damızlık hayvan gibi damga vurdular. sinir oldum. aklımda bizim barmen var. tam olarak bişi düşünmüyorum aslında. azdığım için gidip bi göreyim dedim. girdim içeri, o saate rağmen hala mahşeri kalabalık var. tuvalete attım kendimi. makyaj tazeleyeyim diye.
    ···
  2. 27.
    +1 -1
    çok makyaj yapan biri değilimdir. bir allık bir ruj. zaten sigaralı ortam, rimel sürsen bir süre sonra akıyor. vampire dönüyorsun. ayrıca ortam karanlık olduğu için çok makyaja da gerek yok, soluk görünme şansın yok. saçlarımı ıslattım, kafayı aşağı atıp domalarak saçlarımı salladım sonra ani hareketle kafamı geriye attım. hep ciksi olmak için bunlar. gerçi üstümde de sıradan bir kıyafet var. darca bir kumaş pantolon, topuklu çizme ve balıkçı yaka kazak. işten geliyorum sonuçta. gece kıyafeti giyecek halim yok. gene de hatlarımı belli ediyor kıyafet.
    ···
  3. 28.
    0
    gerçi bu kıyafetle barda çok şansın olmaz. maşallah kadınlar artık striptizci gibi giyiniyorlar barlarda. ben özellikle öyle giyinmekten kaçınırım barda. ne o, açık artırmada malını sergiler gibi. mütevazı giyinirim, dansımı eder, içkimi içer. sonra da hoşlandığım adam varsa koluma takıp giderim. taksi parasını da ben öderim.
    ···
  4. 29.
    0
    tuvaletteki hazırlığımı bitirince kıvıra kıvıra bara gittim. yok lan kıvıramam. ama kalçalarım iri ve yuvarlak olduğu için kıvırıyorum gibi görünüyor. neyse gittim bara oturdum. bendeki de şans mı, benim herif ortada yok. canım sıkıldı, amaan dedim napim içer içer eve giderim. bi başka barmen vardı, cılız bi adam. çağırdım bunu, şarap söyledim gene. karıştırıp ortalık yere kusmak istemiyordum.
    ···
  5. 30.
    0
    başladım içmeye. bar taburesine oturmuştum bu arada. çok dikkatli oturdum, zira bar tabureleri bayağı yüksek ve dar. kısa boylu biri olarak, çakırkeyf halde, karanlıkta bunlara oturmak bir dert. bir yanından basınca öbür yandan sandalye havaya kalkacak gibi. düşerim ya da tabureyi deviririm diye korkarım hep.
    ···
  6. 31.
    0
    bar tabureleri yüksek olsa da şöyle bir avantajları var. etrafı rahat görebiliyorsun bunlara oturunca. bi de kendini daha uzun boylu hissediyorsun. dik durup kalçalarını da geriye doğru ittikten sonra bacak bacak üstüne atınca da neden bilmem tatlı bir haz hissediyorum kasıklarımda. yoksa azdım diye mi, bilmiyorum artık.
    ···
  7. 32.
    0
    oturdum, etrafı izliyorum. tabi çakal avcılar doluştu etrafıma, saçma tiplerdi. bir iki hoşbeş ettik, çok üstünde durmadım. zaten hevesim kaçmaya başlamıştı benimki ortada yok diye. şarabımı bile bitirmeden kalksam mı diye düşünmeye başladım. tam bu arada ne oldu bilin bakalım. benim adam geldi! ulan allah sevdiği kullarına eşeğini önce kaybettirip sonra buldururmuş. adamı görünce iyice sevindirik oldum. barın arkasında bardaklarla uğraşıyo bişiler yapıyo bu. üstünde deri kahverengi ceket var. omuzlarını da da geniş göstermiş. başımı döndürdü resmen. biraz kımıldandım beni görsün diye.
    ···
  8. 33.
    0
    bu beni gördü ama gene giblemez tavırlar, tripler. benimse hiç umrumda değil. zaten sarhoşumsuyum. kimse de yok o gece. oysa olsun istiyorum. içki biraz da depresifleştirir insanı, özellikle alınan miktar yükseldikçe. yalnızsa yalnızlığını hatırlatır. başarısızsa başarısızlığını. yalnızım, içkiliyim, azgınım. ee beni tutan neydi ki? hemen o yana doğru seğirttim.
    ···
  9. 34.
    0
    indim bar taburesinden. bunun olduğu tarafa doğru gittim. ayaktayım bu sefer. selam dedim. selam dedi bu da. bardağım da yanımda. müzik çok yüksek. sesler iyi duyulmuyor. naber dedim biraz sesimi yükselterek bu sefer. bu birkaç saniye şaşırmış gibi baktı. suratsız bi tip, hiç gülmüyor. belki de beni giblemediği içindir. gerçi onu gibleyen kim? iyi dedim. siz nasılsınız dedi. hoppala siz mi, ay canım ya, tripler tripler. etrafa bakındım, o dana sarışın sevgilisi var mı diye yoktu. montunu halen çıkarmadığına göre dışarı çıkacak gibi duruyordu. hemen harekete geçmeliydim. zira bu akşam yapamazsam başka hiçbir akşam bu kadar cesaretli olamayacağımı hissediyordum.
    ···
  10. 35.
    0
    direkt konuya girdim. "senden hoşlanıyorum, bana gelir misin" dedim. aslında "yatalım mı" demeyi düşünmüştüm ancak son dakikada söyleyemedim. adamın yüzündeki şaşkınlığı anlatamam. bir dakika kadar, bana hayli uzun gelen bir sessizlik oldu. tamam dedi. o kadar. adını bilmiyordum, ilk konuşmamız birkaç dakika önce olmuştu ve selam-naberden ibaretti. ve adam evime gelmeyi kabul etmişti. sadece tamam demişti. inanamıyordum. o da inanamıyor gibi görünüyordu.
    ···
  11. 36.
    0
    ee ne zaman çıkıyoruz dedim. birazdan işinin biteceğini, on beş dakikaya çıkabileceğimizi söyledi. tamam sen işine bak ben o zaman dışarıda bekleyeyim dedim. tamam dedi. şaşkınlıktan henüz isimlerimizi sormamıştık. işin ilginci adını şu anda da hatırlamıyorum. demek ki benim için önemsiz bir detaymış. dışarı çıktım ve onu beklemeye başladım.
    ···
  12. 37.
    0
    dışarı çıkmak, temiz hava iyi gelmişti. ama hala çakırdım. bir yandan da ağda vb. gibi kıl tüy meseleleri düşünüyordum. ağdamı haftabaşı yaptırmıştım, idare ederdi. ev toplu muydu? evet. zaten yatak odasına geçerdik heralde hemen. zira birkaç saat sonra gün aydınlanacaktı. tek gecelikle gündüz sevişilir mi? gece sevişmek lazım. ha gece sevişirsin, sabah ikinci posta olur o ayrı. ama ilk sevişme gündüz, gün aydınlıkken olmamalı. adı üstünde tek gecelik.
    ···
  13. 38.
    0
    bodyguardlar dışarıda sallanan bana bakıyordu arada. acaba o adamla beraber çıktığımızı görürlerse ne düşünürlerdi? amaaan ne önemi vardı ki? hala bu adamla yatacağıma inanamıyordum. ilk kez bir adama - üstelik de benimle pek de ilgilenmeyen bir adama - bu kadar açık ciks teklifi yapmıştım. üstelik adamın sevgilisi vardı. muhtemelen uzun, ciddi bir ilişkiydi. çok hafif suçluluk hissettim, sonra hemen geçti. bana ne, aldatan ben değildim. adam sorumluluğunu bilseymiş. yine de o dana sarışına gol atma duygusu ilkel bir sevinç verdi bana. sonra bunu farkedince utandım.
    ···
  14. 39.
    0
    ben böyle karışık hisler içinde bekleşirken adam da gelmişti. üstünde omuzlarını muhteşem gösteren deri montu vardı. bir de boynuna bir atkı dolamıştı. gergin bir hali vardı. tamam hazırım ben dedi. adlarımızı sormayı o zaman akıl ettik. güzel, modern, aynı zamanda erkeksi bir adı vardı. abdullah gibi değil ama berk gibi de değil. daha ziyade kerem, okan gibi. okan olabilir bak şimdi düşündüm de. ben de adımı söyledim, sonra barın bahçesinden sokağa çıktık ve taksi bakınmaya başladık.
    ···
  15. 40.
    0
    ciks teklifimi bu kadar çabuk kabul ettiğine göre muhakkak beni önceden görmüştü. tanıyordu yani. peki beğeniyor muydu? giderim var mıydı ona göre? hala bilmiyordum. isteksiz olduğu için mi tedirgindi? yoksa sevgilisini aldatacağı için mi? insan abazan değilse niye öylesine bir ciks teklifini kabul ederdi? başka biri olsa gene de kabul eder miydi? kadınca sorgulamalar ufaktan yoklamaya başlamıştı, bu düşüncelerden sıyrılmaya çalıştım.
    ···
  16. 41.
    0
    sonunda bi taksi bulduk. önce ben bindim, o da yanıma oturdu. küçük esat dedim taksiciye. daha evimin nerede olduğunu bile sormamıştı. niye bu kadar tedirgindi? ulan yoksa tedirgin olması gereken ben miydim? adam kesecek miydi beni napcaktı? yok yav sonuçta bilindik tanıdık rock bar, adamın sevgilisi de gördüm. ee kesme planı yapacak bir süresi de olmadı. endişeye mahal yoktu o zaman.
    ···
  17. 42.
    0
    takside birbirimizden komik bir biçimde uzak duruyorduk, sanki birazdan sevişecek olan biz değilmiymişiz gibi. yan gözle şöyle bir baktım, dar kadife pantolonu kaslı, kalın bacaklarının şeklini almış gerilmişti, pantolonunun üstünde testisleri belli oluyordu. şişkindi, sevindim iri testis severim. acaba penisi de büyük müydü? kocaman ellerini bacaklarının arasına koymuştu. pencereden dışarı bakmak için başını yana çevirmişti. kalın, pürüzsüz ensesi gözlerimin önündeydi. gibecektim bu adamı lan birazdan. benim olacaktı onların hepsi.
    ···
  18. 43.
    0
    @130 ananı rus erkeği gibseydi senin kız kardeşinin de dıbının tüyü sarı olurdu kardeş. kısmet işte hep bunlar.
    ···
  19. 44.
    -3
    kısa bir yolculuğun ardından evimin olduğu sokağa geldik. yanımda biri olsun olmasın gece geç saatte bar önünden taksiye bindiysem taksici evi ezberlemesin diye apartmanımın 200 metre aşağısında inerim. sonra da taksici gittikten sonra eve yürürüm. bizim sokak güvenli olduğu için bir sorun olmaz nasılsa. şimdi de öyle yaptım.
    ···
  20. 45.
    -2
    barmen de benimle beraber indi. taksiciye parasını ödedim. ben vereyim gibisinden elini cebine attı ama ben ona mahal vermedim. sonuçta am vericez, parasını verdim diye havaya girmesin. bi an kaç metre ötede indiğimizi idrak edemedim. bayağı erken inmişim, yürümeye başladık. önce yanlış bi apartmanının önünde durdum, tam giricektim. yok burası değil ilerde dedim. bu hemen gerildi, benimle dalga mı geçiyorsun dedi. anlaşılan adamın korkusu tongaya getirilmekti.
    ···